kır - Turkish English Dictionary
History

kır



Meanings of "kır" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
Gastronomy
kir n. beyaz sek şaraptan ve kuş üzümü liköründen yapılan bir içki
Statistics
kir n. kiribati'nin alpha-3 kodu

Meanings of "kır" in English Turkish Dictionary : 36 result(s)

Turkish English
Common Usage
kır prairie n.
kır grizzle adj.
General
kır heath n.
kır rural area n.
kır the wild n.
kır bent n.
kır grayness n.
kır wilderness n.
kır country n.
kır weald n.
kır the country n.
kır moorland n.
kır field n.
kır champaign n.
kır gray n.
kır hoar n.
kır fell n.
kır moor n.
kır countryside n.
kır greyness n.
kır muir n.
kır heath n.
kır heathland n.
kır wild adj.
kır grizzled adj.
kır frosty adj.
kır hoary adj.
kır griseous adj.
kır grayish adj.
kır grizzly adj.
kır greyish adj.
kır grey adj.
kır gray adj.
kır grisly adj.
kır grisy [obsolete] adj.
Tobacco
kır slopes n.

Meanings of "kır" with other terms in English Turkish Dictionary : 250 result(s)

Turkish English
General
kır toplumları rural population n.
kır yaşamı country life n.
kır sosyolojisi rural sociology n.
kır evleri country homes n.
kahverengi kır faresi brown lemming n.
kır ve orman tanrısı faun n.
kır evi hideaway n.
kır manzarası landscape n.
kır çiçeği wild flower n.
kır evi cottage n.
kır incirkuşu tawny pipit n.
kır faresi jerboa n.
kır faresi shrew n.
kır saç grizzle n.
yarı insan yarı keçi olan kır tanrısı satyr n.
kır saçlı frostiness n.
kır tanrısı pan n.
kır faresi shrewmouse n.
kır çiçekleri wild flowers n.
kır yolu country road n.
kır konutu country seat n.
alaca kır (at) dapple-gray n.
alaca kır dapple-grey n.
kır koşusu cross-country race n.
kır koşusu cross-country n.
kır baykuşu short-eared owl n.
tek katlı kır evi bungalow n.
kır kurdu coyote n.
kır düğünü alfresco wedding n.
kır düğünü countryside wedding n.
kır rengi gray n.
kır kayağı langlauf n.
kır kayağı cross-country skiing n.
kır rengi grey n.
kır evi country house n.
eflatun kır çiçeği cuckooflower n.
alaca kır dapple-gray n.
alaca kır (at) dapple-grey n.
manzaralı kır yolu scenic country road n.
kır veya bağ evi country cottage n.
rus kır evi ya da villa dacha n.
kır havası country air n.
kır faresi country mouse n.
kır evi casino [italian] n.
büyük kır evi chateau n.
kır saç salt and pepper hair n.
8 kişi ile yapılan geleneksel iskoç kır dansı eightsome n.
atla yapılan kır gezisi hack [uk] n.
kır düğünü bride-ale n.
kır bahçesi garden n.
etrafında ambar gibi çiftlik binaları bulunan kır evi grange n.
kır evi grange [obsolete] n.
kır hayatı rurality n.
kır manzarası rurality n.
kır biçimi rustical n.
kır düğünlerinde erkeklerin aralarında yaptığı bir yarış broose [dialect] [scotland] n.
(koşuculardan birinin takip için arkasından kağıt bıraktığı) eski bir tür kır koşusu paper chase n.
(iskoçya'daki gayrimenkul veya kır evi) güçlendirilmiş temel policy [obsolete] [scotland] n.
kır malikanesi countryseat n.
kır renk pepper-and-salt n.
rus kır evi datcha n.
kır evlerini kaplamakta kullanılan kare çim divot [scotland] n.
kır malikanesi seat n.
görkemli kır evi pretorium [dated] n.
kır sporu cross-country n.
kır düşmek turn grey v.
atla kır gezisi yapmak hack [uk] v.
kır hayatıyla ilgili bucolic adj.
kır saçlı grey haired adj.
kır hayatına ait idyllic adj.
alaca kır (at) dapple gray adj.
kır hayatına ait pastoral adj.
kır saçlı grizzled adj.
(saç) kır hoary adj.
kır saçlı gray-headed adj.
kır saçlı grey adj.
kır saçlı grey-headed adj.
kır saçlı gray adj.
kır saçlı gray-haired adj.
kır saçlı grey-haired adj.
kır yaşamına özgü homespun adj.
kır saçlı grisled [obsolete] adj.
rengi kır karanfilinkine benzeyen pink adj.
(saç) kır pepper-and-salt adj.
(özellikle yoksul) çocuklar için kır veya açık hava aktiviteleri sağlayan fresh air adj.
kır hayatıyla ilgili olarak idyllically adv.
kır hayatıyla ilgili olarak bucolically adv.
Phrases
kır zincirlerini break your chains expr.
Proverb
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan a bad apple spoils the (whole) barrel
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan a rotten apple spoils the (whole) bunch
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan a rotten apple spoils the (whole) bushel
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan a rotten apple spoils the barrel
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan a rotten apple spoils the whole barrel
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan it takes one bad apple to spoil the (whole) bunch
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan it takes one bad apple to spoil the (whole) bushel
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan one bad apple spoils the (whole) barrel
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan one bad apple spoils the (whole) bunch
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan one bad apple spoils the (whole) bushel
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan one rotten apple spoils the (whole) barrel
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan one rotten apple spoils the (whole) bunch
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan one rotten apple spoils the (whole) bushel
Colloquial
kır saçlı ve çekici adam silver fox n.
kır şeytanın bacağını be a devil [uk] expr.
Idioms
kır saç snow on the mountain n.
kır saç snow on the roof n.
kır saç salt-and-pepper n.
(birinin) saçlarına kır/ak düşürmek give (one) gray hair v.
(biri/bir şey) yüzünden saçlarına kır/ak düşmek get gray hair from (someone or something) v.
endişeden, stresten, üzüntüden saçlarına kır/ak düşme gray hair v.
yüzünden saçlarına kır/ak düşmek get gray hair from v.
Trade/Economic
kır kesiminde çalışma rural employment n.
Tourism
kır turizmi agrotourism n.
kır turizmi agritourism n.
kır evi moorland house n.
kır oteli countryside hotel n.
Technical
aşılı kır dökme demir inoculated gray cast iron n.
kır dökme demir white cast iron n.
kır saç grizzle n.
kır dökme demir gray cast iron n.
kır biçimi rustic n.
Computer
kır çiçeği wildflower n.
Architecture
(16. ve 17. yüzyıllarda) kır evinin ana odası great hall n.
Construction
kır dökme demir gray cast iron n.
Automotive
kır (pik) döküm demir gray cast iron n.
Medical
kır sumağı coriaria myrtifolia n.
Gastronomy
yemeklik kır otları wild greens n.
Zoology
kır faresi notomys n.
kır baykuşu short eared owl n.
kır incir kuşu tawny pipit n.
kır incir kuşu anthus campestris n.
kır kırlangıcı barn swallow n.
kır incirkuşu tawny pipit n.
kır incirkuşu anthus campestris n.
kır çekirgeleri acrididae n.
kır sansarı martes foina n.
kır baykuşu asio flammeus n.
kır kırlangıcı hirundo rustica n.
siyah kuyruklu kır tavşanı black-tailed jackrabbit n.
siyah kuyruklu kır tavşanı lepus californicus n.
siyah kuyruklu kır tavşanı american desert hare n.
yarkent kır tavşanı yarkand hare (lepus yarkandensis) n.
beyaz kuyruklu kır tavşanı white–tailed jackrabbit (lepus townsendi) n.
kır faresi erd (sorex vulgaris) n.
kır faresi erd shrew n.
beyaz kuyruklu kır tavşanı whitetail jackrabbit n.
kır tırtılı gypsy moth (lymantria dispar) n.
abd'nin batısındaki çayırlarda ve açık alanlarda görülen siyah çizgili kuyruklu bir kır tavşanı blacktail jackrabbit (lepus californicus) n.
hindistan'a özgü, güçlü bir misk kokusu salgılayan bir kır faresi mondjourou n.
hindistan'a özgü, güçlü bir misk kokusu salgılayan bir kır faresi sondeli n.
hindistan'a özgü, güçlü bir misk kokusu salgılayan bir kır faresi sorex murinus n.
kır faresi mygale n.
kır atın rengi (özellikle kırmızı) roan n.
beyaz kuyruklu kır tavşanı prairie hare n.
Botanic
kuzey amerika'nın ova ve çayırlarında yetişen çok yıllık gösterişli kır çiçeği cinsi ratibida n.
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi western wall flower (cheiranthus asperus) n.
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi erysimum arkansanum n.
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi erysimum asperum n.
büyük dik çan şeklindeki mavimsi çiçekleri olan güzel bir kır çiçeği tulip gentian (eustoma grandiflorum) n.
büyük dik çan şeklindeki mavimsi çiçekleri olan güzel bir kır çiçeği bluebell n.
büyük dik çan şeklindeki mavimsi çiçekleri olan güzel bir kır çiçeği prairie gentian n.
kır menekşesi sweet violet n.
kır menekşesi english violet n.
kır teresi lepidium campestre n.
kır keneleri ixodidae n.
kır tırfılı hop trefoil n.
kır menekşesi garden violet n.
kır tırfılı low hop clover n.
kır lalesi anemone n.
kır tırfılı trifolium campestre n.
kır menekşesi viola odorata n.
kır teresi field pepperweed n.
kır karanfili pheasant's–eye (dianthus plumarius) n.
kır karanfili pheasant's–eye pink n.
kır karanfili garden pink n.
çayır dumanı kır çiçeği eightpetal mountain-avens (geum triflorum) n.
çayır dumanı kır çiçeği prairie smoke (geum triflorum) n.
kır apinası white horse nettle (solanum elaeagnifolium) n.
kır apinası prairie berry (solanum elaeagnifolium) n.
kır apinası purple nightshade (solanum elaeagnifolium) n.
kır apinası silverleaf nightshade (solanum elaeagnifolium) n.
kır apinası silver-leaved nightshade (solanum elaeagnifolium) n.
kır menekşesi violet n.
kuzey amerika bahar kır çiçekleri cinsi besseya n.
kuzey amerika bahar kır çiçekleri cinsi genus besseya n.
kuzey amerika'nın batı kısımlarına özgü bir kır çiçeği cinsi machaeranthera n.
kuzey amerika'nın batı kısımlarına özgü bir kır çiçeği cinsi genus machaeranthera n.
kuzey amerika'nın batı kısımlarına özgü bir kır çiçeği cinsi machaeranthera n.
kuzey amerika'nın batı kısımlarına özgü bir kır çiçeği cinsi genus machaeranthera n.
halkalı kır karanfili bird's–eye [uk] n.
halkalı kır karanfili pheasant's–eye n.
beyaz kır adaçayı white sage (artemisia ludoviciana) n.
kır üçgülü hop clover n.
kır üçgülü hop trefoil n.
kır üçgülü trifolium campestre n.
kır teresi yellowseed n.
kır teresi field cress n.
kır teresi cow cress n.
kır teresi crowdfeed n.
kır teresi field peppergrass n.
beyaz veya sarı kır çiçeği gowan [scotland] n.
mayısta çiçek açan uzun boylu kır lalesi cottage tulip n.
kır şalgamı kökü prairie potato n.
meksika kır çiçeğinden geliştirilmiş bir süs bitkisi sea dahlia n.
meksika kır çiçeğinden geliştirilmiş bir süs bitkisi coreopsis maritima n.
kır ebegümeci sidalcea malviflora n.
kır ebegümeci wild hollyhock n.
kır tirfili suckling n.
kır tirfili suckling clover n.
Agriculture
kır çeltiği ghaiya rice n.
kır çeltiği upland rice n.
(eskiden) büyük bir kır evine ait olup oraya yiyecek sağlayan çiftlik home farm [uk] n.
Forestry
kır bekçisi poinder [obsolete] n.
Social Sciences
kır hayatına ait olmayan unpastoral adj.
Literature
kır sakallı hoar adj.
History
(antik roma'da) kır evi praetorium n.
Environment
kır evinin etrafındaki arazi park n.
Geography
ingiltere başbakanının buckinghamshire'deki kır evi chequers n.
Hunting
av sezonunda konaklanan küçük kır evi shooting box n.
av sezonunda konaklanan küçük kır evi shooting lodge n.
Sport
kır rallisi rally raid n.
kır koşusu cross country race n.
kır koşusu cross country course n.
kır rallisi cross country rallying n.
uzun mesafe kır koşu yarışı cross country n.
kır sporları cross-country n.
kır sporu müsabakası cross-country n.
uzun mesafe kır koşu yarışı cross-country n.
kır sporlarıyla ilgili cross-country adj.
Art
8 kişi ile yapılan geleneksel iskoç kır dansı eightsome reel n.
Mythology
yarı insan yarı keçi olan kır tanrıları satyrs n.
Archaic
kır saçlı kimse hoarhead n.
Ornithology
kır doğanı american lanner n.
kır doğanı prairie falcon (falco mexicanus) n.
kır baykuşu woodcock owl (asio brachyotus) n.
kır kırlangıcı chimney swallow (hirundo rustica) n.
kır kırlangıcının alt türlerinden biri barn swallow (hirundo rustica erythrogaster) n.
büyük kır tavuğu prairie fowl n.
küçük kır tavuğu prairie fowl n.
büyük kır tavuğu prairie grouse n.
küçük kır tavuğu prairie grouse n.
kır doğanı prairie hawk n.
büyük kır tavuğu prairie hen n.
Entomology
kır çekirgeleri family acrididae n.
kır çekirgeleri family locustidae n.
kır çekirgeleri locustidae n.
kır çekirgesi acridid n.
kır çekirgesi short-horned grasshopper n.
bir kır çekirgesi cinsi locusta n.
bir kır çekirgesi cinsi genus locusta n.
Slang
şeytanın bacağını kır artık! break a leg! expr.