flea - Turkish English Dictionary
History

flea

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "flea" in Turkish English Dictionary : 11 result(s)

English Turkish
Common Usage
flea n. pire
General
flea n. önemsiz şey
flea n. çer çöp
flea n. ıvır zıvır
flea v. pirelerden kurtulmak
Technical
flea n. laboratuvarda kullanılan manyetik karıştırma çubuğu
Dyeing
flea n. koyu mor
flea n. patlıcan rengi
flea n. vişne çürüğü rengi
flea n. kırmızının koyu bir tonu
Zoology
flea n. su piresine benzeyen kabuklu canlı

Meanings of "flea" with other terms in English Turkish Dictionary : 157 result(s)

English Turkish
General
a mere flea n. devede kulak
water flea n. subiti
flea market n. bit pazarı
flea market n. bitpazarı
flea-bag n. uyku tulumu
high-end flea market n. sosyete pazarı
flea bite n. pire ısırığı
flea bite n. pire ısırığına benzeyen acı
flea bite n. önemsiz yara
flea bite n. ufak rahatsızlık
flea bite n. ıvır zıvır miktar
flea-bite n. pire ısırığına benzeyen acı
flea-bite n. önemsiz yara
flea-bite n. ufak rahatsızlık
flea-bite n. ıvır zıvır miktar
flea bitten adj. pire ısırmış
flea-ridden adj. pireli
flea-bitten adj. pireli
flea-bitten adj. pire dolmuş
flea-bitten adj. pire kaplı
flea-bitten adj. (at) benekli ve açık renkli
flea-bitten adj. külüstür
flea-bitten adj. kırık dökük
flea-bitten adj. bakımsız
flea-bitten adj. yıpranmış
flea-bitten adj. pejmürde
flea-bitten adj. eski
flea-ridden adj. kirli
flea-ridden adj. pis
flea-ridden adj. iğrenç
flea-ridden adj. tiksinç
Proverb
If old things were in fashion light from heaven would illuminate the flea market eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı
Idioms
a flea in one's ear n. kulağını bükme
a flea in one's ear n. azarlama
a flea in one's ear n. paylama
a flea in one's ear n. fırça atma
a flea in one's ear n. çıkışma
flea in the ear n. ağır azar işitme
a flea in your ear n. kulağını bükme/çekme
a flea in your ear n. sert şekilde azarlama
a flea in your ear n. fırçalama
a flea in your ear n. paylama
a flea in your ear n. fırça atma
a flea in your ear n. azar/fırça kayma
a flea in your ear n. çıkışma
a flea in your ear n. fena tersleme
flea in the ear n. sinir bozucu şey
flea in the ear n. kulak tırmalayan şey
put a flea in someone's ear v. ihtar etmek
give a flea in (one's) ear v. kulağını bükmek
give a flea in (one's) ear v. azarlamak
give a flea in (one's) ear v. paylamak
give a flea in (one's) ear v. fırça atmak
give a flea in (one's) ear v. çıkışmak
send somebody away with a flea in their ear v. başından kovmak
not hurt a flea v. bir sineği bile incitememek
send somebody away with a flea in their ear v. birisini kovmak
send somebody away with a flea in their ear v. defetmek
be as fit as a flea v. çok sağlıklı olmak
put a flea in someone's ear v. kulağını bükmek
send someone away with a flea in his ear v. kulağını bükmek
not hurt a flea v. karıncayı bile incitmemek
send somebody away with a flea in their ear v. kapı dışarı etmek
be as fit as a flea v. turp gibi olmak
have a flea in (one's) ear v. kulağı bükülmek
have a flea in (one's) ear v. azar işitmek
have a flea in (one's) ear v. fırça yemek
put a flea in (one's) ear v. (birinin) kulağını bükmek
put a flea in (one's) ear v. (birini) azarlamak
put a flea in (one's) ear v. (birine) fırça atmak
send (one) away with a flea in (one's) ear [uk/australia] v. (birini) kovmak
send (one) away with a flea in (one's) ear [uk/australia] v. (birini) defetmek
send (one) away with a flea in (one's) ear [uk/australia] v. (birini) kapı dışarı etmek
send (one) away with a flea in (one's) ear [uk/australia] v. (birini) başından kovmak
as fit as a flea expr. canlı
as fit as a flea expr. çok zinde
as fit as a flea expr. demir gibi
fit as a flea expr. çok zinde
as fit as a flea expr. morali ve sağlığı çok iyi
one does not burn a blanket in to get rid of a flea expr. pire için yorgan yakılmaz
as fit as a flea expr. sapasağlam
as fit as a flea expr. sağlıklı
as fit as a flea expr. turp gibi
as fit as a flea expr. taş gibi
as fit as a flea expr. turp gibi sağlam
fit as a flea expr. turp gibi
with a flea in your ear expr. kulağını bükerek
with a flea in your ear expr. azarlayarak
with a flea in your ear expr. fırça atıp
with a flea in your ear expr. paylayıp
Parasitology
cat flea (ctenocephalides felis) n. kedi, köpek ve farede üreyen pire türü
tobacco flea beetle (epitrix hirtipennis) n. küçük kırmızımsı kahverengi renkli pire
tropical hen flea (echidnophaga gallinacea) n. abd'nin güney bölgelerinde özellikle tavukların başlarında bulunan parazitimsi bir pire
sticktight flea n. abd'nin güney bölgelerinde özellikle tavukların başlarında bulunan parazitimsi bir pire
tuber flea beetle (epitrix tuberis) n. batı kanada ve abd'nin bazı bölgelerinde patates ve benzeri bitkilere zarar veren bir yaprak biti
chigoe flea (tunga penetrans) n. kum piresi
chigoe flea (tunga penetrans) n. şigoe
chigoe flea (tunga penetrans) n. insan ve hayvan derisinin altına gömülebilen bir pire
cotton flea-hopper n. pamuk yaprakpiresi
potato flea beetle n. patates toprak piresi
eggplant flea beetle n. patlıcan toprak piresi
jigger flea n. insan etine gömülen pire
jigger flea n. şigoe
sticktight flea (echidnophaga gallinacea) n. özellikle tavuk kafasında görülen bir pire
hen flea (echidnophaga gallinacea) n. özellikle tavuk kafasında görülen bir pire
stickfast flea (echidnophaga gallinacea) n. özellikle tavuk kafasında görülen bir pire
jigger flea n. tropik bölgelerde görülen küçük bir pire
jigger flea n. amerika piresi
jigger flea n. et kenesi
jigger flea n. çigo
jigger flea n. iplikçik
sand flea n. tropik bölgelerde görülen küçük bir pire
sand flea n. amerika piresi
sand flea n. et kenesi
sand flea n. çigo
sand flea n. iplikçik
hop flea (haltica concinna) n. şerbetçiotu bitkisi için çok zararlı olan küçük bir bit
dog flea n. köpek ve kedileri enfekte eden pire
dog flea n. köpek piresi
dog flea n. kedi ve köpeklere saldıran pire
Veterinary
flea collar n. pire tasması
Marine Biology
water flea n. su piresi
Zoology
tropical rat flea n. fare piresi
oriental rat flea (xenopsylla cheopis) n. fare piresi
oriental rat flea (xenopsylla cheopis) n. keme piresi
tropical rat flea n. keme piresi
sand flea n. kum çekirgesi
sand flea n. kum piresi
beach flea n. kum çekirgesi
oriental rat flea (xenopsylla cheopis) n. sıçan piresi
rat flea n. sıçan piresi
tropical rat flea n. sıçan piresi
flea beetle n. alticini kabilesine özgü küçük bir böcek
flea-beetle n. halticidae familyasından olan çeşitli böceklere verilen ad
flea-bite n. pire ısırığı
flea-bite n. pire ısırığı yarası
flea-louse n. psyllidae familyasından olan yaprak biti
Tobacco
flea beetle n. pire böceği
Sport
flea-flicker n. amerikan futbolunda bir çeşit hücum oyunu
Entomology
turnip flea (phyllotreta striolata) n. şalgamla beslenen küçük bir pire böceği
striped flea beetle n. şalgamla beslenen küçük bir pire böceği
turnip flea beetle n. şalgamla beslenen küçük bir pire böceği
turnip flea n. lahana ve yabani hardallara zarar veren sarı çizgili bir pire böceği
turnip flea beetle n. lahana ve yabani hardallara zarar veren sarı çizgili bir pire böceği
striped flea beetle n. lahana ve yabani hardallara zarar veren sarı çizgili bir pire böceği
black flea (haltica nemorum) n. şalgam zararlısı bir pire
leaf flea n. psyllidae familyasına ait çam biti
snow flea n. hypogastrura cinsi yay kuyruk böceği
snow flea n. kış sonu veya baharın başında karların eridiği topraklarda görülen çeşitli yay kuyruk böceklerine verilen ad
Slang
flea in his ear n. kulağını bükme
flea in his ear n. azarlama
flea in his ear n. fırça atma
flea in his ear n. çıkışma
British Slang
flea-bag n. pire torbası
flea-bag n. pis pasaklı ve kimse
Star Wars
lava flea n. lav piresi
sea flea n. deniz piresi