kil - Turkish English Dictionary

kil

Meanings of "kil" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
Common Usage
kil clay n.
Clay bricks can be bought from the manufacturer.
Üreticiden kil tuğlalar satın alınabilir.

More Sentences
Technical
kil clay n.
He hardened clay by putting it into a fire.
O kili ateşe koyarak sertleştirdi.

More Sentences
Construction
kil clay n.
Tom worked the clay into a vase.
Tom kili işleyerek vazo haline getirdi.

More Sentences
Agriculture
kil clay n.
Is it true that you coated the wall with clay?
Duvarı kille kapladığın doğru mu?

More Sentences
Geology
kil clay n.
Bricks consist mostly of clay.
Tuğlalar çoğunlukla kilden oluşur.

More Sentences
General
kil ceramic n.
kil loam n.
kil argil n.
kil figuline n.
Technical
kil body n.
Mining
kil argil n.
Medical
kil chyle n.
Biochemistry
kil kaolin n.
Marine Biology
kil kaoline n.

Meanings of "kil" with other terms in English Turkish Dictionary : 418 result(s)

Turkish English
General
pişmiş kil baked clay n.
Such ceramic packaging consists of nothing but baked clay and does not, therefore, contain pollutants of any sort.
Bu tür seramik ambalajlar pişmiş kilden başka bir şey içermez ve bu nedenle herhangi bir kirletici madde içermez.

More Sentences
kil ile kaplamak clay v.
Is it true that you coated the wall with clay?
Duvarı kil ile kapladığınız doğru mu?

More Sentences
Technical
yumuşak kil soft clay n.
He made a little statue out of soft clay.
O yumuşak kilden ufak bir heykel yaptı.

More Sentences
General
ince kil pipeclay n.
artan kil residual clay n.
kırmızı kil red clay n.
mumlu kil plasticine n.
güneşte kurutulan, kerpiç tuğla yapımında kullanılan kil balçık adobe n.
ağır kil heavy clay n.
kil mineraller clay minerals n.
sert kil till n.
pişmiş kil burnt clay n.
yağlı kil fatty clay n.
yapışkan kil gumbo n.
kalkerli kil marl n.
kil hamuru pug n.
kil tablet clay tablet n.
kil heykeltıraşlığı clay sculpting n.
eritme potası yapmaya yarayan kil tasco n.
kırmızı kil adamic earth n.
kil vazo clay vase n.
atış poligonunda vurulmak üzere fırlatılan kil disk bird n.
(japonya'da) cenaze eşyası olarak mezara konulan kil heykel haniwa n.
bazı kumtaşlarında ve kumlu şeyllerde görülen küçük kil topağı gall n.
bazı kumtaşlarında ve kumlu şeyllerde görülen küçük kil topağı clay gall n.
kıvamı kil veya humusa benzeyen siyah bir toprak muck n.
(kil misali) yaratıcının şekillendirmesine izin verilen insan özelliği clay n.
genellikle siyah, gri veya kahverengi olup kil ve grafitten üretilen pastel boya conte n.
kil yoğuran kimse pugger [obsolete] n.
(atış için) kil hedef yerleştiren kimse puller n.
kil hedef fırlatıcı puller n.
(seramik) kalıpla veya elle şekillendirilmiş uzun ince bir yumuşak kil parçası rope n.
(farklı renkte kil parçalarından yapılan) alacalı çömlek gereç scroddled ware n.
eşit kalınlıkta açılıp düz şekle sokulmuş yassı kil parçalarından yapılan çömlek slab ware n.
fay, damar veya duvar boyu görülebilen yumuşak kil yapılı madde sticking n.
sıva haline getirmek (kil ve kum) puddle v.
30 kil gelmek weigh in at 30 kilos v.
kil ile kaplamak enlute [obsolete] v.
(tandır fırını) ıslak kil ile kapatmak clam [dialect] [uk] v.
kil ile karıştırmak clay v.
kil, harç veya kuma gömmek imbed v.
(kil veya harç ile) doldurmak pug v.
kil gibi argillous adj.
kil gibi argillaceous adj.
kırmızı kil lateritic adj.
kil renginde clay-coloured adj.
kil rengi clay-coloured adj.
kil renkli clay-coloured adj.
karıştırılmış (kil) tempered adj.
kahverengi kil ile karakterize mulatto [south] adj.
(kil çömlek sanatında) plastik rich adj.
kil gibi clayey adj.
kil dolu ve doymuş heavy adj.
(çamur, kum, kil nedeniyle) ilerlemesi zor heavy adj.
kil gibi puggie [new zealand] adj.
kil hatlı selvaged adj.
kil hatlı selvedged adj.
kil anlamına gelen ön ek pel- pref.
kil anlamına gelen ön ek pelo- pref.
Industry
katışıklı kil karışımının veya sıcak camın kalıba konmasıyla yapılan cam veya seramik eşya pressing n.
Technical
çanak, çömlek ve bina yapımında kullanılan yarı pişirilmiş, su geçirmez, sert kil terracotta n.
fırın ağzında kullanılan kil kaplama tweel n.
adi kil ordinary clay n.
adi kil unselected clay n.
ağır kil heavy clay n.
ağır kil heaving clay n.
akıcı kil quickclay n.
alüminyumlu kil aluminous clay n.
arı kil kaolin n.
asıltılı kil colloidal clay n.
aşırı hassas kil extra-sensitive clay n.
benekli kil mottled clay n.
beyaz kil white clay n.
çok ince taneli kil very fine clay n.
çok nemli kil süreci soft-mud process n.
çok nemli kil tuğla soft-mud brick n.
çok ince kil very fine clay n.
çakıllı kil gravel clay n.
demirli kil iron clay n.
diasporlu kil diaspore clay n.
doğal kil natural clay n.
doygun kil numunesi saturated clay sample n.
düşey kil vertical hair n.
doygun kil saturated clay n.
esnek birleştirilen sırlı kil boru flexibly jointed vitrified clay pipe n.
elmaslı kil kimberlite n.
geçirimsiz kil çekirdek paddled clay cutoff n.
genleştirilmiş kil expanded clay n.
hafif kil light clay n.
glokonit kil glauconite clay n.
geosentetik kil şilte geosynthetic clay liner n.
gerilme altındaki kil stressed clay n.
gölsel kil lacustrine clay n.
glokonitli kil glauconite clay n.
hassas kil sensitive clay n.
ince beyaz kil pipe clay n.
ince sulu kil slurry n.
ıslak kil wet clay n.
kalkerli kil calcareous clay n.
kalkerli kil calcerous clay n.
kalsiyumlu kil calcareous clay n.
kil dolgu clay embankment n.
katmanlı kil varved clay n.
kırmızı kil laterite n.
kil çamuru clay mud n.
kil ocağı clay pit n.
kil betonu clay concrete n.
kil bağlayıcı coldbond n.
kil baraj clay dam n.
kil taşı argilltite n.
kil madenciliği clay winning n.
kil jeosentetik bariyerlerin birim alan kütlesi mass per unit area of clay geosynthetic barriers n.
kil higrometre hair hygrometer n.
kil sulandırma pugging n.
kil tabakası layer of clay n.
kil harcı clay mortar n.
kil hamuru wauk n.
kil tabakası clay layer n.
kil harcı karışımı clay mortar-mix n.
kil topu clay gun n.
kil örtü clay blanket n.
kil deposu clay room n.
kil hamuru barbotine n.
kil değişimi clay alteration n.
kil toprak clay lump n.
kil katmanı clay layer n.
kil çekirdek clay core n.
kil tuğlası clay brick n.
kil akımı flow of clay n.
kil ayırma deslining n.
kil cinsi type of clay n.
kil ilavesi addition of clay n.
kil ayırıcı desliner n.
kil blanket clay blanket n.
kil yüzdesi clay fraction n.
kil imla clay embankment n.
kil zemin clay soil n.
kil kazması clay pick n.
kil-su çamuru clay-water paste n.
kil kayması clay slide n.
kil öğütme clay grinding n.
kil mineralleri clay minerals n.
kil enjeksiyonu clay grouting n.
kil ürünleri clay products n.
kil damarı clay scam n.
kil muhtevası clay content n.
katyon kil yüzermesi cation clay adsorption n.
katı kil lithomarge n.
kil kaplama clay coating n.
kil taşı clay stone n.
kil değirmeni clay mill n.
kil içitimi clay grouting n.
kireçli kil calcareous clay n.
kil damarı clay vein n.
kil tapa clay plug n.
kil ebadı clay size n.
kil içeriği clay content n.
kil kagir birimler clay masonry units n.
kuşaklı kil illite n.
konsolide olmuş kil consolidated clay n.
kuvarslı kil quartz clay n.
kumlu kil sandy clay n.
koloidal kil colloidal clay n.
kumlu kil arenaceous clay n.
kurutulmuş kil dried clay n.
mumlu kil plasticine n.
normal yüklenmiş kil normally loaded clay n.
organik kil organic clay n.
orta sıklıkta kil medium clay n.
normal konsolide olmuş kil normally consolidated clay n.
orta katı kil medium-stiff clay n.
örselenmemiş kil natural clay n.
örselenmemiş kil undisturbed clay n.
örselenmemiş kil intact clay n.
örselenmiş kil remolded clay n.
önceden sıkıştırılmış kil precompressed clay n.
plastik kil plastic clay n.
plastik kil medium clay n.
rengini atmış kil discoloured clay n.
siltli kil silty clay n.
sert kil tabakası claypan n.
sıkı kil rigid clay n.
sert kil hard clay n.
sırlanmış kil boru vitrified clay pipe n.
sert kil rigid clay n.
sert kil stiff clay n.
sertleşmiş kil clunch n.
sert kil tabakası hardpan n.
şişen kil swelling clay n.
su altındaki kil tabakası submerged clay stratum n.
tabii kil natural clay n.
tabakalı kil laminated clay n.
tabakalı kil varved clay n.
tortul kil zemin residual clay soil n.
tabii kil undisturbed clay n.
tıkayıcı kil karışımları botting clay mixtures n.
tabakalı kil deposu stratified clay deposit n.
tabakalı tortul kil stratified sedimentary clay n.
tortul kil sedimentary clay n.
tabii kil intact clay n.
yağlı kil fat clay n.
yaprak yapılı kil varved clay n.
yapısal kil ürünler structural clay products n.
yağsız kil lean clay n.
yağlı kil unctuous clay n.
volkanik kil volcanic clay n.
yapışkan kil gumbo n.
yaprak yapılı kil laminated clay n.
yağlı kil rich clay n.
yapısal kil kiremiti structural clay tile n.
yoğrulmuş kil remolded clay n.
yoğruk kil ball clay n.
zayıf kil lean clay n.
yüklenmiş kil loaded clay n.
kil macunu batter n.
tuğla yapımı için kullanılmak üzere yapay olarak hazırlanan kil ve kireçtaşı karışımı malm n.
perdahlama sırasında seramik objeyi desteklemesi için kullanılan pişmiş kil saddle n.
pişirilmiş ancak sırlanmamış kil biscuit n.
spor sahalarının üst katmanında kullanılan sertleştirilmiş kil veya şeyl blaes n.
(niteleyici olarak) spor sahalarının üst katmanında kullanılan sertleştirilmiş kil veya şeyl blaes n.
kupol ocağının dökme deliğini kapatmak için kullanılan kil tıkaç bod n.
kil eşya yapımında kille karıştırılan madde body n.
(cam üretimi) pisliğin içeri girmemesi ve camın ısı ve gazla doğrudan temas etmemesini sağlayan kil kap boot n.
kupol ocağı deliğinin etrafındaki kil breast n.
kil kazıyıcı rib n.
grimsi beyaz renkli yüksek oranda plastik içeren kil clay n.
fırında pişirilen kil boruların dayandığı çerçeve pillar n.
yarı sırlı bir kil türü porcelanite n.
çocukların oyunlarda hamur işi taklidi yapmak için kullandığı kil dirt pie n.
ısıya dayanıklı kil hamuru fireclay n.
kil ve suyun karıştırıldığı tekne plunger n.
kil veya sıcak camı şekle sokan hareketli parça plunger n.
kil seramik eşyaların hızlı pişirme sebebiyle tabakalaşması slabbing n.
kil ve su karışımı slip n.
rafine kil içeren seramik karışımı soft paste n.
hafif ve opak dokulu bir kil karışımı soft paste n.
(kil veya kireçtaşını) yapay bir yumuşak kireç taşına dönüştürmek malm v.
kil ile filtrelemek clay v.
kil ile süzmek clay v.
kil katkılı clay-reinforced adj.
kil katkılı clay-tempered adj.
yumuşatıcı (kil) flocculant adj.
kil ile kaplı lutose adj.
Textile
genellikle yağ, kil ve renkli boya içerip suya dayanıklı kaplama olarak kullanılan pamuklu kumaş oilcloth n.
Construction
kum, balçık, kil, kireç gibi maddelerin karıştırılarak sıkıştırılmasından elde edilen yapı malzemesi rammed earth n.
ağır kil heavy clay n.
ağır kil ürünler heavy clay products n.
asfalt kil emulsiyonu asphalt clay emulsion n.
asfalt kil emülsiyonu asphalt clay emulsion n.
camlaştırılmış sert kil ürünü stoneware n.
camlaştırılmamış kil ürünlerinin genel adı earthenware n.
genleştirilmiş kil hafif agrega lightweight expanded clay aggregate n.
genleştirilmiş kil expanded clay n.
kil çamuru clay mud n.
kil enjeksiyonu clay grouting n.
kil serme placing clay n.
kil örtü clay blanket n.
kil kaplama işleri clay lining works n.
kil muhtevası clay content n.
kil kaplama clay lining n.
kil dolgu clay embankment n.
kil betonu clay concrete n.
kil çekirdek clay core n.
kil tuğla mudbrick n.
kil drenaj künkleri clay drain tiles n.
kil minerali clay mineral n.
kil katmanı clay layer n.
kırmızı pişmiş kil ürünü terra cotta n.
kil kagir birimler clay masonry units n.
kil kagir birimlerin net hacmi net volume of clay masonry units n.
kil kagir su yalıtım tabakası birimleri clay masonry damp proof course units n.
kil harcı clay monar n.
kil baraj clay dam n.
kil fraksiyonu clay fraction n.
kil astarlama clay lining n.
kil tabakası clay stratum n.
kil damarı clay seam n.
pişmiş kil terra-cotta n.
pişmiş veya çimentolaşmış kil kırıntısı turface n.
rezidüel kil residual clay n.
refrakter kil refractory clay n.
sırlı kil borular vitrified clay pipes n.
yatay delikli kil kagir birimler horizontally perforated clay masonry units n.
yarı camlaştırılmış sert kil ürünü stoneware n.
yerinde oluşmuş kil residual clay n.
yüksek pişirimli sert ve gözeneksiz kil ürünü stoneware n.
döküm kalıp yapmaya uygun kum ve kil karışımı molding sand n.
kil kalıp loam mold n.
kil kalıp loam work n.
(yapı malzemesi olarak) sıkıştırılmış toprak veya kil pisé n.
(yapı malzemesi olarak) sıkıştırılmış toprak veya kil pisé de terre n.
(kil, toprak ile) sıvamak teer [dialect] v.
(kil, toprak ile) kaplamak teer [dialect] v.
Dyeing
yağlı boya ve sulu boyada pigment olarak kullanılan demir ve mangan oksit içeren özel bir kil terra di sienna n.
renk vermek için kullanılan kırmızımsı yumuşak bir kil türü bolus n.
renk vermek için kullanılan kırmızımsı yumuşak bir kil türü bole n.
beyaz kil gibi bir katkı maddesi ile rengi açılmış demir mavisi mineral blue n.
kil ve silikayla karıştırılmış limonit içeren bir pigment yellow ochre n.
kil rengi clay n.
Automotive
kil model clay model n.
temizleyici kil fuller’s earth n.
Mining
aktif kil montmorillonite n.
kil yatakları clay deposit n.
kilermeni (ermenistan'da yaygın olan kırmızı renkli kil) armenian bole n.
kilermeni (ermenistan'da yaygın olan kırmızı renkli kil) bolus armenus n.
kilermeni (ermenistan'da yaygın olan kırmızı renkli kil) bole armoniac n.
kil ve marl ocakları clay and marn quarries n.
kil mineralleri clay mineral n.
kil tabakası claypan n.
kumlu kil argil n.
tortul kil sedimentary clay n.
seylan'da bulunan kil ve siderit karışımı bir demir filizi kabook n.
bir kil türü keffe-kil n.
kömür damarının etrafındaki mavimsi siyah kil urry n.
sertleştirilmiş kil bend n.
kömür katmanları arasındaki kil bind n.
limni'den çıkarılan ve eskiden tıpta kullanılan grimsi sarı veya kırmızı renkli kil lemnian bole n.
ingiltere'de görülen bir kil demir taşı türü blond metal n.
kalay cevherinin işlenmesi sırasında ortaya çıkan kil veya maden atıkları loob n.
kil demir taşı clay ironstone n.
kil seramik gereç clayware n.
kil seramik eşya clayware n.
(bezelye büyüklüğünde) kil yapılı demir oksit pea ore n.
ince taneli ve hafif kırılgan bir kil prian n.
kil ve çakıl karışımında bulunan cevher prian n.
(maden kuyusunda) duvar veya kerestenin arkasına kil sıkıştırarak sızıntıyı önlemek coffer v.
Medical
(bazı amerikan yerlisi halklarında) belirli kil türlerinin gıda olarak kullanımı dirt eating n.
Pathology
pnömokonyoza sebep olacak şekilde kil tozu soluma kaolinosis n.
Food Engineering
(şekeri) kil ile saflaştırmak clay v.
Gastronomy
içerisinde kömür üzerinde yiyeceklerin pişirildiği, kil veya topraktan yapılmış silindirik fırın tandoor n.
kuzey hindistan ve pakistan'da kullanılan bir kil fırın tandoor n.
Chemistry
doygun kil saturated clay n.
koloidal kil colloidal clay n.
kil ile muamele edilmiş clay-treated adj.
Agriculture
kumlu kil sand clay n.
organik kil organic clay n.
Tobacco
kil tütün piposu clay n.
kil pipo clay n.
kil pipo clay pipe n.
kil boru clay pipe n.
Linguistics
yalın kil yazısı demotic script n.
yalın kil yazısı demotic n.
Archaeology
antik kil objeleri tarihlendirmek için dünyanın manyetik alanına maruz kalma derecelerini ölçme tekniği archaeomagnetism n.
(babil/asur) üzerinde sözleşme yazılı kil tablet contract tablet n.
Environment
kırmızı kil laterite n.
solfatarik kil solfataric clay n.
Geology
kalsiyum karbonat ile kaplanmış sert toprak ya da kil katmanı caliche n.
kalsiyum karbonat ile kaplanmış sert toprak ya da kil katmanı hardpan n.
kırmızı kil adamic earth n.
kızıl kil catlinite n.
missouri bölgesinde çıkarılan, kızılderililerin pipo yapımında kullandığı kil catlinite n.
kalsiyum karbonat ile kaplanmış sert toprak ya da kil katmanı tepetate n.
abisal kırmızı kil abyssal red clay n.
aktif kil active clay n.
aşırı konsolide kil overconsolidated clay n.
fisürlü kil fissured clay n.
ince çatlaklı kil fissured clay n.
jeosentetik kil örtü geosynthetic clay liner n.
kalkerli kil calcareous clay n.
kil tabakası clay stratum n.
kil ya da toprak kütlelerine sahip olma cloddiness n.
kil şilt clay liner n.
kil sedimantolojisi clay sedimentology n.
kil fraksiyonu clay fraction n.
kil örtü clay liner n.
kil yönünden çok zengin olan ve yağışlı dönemlerde bünyesine su alarak şişen kurak dönemlerde ise suyunun buharlaşması ile derin yarıklar şeklinde çatlayan toprak vertisol n.
kil mineralojisi clay mineralogy n.
kırmızı kil laterite n.
kırmızı kil red clay n.
kil minerali clay mineral n.
kil katmanı clay stratum n.
kil yönünden çok zengin olan ve yağışlı dönemlerde bünyesine su alarak şişen kurak dönemlerde ise suyunun buharlaşması ile derin yarıklar şeklinde çatlayan toprak vertisol soil n.
kumlu kil sandy clay n.
lığlı kil alluvial clay n.
sert kil till n.
kuvars, kil mineralleri ve feldispat içeren bir kumtaşı arkose n.
bir kil türü kiefekil n.
kırmızı kil haline gelmek laterize n.
kırmızı kil haline gelmek laterise n.
çok ince taneli ve genellikle beyaz bir kil çeşidi china stone n.
kil ve silt bakımından zengin sığ çöküntü claypan [australia] n.
(ingiltere'nin güneyinde bulunan ve aşınmamış bütün çakmak taşı barındıran) sert kil birikintisi clay-with-flints n.
kaya oyuklarında bulunan ve çeşitli kil veya okra karışımları içeren gevşek topraklı su tortusu guhr n.
buzul birikintisinin aşınması ile oluşan yapışkan kil gumbotil n.
pürüzsüz, yağlı bir his veren ve dile yapışan bir tür kil rock soap n.
kil çamuru fango n.
plastik kil plastic clay n.
eski zamanlarda boya olarak kullanılan tuğla rengi bir kil çeşidi sinopite n.
simektit grubuna mensup kil minerali smectite n.
yunan adası lemnos'tan elde edilen ve eskiden tıpta kullanılan bir kil sphragide n.
kil ve çakıldan oluşan bir toprak çeşidi woodcock n.
kil ve çakıldan oluşan bir toprak çeşidi woodcock soil n.
sert kil yapısında olan tilly adj.
kil-taşıyan clay-bearing adj.
kil-içeren clay-bearing adj.
kil içeren argillaceous adj.
kil ve kum içeren argillo-areenaceous adj.
kil ve kumdan oluşan argillo-areenaceous adj.
kil ve kalkerli topraktan oluşan argillo-calcareous adj.
kil ve kalkerli toprak içeren argillo-calcareous adj.
kil ve demir içeren argillo-ferruginous adj.
mineralce zengin ve yoğun (kil, toprak) fat adj.
simektit grubuna mensup kil mineraline ait veya ilişkin smectitic adj.
simektit grubuna mensup kil minerali smectitic adj.
Hunting
havaya atılan kil hedefe yapılan atış trap-skeet n.
yuvarlak kil hedef clay n.
Tennis
(tenis kortunda) kil yüzey clay n.
Art
verdiği kırmızı renk sebebiyle süslemede kullanılan bir tür kil kokowai [new zealand] n.
sonunda eritilecek mumdan bir modelin kil ile kaplanması ile elde edilen kalıp mantle n.
kil heykel clay sculpture n.
(kil) şekillendirilemez short adj.
(kil) kullanışsız short adj.
Cinema
kil animasyonu claymation® n.
kil figürler kullanılan animasyon tekniği claymation® n.
Archaic
kırmızımsı renkte topraksı kil rubric n.
Engineering
kil yol clay road [new zealand] n.
ısıya dayanıklı kil hamuru fire clay n.
Entomology
kil, kum ve çamur gibi malzemelerden yuva inşa eden bir yalnız arı mason bee (osmia cobaltina) n.