şamandıra - Turkish English Dictionary
History

şamandıra



Meanings of "şamandıra" in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

Turkish English
Common Usage
şamandıra buoy n.
şamandıra float n.
General
şamandıra whistle buoy n.
şamandıra ballcock n.
şamandıra moorings n.
şamandıra water gauge n.
şamandıra makefast n.
şamandıra pontoon n.
şamandıra can buoy n.
şamandıra water gage n.
şamandıra dan n.
şamandıra water-gauge n.
şamandıra floater n.
Technical
şamandıra float n.
şamandıra float valve n.
şamandıra pontoon n.
şamandıra buoy n.
şamandıra drag n.
Automotive
şamandıra float n.
Marine
şamandıra camel n.
şamandıra buoy n.
şamandıra dolphin n.
Marine Biology
şamandıra dahn n.
Military
şamandıra buoy n.

Meanings of "şamandıra" with other terms in English Turkish Dictionary : 105 result(s)

Turkish English
General
zilli şamandıra gong buoy n.
duba/şamandıra buoy n.
yuvarlak tabanlı, konik tepeli şamandıra can n.
şamandıra, kaya gibi işaretleme direk perch n.
şamandıra ile işaret koymak buoy v.
Trade/Economic
şamandıra ücreti buoy dues n.
Law
şamandıra vergisi beaconage n.
şamandıra resmi beaconage n.
Technical
bilyalı şamandıra ball cock n.
fıçı şamandıra barrel buoy n.
ışıklı şamandıra combination buoy n.
iyi tanımlanmış kanallarda kullanılan şamandıra lateral system n.
konik şamandıra   conical buoy n.
konik şamandıra conical buoy n.
mantar şamandıra cork float n.
şamandıra mili float spindle n.
şamandıra bloğu float block n.
şamandıra kapağı float cap n.
şamandıra anahtarı float breaker n.
şamandıra tipi float type n.
şamandıra odası float bowl n.
şamandıra ile işleyen kapama valfi ball cock n.
şamandıra iğnesi float needle n.
şamandıra kiti float kit n.
şamandıra kontrolu floating control n.
şamandıra valfi float valve n.
şamandıra seviye ayarı float level adjustment n.
Computer
plastik şamandıra plastic float n.
Construction
şamandıra veya elektrotla algılayıcı tipte su seviyesine duyarlı otomatik elektrikli kontrol düzenleri automatic electrical water level sensing controls of the float or electrode-sensor type n.
Automotive
basınçlı taraf şamandıra valfi high side float valve n.
karbüratör şamandıra kabı carburetor float chamber n.
şamandıra pimi float pivot pin n.
şamandıra valfi float valve n.
şamandıra kabı havalandırma sistemi float chamber vent system n.
şamandıra pimi float pin n.
şamandıra iğnesi needle valve n.
şamandıra kontrol düzeni tickler n.
şamandıra seviyesi float level n.
şamandıra düzey göstergesi float indicator n.
şamandıra kolu float arm n.
şamandıra kabı havalandırması float chamber vent n.
şamandıra iğnesi needle valve ticker n.
şamandıra yüksekliği float height n.
şamandıra konumu float position n.
şamandıra devresi float circuit n.
şamandıra iğneli supap float needle valve n.
şamandıra iğnesi floot needle valve n.
şamandıra kabı float chamber n.
şamandıra haznesi float chamber n.
şamandıra haznesindeki benzin seviyesi float level n.
şamandıra haznesi float bowl n.
şamandıra iğne valfi float needle valve n.
şamandıra seviye ayarı float level adjustment n.
şamandıra gövdesi float body n.
yakıt seviye şamandıra sensörü fuel tank sender n.
yandan hareketli şamandıra side-hung float n.
Marine
sesli şamandıra acoustic buoy n.
geceleri ses çıkartan şamandıra acoustic buoy n.
konik şekilli şamandıra nun n.
konik şekilli şamandıra nun buoy n.
kürekli hawaii kanosunda şamandıra ama n.
basit tek şamandıra demirlemesi single buoy mooring n.
çanlı şamandıra bell buoy n.
çoklu bağlanan şamandıra multiple moored buoy n.
canlı şamandıra gong buoy n.
canlı şamandıra bell buoy n.
fıçı şamandıra barrel buoy n.
gazla ışıklandırılan şamandıra gas buoy n.
fenerli şamandıra beacon n.
gezici şamandıra moving buoy n.
gemi tipi şamandıra ship type buoy n.
gemilerin bağlanması için kullanılan şamandıra moving buoy n.
iki noktada şamandıra bağlanması two-point buoy mooring n.
ışıklı şamandıra gas buoy n.
ışıklı şamandıra combination buoy n.
mantar şamandıra cork float n.
palamarlık şamandıra dolphin n.
şamandıra temini buoyage n.
şamandıra vergisi anchorage n.
şamandıra kayığı buoy tender n.
şamandıra tip dalga yönü ölçeri buoy-type wave direction gage n.
şamandıra ücreti buoy dues n.
şamandıra ücreti moorage n.
şamandıra bağlaması buoy mooring n.
şamandıra entegreli deniz uçağı floatplane n.
şamandıra tip dalga ölçer buoy-type wave gage n.
şamandıra kontrolü floating control n.
şamandıra iğnesi float needle n.
şamandıra halatı buoy rope n.
tek nokta bağlamalı şamandıra one-point mooring buoy n.
tek nokta üzeri demirli şamandıra single point mooring buoy n.
ıslık sesi çıkaran şamandıra whistle buoy n.
ıslık sesi çıkaran şamandıra whistling buoy n.
(kanal işaretlemek için kullanılan) şamandıra sistemi buoyage n.
şamandıra olarak kullanılan tahta parçası deadhead n.
siste takip eden taşıtlara kılavuzluk yapması için bir gemi tarafından çekilen şamandıra veya direk sea pig n.
(şamandıra) mahmuzlamak bull v.
Medical
şamandıra tedavisi flotation therapy n.
Gastronomy
şamandıra sosu sop [dialect] n.
Marine Biology
davul şamandıra drum buoy n.
Fishery
fındık şamandıra nut buoy n.
iki ucu ince ve sivri, ortası büyük şamandıra nut buoy n.
çubuk şamandıra stick float n.
Military
dar kapsamlı şamandıra short scope buoy n.
şamandıra çanağı bowl of float n.