açık bir şekilde - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

açık bir şekilde



Sens de "açık bir şekilde" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

Turc Anglais
General
açık bir şekilde luculently adv.
açık bir şekilde explicitly adv.
açık bir şekilde saliently adv.
açık bir şekilde confessedly adv.
açık bir şekilde uncomplicatedly adv.
açık bir şekilde definitively adv.
açık bir şekilde blatantly adv.
açık bir şekilde undisguisedly adv.
açık bir şekilde barely adv.
açık bir şekilde direct adv.
açık bir şekilde open adv.
açık bir şekilde plain adv.
açık bir şekilde directly adv.
açık bir şekilde prima facie adv.
açık bir şekilde publically adv.
açık bir şekilde starchedly adv.
Colloquial
açık bir şekilde uncloudedly adv.
açık bir şekilde big adv.
Idioms
açık bir şekilde not in so/as many words expr.

Sens de "açık bir şekilde" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 79 résultat(s)

Turc Anglais
General
açık bir şekilde dile getirme articulation n.
açık bir şekilde anlatma elucidating n.
saçın bir kısmını arkadan birleştirerek, bir kısmını ise açık bırakacak şekilde toplama biçimi half up half down n.
açık bir şekilde ifade eden kimse articulator n.
kendinden açık bir şekilde üstün rakibi yenen taraf giant killer n.
açık bir şekilde ifade etmek articulate v.
ağzı açık bir şekilde seyretmek gawp at v.
açık bir şekilde anlatmak clarify v.
açık bir şekilde telaffuz etmek articulate v.
ağzı açık bir şekilde bakmak gape v.
açık ve detaylı bir şekilde geliştirmek develop v.
açık bir şekilde ifade edilmiş enunciated adj.
düşüncelerini açık bir şekilde ifade edebilen articulate adj.
açık bir şekilde anlatılmış elucidated adj.
canlı ve açık seçik bir şekilde yazan graphic adj.
açık bir şekilde göremeyen bleary-eyed adj.
düşüncelerini açık bir şekilde ifade edemeyen unarticulate adj.
açık bir şekilde ifade edilmemiş unarticulated adj.
açık bir şekilde algılanmayan undistinct adj.
(dansçılar veya ayak duruşu) geniş bir şekilde açık open adj.
ağzı açık bir şekilde gapingly adv.
açık ağızlı bir şekilde daftly adv.
açık saçık bir şekilde indecently adv.
açık seçik bir şekilde in so many words adv.
açık sözlü bir şekilde bluffly adv.
açık ve samimi bir şekilde simply adv.
açık saçık bir şekilde shockingly adv.
alnı açık bir şekilde blamelessly adv.
açık saçık bir şekilde ripely adv.
açık sözlü bir şekilde downrightly adv.
açık fikirli bir şekilde liberally adv.
eli açık bir şekilde freehandedly adv.
açık saçık bir şekilde risquely adv.
açık sözlü bir şekilde forthrightly adv.
açık saçık bir şekilde bawdily adv.
eli açık bir şekilde freeheartedly adv.
ağzı açık bir şekilde kalarak cluelessly adv.
eli açık bir şekilde bigheartedly adv.
açık göz bir şekilde headily adv.
açık fikirli bir şekilde open-mindedly adv.
tartışmaya açık bir şekilde arguably adv.
açık edilmemiş bir şekilde unavowedly adv.
açık yürekli olmayan bir şekilde uncandidly adv.
açık olmayan bir şekilde understatedly adv.
herkese açık bir şekilde unexclusively adv.
açık sözlü bir şekilde braid adv.
halka açık bir şekilde onscreen adv.
halka açık bir şekilde on-screen adv.
açık seçik bir şekilde openly adv.
son derece açık fikirli bir şekilde overliberally adv.
diyaloğa açık bir şekilde conversably adv.
ağzı açık bir şekilde oscitantly adv.
şansı açık bir şekilde fortunately adv.
kolları ve bacakları açık bir şekilde spread-eagle adv.
açık ve net bir şekilde express adv.
Phrasals
açık bir şekilde anlatmak lay out v.
Idioms
anlam karmaşasına yer vermeyecek şekilde açık bir sekilde belirtmek get clear on v.
işaret ve küçük parmakları açık bir şekilde yumruğunu kafasına götürerek hakaret etmek make horns at (someone) v.
dolaylı veya açık bir şekilde gerekli/istenen mesajı vermek send the right message v.
(bir şeyi) açık bir şekilde anlamak get a fix on (something) v.
birini/bir şeyi açık bir şekilde anlamak get a fix on someone/something v.
açık bir şekilde anlamak have a fix v.
(bir şeyi) açık bir şekilde anlamak have a fix on (something) v.
işaret ve küçük parmakları açık bir şekilde yumruğunu kafasına götürerek hakaret etmek make horns at v.
açık bir şekilde sahte ninebob adj.
sert ve açık bir şekilde in no uncertain terms expr.
(geçmişte tecrübe edilen bir olay ile ilgili) herşeyi açık şekilde görüyorum hindsight is twenty twenty expr.
(geçmişte tecrübe edilen bir olay ile ilgili) herşeyi açık şekilde görüyorum hindsight is 20/20 expr.
halka açık olmayan bir şekilde in a smoke-filled room expr.
açık olmayan bir şekilde not in so/as many words expr.
açık olmayan bir şekilde in an undertone expr.
açık seçik bir şekilde in so/as many words expr.
Computer
(değişkeni) açık bir şekilde değişken listesine dahil etmek declare v.
Military
sosyal etkinliklerde veya hizmet sırasında giyilen, belin hemen altında biten ve önü açık şekilde yelekle veya kuşakla giyilen yarı resmi kuyruksuz bir erkek ceketi mess jacket n.
sosyal etkinliklerde veya hizmet sırasında giyilen, belin hemen altında biten ve önü açık şekilde yelekle veya kuşakla giyilen yarı resmi kuyruksuz bir erkek ceketi monkey jacket n.
sosyal etkinliklerde veya hizmet sırasında giyilen, belin hemen altında biten ve önü açık şekilde yelekle veya kuşakla giyilen yarı resmi kuyruksuz bir erkek ceketi shell jacket n.
Sport
bir veya iki kişinin açık kızak üzerinde sırt üstü şekilde ilerlediği bir spor luge n.
Latin
açık seçik bir şekilde totidem verbis adv.
Paleontology
balinaların ağızları açık bir şekilde hızla ilerleyerek balık sürülerini avlaması lunge feeding n.