black-and-white - Turkish English Dictionary
History

black-and-white

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "black-and-white" in Turkish English Dictionary : 9 result(s)

English Turkish
General
black-and-white adj. yazılı
black-and-white adj. basılı
black-and-white adj. beyaz zemin üstünde siyah yazılı
black-and-white adj. iyi ve kötü olarak birbirinden net çizgilerle ayrılmış
black-and-white adj. net bir şekilde belirlenmiş
Technical
black-and-white n. siyah beyaz
Computer
black-and-white n. siyah-beyaz
black-and-white adj. ak kara
Slang
black-and-white n. polis arabası

Meanings of "black-and-white" with other terms in English Turkish Dictionary : 82 result(s)

English Turkish
General
black and white n. siyah beyaz resim
black and white n. yazı
black-and-white photography n. siyah-beyaz fotoğrafçılık
black and white adj. aklı karalı
in black and white adv. yazılı olarak
in black and white adv. sadece grinin tonlarını kullanarak
bw (black and white) abrev. siyah ve beyaz
Colloquial
black and white n. polis
black and white n. siyah beyaz polis arabası
black and white n. siyah beyaz devriye arabası
not all black and white expr. ne siyah ne beyaz
not all black and white expr. siyah ve beyaz değil
not all black and white expr. iyi ya da kötü değil
not all black and white expr. akla kara değil
Idioms
stop seeing things in black and white v. at gözlüğünü çıkarmak
set something down in black and white v. yazıya dökmek
put something down in black and white v. yazıya dökmek
put something down in black and white v. yazılı hale getirmek
set something down in black and white v. yazılı hale getirmek
get (something) down in black and white v. (bir şeyi) yazıya dökmek
get (something) down in black and white v. (bir şeyi) yazılı hale getirmek
get (something) down in black and white v. (bir şeyi) yazarak resmileştirmek
get (something) in black and white v. (bir şeyi) yazılı olarak almak
get (something) in black and white v. (bir şeyi) yazıyla resmiyete dökmek
get (something) in black and white v. (bir şeyi) yazıyla teyit etmek
get (something) in black and white v. (bir şeyle) ilgili yazılı belge almak
put down in black and white v. yazıya dökmek
put down in black and white v. yazılı hale getirmek
as clear as black and white adj. apaçık belli
as clear as black and white adj. belirgin
as clear as black and white adj. çizgileri net
as clear as black and white adj. gün gibi açık/ortada/aşikar
as clear as black and white adj. kolay anlaşılır
as clear as black and white adj. siyah beyaz kadar net
as clear as black and white adj. apaçık
as clear as black and white adj. besbelli
as clear as black and white adj. ayan beyan ortada
black and white adj. apaçık
black and white adj. kesin
black and white adj. net
black and white adj. gün gibi açık
black and white adj. siyah beyaz kadar net
black and white adj. besbelli
black and white adj. çizgileri net/belli
as clear as black and white adv. ak ve kara kadar açık
as clear as black and white adv. siyah ve beyaz kadar net
as clear as black and white adv. hiçbir şüpheye yer bırakmayacak derecede açık
not all black and white expr. hiçbir şey siyah ve beyaz değil
not all black and white expr. kim suçlu kim güç belli olmaz
in black and white expr. basılı biçimde
in black and white expr. basit ve yalın
in black and white expr. dosdoğru
in black and white expr. sade
in black and white expr. yazılı biçimde
Technical
gelatin type black-and white film n. jelatin tip siyah ve beyaz film
black and white cctv cameras n. siyah-beyaz cctv kameraları
black-and-white image n. siyah-beyaz görüntü
black-and-white television n. siyah-beyaz televizyon
Computer
solid black and white n. kesin siyah ve beyaz
black and white display n. renksiz ekran
black and white n. siyah beyaz
black and white n. siyah ve beyaz
black and white overheads n. siyah beyaz asetatlar
black and white display n. siyah-beyaz ekran
compress to black and white expr. siyah beyaz'a sıkıştır
print in black and white expr. siyah beyaz yazdır
print in black and white only expr. sadece siyah beyaz yazdır
pure black and white expr. yalnızca siyah ve beyaz
Television
black and white display n. renksiz ekran
black and white television tube n. siyah beyaz televizyon tüpü
black and white image n. siyah beyaz görüntü
black and white television n. siyah beyaz televizyon
black-and-white film n. siyah-beyaz film
black-and-white television tube n. siyah-beyaz televizyon tüpü
black and white film n. siyah beyaz film
Automotive
black and white diagonal flag n. siyah beyaz diyagonal bayrak
black and white checkered flag n. siyah beyaz damalı bayrak
black and white flag n. siyah ve beyaz bayrak
Zoology
black-and-white ruffed lemur n. madagaskar'a özgü bir lemur
Philosophy
black and white thinking n. yanlış ikilem
black and white thinking n. yanlış seçim
Photography
black and white n. siyah-beyaz renk paleti