strength - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

strength

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "strength" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 108 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
strength n. güç
strength n. kuvvet
General
strength n. sertlik
strength n. etkinlik
strength n. dayanma gücü
strength n. sağlamlık
strength n. derman
strength n. keskinlik
strength n. dayanıklılık
strength n. kadro
strength n. önem
strength n. mecal
strength n. hal
strength n. salabet
strength n. yeğinlik
strength n. metanet
strength n. güçlülük
strength n. dinçlik
strength n. şiddet
strength n. takat
strength n. güç
strength n. kuvvet
strength n. mukavemet
strength n. dayanım
strength n. dayanırlık
strength n. direnç
strength n. kudret
strength n. güçlü yön
strength n. unun sertlik derecesi
strength n. enerji seviyesi
strength n. enerji yaratan içerik miktarı
strength n. güç kaynağı
strength n. etki kaynağı
strength n. nüfuz alanı
strength n. kadrolu personel sayısı
strength n. toplam görevli sayısı
strength n. kaynak
strength n. rezerv
strength n. destek
strength n. ihtiyat
strength n. akış hızı
strength n. akış miktarı
strength n. miktar
strength n. derece
strength n. yoğunluk
strength n. hacim
strength n. gelgit hızı
strength n. gelgitin en hızlı olduğu evre
strength n. derinlik
strength n. hararetlilik
strength n. ateşlilik
strength n. yatkınlık
strength n. eğilim
strength n. meyillilik
strength n. fiyat artışı
strength n. talep artışı
strength n. öz
strength n. esas
strength n. asıl suret
strength n. esas anlam
strength n. temel
strength n. önemlilik
strength n. güvenilirlik
strength n. ağırlık
strength n. sağlamlık
strength n. baz
strength n. dayanak
strength n. ifade gücü
strength n. tanım netliği
strength n. başarı
strength n. kapasite
Technical
strength n. dayanç
strength n. düz cam kalınlığı
strength n. güç
strength n. kuvvet
strength n. mukavemet
strength n. renklenme
strength n. boyanma
strength n. seyrelme
strength n. geçiş
strength n. derecelenme
strength n. (çözeltide) iyonlaşma derecesi
strength n. (çözeltide) iyonizasyon derecesi
Mechanic
strength n. direnç
strength n. mukavemet
Construction
strength n. dayanım
strength n. mukavemet
Automotive
strength n. dayanıklılık
strength n. kuvvet
Medical
strength n. etki (ilaç vb)
strength n. yitilik
Military
strength n. askeri güç
strength n. ordu kuvveti
strength n. askeri personel sayısı
strength n. askeri rezerv
strength n. (askeri birlikte) yetkili mürettebat
strength n. (askeri birlik) büyük sayılar
strength n. (askeri birlik) devasa ölçü
Card
strength n. (kart değerinden kaynaklı) elin kuvveti
Archaic
strength n. sağlıklılık
strength n. üretkenlik
strength n. bereketlilik
strength n. kale
strength n. korunak
strength n. sığınak
strength n. istihkam
strength n. yeterli sayı
strength n. yeterli miktar

Bedeutungen, die der Begriff "strength" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
gain strength v. güçlenmek
General
muscle strength n. adale gücü
strength of purpose n. sebat
compressive strength n. basınç dayanımı
strength of materials n. materyallerin gücü
drained of strength n. takatsız
tensile strength n. çekme direnci
magnetic pole strength n. manyetik kutup şiddeti
dynamic strength n. devingen dayanç
show of strength n. kuvvet gösterisi
strength of purpose n. azim
fatigue strength n. yorulma dayanımı
strength of materials n. cisimlerin mukavemeti
towering financial strength n. büyük mali güç
the strength of one's fists n. bilek kuvveti
strength of mind n. akıl
personnel strength n. personel kadrosu
magnetic field strength n. manyetik alan şiddeti
tension strength n. gerilme gücü
shear strength n. kayma mukavemeti
show of strength n. gövde gösterisi
low strength steel n. düşük mukavemetli çelik
electrical strength n. elektriksel dayanım
alcoholic strength n. alkol yüzdesi
alcoholic strength n. alkol miktarı
relative strength n. göreli büyüklük
guaranteed strength n. güvenceli dayanım
average strength n. ortalama mevcut
one's strength n. güçlü yönü
one's strength n. güçlü yön
alcoholic strength n. alkol oranı
alcoholic strength n. alkol derecesi
weakness and strength n. zayıf ve güçlü yan
decrease in strength n. güçteki düşüş
decrease in strength n. güç düşmesi
strength of character n. karakter gücü
show of strength n. güç gösterisi
physical strength n. beden gücü
grip strength n. kavrama gücü
strength of will n. irade gücü
inner strength n. manevi güç
strength in depth n. derinlerdeki güç
inherent strength n. doğal mukavemet
strength [obsolete] n. koruyucu bariyer
strength [obsolete] n. set
strength [obsolete] n. güçlendirme
strength [obsolete] n. sağlamlaştırma
strength [obsolete] n. tahkim
strength [obsolete] n. tahkimat
strength [obsolete] n. otorite
strength [obsolete] n. yetkili makam
strength [obsolete] n. yasal dayanak
strength [obsolete] n. yetkili merci
have no strength left v. mecali kalmamak
gain more strength v. gücüne güç katmak
gain strength v. direnç kazan
have no strength in one's muscles v. elinde ayağında dermak olmamak
bring a unit up to strength v. bir grubun mevcudunu tamamlamak
exert one's strength when bearing a child or defecating v. ıkınmak
gain strength v. berkinmek
gain strength v. kuvvetlenmek
gather strength v. toparlanmak
lose strength v. kuvvetten düşmek
have no strength left v. sıfırı tüketmek
have no strength left v. hali kalmamak
exert all one's strength v. kıçını yırtmak
sap one´s strength v. kuvvetini azaltmak
lose strength v. cılızlaşmak
gather strength v. güç kazanmak
gain strength v. güç kazanmak
get strength from someone/something v. güç almak (birinden/bir şeyden)
take strength from each other v. birbirinden güç almak
gain strength v. kuvvet kazanmak
display strength v. güç sergilemek
show strength v. güç göstermek
display strength v. kuvvet sergilemek
exercise one's strength over v. gücünü ... üzerinde kullanmak
go from strength to strength v. gitgide güçlenmek
go from strength to strength v. gittikçe güçlenmek
go from strength to strength v. büyük bir başarıya imza atmak
go from strength to strength v. büyük bir başarı yakalamak
gather strength v. güç toplamak
have no (more) strength to stand v. dayanma gücü kalmamak
have no (more) strength to stand v. dayanacak gücü kalmamak
regain one's strength v. eski gücünü yakalamak
regain one's strength v. eski gücüne kavuşmak
get back one's strength v. gücünü geri kazanmak
get back one's strength v. gücünü toplamak
restore strength v. güç tazelemek
regain power/strength v. güç tazelemek
increase the strength v. mukavemetini arttırmak
increase its strength v. mukavemetini arttırmak
draw one's strength from v. gücünü -den almak
have the strength of ten tigers v. on kaplan gücünde olmak
gather one's strength v. gücünü toplamak
gather one's strength v. kuvvetini toplamak
have no strength left v. gücü kalmamak
strength [obsolete] v. güç vermek
strength [obsolete] v. kuvvetlendirmek
strength [obsolete] v. sağlamlaştırmak
strength [obsolete] v. destek olmak
strength [obsolete] v. pekiştirmek
strength [obsolete] v. yüreklendirmek
strength [obsolete] v. moral vermek
strength [obsolete] v. daha dışa vurumcu hale getirmek
strength [obsolete] v. dokunaklılaştırmak
strength [obsolete] v. sanatsal yönünü zenginleştirmek
bereft of strength adj. kuvvetten düşmüş
of equal strength adj. eşit güçte
of equal strength adj. aynı güçte
full of strength adj. takatli
industrial-strength adj. son derece güçlü
industrial-strength adj. son derece yoğun
industrial-strength adj. son derece dayanıklı
on the strength of adv. -e güvenerek
on the strength of prep. -e dayanarak
on the strength of prep. -in yüzünden
from strength to strength expr. gittikçe güçlenerek
from strength to strength expr. bir başarıdan diğerine koşarak
from strength to strength expr. gücüne güç katarak
from strength to strength expr. ileri giderek
from strength to strength expr. ilerleyerek
Phrases
strength grows from weakness n. güç zayıflıktan doğar
with all one's strength adv. var gücüyle
true strength comes from within expr. gerçek güç kişinin içinden gelir
real strength comes from within expr. gerçek güç kişinin içinden gelir
(by) becoming strong/gaining strength expr. güçlenerek
Proverb
there is strength in numbers birlikten kuvvet doğar
union is strength bir elin nesi var iki elin sesi var
union is strength birlikten kuvvet doğar
in unity, there is strength birlikten kuvvet doğar
strength in the unity birlikten kuvvet doğar
Colloquial
pillar of strength n. destekçi
pillar of strength n. en büyük destekçi
strength [australia/new zealand] n. ana fikir
strength [australia/new zealand] n. genel düşünce
bend one's strength v. birinin gücü önünde eğilmek
union makes strength expr. birlikten kuvvet doğar
union makes strength expr. birlik kuvvet getirir
give me strength expr. tanrım güç/sabır ver
give me strength expr. sabır/güç ver tanrım
give me strength expr. allah bana sabır versin
give me strength expr. tanrı yardımcım olsun
give me strength! expr. ya sabır!
Idioms
tower of strength n. en büyük destekçi
a tower of strength n. en büyük destekçi
a pillar of strength n. en büyük destekçi
a pillar of strength n. güç/cesaret veren kimse
a pillar of strength n. kötü gününde yanında/destek olan kimse
a pillar of strength n. kötü gününde sırtını dayayacak biri
a pillar of strength n. sağlam destekçi
a pillar of strength n. sırtını dayayacak güvenilir biri
a tower of strength n. en büyük destekçi
a tower of strength n. güç/cesaret veren kimse
a tower of strength n. kötü gününde yanında/destek olan kimse
a tower of strength n. kötü gününde sırtını dayayacak biri
a tower of strength n. sağlam destekçi
a tower of strength n. sırtını dayayacak güvenilir biri
a tower of strength n. güç/cesaret veren kimse
a tower of strength n. kötü gününde yanında/destek olan kimse
a tower of strength n. kötü gününde sırtını dayayacak biri
a tower of strength n. sağlam destekçi
a tower of strength n. sırtını dayayacak güvenilir biri
a pillar of strength n. güç/cesaret veren kimse
a pillar of strength n. kötü gününde yanında/destek olan kimse
a pillar of strength n. kötü gününde sırtını dayayacak biri
a pillar of strength n. sağlam destekçi
a pillar of strength n. sırtını dayayacak güvenilir biri
main strength and awkwardness n. kas gücü
main strength and awkwardness n. kaba kuvvet
main strength and awkwardness n. bilek gücü
main strength and awkwardness n. sadece fiziksel güç
measure one's strength with v. boy ölçüşmek
measure one's strength against v. boy ölçüşmek
not know one's own strength v. gücünün farkında olmamak
measure one's strength against v. gücünü denemek
measure one's strength with v. gücünü denemek
measure one's strength with v. gücünü tartmak
measure one's strength against v. gücünü tartmak
not know one's own strength v. kendi gücünü bilmemek
be below full strength v. tam güç olmamak
be below full strength v. tam kapasite olmamak
be below full strength v. güçten düşmek
be below full strength v. gücünün/kapasitesinin altında olmak
be below full strength v. gücü yerinde olmamak
be below full strength v. kuvveti yerinde olmamak
be below full strength v. gücü kuvveti yerinde olmamak
be at full strength v. tam güç olmak
be at full strength v. tam kapasite olmak
be at full strength v. gücü yerinde olmak
be at full strength v. kuvveti yerinde olmak
be at full strength v. gücü kuvveti yerinde olmak
go from strength to strength v. gücüne güç katmak
be at full strength v. tam takım olmak
be at full strength v. tam kadro olmak
be at full strength v. tam kapasite altında olmak
be below full strength v. eksik sayıda olmak
be below full strength v. eksik kadro olmak
be below full strength v. kapasitenin altında olmak
not know own strength v. gücünün farkında olmamak
not know own strength v. kendi gücünü bilmemek
under/below strength adj. zayıf
under/below strength adj. güçsüz
under/below strength adj. güçten düşmüş
at full strength expr. düzenli olarak (ilaç vb almak)
at full strength expr. hiç sektirmeden (ilaç vb almak)
at full strength expr. eksiksiz
by main strength and awkwardness expr. kas gücüyle (ite-kaka)
by brute strength expr. kas gücüyle
by brute strength expr. kaba kuvvetle
at full strength expr. tam takım/kadro
in force/strength expr. güruh halinde
in force/strength expr. çok sayıda
at full strength expr. tam güç
at full strength expr. azami güç
at full strength expr. tam kapasite
at full strength expr. azami kapasite
at full strength expr. tam kapasitede
at full strength expr. azami kapasitede
at full strength expr. en üst beceri düzeyinde
at full strength expr. en güçlü dozda
at full strength expr. en yüksek miktarda
at full strength expr. en yüksek güçte/seviyede
on the strength of (something) expr. (bir şeye) dayanarak
on the strength of (something) expr. (bir şey) sayesinde
on the strength of (something) expr. (bir şey) üzerinden
on the strength of (something) expr. (bir şey) yüzünden
on the strength of (something) expr. (bir şey) dolayısıyla
on the strength of (something) expr. (bir şeyden) ötürü
Speaking
I'm at full strength expr. gücüm kuvvetim yerinde
what is your greatest strength? expr. en güçlü yanın ne?
may god give you strength expr. tanrı sana güç versin
Trade/Economic
relative strength index n. göreli güç endeksi
key strength n. kilit güçlü yan
credit strength n. kredi gücü
brand strength n. marka gücü
brand strength analysis n. marka gücü analizi
strength of staff n. personelin gücü
strength of the establishment n. personel durumu
relative strength index n. relatif güç indeksi
Politics
the strength you need is already imbedded in your noble blood expr. muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur
Technical
wear and strength test n. aşınma ve dayanıklılık deneyi
bond strength n. aderans mukavemeti
tensile strength of butt joints n. alın bağlantılarının çekme mukavemeti
strength of current n. akım şiddeti
yield strength n. akma mukavemeti
yield strength n. akma mukavemeti
wood strength n. ahşap mukavemeti
field strength n. alan şiddeti
tensile strength of butt joint n. alın bağlantısı çekme mukavemeti
bursting strength n. açılma dayancı
adhesional strength n. aderans dayanımı
adhesional strength n. adezyon dayanımı
wood strength n. ağaç dayanımı
wood strength n. ağaç direnci
strength of current n. akım gücü
current strength n. akım gücü
strength of current n. akım yeğinliği
yield strength n. akma dayancı
yield strength n. akma dayanıklığı
yield strength n. akma dayanımı
tensile strength at yield n. akma sınırındaki gerilme direnci
field strength n. alan direnci
field strength n. alan yeğinliği
nominal strength n. anma dayancı
interfacial strength n. arayüzey dayancı
abrasive strength n. aşındırıcı kuvvet
abrasive strength n. aşınma dayanımı
disruptive strength n. atlama dayanımı
ultimate tensile strength n. azami gerilme gücü
bond strength n. bağ mukavemeti
classification by compressive strength n. basınç dayanımına göre sınıflandırma
compression strength n. basınç dayanımı
bond strength n. bağ şiddeti
bonding strength n. bağlama kuvveti
compressive strength n. basınç mukavemeti
compression strength n. basma dayancı
cohesive strength n. bağlama dayancı
determination of bond strength n. bağ mukavemeti tayini
compression strength n. basınç dayanıklığı
initial strength n. başlangıç mukavemeti
compressive strength n. basınç direnci
compressive strength n. basınç dayanımı
tensile strength of coupling mechanism n. bağlantı mekanizmasının çekme dayanımı
bond strength n. bağlama kuvveti
measuring the bond strength under specified conditions n. belirtilen şartlar altında yapışma kuvvetinin ölçülmesi
initial shear strength n. başlangıç kayma dayanımı
compressive strength n. basma dayanımı
compression strength n. basınç mukavemeti
expected strength n. beklenen mukavemet
apparent initial circumferential tensile strength n. başlangıçta görünür çember çekme mukavemeti
determination of initial shear strength n. başlangıç kayma dayanımının belirlenmesi
determination of bond strength n. bağ dayanımının tayini
bond strength n. bağ yeğinliği
compressive yield strength n. basmadaki akma dayanımı sınırı
bond strength n. bağ dayancı
torque strength of coupling mechanisms n. birleşme mekanizmalarının tork şiddeti
flexural strength n. bükülme mukavemeti
determination of longitudinal shear strength n. boyuna çekme geriliminin belirlenmesi
tensile strength of couplers n. birleştiricilerin çekme mukavemeti
dynamic strength n. biyolojik dayanç
determination of tensile shear strength of lap joints n. bindirmeli bağlantıların çekmede kesme mukavemetinin tayini
tensile strength in the longitudinal direction n. boyuna uzama gerilme dayanımı
torsional strength n. burulma dayanımı
concrete tensile strength n. beton çekme mukavemeti
tensile shear strength of lap joints n. bindirmeli bağlantıların çekmede kesme dayanımı
bond strength in longitudinal tensile shear n. boyuna kaymada yapışma mukavemeti
flexural strength n. bükülme dayancı
ice adhesion strength n. buz yapışma kuvveti
tensile strength of bituminous specimens n. bitüm numunelerinin gerilme mukavemeti
cube strength of n. betonun küp mukavemeti
deformation strength n. biçim bozulmasına karşı dayanım
torsion strength n. burulma dayanımı
concrete compressive strength test n. beton basınç mukavemeti deneyi
tensile shear strength of lap joints n. bindirmeli bağlantıların çekmede kesme mukavemeti
buckling strength n. burkulma dayanımı
tinctorial strength n. boyama gücü
twisting strength n. burulma dayanımı
impact strength n. çarpma erki
tensile strength n. çekme kuvveti
notch rupture strength n. çentik kopma dayancı
drawing strength n. çekme mukavemeti
ultrahigh-strength steel n. çok yüksek mukavemetli çelik
tensile adhesive strength n. çekme yapışma dayanımı
notch strength n. çentik dayancı
tensile strength n. çekme mukavemeti
tensile strength development n. çekme dayanım artışı
notched impact strength n. çentikli darbe dayanımı
bending strength of the edges of glass n. cam kenarlarının bükülme mukavemeti
tensile strength n. çekme direnci
pull-off strength n. çekme dayanımı
strength of materials n. cisimlerin mukavemeti
impact strength n. çarpmaya dayanırlık
impact strength n. çarpma dayanımı
transverse rupture strength n. çapraz kırılma dayanımı
impact strength n. çarpma dayancı
cross-breaking strength n. çapraz kırılma dayancı
tensile strength n. çekme dayanımı
extra high strength steels n. çok yüksek dayançlı çelikler
ultrahigh-strength steel n. çok yüksek dayançlı çelik
determination of tensile adhesion strength of cementitious adhesives n. çimentolu yapıştırıcıların çekme yapışma mukavemetinin belirlenmesi
tensile strength n. çekme mukavemeti/dayanımı/gerilmesi
tensile strength n. çekme dayanımı
multiaxial strength testing n. çok eksenli dayanç deneyi
strength and stiffness of nailed or stapled joints n. çivili veya zımbalı bağlantıların sertliği ve dayanımı
determining the shear strength by compression loading of notched specimens n. çentikli numunelerin sıkıştırma yüklemesiyle makaslama mukavemetinin belirlenmesi
extra high strength molding compound n. çok yüksek dayançlı kalıp bileşiği
bending strength of glass n. camın bükülme mukavemeti
glass bending strength n. cam bükülme mukavemeti
determination of the bending strength of glass n. camın eğilme mukavemetinin tayini
bending strength of the edges of glass separately n. cam kenarlarının ayrı ayrı bükülme mukavemeti
cement strength n. çimento mukavemeti
dielectric strength n. dielektrik dayanıklılık
strength-to-density ratio n. dayanç-yoğunluk oranı
dielectric strength n. dielektrik kuvveti
strength test n. dayanım deneyi
strength properties n. dayanç özellikleri
bundle strength n. demet dayancı
strength-to-weight ratio n. dayanç-ağırlık oranı
puncture strength n. delinme mukavemeti
dielectric strength n. dielektrik dayanım
stability and strength rules n. denge ve dayanım kuralları
cube strength n. deney kübü dayanımı
dielectric strength n. dielektrik sağlamlık
strength problem n. dayanım sorunu
strength enhancement n. dayanımını artırma
dielectric strength n. dielektrik dayancı
strength accelerator n. dayanım hızlandırıcı
dielectric strength n. dielektrik dayanıklığı
endurance strength n. dayanıklılık dayancı
dielectric strength n. dielektrik dayanımı
endurance strength n. dayanma gücü
strength and leakage n. dayanım ve sızdırmazlık
strength grading criteria n. dayanıklılık derecelendirme kriterleri
strength loss n. dayanım kaybı
puncture strength n. delinme dayanımı
tensile splitting strength of test specimens n. deney numunelerinin yarmada çekme dayanımı
relative colour strength of dyes in solution n. çözelti içindeki boyaların bağıl renk dayanımı
making and curing of test specimens for strength tests n. dayanım deneyleri için deney numunelerinin yapımı ve kürü
low strength steels n. düşük dayançlı çelikler
double strength window glass n. duble cam
entanglement strength n. dolaştırım dayancı
compressive strength of natural stones n. doğal taşların basınç dayanımları
cleavage strength n. dilinim mukavemeti
direct shear strength n. direkt makaslama mukavemeti
flexural strength of natural stone under constant moment n. doğal taşın sabit moment altında eğilme dayanımı
low strength steel n. düşük dayançlı çelik
strength test n. direnç testi
low strength steel n. düşük mukavemetli çelik
four-point flexural strength n. dört nokta eğilme mukavemeti
double strength window glass n. dört mm'lik pencere camı
torque strength of anaerobic adhesives on threaded fasteners n. dişli bağlantılarda anaerobik yapıştırıcıların tork mukavemeti
seam strength n. dikiş dayanımı
low strength n. düşük dayanç
dynamic strength n. dinamik mukavemet
low alloy high strength steels n. düşük alaşımlı yüksek dayançlı çelikler
determination of shear adhesion strength of dispersion adhesives n. dispersiyon yapıştırıcıların kesme yapışma mukavemetinin belirlenmesi
design strength n. dizayn mukavemeti
in-plane shear modulus and strength n. düzlem içi kayma modülü mukavemeti
electric strength n. elektriksel dayanım
ultimate strength n. enson dayanım
electric field strength n. elektriksel alan dayanımı
minimum yield strength n. en düşük akma mukavemeti
flexural strength n. eğilme mukavemeti
strength in bending n. eğilme mukavemeti
ultimate torsional strength n. enson burulma dayanımı
flexural and compressive strength n. eğilme ve basınç dayanımı
calculation and measurement of electromagnetic field strength n. elektromanyetik alan şiddetinin ölçülmesi ve hesaplanması
electric strength n. elektriksel dayanıklık
ultimate bending strength n. enson eğilme dayanımı
electric field strength n. elektrik alanı kuvveti
minimum yield strength n. en küçük akma mukavemeti
transverse strength n. enine dayanç
melt strength n. eriyik dayancı
bending strength n. eğilme dayanımı
minimum ultimate strength n. en küçük taşıma gücü
slant shear strength n. eğilimi birleştirmede kayma dayanımı
ultimate compressive strength n. enson basınç dayanımı
bending strength n. eğilme mukavemeti
flexural strength n. eğilme dayancı
bend strength n. eğme dayancı
elastic strength n. esnek dayanım
electric strength n. elektrik dayanımı
ultimate tensile strength n. enson çekme dayanımı
transverse rupture strength n. enine kopma dayanımı
flexural tensile strength n. eğilmede çekme mukavemeti
determination of the hydrostatic strength of materials used for injection molding n. enjeksiyonla kalıplamada kullanılan malzemelerin hidrostatik mukavemetinin tayini
crushing strength n. ezilme dayanımı
crushing strength n. ezilme direnmesi
crushing strength n. ezilme dayanıklığı
buckling strength n. flambaj dayanımı
buckling strength n. flambaj mukavemeti
crushing strength n. ezilme dayanıklılığı
physical strength n. fiziksel dayanıklık
actual strength n. gerçek dayanım
strength of materials n. gereçlerin dayancı
tension strength n. gerilme mukavemeti
visual strength grading n. gözle mukavemet sınıflandırması
relative strength n. göreli büyüklük
tensile strength n. gerilme mukavemeti
shell design strength n. gövde tasarımı dayanımı
actual strength n. gerçek güç
tensile strength n. gerilme direnci
body strength n. gövde dayanıklılığı
determination of flexural strength of lightweight aggregate concrete n. hafif agregalı gözenekli betonun eğilmede çekme dayınımının belirlenmesi
embedding strength n. gömülme mukavemeti
strength requirements n. gerekli mukavemet
measurement of tensile strength n. gerilme mukavemetinin ölçülmesi
stress-rupture strength n. gerilim-kopma dayancı
strength classes and end fittings n. gerilme sınıfları ve sonlandırma bağlantıları
strength of materials n. gereçlerin dayanımı
tensile strength n. gerilme dayanımı
indirect tensile strength of hydraulically bound mixtures n. hidrolik bağlayıcılı karışımların dolaylı çekme dayanımı
direct tensile strength of hydraulically bound mixtures n. hidrolik bağlayıcılı karışımların doğrudan çekme dayanımı
accelerated strength test n. hızlandırılmış dayanım deneyi
calculated strength n. hesaplanmış dayanım
mortar strength n. harç mukavemeti
tensile strength and elongation for conductors n. iletkenler için çekme dayanımı ve uzaması
dielectric relaxatinal strength n. içyükül gevşeme dayancı
internal shear strength n. iç kesme mukavemeti
dielectric strength n. içyükül dayancı
early strength n. ilk mukavemet
single-strength window glass n. ince pencere camı
wet tensile strength n. ıslak kopma mukavemeti
indentation strength n. iz dayancı
tensile lap-shear strength of rigid-to rigid bonded assemblies n. iki sert malzemenin yapıştırılmasıyla oluşan sistemlerin ayrılma mukavemeti
wet bursting strength n. ıslak patlama mukavemeti
initial strength n. ilk dayanım
bursting strength of board n. karton patlama dayanımı
peel strength n. kabuk dayancı
bursting strength of paper n. kağıt patlama dayanımı
apparent interlaminar shear strength n. katlararası görünür kesme dayanımı
locking wire hole strength n. kilitleme kablo deliği mukavemeti
beam strength n. kiriş mukavemeti
rupture strength n. kırılma dayanımı
shear strength n. kesme dayancı
ultimate strength n. kırılma direnci
ultimate value of shear strength n. kayma mukavemeti nihai değeri
strength of welded corners and t-joints n. kaynaklı köşelerin ve t-bağlantıların mukavemeti
rupture strength n. kırılma mukavemeti
electric strength of solid insulating material n. katı yalıtım malzemesinin elektrik dayanımı
crushing strength n. kırılma dayancı
shearing strength n. kesme dayanımı
grip strength n. kavrama gücü
ultimate value of shear strength n. kayma dayanımı enson değeri
sliding strength n. kayma direnci
shearing strength n. kesme mukavemeti
sliding strength n. kayma mukavemeti
fracture strength n. kırılma direnci
shear strength n. kesme mukavemeti
breaking strength n. kırılma dayanımı
fracture strength n. kırılma dayanımı
interlaminar shear strength n. katmanlararası kayma mukavemeti
fracture strength n. kırılma dayancı
fracture strength n. kırılma mukavemeti
breaking strength n. kırılma mukavemeti
edge strength n. kenar dayancı
sliding strength n. kayma dayanımı
short-circuit strength n. kısa devre dayanımı
apparent interlaminar shear strength n. katmanlararası görünür kesme dayanımı