Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
üstünkörü
Meanings of
"üstünkörü"
in English Turkish Dictionary : 46 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
üstünkörü
cursory
adj.
2
Common Usage
üstünkörü
superficial
adj.
General
3
General
üstünkörü
slight
adj.
4
General
üstünkörü
trifling
adj.
5
General
üstünkörü
scratchy
adj.
6
General
üstünkörü
shallow
adj.
7
General
üstünkörü
glib
adj.
8
General
üstünkörü
casual
adj.
9
General
üstünkörü
perfunctory
adj.
10
General
üstünkörü
sketchy
adj.
11
General
üstünkörü
slipshod
adj.
12
General
üstünkörü
skin-deep
adj.
13
General
üstünkörü
makeshift
adj.
14
General
üstünkörü
overbroad
adj.
15
General
üstünkörü
catchpenny
adj.
16
General
üstünkörü
unsubtle
adj.
17
General
üstünkörü
kutcha
adj.
18
General
üstünkörü
haphazard
adj.
19
General
üstünkörü
overly [obsolete]
adj.
20
General
üstünkörü
rough-and-tumble
adj.
21
General
üstünkörü
roughwrought
adj.
22
General
üstünkörü
cursitory [obsolete]
adj.
23
General
üstünkörü
cursorary
adj.
24
General
üstünkörü
slightish
adj.
25
General
üstünkörü
sprawling
adj.
26
General
üstünkörü
loose
adj.
27
General
üstünkörü
loose
adv.
28
General
üstünkörü
casually
adv.
29
General
üstünkörü
superficially
adv.
30
General
üstünkörü
slightingly
adv.
31
General
üstünkörü
half-heartedly
adv.
32
General
üstünkörü
crudely
adv.
33
General
üstünkörü
bareknuckle
adv.
34
General
üstünkörü
bareknuckled
adv.
35
General
üstünkörü
skin-deep
adv.
36
General
üstünkörü
skippingly
adv.
Colloquial
37
Colloquial
üstünkörü
lick-and-promise
n.
38
Colloquial
üstünkörü
back-of-the-envelope
adj.
39
Colloquial
üstünkörü
down and dirty
expr.
Idioms
40
Idioms
üstünkörü
a lick and a promise
n.
41
Idioms
üstünkörü
slapdash
n.
42
Idioms
üstünkörü
once-over-lightly
adj.
43
Idioms
üstünkörü
after a sort
adv.
44
Idioms
üstünkörü
by halves
expr.
45
Idioms
üstünkörü
once over lightly
expr.
Marine
46
Marine
üstünkörü
jury
adj.
Meanings of
"üstünkörü"
with other terms in English Turkish Dictionary : 116 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
üstünkörü bilgi
smatter
n.
2
General
üstünkörü bakış
a bird's-eye view
n.
3
General
üstünkörü bilgi
sketch knowledge
n.
4
General
üstünkörü inceleme
cursory examination
n.
5
General
üstünkörü temizleme
catlick
n.
6
General
üstünkörü anlama
superficial understanding
n.
7
General
üstünkörü anlayış
superficial understanding
n.
8
General
üstünkörü denetim
cursory inspection
n.
9
General
üstünkörü teftiş
look-over
n.
10
General
üstünkörü öğrenilen şey
gleaning
n.
11
General
üstünkörü inceleme
run-through
n.
12
General
üstünkörü onarım
cobble
n.
13
General
(shakespeare'in eserlerinde) üstünkörü
curselarie [obsolete]
n.
14
General
bir yerdeki önemli alanların hızlı ve üstünkörü gezilmesi
cooks tour
n.
15
General
turistik yerlerin kısa ve üstünkörü gezildiği tur
cook's tour
n.
16
General
üstünkörü inceleme
side-glance
n.
17
General
üstünkörü dikkat
slight care
n.
18
General
üstünkörü bakma
squint
n.
19
General
işini üstünkörü yapmak
goldbrick
v.
20
General
üstünkörü tamir etmek
tinker
v.
21
General
bir işi acele ve üstünkörü yapmak
huddle
v.
22
General
üstünkörü gözden geçirmek
scan
v.
23
General
çabuk ve üstünkörü okumak
skim through
v.
24
General
çabuk ve üstünkörü okumak
skim over
v.
25
General
üstünkörü kesmek
haggle [rare]
v.
26
General
(bir işi) üstünkörü halletmek
maul
v.
27
General
üstünkörü halini yapmak
hash
v.
28
General
üstünkörü öğrenmek
glean
v.
29
General
bir konuyu üstünkörü araştırmak
dip
v.
30
General
üstünkörü süslemek
overlay
v.
31
General
üstünkörü çalışmak
roughwork
v.
32
General
üstünkörü bir şekilde onarmak
cobble [uk]
v.
33
General
üstünkörü çekici hale getirmek
pot
v.
34
General
üstünkörü geliştirmek
prefabricate
v.
35
General
görevi üstünkörü tamamlamak
scuffle
v.
36
General
üstünkörü ilerlemek
skate
v.
37
General
üstünkörü yapmak
sketch
v.
38
General
üstünkörü yapmak
slim [dialect]
v.
39
General
üstünkörü çalışmak
slip
v.
40
General
üstünkörü yapmak
slubber
v.
41
General
üstünkörü girmek
poke into
v.
42
General
üstünkörü yazmak
squiggle
v.
43
General
üstünkörü ilgilenmek
superficialise
v.
44
General
üstünkörü ilgilenmek
superficialize
v.
45
General
üstünkörü okumak
supervise [obsolete]
v.
46
General
üstünkörü incelemek
survise [obsolete]
v.
47
General
üstünkörü yapılmış
crude
adj.
48
General
üstünkörü olarak
shallowed
adj.
49
General
üstünkörü olan
shallower
adj.
50
General
üstünkörü olan
shallowest
adj.
51
General
üstünkörü yapılmış
visceral
adj.
52
General
üstünkörü sunulan
horseback [us]
adj.
53
General
üstünkörü ve yetersiz
glib
adj.
54
General
üstünkörü yapılan
drive-by
adj.
55
General
üstünkörü yapılmış
cursive
adj.
56
General
üstünkörü bakılan
sportive
adj.
57
General
üstünkörü bir biçimde
shallowly
adv.
58
General
üstünkörü bir biçimde
slightingly
adv.
59
General
üstünkörü bir biçimde
glibly
adv.
60
General
üstünkörü olarak
shallowly
adv.
Phrasals
61
Phrasals
bir şeyi üstünkörü ya da umursamadan yapmak
phone in
v.
62
Phrasals
(bir şeyi) baştan savma/üstünkörü yapmak
bumble through something
v.
63
Phrasals
üstünkörü araştırmak
dip into (something)
v.
64
Phrasals
üstünkörü araştırmak
dip in (something)
v.
65
Phrasals
bir konuyu üstünkörü araştırmak
dip into
v.
66
Phrasals
bir şeyi üstünkörü yapmak
gallop through something
v.
67
Phrasals
(birine/bir şeye) üstünkörü bakmak
peek in on (someone or something)
v.
68
Phrasals
birinden/bir şeyden üstünkörü bahsetmek
brush over someone or something
v.
69
Phrasals
(bir şeyi) üstünkörü yapmak
do (something) by halves
v.
70
Phrasals
üstünkörü yapmak
gallop through
v.
71
Phrasals
üstünkörü bakmak
skate over
v.
72
Phrasals
(bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak
skim over (something)
v.
73
Phrasals
(bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak
skim through (something)
v.
74
Phrasals
üstünkörü tamir etmek
coggle (up) [dialect]
v.
75
Phrasals
üstünkörü yapmak
skimp over
v.
Colloquial
76
Colloquial
üstünkörü bakış
squint
n.
77
Colloquial
üstünkörü üretim yapmak
crank out
v.
78
Colloquial
üstünkörü üretim yapmak
crank out
v.
79
Colloquial
bir şeyi üstünkörü yapmak
phone it in
v.
80
Colloquial
(bir şeyi/bir yeri) üstünkörü/rastgele aramak
toss (something)
v.
Idioms
81
Idioms
üstünkörü varılan yargı
a horseback opinion
n.
82
Idioms
geçici/eğreti/üstünkörü çözüm
band-aid approach/solution
n.
83
Idioms
geçici/üstünkörü çözüm
band-aid treatment
n.
84
Idioms
üstünkörü düzeltme
nail polish on a hangnail
n.
85
Idioms
üstünkörü düzeltme
quick-and-dirty
n.
86
Idioms
geçici/eğreti/üstünkörü çözüm
band-aid approach
n.
87
Idioms
geçici/eğreti/üstünkörü yaklaşım
band-aid approach
n.
88
Idioms
üstünkörü yaklaşım
band-aid approach
n.
89
Idioms
üstünkörü bakış
bird's-eye view
n.
90
Idioms
üstünkörü bakış
a bird's-eye view
n.
91
Idioms
etrafta üstünkörü/kısa bir gezi
nickel tour
n.
92
Idioms
üstünkörü/şöylesine bir tur
nickel tour
n.
93
Idioms
(bir işi) yapabilecekken üstünkörü yapmak
bring it weak
v.
94
Idioms
bir şeyi üstünkörü yapmak
give something a lick and a promise
v.
95
Idioms
üstünkörü yapmak
give a lick and a promise
v.
96
Idioms
üstünkörü plan yapmak
reckon without one's host
v.
97
Idioms
üstünkörü çözüm getirmek
nibble around the edges
v.
98
Idioms
üstünkörü yapmak
go through the motions
v.
99
Idioms
üstünkörü yapmak
hit the high spots
v.
100
Idioms
(birine bir şeyi) üstünkörü anlatmak
run (something) past (one)
v.
101
Idioms
(bir şeyi) üstünkörü yapmak
skim the surface (of something)
v.
102
Idioms
(bir şeyi) üstünkörü anlamak
skim the surface (of something)
v.
103
Idioms
(bir şeyle) üstünkörü ilgilenmek
skim the surface (of something)
v.
104
Idioms
(bir şeye) üstünkörü değinmek
skim the surface (of something)
v.
105
Idioms
(bir şeye) yüzeysel/üstünkörü bir giriş yapmak
skim the surface (of something)
v.
106
Idioms
hiçbir işi yarım yamalak/üstünkörü yapmamak
do nothing by halves
v.
107
Idioms
hiçbir işi yarım yamalak/üstünkörü yapmamak
not do anything by halves
v.
108
Idioms
(bir şeyin) üzerinden üstünkörü geçmek
gloss over (something)
v.
109
Idioms
üstünkörü (bir şeyden) bahsetmek/söz etmek
make noises about (something)
v.
110
Idioms
hiçbir işi üstünkörü yapma
never do things by halves
v.
111
Idioms
üstünkörü tasarlanmış
on the back of an envelope
expr.
Automotive
112
Automotive
üstünkörü bakma
optical check
n.
Marine
113
Marine
üstünkörü bir şekilde tıkamak
chintze
v.
Breeding
114
Breeding
üstünkörü yapılmış sığır kulübesi
helm [dialect] [uk]
n.
Military
115
Military
verilen görevi üstünkörü yapan asker
goldbrick
n.
116
Military
verilen görevi üstünkörü yapan asker
goldbricker
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of üstünkörü
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy