chase - Turkish English Dictionary
History

chase

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "chase" in Turkish English Dictionary : 62 result(s)

English Turkish
Common Usage
chase n. takip
chase v. peşinde olmak
chase v. kovalamak
chase v. takip etmek
General
chase n. dizilmiş harfleri tutan demir çerçeve
chase n. peşine düşme
chase n. oluk
chase n. iz sürme
chase n. izleme
chase n. av
chase n. kovalama
chase n. takip
chase n. avlanma bölgesi
chase n. kanal
chase n. oyunlu
chase n. yiv
chase n. oyuk
chase n. oyma
chase n. kovalamaca
chase n. kovalanan şey
chase n. takip edilen şey
chase n. harf kalıbı
chase v. kabartma işlemek
chase v. peşine düşmek
chase v. defetmek
chase v. hakketmek
chase v. izlemek
chase v. avlamak
chase v. hızla geçip gitmek
chase v. oluk açmak
chase v. oymak
chase v. kovmak
chase v. zıvana açmak
chase v. yiv açmak
chase v. oyma ya da kabartmayla bir metal parçasını süslemek
chase v. mücevherlerle süslemek
chase v. acele etmek
chase v. kovmak
chase v. uzaklaştırmak
chase v. önüne katıp kovalamak
chase v. altını üstüne getirmek
chase v. süslemek
Colloquial
chase v. (aşık olunan birinin) peşinden koşmak
Technical
chase n. foto-kompozisyon, çoğaltma, karton kesme vb. işlevi gören analog makinelere verilen ad
chase n. yiv
chase v. oymak
chase v. oluk açmak
chase v. torna tezgahında diş açmak
Textile
chase n. pamuk eğirmede yumak sarma silindirinin bir traversine denk gelen iplik uzunluğu
Construction
chase n. gemi yapımında üst üste binen kademeli bir tür derz
Automotive
chase n. hasarlı dişlerin tamiri
chase v. diş açmak
Gastronomy
chase v. ağır içkinin üzerine hafif içkiyle cila atmak
Geography
chase n. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
chase n. kansas eyaletinde şehir
Hunting
chase n. başka kişilere ait yerlerde avlanma izni
chase n. silah namlusu
Sport
chase n. (kısaca) engelli at koşusu
chase n. teniste topun iki kez zıplaması
Cinema
chase n. kovalama
Slang
chase v. inzivaya çekilmek
chase v. (kendini) bir yere kapatmak

Meanings of "chase" with other terms in English Turkish Dictionary : 275 result(s)

English Turkish
General
chase mortise n. oyma zıvana
car chase n. araba takibi
freeway chase n. otoban kovalamacası
highway chase n. otoban kovalamacası
chase [dialect] n. çiftlikte bölgeler arasında bulunan şerit
chase [obsolete] n. geminin kıçına monte edilmiş top namluları
chase [obsolete] n. gemide top namlularının bulunduğu kısım
chase [obsolete] n. tatar yayında okun durduğu oluk
chase [obsolete] n. topun ağzı
paper chase n. (koşuculardan birinin takip için arkasından kağıt bıraktığı) eski bir tür kır koşusu
paper chase n. bir açık hava oyunu
give chase v. takip etmek
give chase v. izlemek
give chase v. kovalamaya başlamak
lead someone a merry chase v. birini çok yormak
lead someone a merry chase v. birini çok zahmete sokmak
give chase v. avın kokusunu alıp peşine düşmek (av köpeği)
lead someone a merry chase v. birini çok uğraştırmak
give chase v. kovalamak
chase away v. kovmak
chase a cat v. kedi kovalamak
chase off v. (köpek vb.) birisini kovalayarak dışarıya çıkarmak
chase off v. kovalamak
chase someone off with a broom v. birini süpürgeyle kovalamak
chase for money v. para peşinde koşmak
chase a suspect v. bir şüpheliyi kovalamak
chase someone down an alley v. çıkmaz sokağa sokmak
chase a dream v. bir hayalin peşinde koşmak
chase a dream v. hayal peşinde koşmak
chase [obsolete] v. zulmetmek
chase [obsolete] v. rahat vermemek
Phrasals
chase down v. arayıp bulmak
chase down v. peşine düşüp yakalamak
chase down v. takip edip yakalamak
chase down v. kovalayarak yakalamak
chase down v. izini bulup yakalamak
chase down v. art arda yuvarlamak
chase down v. peş peşe içmek
chase down v. arka arkaya içmek
chase someone out of somewhere v. birinin bir yerden gitmesini sağlamak
chase someone away from some place v. birinin bir yerden gitmesini sağlamak
chase someone away from some place v. birini bir yerden defetmek/kovmak
chase someone out of somewhere v. birini bir yerden defetmek/kovmak
chase around after someone v. birinin peşinden koşmak (arayıp durmak)
chase someone down v. izini bulup yakalamak
chase someone down v. izini bulmak
chase up v. izini sürmek
chase someone (or an animal) in(to) some place v. kovalayarak bir yere sokmak
chase out v. önüne katıp kovalamak
give chase to someone or something v. kovalamak
chase off v. önüne katıp kovalamak
chase away v. önüne katıp kovalamak
chase up v. kovalamak
chase someone out of some place v. kovalayarak atmak/kovmak
chase someone around v. kovalayıp durmak
chase someone or an animal in v. kovalayarak bir yere sokmak
chase up v. peşinde olmak
give chase to someone or something v. peşine düşmek
chase up v. peşine düşmek
chase up v. takip etmek
give chase to someone or something v. takip etmek
chase after v. peşinde olmak
chase after v. uğruna çabalamak
chase after v. kovalamak
chase after v. kovalamak
chase after v. peşine düşmek
chase after v. hovardalık yapmak
chase (someone or something) (away) from some place v. (birini/bir şeyi) bir yerden kovalamak
chase (someone or something) (away) from some place v. (birini/bir şeyi) bir yerden kovmak
chase (someone or something) (away) from some place v. (birini/bir şeyi) bir yerden defetmek
chase (someone or something) (away) from some place v. (birinin/bir şeyin) bir yerden gitmesini sağlamak
chase (someone or something) (away) from some place v. (birini/bir şeyi) bir yerden kaçırmak
chase (someone or something) (away) from some place v. (birini/bir şeyi) bir yerden (zorla) göndermek
chase (someone or something) around v. (birinin/bir şeyin) peşinden koşmak
chase (someone or something) around v. (birinin/bir şeyin) peşinde dolanmak
chase (someone or something) around v. (birini/bir şeyi) kovalayıp durmak
chase (someone or something) into (some place) v. (birini/bir şeyi) kovalayıp/kovalayarak (bir yere) sokmak
chase (someone or something) into (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerin) içine doğru kovalamak
chase (someone or something) into (some place) v. (birini/bir şeyi) kovalayıp (bir yere) girmesini sağlamak
chase (someone or something) into (some place) v. (birini/bir şeyi bir yere) doğru yönlendirmek
chase (someone or something) in (some place) v. (birini/bir şeyi) kovalayıp/kovalayarak (bir yere) sokmak
chase (someone or something) in (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerin) içine doğru kovalamak
chase (someone or something) in (some place) v. (birini/bir şeyi) kovalayıp (bir yere) girmesini sağlamak
chase (someone or something) in (some place) v. (birini/bir şeyi bir yere) doğru yönlendirmek
chase (someone or something) out of (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) kovalamak
chase (someone or something) out of (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) kovmak
chase (someone or something) out of (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) defetmek
chase (someone or something) out of (some place) v. (birinin/bir şeyin bir yerden) gitmesini sağlamak
chase (someone or something) out of (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) kaçırmak
chase (someone or something) out of (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) (zorla) göndermek
chase (someone or something) out of (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) kovalayıp/kovalayarak çıkarmak
chase after v. peşinden koşmak
chase around v. peşinden koşmak
chase around v. peşinde dolanmak
chase around v. kovalayıp durmak
chase around after v. kovalayıp durmak
chase around after v. etrafta aramak
chase around after v. sağda solda aramak
chase around after v. arayıp durmak
chase around after (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kovalayıp durmak
chase around after (someone or something) v. (birini/bir şeyi)etrafta aramak
chase around after (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sağda solda aramak
chase around after (someone or something) v. (birini/bir şeyi) arayıp durmak
chase away v. defetmek
chase away v. gitmesini sağlamak
chase away v. kaçırmak
chase away v. (zorla) göndermek
chase someone or something down v. birini/bir şeyi peşine düşüp yakalamak
chase someone or something down v. birini/bir şeyi takip edip yakalamak
chase someone or something down v. birini /bir şeyi kovalayarak yakalamak
chase someone or something down v. birini/bir şeyi izini bulup yakalamak
chase from some place v. bir yerden kovalamak
chase from some place v. bir yerden kovmak
chase from some place v. bir yerden defetmek
chase from some place v. bir yerden gitmesini sağlamak
chase from some place v. bir yerden kaçırmak
chase from some place v. bir yerden (zorla) göndermek
chase in some place v. kovalayıp/kovalayarak bir yere sokmak
chase in some place v. bir yerin içine doğru kovalamak
chase in some place v. kovalayıp bir yere girmesini sağlamak
chase in some place v. bir yere doğru yönlendirmek
chase out of some place v. bir yerden kovalamak
chase out of some place v. bir yerden kovmak
chase out of some place v. bir yerden defetmek
chase out of some place v. bir yerden gitmesini sağlamak
chase out of some place v. bir yerden kaçırmak
chase out of some place v. bir yerden (zorla) göndermek/çıkarmak
chase out of some place v. bir yerden kovalayıp/kovalayarak çıkarmak
chase someone or something out of some place v. birini/bir şeyi bir yerden kovalamak
chase someone or something out of some place v. birini/bir şeyi bir yerden kovmak
chase someone or something out of some place v. birini/bir şeyi bir yerden defetmek
chase someone or something out of some place v. birinin/bir şeyin bir yerden gitmesini sağlamak
chase someone or something out of some place v. birini/bir şeyi bir yerden kaçırmak
chase someone or something out of some place v. birini/bir şeyi bir yerden (zorla) göndermek/çıkarmak
chase someone or something out of some place v. birini/bir şeyi bir yerden kovalayıp/kovalayarak çıkarmak
chase up v. (genellikle bir hayvanı) bir şeyin tepesine/üstüne kovalamak
chase someone or something up something v. birini/bir şeyi bir şeyin tepesine/üstüne kovalamak
chase someone or something up something v. birini/bir şeyi bir şeyin tepesine kaçırmak
chase someone or something up something v. birini/bir şeyi bir ağacın, tepenin, kayanın üstüne kovalamak
chase someone or something up v. birinin/bir şeyin izini sürmek
chase someone or something up v. birinin/bir şeyin peşine düşmek
chase someone or something up v. birini/bir şeyi kovalamak
Proverb
if you chase two rabbits, you will not catch either one iki karpuz bir koltuğa sığmaz
if you chase two rabbits, you will not catch either one aynı anda iki şeyi birden yapmak için çabalarsan ikisinden de olursun
if you chase two rabbits, you will not catch either one aynı anda iki tavşan kovalayan hiçbirini yakalayamaz
Colloquial
lead police on chase v. polisi peşine takmak
go chase yourself! expr. defol git ve beni rahatsız etme!
cut to the chase! expr. sadede gel!
go and chase yourself expr. defol git
go and chase yourself expr. kaybol
go and chase yourself expr. çık git
go and chase yourself expr. git başımdan
go and chase yourself expr. yürü git
go and chase yourself! exclam. defol git!
go and chase yourself! exclam. kaybol!
go and chase yourself! exclam. çık git!
go and chase yourself! exclam. git başımdan!
go and chase yourself! exclam. yürü git!
Idioms
a paper chase n. bir yığın evrak işi
wild goose chase n. boşa kürek çekme
wild-goose chase n. beyhude bir arayış
wild-goose chase n. boşuna koşuşma
a wild goose chase n. olmayacak bir işin peşinden gitme
a wild goose chase n. olmayacak birşeyin peşinden koşma
a wild goose chase n. olmayacak duaya amin deme
eager chase n. sıkı takip
chase (one's) tail v. boşuna uğraşmak
chase (one's) tail v. haybeye kürek çekmek
chase (one's) tail v. dönüp dolaşıp kendini aynı yerde bulmak
chase (one's) tail v. yerinde saymak
chase (one's) tail v. çıkış yolu bulamamak
chase rainbows v. ayakları yere basmamak
send someone on a wild-goose chase v. boşa kürek çektirmek
cut to the chase v. doğrudan sonuca gitmek
cut to the chase v. dolandırmadan konuya girmek
send someone on a wild-goose chase v. davultozu almaya göndermek
cut to the chase v. doğrudan konuya girmek
chase rainbows v. hayaller peşinde koşmak
lead someone on a merry chase v. hayal peşinde koşturmak
send someone on a wild-goose chase v. minaregölgesi almaya göndermek
send someone on a wild-goose chase v. olmayacak bir şeyin peşinden koşturmak
cut to the chase v. lafı dolandırmamak
lead someone on a merry chase v. olmayacak duaya amin dedirtmek
cut to the chase v. sadede gelmek
chase a rainbow v. ayakları yere basmamak
chase a rainbow v. bir hayalin peşinde koşmak
chase your tail v. boşuna uğraşmak
chase your tail v. haybeye kürek çekmek
chase your tail v. dönüp dolaşıp kendini aynı yerde bulmak
chase your tail v. yerinde saymak
chase your tail v. çıkış yolu bulamamak
chase your (own) tail v. boşuna uğraşmak
chase your (own) tail v. haybeye kürek çekmek
chase your (own) tail v. dönüp dolaşıp kendini aynı yerde bulmak
chase your (own) tail v. yerinde saymak
chase your (own) tail v. çıkış yolu bulamamak
go on a wild goose chase v. olmayacak bir işin peşinden gitmek
go on a wild goose chase v. olmayacak duaya amin demek
go on a wild goose chase v. olmayacak bir şeyin peşinden koşmak
go on a wild goose chase v. olmayan/bulunması zor bir şeyi kovalamak
lead (one) (on) a (merry) chase v. (birini) hayal/boş hayaller peşinde koşturmak
lead (one) (on) a (merry) chase v. (birine) olmayacak duaya amin dedirtmek
lead (one) (on) a (merry) chase v. (birini) kandırıp vaktini boşa harcamak
lead a chase v. hayal peşinde koşturmak
lead a chase v. boş hayaller peşinde koşturmak
lead a chase v. olmayacak duaya amin dedirtmek
lead a chase v. kandırıp vaktini boşa harcamak
lead a chase v. boş yere umut vermek
lead a chase v. boş yere umutlandırmak
lead a merry chase v. hayal peşinde koşturmak
lead a merry chase v. boş hayaller peşinde koşturmak
lead a merry chase v. olmayacak duaya amin dedirtmek
lead a merry chase v. kandırıp vaktini boşa harcamak
lead a merry chase v. boş yere umut vermek
lead a merry chase v. boş yere umutlandırmak
lead on a merry chase v. hayal peşinde koşturmak
lead on a merry chase v. olmayacak duaya amin dedirtmek
lead on a merry chase v. boş yere umut vermek
send on a wild-goose chase v. boşa kürek çektirmek
send on a wild-goose chase v. olmayacak bir şeyin peşinden koşturmak
go chase your tail exclam. sen git de kendi derdine yan
go chase your tail exclam. sen git, kendinle uğraş
go chase your tail exclam. kaybol, gözüm görmesin seni
go chase your tail exclam. git başımdan
go chase your tail exclam. çek git ya, bir de seninle uğraşmayayım
go chase your tail exclam. defol git şurdan
Speaking
let's just cut to the chase expr. lafı gevelemeye gerek yok
can we just cut to the chase here? expr. sadede gelsek nasıl olur?
Technical
pipe chase n. boru kanalı
chase mortise n. gömme zıvana
chase mortise n. oyma zıvana
wild-goose chase [obsolete] n. ülkenin bir ucundan diğerine at sırtında yapılan yolculuk
Aeronautic
chase pilot n. takip pilotu
Marine
stern chase n. bir gemiyi arka tarafından kovalama
Marine Biology
chase spawner n. tacizen yumurtlayıcı
Botanic
chase-devil n. binbirdelik otu
chase-devil n. kılıç otu
chase-devil n. koyunkıran
chase-devil n. mayasıl otu
chase-devil n. sarı kantaron
Education
paper chase n. (lisans derecesi, profesyonel lisans, maddi yardım için gerekli) evrak işleri
paper chase n. diploma veya lisans derecesi için harcanan çaba
Geography
fox chase n. kentucky eyaletinde şehir
chase city n. virginia eyaletinde yerleşim yeri
mount chase n. maine eyaletinde yerleşim yeri
Military
chase gun n. savaş gemisi topu
chase gun n. takip gemisi topu
chase piece n. savaş gemisi topu
chase piece n. takip gemisi topu
chase port n. savaş gemisindeki top penceresi
Hunting
the chase n. avcılık sporu
Slang
chase tail v. karı/kız peşinde koşmak
chase tail v. kız tavlamak
chase tail v. kız kepçelemek
chase tail v. kız araklamak
chase tail v. karı/kız düşürmeye çalışmak
chase the dragon v. eroin içmek/almak/çekmek
chase the dragon v. eroin çekmek (eroini folyoda ısıtarak ejderha kuyruğu gibi dalgalanan dumanını çekmek)
chase the dragon v. ot çekmek/içmek
chase the dragon v. uyuşturucu çekmek/içmek (duman çıkaran uyuşturucuları içine çekmek)
go chase yourself! expr. defol git!
go chase yourself! expr. git başımdan!
go chase your tail! exclam. kaybol, gözüm görmesin seni!
go chase your tail! exclam. defol git şurdan!
go chase your tail! exclam. sen git de kendi derdine yan!
go chase your tail! exclam. sen git, kendinle uğraş!
go chase your tail! exclam. git başımdan!
go chase your tail! exclam. çek git ya, bir de seninle uğraşmayayım!
go chase your tail! exclam. git kendi işine bak!
go chase yourself exclam. defol git ve beni rahatsız etme
go chase yourself exclam. git başımdan
go chase yourself exclam. defol git
go chase yourself exclam. kaybol gözüm görmesin seni
go chase yourself exclam. git kendi işine bak
British Slang
chevy chase (cockney rhyming slang for face) n. yüz