Geçmiş

Çelişkiler

"Çelişkiler" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	çelişki	discrepancy i.
2	Yaygın Kullanım	çelişki	contradiction i.
General
3	Genel	çelişki	contrast i.
4	Genel	çelişki	excursion i.
5	Genel	çelişki	cleavage i.
6	Genel	çelişki	conflict i.
7	Genel	çelişki	antinomy i.
8	Genel	çelişki	variable i.
9	Genel	çelişki	variance i.
10	Genel	çelişki	contradictoriness i.
11	Genel	çelişki	discrepancy i.
12	Genel	çelişki	contradiction i.
13	Genel	çelişki	paradox i.
14	Genel	çelişki	dilemma i.
15	Genel	çelişki	antiloquy [obsolete] i.
16	Genel	çelişki	odds i.
17	Genel	çelişki	inharmony i.
Formal
18	Resmi	çelişki	antinome i.
Law
19	Hukuk	çelişki	contradiction i.
Politics
20	Siyasal	çelişki	cleavage i.
Math
21	Matematik	çelişki	contradiction i.

"Çelişkiler" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çelişki ilkesi	contradiction principle i.
2	Genel	çelişki önerme	contradictory proposition i.
3	Genel	kognitif çelişki	cognitive contradiction i.
4	Genel	yaman çelişki	a grave contradiction i.
5	Genel	yaman çelişki	a grave dilemma i.
6	Genel	sosyal çelişki	social contradiction i.
7	Genel	toplumsal çelişki	social contradiction i.
8	Genel	çözümsüz çelişki	double bind i.
9	Genel	bilişsel çelişki	cognitive contradiction i.
10	Genel	geniş ölçüde antitez, karşıtlık, çelişki, oksimoron ve paradoks kullanımına dayanan yenilikçi bir edebiyat, sanat ve felsefe hareketi	paradoxism i.
11	Genel	çelişki yaşamak	be in a dilemma f.
12	Genel	çelişki yaşamak	contradict f.
13	Genel	çelişki yaşamak	have dilemma f.
14	Genel	çelişki yaşamak	be faced with dilemma f.
15	Genel	çelişki yaşamak	confront dilemma f.
16	Genel	çelişki yaşamak	face dilemma f.
17	Genel	çelişki/tezat yaratmayan	synthetic s.
18	Genel	çelişki/tezat yaratmayan	synthetical s.
Phrases
19	İfadeler	çelişki azaltıcı	dissonance-reducing expr.
Idioms
20	Deyim	sözel çelişki	contradiction in terms i.
21	Deyim	başkalarıyla çelişki halinde	at odds with the world expr.
22	Deyim	başkalarıyla çelişki halinde	at odds with yourself expr.
23	Deyim	çelişki içerisinde	at odds with (oneself) expr.
Trade/Economic
24	Ticaret/Ekonomi	çıkarlar arasında çelişki bulunması	conflict of interests i.
25	Ticaret/Ekonomi	çelişki olmaması	no conflict i.
Law
26	Hukuk	iki kanun arasındaki çelişki	antinomy i.
27	Hukuk	kanunlar arası çelişki	conflict of laws i.
28	Hukuk	kanun hükümleri arasında çelişki	antinomy i.
29	Hukuk	kanun hükümleri arasında çelişki	antinomia i.
Psychology
30	Psikoloji	özbenlik çelişki teorisi	self-discrepancy theory i.
Math
31	Matematik	çelişki ilkesi	contradiction principle i.
Logic
32	Mantık	çelişki içeren durum	logical impossibility i.
33	Mantık	mantık sisteminin kendi aksiyomlarından türetilemeyen bir önerme sunulduğunda çelişki oluşacak şekilde kurulması	completeness i.
34	Mantık	çelişki yaratmamak şartıyla olabildiğince geniş olan (düzgün formüller kümesi)	maximal s.
35	Mantık	sistemin aksiyomlarından çıkarsanamayacak bir önermeyi eklemenin çelişki yaratacağı (mantık sistemi)	complete s.
36	Mantık	(önermeler dizisi) çelişki oluşturan	inconsistent s.
Latin
37	Latince	önceki davranış ile çelişki	venire contra factum proprium i.