Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
forgeddaboutit [us]
balance the flow of energy
cildi
History
Sentences
Meanings of
"cildi"
in English Turkish Dictionary : 4 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
cildi
dermic
adj.
2
General
cildi
cutaneous
adj.
3
General
cildi
dermal
adj.
Medical
4
Medical
cildi
dermatic
adj.
Meanings of
"cildi"
with other terms in English Turkish Dictionary : 53 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
bronzlaştırmak (cildi)
tan
v.
General
2
General
cildi güneş ışınlarından koruma amaçlı krem veya yağ
sunblock
n.
3
General
cildi soyan
exfoliator
n.
4
General
kitap cildi
volume
n.
5
General
kitap cildi
tome
n.
6
General
kitap cildi, futbol topu, ayakkabı vb. bağlayan işçi
lacer
n.
7
General
eskiden cildi açık renk yapmak için kullanılan bir kozmetik ürünü
whitewash
n.
8
General
grimsi cildi, bombeli siyah gözleri ve kocaman kafası olan dünya dışı varlık
gray
n.
9
General
cildi temizleyip tonunu dengeleyen krem
pack
n.
10
General
karartmak (cildi)
tan
v.
11
General
çatlatmak (soğuk cildi)
chap
v.
12
General
cildi güneşten yanmak
sunburn
v.
13
General
cildi kurumak
one's skin to dry out
v.
14
General
(cildi) bakterilerden arındırmak
degerm
v.
15
General
(cildi) kaşımak
scrawp [dialect]
v.
16
General
soluk cildi olan kimse
tallow-face
adj.
17
General
siyah saçı ve koyu renk cildi olan
melanous
adj.
18
General
kabuk benzeri cildi olan
rindy
adj.
19
General
cildi saran
intimate
adj.
20
General
cildi olmayan
disbound
adj.
21
General
cildi kopmuş
disbound
adj.
22
General
cildi ayrılmış
disbound
adj.
23
General
cildi soyulmuş
skinless
adj.
24
General
(iç çamaşırı, peruk) cildi sararak
intimately
adv.
Phrasals
25
Phrasals
cildi pürüzsüz yapmak
clear up
v.
26
Phrasals
cildi sivilcelerden temizlemek
clear up
v.
Idioms
27
Idioms
cildi kızarmak
go red
v.
28
Idioms
bebek cildi gibi yumuşak
(as) smooth as a baby's bottom
adj.
29
Idioms
bebek cildi gibi yumuşak
(as) soft as a baby's backside
adj.
30
Idioms
bebek cildi gibi yumuşak
(as) soft as a baby's bottom
adj.
31
Idioms
bebek cildi gibi yumuşak
soft as a baby's bottom
adj.
32
Idioms
bebek cildi gibi yumuşak
soft as a baby's backside
adj.
33
Idioms
siyahilerin cildi bozulmaz
(good) black don't crack [cliché]
expr.
Speaking
34
Speaking
cildi güzelleştirir
beautifies the skin
expr.
Computer
35
Computer
cildi yazdır
print binder
expr.
36
Computer
cildi gönder
send binder
expr.
37
Computer
cildi farklı kaydet
save binder as
expr.
Medical
38
Medical
cildi delmek için tüberkülin antijeni taşıyan birkaç dişli diskin kullanıldığı tüberkülin testi
tine test
n.
39
Medical
cildi ölü hücrelerden arındırma
exfoliation
n.
40
Medical
(yara) cildi ayıran
penetrating
adj.
41
Medical
cildi ışığa karşı hassaslaştıran
phototopography
adj.
Anatomy
42
Anatomy
yağ bezlerinin cildi ve saçları yağlandıran ve bakterilere karşı bir parça koruma sağlayan yağlı salgısı
sebum
n.
Pathology
43
Pathology
insan cildi, saçı ve tırnaklarına bulaşabilen trikofiton cinsi parazitimsi mantar
trichophyton
n.
44
Pathology
cildi ve sinir sistemini etkileyen bir uçuk virüsü
herpes simplex virus
n.
45
Pathology
ağzı, cildi, bağırsakları veya vajinayı enfekte eden bir parazitik mantar
monilia albicans
n.
Dermatology
46
Dermatology
saç ve cildi yağlandırmak için sebum salgılayan bez
sebaceous follicle
n.
47
Dermatology
(cildi bakıma hazırlayan) müstahzar
preparation
n.
48
Dermatology
(cildi) nemlendirmek
hydrate
v.
49
Dermatology
cildi kızartmak
rubefy
v.
50
Dermatology
beyaz (albino cildi)
leucous
adj.
Veterinary
51
Veterinary
(atlarda) eyerin cildi tahriş etmesiyle gelişen iltihaplı nasır rahatsızlığı
sitfast
n.
52
Veterinary
(atlarda) eyerin cildi tahriş etmesiyle gelişen iltihaplı nasır rahatsızlığı
setfast
n.
Bookbindery
53
Bookbindery
sert ve dayanıklı kumaştan yapılmış kitap cildi
library binding
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of cildi
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy