English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | hearted adj. | kalpli | ||
He turned weak little girls into cold hearted killers. Zayıf küçük kızları soğuk kalpli katillere dönüştürdü. More Sentences |
||||
General | hearted v. | büyük sevgi duyulan | ||
General | hearted v. | aşırı şefkat beslenen | ||
General | hearted adj. | kalbe oturmuş | ||
General | hearted adj. | kalbe yerleşmiş |