gözlem - Turkish English Dictionary
History

gözlem



Meanings of "gözlem" in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

Turkish English
Common Usage
gözlem observation n.
General
gözlem investigation n.
gözlem observing n.
gözlem survey n.
gözlem observer n.
gözlem sight n.
gözlem monitor n.
gözlem stakeout n.
gözlem observe [scotland] n.
gözlem seet [dialect] n.
gözlem supervisal n.
gözlem surveyance n.
gözlem surveillance n.
Trade/Economic
gözlem supervision n.
Technical
gözlem observation n.
Linguistics
gözlem observation n.
Archaic
gözlem surveyal n.

Meanings of "gözlem" with other terms in English Turkish Dictionary : 260 result(s)

Turkish English
Common Usage
gözlem yapmak observe v.
General
gözlem hattı line of sight n.
gözlem sistemi monitor n.
hava gözlem istasyonu meteorological observation station n.
özel gözlem alanı area of special observation n.
havadan gözlem aerial survey n.
iç gözlem introspection n.
gözlem hattı oran fonksiyonu line of sight rate function n.
uydu gözlem satellite observation n.
katılımcı gözlem field study n.
gözlem hatası error of observation n.
gözlem sonucu observation n.
uzay gözlem kubbesi astrodome n.
saat başı gözlem hourly observation n.
gözlem ve gerçeklik arasındaki bağ the linkage between observation and reality n.
kuş gözlem birdwatching n.
kuş gözlem birding n.
gözlem penceresi astrodome n.
gözlem ve yorum kabiliyeti ability to observe and interpret n.
gözlem yapan kimse noter n.
doğrudan gözlem autopsy n.
gözlem için kullanılan yapı belvidere n.
hatalı gözlem malobservation n.
üzerine kafa yorarak fikirlerin sentezlenebileceği ve orijinal yorumlar ve sonuçlar için bir temel oluşturabilecek veri, gözlem ve fikirler material n.
gözlem, röportaj gibi yöntemlerle insanların sosyal alışkanlıklarının incelenmesi mass observation [uk] n.
gözlem veya muhakeme sonucu bir kimseye veya bir şeye atfedilen karakter, beceri veya büyüklük measure n.
toplantıda resmi katılımcı olmayıp gözlem için gönderilen kimse observer n.
(keşif, gözlem için) bağlı balona binen görevli observer n.
(kutup bölgesinde) gözlem istasyonu ice station n.
ardışık gözlem run n.
bir dizi gözlem sonucu elde edilerek gösterge olarak kullanılan faktör index n.
gözlem alanı picture n.
gözlem için ayrılmış şey isolate n.
gözlem yeri corner n.
gözlem noktası vantage point n.
gözlem altında tutmak keep under supervision v.
gözlem altında tutmak keep under observation v.
gözlem altında tutmak place under surveillance v.
gözlem altında tutmak keep under surveillance v.
gözlem altında tutmak keep someone under observation v.
gözlem yapmak sight v.
gözlem yapmak make an observation v.
gözlem altında tutulmak be/put on probation v.
gözlem altında tutmak put on probation v.
gözlem yapmak sicht [scotland] v.
gözlem yapmak için kullanılan observation adj.
bilimsel gözlem yoluyla keşfedilen observed adj.
bilimsel gözlem yoluyla belirlenen observed adj.
gözlem altında on adj.
(yakın gözlem sonucu) ayrıntılı closeup adj.
(gerçeği) gözlem yolu ile öğrenen synthetic adj.
(gerçeği) gözlem yolu ile öğrenen synthetical adj.
kişisel gözlem şeklinde autoptically adv.
Phrasals
gözlem, gözetim altına almak place under v.
birini/bir şeyi gözlem altına almak stake someone or something out v.
Idioms
iyi bir gözlem noktası a coign of vantage n.
iyi bir gözlem noktası coign of vantage n.
(birini veya bir şeyi) sürekli gözlem altında tutmak keep close tabs on (someone or something) v.
önden gözlem yapmak spy out the land v.
birinin davranışlarını uzun süre denetlemek/gözlem altına almak summer and winter v.
(birini veya bir şeyi) sürekli gözlem altında tutmak keep tabs on (someone or something) v.
Trade/Economic
dolaylı gözlem indirect observation n.
doğal gözlem natural observation n.
dolaysız gözlem direct observation n.
eşit gözlem sorunu observational equivalence problem n.
gözlem yöntemi observational method n.
gizlenmemiş gözlem nondisguised observation n.
gizli gözlem disguised observation n.
gözlem raporu survey report n.
mekanik gözlem verileri mechanical observational data n.
yapılanmamış gözlem nonstructured observation n.
Politics
birleşmiş milletler ateşkesi gözlem gücü united nations disengagement observer force n.
değişikliğe ilişkin avrupa gözlem merkezi european monitoring centre on change n.
gözlem noktası observation plot n.
gözlem noktaları ağı network of observation plots n.
kalıcı gözlem noktaları permanent observation plots n.
seçim gözlem misyonu election observation mission n.
Institutes
avrupa çevre bilgi ve gözlem ağı european environment information and observation network n.
gözlem enstitüsü worldwatch institute n.
Technical
radyo teleskop ile yapılan gözlem radio observation n.
açık gözlem kuyusu open observation well n.
aktif gözlem active surveillance n.
aktif gözlem active observation n.
fenolojik gözlem phenological observation n.
gözlem kutusu yöntemi viewing box method n.
gözlem matrisi observation matrix n.
gözlem çubuğu range pole n.
gözlem metodu method of observation n.
gözlem balonu blimp n.
gözlem vagonu observating car n.
görsel gözlem visual observation n.
gözlem gürültüsü observation noise n.
gözlem kuvvetlendiricisi bridging amplifier n.
gözlem metodu survey method n.
gözlem çizelgesi observation chart n.
gürültülü gözlem noisy observation n.
gözlem evi observatory n.
gözlem kuyusu observation well n.
gözlem kulesi observing tower n.
gözlem yanılgısı observation error n.
gözlem açısı angle of observation n.
gözlem odası observation room n.
gözlem boruları observation pipes n.
hava gözlem gemisi weather ship n.
jeobotanik gözlem geobotanical prospecting n.
katılımcı gözlem participant observation n.
kısmi gözlem partial observation n.
otomatik meteoroloji gözlem istasyonu automatic meteorological observation station n.
sapkin gözlem outlier n.
uzun mesafeli gözlem dürbünü spotting scope n.
uzay gözlem kubbesi astrodome n.
yeryüzü gözlem uydusu earth observation satellite n.
akım gözlem istasyonu fluviometer n.
muhabere hizmetinin gözlem bürosu signal station n.
gözlem verisi observational data n.
Computer
anlık gözlem instant watch n.
aykırı gözlem outlier observation n.
gözlem matrisi observation matrix n.
gözlem sayısı no of observations n.
gözlem gürültüsü observation noise n.
gürültülü gözlem noisy observation n.
gözlem hatası error of observation n.
kısmi gözlem partial observation n.
sapkın gözlem outlier n.
Informatics
havadan gözlem airborne remote sensing n.
Electric
gözlem kuvvetlendiricisi bridging amplifier n.
Lighting
gözlem açısı observation angle n.
Traffic
trafik gözlem verisi traffic monitoring data n.
trafik gözlem istasyonu traffic monitoring station n.
Railway
(vagon) cam gözlem kubbesi blister n.
gözlem vagonu observation car n.
(hareketli treni izlemede kullanılan) gözlem direği cupola n.
Aeronautic
hava trafik yönetimi gözlem iz sunucu sistemleri air traffic management surveillance tracker and server system n.
hava yolu gözlem radarı air route surveillance radar n.
havaalanı gözlem radarı airport surveillance radar n.
ikincil gözlem radarı secondary surveillance radar n.
monopulse ikincil gözlem radarı monopulse secondary surveillance radar n.
öncelikli gözlem radarı primary surveillance radar n.
otomatik hava gözlem sistemi automatic weather observing system n.
gök gözlem kubbesi blister n.
uçuş sırasında gözlem yapmak için pilota eşlik eden kimse observer n.
gözlem penceresi dome n.
uzay gözlem kubbesi dome n.
gözlem uçağı spotting n.
(acil iniş için) yüzey koşullarını gözlem için alçaktan uçmak drag v.
Marine
geçmişte açık denizde güneşle alakalı gözlem yapmakta kullanılan on beş derecelik yaya sahip eski bir alet almucanter staff n.
geçmişte açık denizde güneşle alakalı gözlem yapmakta kullanılan on beş derecelik yaya sahip eski bir alet almucantar staff n.
devamlı gözlem sertifikaları continuous synopsis record document n.
deniz gözlem gemisi marine observation vessel n.
gel-git gözlem istasyonu tide station n.
gözlem noktası observation point n.
gözlem iskelesi observation pier n.
gözlem anında rüzgar etkisiyle oluşan dalgalar seas n.
gözlem kulesi observation tower n.
gözlem istasyonu observation station n.
meteorolojik gözlem meteorological observation n.
okyanus istasyonunda gözlem observation at ocean station n.
özel gözlem alanları areas of specified observation n.
sualtı gözlem kulesi underwater observation tower n.
sualtı gözlem borusu periscope n.
yoğunlaştırılmış gözlem alanları areas of intensified observation n.
savaş gemisinde tayfanın dörtte birinden oluşan gözlem birimi quarter watch n.
Medical
acil servis gözlem ünitesi emergency department observation unit n.
acil servis gözlem birimi emergency department observation unit n.
direkt mikroskopik gözlem direct microscopic examination n.
emzirme gözlem formu breastfeeding observation form n.
gözlem formu observation form n.
gözlem ünitesi step-down unit n.
gözlem süreleri observation period n.
göğüs ağrısı gözlem ünitesi chest pain observation unit n.
son gözlem ileri taşıma (sgit) last observation carried forward (locf) n.
(eğitim veya gözlem için) yerinden çıkarılabilen clastic adj.
Psychology
doğal gözlem naturalistic observation n.
doğrudan gözlem direct observation n.
katılımcı gözlem participant observation n.
örtülü gözlem unobtrusive methods n.
öz-gözlem self-observation n.
Optics
optik uzak gözlem aracı altiscope n.
polariskop ile gözlem yapma sanatı polariscopy n.
polariskop ile gözlem yapma polariscopy n.
Logic
terim veya kavramın gözlem veya manipülasyon yoluyla somut bir duruma uygulanabilirliğinin kontrol edilmesi operation n.
Statistics
gözlem hatası ascertainment error n.
gözlem hatası error of observation n.
gözlem hatası observational error n.
göstermelik gözlem dummy observation n.
Physics
iki boyutlu bir uzayda yaşayan veya gözlem yapan kimse flatlander n.
Chemistry
kimyasal gözlem chemical monitoring n.
Biology
gözlem kesiti look-up section n.
deney veya çalışmanın gözlem süresinde gerçekleşen olay endpoint n.
Astronomy
bir tür uzay gözlem aracı eklentisi transiter n.
astronomik gözlem astronomical observation n.
uzay mekiğinin uç kısmında bulunan gözlem amaçlı şeffaf kubbe astrohatch n.
uzay mekiğinin uç kısmında bulunan gözlem amaçlı şeffaf kubbe astrodome n.
çok büyük uzaklıklara ilişkin gözlem yapabilmek için tasarlanmış bir gözlemevi hubble space telescope n.
çok büyük uzaklıklara ilişkin gözlem yapabilmek için tasarlanmış bir gözlemevi hubble telescope n.
optik ve yakın kızılötesi gözlem için yapılmış iki teleskoptan her biri gemini telescope n.
tutulmaya maruz kalan veya neden olan gök cisminin konumunu belirleyen bir gözlem tekniği occultation n.
rasathane gözlem penceresi slit n.
gök cisminin gözlem hattına dik yönde (hız) tangential adj.
gök cisminin gözlem hattına dik yönde (hız) transverse adj.
Apiculture
gözlem kovanı observation hive n.
Education
hayvan ve bitkiler başta olmak üzere doğanın temel düzeyde doğrudan gözlem yoluyla incelenmesi nature study n.
katılımcı gözlem participant observation n.
yansıtıcı gözlem reflective observation n.
birinci elden gözlem yapılabilmesi için müze gibi yerlere düzenlenen grup gezisi field trip n.
eğitim amaçlı gözlem, deney ya da uygulama içeren laboratory adj.
Literature
kişisel gözlem içeren edebi koleksiyon pillow book n.
Linguistics
gözlem yeterliği observational adequacy n.
sınıfiçi gözlem classroom observation n.
History
roma tarihinde gözlem kulesi olarak kullanılan küçük kale castellum n.
Philosophy
deneyimlerden gözlem ve çıkarım yoluyla yeni bilgiler elde etme noegenesis n.
Environment
dizin gözlem array observation n.
gözlem sahası observation field n.
jeodetik gözlem geodetic observation n.
jeokimyasal gözlem geochemical observation n.
küresel gözlem sistemi global observing system n.
uzun peryotlu gözlem long-period observation n.
yer altı suyu gözlem programları groundwater observation programmes n.
yoğunlaştırılmış gözlem alanı area of intensified observation n.
Geography
akım gözlem istasyonu stream gauge n.
akım gözlem istasyonu streamgage gauging station n.
gözlem kuyusu observation well n.
sismik gözlem seismic observation n.
Meteorology
hava gözlem istasyonu meteorological observation station n.
hava gözlem balonu weather balloon n.
otomatik meteoroloji gözlem istasyonu automatic meteorological observation station n.
yağış gözlem istasyonu precipitation station n.
belirli bir limandaki dalgaların gözlem ile ölçülmesiyle elde edilen veri establishment of the port n.
meteorolojik verilerin kaydedildiği gözlem noktaları meteorological observation post n.
Geology
deprem gözlem ağı earthquake monitoring network n.
sapkın gözlem outlier n.
Military
ana gözlem kontrol tesisi master surveillance control facility n.
gözlem uçağı observation aircraft n.
gözlem ve kontrol monitor and control n.
gözlem uçuşu observation flight n.
gözlem uyduları observation satellites n.
gözlem helikopteri observation helicopter n.
gözlem haritası pilot chart n.
gözlem pozisyonu observation position n.
karşılıklı deneme gözlem uçuşu joint trial observation flight n.
betondan yapılmış bir gözlem ve savunma yapısı blockhouse n.
askeri uçakta gözlem yapan mürettebat üyesi observer n.
gözetleme noktasında gözlem yapıp rapor veren askeri kuvvet üyesi observer n.
zemin gözlem merkezi ground observer center n.
oluşan parlamaları en az iki gözlem noktasından izleyerek düşman silahlarının konumunu belirleyip dost ateşini ayarlama flash ranging n.
Photography
gözlem halkası ocular ring n.
Engineering
ölçüm bilgisinde üç yönlü problem sonucu veya gözlem noktasının üç sabit nokta üzerinden tek bir çembere düşmesi ile görülen belirsiz form revolver n.
gözlem, ölçüm veya kontrol amacıyla araç kullanımı instrumentation n.
gözlem çubuğu flagpole n.
gözlem yürütülen yer instrument station n.
gözlem yürütülen yer station n.
Slang
gözlem aracı buggy n.
doğa gözlem teleskobu pole n.
Aeronautics
gözlem uçağı snooper n.
Star Wars
arazisel araştırma ve gözlem yürüyücüsü (aa-gy) all terrain exploration and survey walker (at-est) n.
hetzal sistemi gözlem istasyonu hetzal system monitoring station n.
cumhuriyet güvenlik alanı gözlem uydusu 777b-alfa republic security zone monitoring satellite 777b-alpha n.
ikincil gözlem istasyonu secondary monitoring station n.
sinyal gözlem merkezi signal monitoring center n.
üçüncül gözlem istasyonu tertiary monitoring station n.