egzersiz - Turkish English Dictionary
History

egzersiz



Meanings of "egzersiz" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
Common Usage
egzersiz exercise n.
egzersiz practice n.
General
egzersiz exercise n.
egzersiz training n.
egzersiz practice n.
egzersiz exercitation n.
egzersiz drill n.
egzersiz exercises n.
Abbreviation
egzersiz tng n.

Meanings of "egzersiz" with other terms in English Turkish Dictionary : 224 result(s)

Turkish English
Common Usage
egzersiz yapmak exercise v.
General
egzersiz aleti exerciser n.
tercüme (öğrencinin egzersiz olarak yaptığı) prose n.
egzersiz bisikleti exercise bike n.
egzersiz tahammülü exercise tolerance n.
(eski yunan) egzersiz/spor salonu xystus n.
bir egzersiz hareketi backbend n.
golf egzersiz sahası putting green n.
ağır egzersiz heavy exercise n.
günlük egzersiz daily exercise n.
egzersiz programı exercise program n.
egzersiz/jimnastik topu fitness ball n.
egzersiz/jimnastik topu exercise ball n.
egzersiz bisikleti exercycle n.
egzersiz bisikleti stationary bicycle n.
egzersiz giysisi jogger (uk) n.
egzersiz çantası exercise bag n.
fiziksel egzersiz physical exercise n.
hafif egzersiz light workout n.
egzersiz objesi exercise object n.
hafif egzersiz calistheneum n.
dövüş sporları hareketlerini baz alan bir egzersiz biçimi tae bo n.
egzersiz kıyafeti gymsuit n.
atların egzersiz yaparak ısındığı küçük padok toe ring n.
çin'e özgü bir tür meditasyon ve egzersiz uygulaması chi kung n.
çin'e özgü bir tür meditasyon ve egzersiz uygulaması qigong n.
çin'e özgü bir tür meditasyon ve egzersiz uygulaması qi gong n.
alışveriş merkezi ve civarında egzersiz amaçlı yürüme aktivitesi mall walking n.
yoğun egzersiz programı boot camp n.
şiddetli egzersiz sonucu nefes nefese kalma breathing n.
piyanist parmak egzersiz aleti chirogymnast n.
fiziksel egzersiz gymnastic n.
zihinsel egzersiz gymnastics n.
egzersiz alanı runway n.
günlük yaşamda gerçekleştirilen faaliyetlerden yola çıkarak bedeni eğitmeyi içeren egzersiz functional training n.
(atletler için) yavaş tempolu ara egzersizleri de içeren hızlı egzersiz serisi interval n.
bir çeşit kardiyopulmoner egzersiz power walking n.
zihinsel egzersiz skull practice n.
zihinsel egzersiz skull session n.
egzersiz yapmak do exercise v.
egzersiz yapmak practice v.
koşarak egzersiz yapmak run off v.
daha fazla egzersiz yapmak do more exercise v.
daha fazla egzersiz yapmak do more exercises v.
beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla yapılan fizik tedavi/egzersiz gibi yöntemler bodywork v.
beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla fizik tedavi/egzersiz gibi yöntemleri kullanan veya bunları yapan/yaptıran kimse bodyworker v.
egzersiz yapmak practise v.
egzersiz yapmak do exercises v.
düzenli egzersiz yapmak exercise regularly v.
(egzersiz sonucu) terlemek break v.
tempolu egzersiz yapmak breathe v.
yoğun egzersiz yaparak nefessiz kalmak breathe v.
egzersiz eksikliği nedeniyle kötüleşmek molder v.
aşırı egzersiz yapmak overexercise v.
egzersiz sonrası post-workout adj.
egzersiz sonrası post-exercise adj.
(aşırı egzersiz yapma sonucunda) elastik olmayan aşırı gelişmiş kasları olan musclebound adj.
(aşırı egzersiz yapma sonucunda) elastik olmayan aşırı gelişmiş kasları olan muscle-bound adj.
golf egzersiz sahasının yanında bulunan greenside adj.
Phrasals
egzersiz ve diyet ile kilo vermek train down v.
egzersiz ve diyet ile kilo vermek train off v.
egzersiz/fiziksel aktiviteyle yediklerini yakmak work off v.
egzersiz/fiziksel aktiviteyle aldığı kalorileri yakmak work off v.
egzersiz/fiziksel aktivite yaparak negatif duygulardan kurtulmak work off v.
egzersiz/fiziksel aktivite yaparak sinirini, stresini atmak work off v.
(belli bir sıklıkta) egzersiz yapmak train up to (something) v.
(belli bir süreye kadar) egzersiz/idman yapmak train up to (something) v.
(yoğun egzersiz yaptıktan sonra) soğumak/vücudu soğutmak warm down v.
Colloquial
biraz egzersiz yapmak get some exercise v.
Idioms
egzersiz arkadaşı sparring partner n.
egzersiz ortağı sparring partner n.
(egzersiz yaparken) kaslarında yanmayı/acıyı hissetmek go for the burn v.
düzenli egzersiz yapmak keep in training v.
(alıştırma/egzersiz yaparak) bir şeyde iyi olmak get one's eye in v.
(alıştırma/egzersiz yaparak) bir şeyde iyi olmak get your eye in [uk] v.
günlük egzersiz daily dozen expr.
Speaking
her gün egzersiz yapmalıyız we have to exercise every day expr.
egzersiz mi yapıyorsun? have you been working out? expr.
ne sıklıkla egzersiz yapıyorsun? how often do you exercise? expr.
ne sıklıkla egzersiz yapıyorsunuz? how often do you exercise? expr.
Textile
egzersiz kıyafetleri workout apparel n.
egzersiz bandı band n.
Medical
kardiyopulmoner egzersiz cardiopulmonary exercise n.
dolaşım ve solunum sistemini güçlendirici egzersiz cardiopulmonary exercise n.
doğal iyileşmeyi teşvik için gıda, egzersiz, ısı gibi yöntemler kullanma naturopathism n.
ağırlık kazandırıcı egzersiz weight bearing exercise n.
dinamik hiperinflasyonun egzersiz dispnesi dynamic hyperinflation on exertional dyspnea n.
dispne ve egzersiz intoleransı dyspnea and exercise intolerance n.
egzersiz toleransı exercise tolerance n.
egzersiz programı exercise program n.
egzersiz kapasitesinde azalma reduced exercise capacity n.
egzersiz testi exercise test n.
egzersiz toleransında azalma decreased exercise tolerance n.
egzersiz tedavisi exercise therapy n.
egzersiz öncesi istirahat dönemi pre-exercise resting period n.
egzersiz stres testi exercise stress test n.
ev egzersiz programı home-based exercise program n.
hipobarik egzersiz grubu hypobaric exercise group n.
hafif ve orta tempolu egzersiz mild to moderate exercise n.
kardiyopulmoner egzersiz testi cardiopulmonary exercise test n.
karbonhidrat alımı öncesi, alım sırasında ve sonrasında egzersiz carbohydrate intake before, during and after exercise n.
kilo kaybı ve egzersiz weight loss and exercise n.
maksimal kardiyopulmoner egzersiz testi maximal cardiopulmonary exercise test n.
normobarik egzersiz grubu normobaric exercise group n.
preoperatif egzersiz preoperative exercise n.
semptom sınırlı egzersiz testi symptom-limited exercise test n.
semptom sınırlı egzersiz symptom-limited exercise n.
sub-maksimal egzersiz sub-maximal exercise n.
vücut ağırlığının hissedildiği egzersiz türü weight bearing exercise n.
yoğun musküler egzersiz intensive muscular exercise n.
yoğun egzersiz ile oluşan glikojen azalması intensive exercise induced decreased glycogen n.
pubokoksijeal kasları güçlendirmek için yapılan egzersiz kegel exercise n.
hastalıkların egzersiz yoluyla tedavi edilmesi movement cure n.
egzersiz topu stability ball n.
diyet ve egzersiz alışkanlıklarını değiştirmek change diet and exercise habits v.
Psychology
ardışık egzersiz yöntemi successive-practice method n.
otojenik egzersiz autogenic training n.
egzersiz düşkünlüğü ergomania n.
egzersiz düşkünü kimse ergomaniac n.
Physics
izometrik egzersiz isometric exercise n.
Breeding
(ata) dizginleri tutarak egzersiz yaptırmak lunge v.
Social Sciences
yüksek disiplin, fiziksel egzersiz ve çalışmanın olduğu çocuk suçlu merkezi boot camp n.
Education
yazmayı öğrenenlere egzersiz yaptırmak için çizdirilen kanca şeklindeki karakter hanger n.
History
(antik yunan ve roma'da) oyun veya egzersiz amacıyla kullanılan çember trochus n.
(antik yunan ve roma'da) oyun veya egzersiz amacıyla kullanılan çemberler trochi n.
Military
alternatif egzersiz alternate exercise n.
dirence karşı egzersiz resistive exercise n.
mukavemete karşı egzersiz resistive exercise n.
tedavi edici egzersiz remedial exercise n.
tıbbi egzersiz remedial exercise n.
tedrici egzersiz progressive exercise n.
yardımcı egzersiz alternate exercise n.
yardımlı tıbbi egzersiz passive exercise n.
yardımcı egzersiz assistive exercise n.
tek ayak üzerinde denge kurup boştaki bacağın öne arkaya sallandırılması şeklinde yapılan askeri bir egzersiz goose step n.
Sport
aerobik egzersiz aerobics n.
kalp ritmini hızlandırarak yağ yaktıran egzersiz cardio n.
egzersiz için kullanılan küçük sıçrayışlı trambolin türü rebounder n.
yarışma öncesinde egzersiz ve antrenman yoğunluğunun azaltıldığı zaman dilimi taper n.
amerikan egzersiz konseyi american council on exercise (ace) n.
boksla birlikte yapılan egzersiz boxercise n.
çocukların fiziksel gelişimi amacıyla yapılan egzersiz programı gymsters n.
egzersiz ayakkabısı running shoes n.
egzersiz bisikleti elliptical trainer n.
egzersiz topu exercise ball n.
egzersiz öncesi pre-exercise n.
egzersiz bisikleti cross trainer n.
egzersiz bağışıklık dergisi exercise immunology review (eir) n.
egzersiz ile ilgili multidisipliner danışma kurulu multidisciplinary advisory board on exercise (mabe) n.
egzersiz bisikleti elliptical n.
egzersiz bisikleti elliptical machine n.
egzersiz topu exercise ball n.
egzersiz topu swiss ball n.
egzersiz bisikleti stationary bicycle n.
egzersiz planı workout plan n.
fiziksel güç, form ve esneklik için tasarlanmış egzersiz sistemi pilates n.
hafif egzersiz gentle exercise n.
golf egzersiz alanı driving range n.
klinik egzersiz fizyolojisi clinical exercise physiology (cep) n.
pediatrik egzersiz bilimleri pediatric exercise science (pes) n.
sabit bisiklet ile kardiyovasküler egzersiz spinning n.
spor ve egzersiz fizyolojisi dergisi journal of sport and exercise physiology (jsep) n.
uluslararası dans egzersiz birliği international dance exercise association (idea) n.
fiziksel formu geliştirmek için tasarlanmış egzersiz dersi keep-fit class n.
bacak kaslarını güçlendirmek ve dizleri daha esnek hale getirmek için dizlerin büküldüğü bir egzersiz biçimi knee-bend n.
latin amerika müzikleri eşliğinde yapılan egzersiz dansı zumba® n.
zıplayarak bacakların açılıp ellerin baş üstünde birbirine değdirildiği bir fiziksel egzersiz hareketi jumping jack n.
israil ordusu tarafından geliştirilmiş silahsız dövüş hareketlerine dayanan bir egzersiz türü krav maga n.
egzersiz bisikleti bicycle n.
(egzersiz) bisiklet çevirme hareketi bicycle kick n.
egzersiz ekipmanı exercise equipment n.
egzersiz bisikleti bike n.
egzersiz bisikleti stationary bike n.
bacaktaki fleksör kasları güçlendirmek için yapılan bir egzersiz leg curl n.
bacaktaki fleksör kasları güçlendirmek için yapılan bir egzersiz leg curling n.
bacaktaki fleksör kasları güçlendirmek için yapılan bir egzersiz leg extensor n.
müzik eşliğinde kendi kendine dövüş hareketlerinin yapıldığı bir tür egzersiz programı body combat® n.
golf egzersiz sahasındaki eğim borrow n.
(ağırlık kaldırmada) kontrollü tek bir egzersiz hareketinin yapılması repetition n.
dans edilerek yapılan egzersiz dancercise n.
golf egzersiz sahası üzerindeki bıçakların eğim yönü grain n.
egzersiz maçı hit-out [uk] n.
egzersiz seansı hit-out [uk] n.
omuzlarda jimnastik değneği ile belden aşağı bükülüp tekrar dik pozisyona geçilen bir egzersiz good morning n.
pilates ve boks karışımı bir egzersiz sistemi piloxing n.
değişen tempolarda yapılan sürekli koşuya dayalı bir atletik egzersiz tekniği fartlek n.
izokinetik egzersiz isokinetic exercise n.
izometrik kas kasılmasını içeren egzersiz isometrics n.
izotonik egzersiz isotonic exercise n.
bir tür egzersiz hareketi plank n.
yoğun egzersiz sonrası dinlenip soğuma evresi cooldown n.
yoğun egzersiz sonrası dinlenip soğuma evresi cool-down n.
kas gücünü artırmak için hızlı hareketlerin kullanıldığı bir egzersiz biçimi plyometrics n.
kolun dirseklerden kırılması ile ağırlık kaldırılan bir egzersiz türü preacher curl n.
spor yaralanmalarının önlenmesi amaçlı egzersiz programı prehab n.
(vücut geliştirmede) sırt üstü uzanıp halter kaldırarak yapılan bir egzersiz french press n.
jimnastik egzersiz merdiveni stall bar n.
trambolin üzerinde egzersiz yapmak trampoline v.
trambolin üzerinde egzersiz yapmak trampolin v.
egzersiz yapmak take exercise v.
(birinin golf topunu) egzersiz sahasından alıp yerine bir işaret bırakmak mark v.
aşırı egzersiz yaptırmak overtrain v.
fazla egzersiz yaptırılmak overtrain v.
eklemlere veya vücuda baskı yapmayan (egzersiz) nonimpact adj.
vücudun çeşitli bölgelerinde büyük stres yaratan (egzersiz) high-impact adj.
(egzersiz) düşük tempolu low-impact adj.
kasları güçlendirmek için kullanılan ve çeşit çeşit ağırlık içeren bir egzersiz düzeneği multigym adj.
egzersiz sonrası gelişen postexercise adj.
egzersiz sonrası meydana gelen postexercise adj.
golf egzersiz sahasının yanında greenside adv.
Weight Lifting
dirence karşı kol veya bacağın düzleştirildiği bir egzersiz extension n.
kolların arkaya doğru çekilmesi ile gerçekleştirilen bir egzersiz row n.
Boxing
hayalet rakip üzerinden egzersiz yapmak shadow-box v.
Art
(balede) bar egzersiz aleti barre n.
Music
piyanist veya orgcuların ellerini çalıştırmak için kullandıkları egzersiz aleti techniphone n.
balede egzersiz olarak yapılan hızlı sıçramalar allegro n.
piyanist parmak egzersiz aleti chiroplast n.
solfej notaları ile egzersiz yapma solfege n.
solfej notaları ile egzersiz yapma solfège n.
solfej notaları ile egzersiz yapma solfeggio n.
Slang
askere nefesi tükenene kadar egzersiz yaptırmak gag v.
Modern Slang
egzersiz yapmadan kilo verme a little aIds n.
egzersiz bağımlılığı aerobic nervosa n.
Star Wars
jedi tapınağı egzersiz arenası jedi temple sparring arena n.