asılsız - Turkish English Dictionary
History

asılsız



Meanings of "asılsız" in English Turkish Dictionary : 49 result(s)

Turkish English
Common Usage
asılsız unfounded adj.
asılsız untrue adj.
asılsız groundless adj.
asılsız baseless adj.
General
asılsız delusion n.
asılsız ungrounded adj.
asılsız groundless adj.
asılsız illusive adj.
asılsız illusory adj.
asılsız untruthful adj.
asılsız unsubstantial adj.
asılsız precarious adj.
asılsız tinsel adj.
asılsız footless adj.
asılsız false adj.
asılsız causeless adj.
asılsız without foundation adj.
asılsız delusive adj.
asılsız rootless adj.
asılsız delusory adj.
asılsız deceptious adj.
asılsız chimerical adj.
asılsız insubstantial adj.
asılsız captious adj.
asılsız trifling adj.
asılsız unfounded adj.
asılsız gratuitous adj.
asılsız ill-founded adj.
asılsız unreal adj.
asılsız unwarranted adj.
asılsız aeriform adj.
asılsız airy adj.
asılsız trumpery adj.
asılsız truthless adj.
asılsız made-up adj.
asılsız mala fide adj.
asılsız lip adj.
asılsız lying adj.
asılsız claptrap adj.
asılsız idle adj.
asılsız fancied adj.
asılsız invalid adj.
asılsız folious adj.
Phrases
asılsız without any foundation adj.
Colloquial
asılsız fanciable [uk] adj.
Idioms
asılsız phonier than a three-dollar bill adj.
asılsız queerer than a three-dollar bill adj.
Trade/Economic
asılsız incorrect adj.
Archaic
asılsız fatuous adj.

Meanings of "asılsız" with other terms in English Turkish Dictionary : 81 result(s)

Turkish English
General
asılsız haber canard n.
asılsız mutabakat yanlılığı false consensus bias n.
asılsız sözcükler kullanma circumlocution n.
asılsız olma falseness n.
asılsız haber mare's nest n.
asılsız haber libel n.
asılsız iddialar unfounded allegations n.
asılsız iddialar baseless allegations n.
asılsız iddialar groundless allegations n.
asılsız söylenti unsubstantiated rumour n.
asılsız söylenti unfounded rumour n.
asılsız dedikodu groundless rumors n.
asılsız dedikodu ill-founded rumours n.
asılsız dedikodu unfounded rumours n.
asılsız söylenti unsubstantiated rumor n.
asılsız söylenti unfounded rumor n.
asılsız söylenti baseless rumour n.
asılsız söylenti baseless rumor n.
asılsız haber baseless news n.
asılsız haber unfounded news n.
asılsız bomba ihbarı hoax bomb call n.
asılsız dedikodu baseless rumor n.
asılsız olma truthlessness n.
asılsız şey untruism n.
asılsız şey untruthfulness n.
asılsız şey bonbon n.
asılsız suçlama hatchet job n.
asılsız şey fata morgana n.
asılsız inanç fiction n.
asılsız düşünce phantasy n.
bilim veya doğa olaylarına ilişkin asılsız bilgi sciosophy n.
asılsız iddia strawman n.
asılsız iddia surmise [obsolete] n.
asılsız itham surmise [obsolete] n.
asılsız olma falsity n.
aleyhinde asılsız şeyler yazmak libel v.
asılsız suçlama yapmak mischarge v.
asılsız iddiada bulunmak misprofess [obsolete] v.
asılsız olduğunu kanıtlamak falsify v.
asılsız (söz) idle adj.
asılsız bir biçimde insubstantially adv.
asılsız olarak footlessly adv.
asılsız bir şekilde chimerically adv.
asılsız bir şekilde groundlessly adv.
asılsız olarak delusively adv.
asılsız ve temelsiz olarak groundlessly adv.
asılsız bir şekilde captiously adv.
asılsız biçimde baselessly adv.
asılsız bir şekilde ungroundedly adv.
asılsız bir şekilde unreally adv.
asılsız bir şekilde unwarrantedly adv.
Colloquial
asılsız iddia bogus beef n.
asılsız iddia bum beef n.
bir komplo teorisiyle, asılsız iddialarla ilgili saplantı/paranoya tin hat n.
asılsız iddia, hikaye, söylem horse pill n.
Idioms
asılsız iddia bogus beef n.
asılsız iddia bum beef n.
asılsız şey a potemkin village n.
asılsız iddialarda bulunmak talk through one's hat v.
asılsız belge düzenlemek pencil whip v.
asılsız iddialarda bulunmak talk through hat v.
asılsız iddialarda bulunmak talk through your hat [old-fashioned] v.
bu iddia asılsız that cock won't fight [old-fashioned] expr.
bu iddia asılsız that dog won't hunt [old-fashioned] [us] expr.
bu iddia asılsız that old dog won't hunt [old-fashioned] [us] expr.
Law
asılsız suçlama false charge n.
asılsız iddia immaterial averment n.
asılsız iddia false charge n.
asılsız itham false charge n.
asılsız talep unfounded claim n.
davacının iddialarını asılsız kılan cevap layihası plea in bar n.
asılsız suçlamalar spurious accusations n.
Politics
new york gazetesinin 1735'teki basın özgürlüğünü getiren asılsız haber vakası zenger case n.
Telecom
asılsız virüs uyarıları hoax n.
Religious
asılsız öğreti miscreed [obsolete] n.
Archaic
asılsız şey vapor n.
asılsız şey vapour n.
Slang
asılsız şey pork pie n.
asılsız şey porker [uk] n.
asılsız bilgi yaymak put it about [uk] v.
asılsız olabilecek bir bilgi yaymak put it about [uk] v.