bir - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bir



Sens de "bir" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
bir one n.
General
bir the same n.
bir a n.
bir unit n.
bir one n.
bir 1 n.
bir ane [scottish] n.
bir won [dialect] n.
bir yin [scotland] n.
bir only adj.
bir another adj.
bir some adj.
bir one and the same adj.
bir solitary adj.
bir alone adj.
bir unique adj.
bir united adj.
bir an adj.
bir identical adj.
bir single adj.
bir any adj.
bir ae [scotland] adj.
bir yae [scottish] adj.
bir oon adj.
bir just adv.
bir once conj.
bir uni- pref.
Math
bir unity n.
Biochemistry
bir mono- prep.
bir uni- prep.
Marine Biology
bir mono n.

Sens de "bir" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
bir defada alınan miktar batch n.
kötü bir şey olacağını sezme foreboding n.
yumuşak bir maddeden yapılmış koruyucu şey pad n.
sert bir çekiş/burma wrench n.
kutsal bir yeri dini sebeplerle ziyaret eden kimse pilgrim n.
bir yerde oturan/sakin resident n.
(daha basit bir hale) dönüştürmek reduce v.
bir iddia öne sürmek raise a claim v.
bir iddia öne sürmek assert a claim v.
(birini ) (bir yere) çağırmak call in v.
akıcı bir şekilde konuşan fluent adj.
beklenmedik bir şekilde unexpectedly adv.
bir kez daha once again adv.
bir kere once adv.
bir daha once more adv.
dalgın bir biçimde absentmindedly adv.
öfke (büyük bir haksızlıktan/hakaretten kaynaklanan) outrage n.
on bir eleven n.
üç yılda bir olan triennial adj.
General
sarı renkli bir bira lager n.
kısa fakat önemli bir haber flash n.
analiz edilecek bir örnek assay n.
içi dışı bir frank n.
bağışlama (birine bir şeyi) settlement n.
bir durumdan başka bir duruma geçiverme swing n.
bir kimsenin mezun olduğu okul alma mater n.
yalnız bir ucu açık oyuk yer caecum n.
bir rus anarşist kropotkin n.
kuran´dan bir ayet a verse from the koran n.
bir yakımlık kömür coal n.
ayrıntılı bir şekilde hazırlayan elaborator n.
artma (bir şeyin değeri) appreciation n.
bir şeyi yapamama incapacity for n.
ren kıyısında bir şehir koblenz n.
çok nazik ve ince bir dille yazan euphuist n.
insanların bir şey beklemek üzere oluşturduğu sıra queue n.
bir yeminin belirlenmiş biçimi set form of an oath n.
meyveyle yapılan bir tür dondurma sorbet n.
bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi departure n.
hızla geçen bir şeyin çıkardığı ses whiz n.
abd'de gizli bir yasadışı grup cosa nostra n.
bir ingiliz rock grubu radio head n.
bir yerin eşrafından olan biri a pillar of society n.
meç (bir tür kılıç) epee n.
bir fırın ekmek batch n.
herhangi bir görevi masa başında yapıp değerlendirmeye tabi tutan kişi desk officer n.
daha güçlü başka bir devletçe kontrol edilip korunan devlet protectorate n.
amerikalı siyahilerin yarattığı bir ilahi türü spiritual n.
bir bilim kurumunun üyesi fellow n.
büyük bir kısmını yok etme decimation n.
doğal bir gelişme outgrowth n.
iddia edilen şeyle alakası olmayan bir sonuç çıkarılmasından doğan hata ignoratio elenchi n.
bir yargıcın nüfuz bölgesi magistracy n.
sayfa kenarlarındaki girintilerde harf etiketi bulunan bir indeks türü thumb index n.
bir akarsuyun kıvrımları olan kesimi meander n.
halkın tepkisini öğrenmek için bir plan hakkında verilen ön haber trial balloon n.
bir akvaryum balığı danio n.
büfe (bir mobilya) sideboard n.
belirli bir işi uygulayan kimse practitioner n.
ani bir esinti puff n.
bir adımda alınan yol pace n.
bir tarafa doğru hareket etme lateroduction n.
bir çeşit bira ale n.
sardoniks (değerli bir taş) sardonyx n.
belirli bir süre çalışan kişi part timer n.
konforsuz ve dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam austerity n.
bir toprak parçası veya alanı area n.
bir yönetim altında bulunan aynı türden bir grup ticari kuruluş syndicate n.
olağanüstü bir örnek extreme case n.
keskin bir tat tang n.
herhangi bir alanda en büyük ödül blue ribbon n.
üç günde bir olan nöbet tertian n.
bir tür şeftali nectarine n.
kızılcık benzeri bir meyve cranberry n.
uzun ve zorlu bir yolculuk trek n.
güneşli bir yere seyahat etme arzusu sunlust n.
bir arnavutluk yerleşim birimi koplik n.
yıkma (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) subversion n.
bir araya gelme aggregation n.
yeni bir eve taşınmanın kutlanışı housewarming n.
gösterme (bir duygu veya niteliği) exhibition n.
güç bir mücadele uphill struggle n.
bir bitkinin kış nedeniyle ölmesi winterkill n.
evlenme ilanı (gelecek bir tarihe ait) banns n.
erkin bir hükümdarın elinde değil de halkın elinde bulunduğu yönetim biçimi republic n.
kanamayı durdurmaya yarayan bir tür sargı tourniquet n.
on, on bir ve on ikinci sınıfların karşılığı olan okul, lise senior high school n.
darmadağın bir yer shambles n.
sapa bir sokak an off street n.
bir nisan all fools' day n.
bir bölgede sadece belirli bir faaliyete izin verme zoning n.
bir grup grev gözcüsü picket n.
zırh olarak kullanılan pamuklu bir ceket gambeson n.
faydalanma hakkı (bir şeyden) access to n.
mısraları bir kısa bir uzun on ikişer heceli şiir alexandrine n.
ani bir parıldama flash n.
güçlü bir duygunun ortaya çıktığı an a fainting fit n.
kalın bir dilim et steak n.
emredilen bir şeye uymama noncompliance with n.
yemeğin başında veya sonunda yenen bir yemek savory n.
kesik ve tiz bir havlama yip n.
izler (bir kimsenin ardında bıraktığı) trail n.
sürtme ile tutuşan eski tür bir kibrit lucifer n.
bir ressama özgü renkler palette n.
bir restoranda mevcut yiyecek ve içeceklerin listesi menu n.
çok ufak bir delil a scrap of evidence n.
belirli bir konuya son derece yabancı olan insan topluluğu (bihaber kitle) uninitiate n.
herhangi bir şeyden yoğun yığın cloud n.
kendini rahat hisseden (bir yerde) at home in n.
bir tür doğan harrier n.
bir kayalığın dik yüzü cliff n.
yaz üçgenindeki parlak bir yıldız deneb n.
sağlığa uygun bir duruma getirme sanitation n.
dinleyiciler önünde belirli bir konuyu tartışmak için seçilen tartışmacı grubu panel n.
kesilmiş bir uzvun bedende kalan bölümü stump n.
tımarhane gibi bir yer bedlam n.
bir işin beyni mastermind n.
havanın belli bir yere doğru yer değiştirmesi current n.
güçlü tepki (siyasal/toplumsal bir gelişmeye karşı) backlash n.
çok iyi bir iş a plum job n.
bina (bir kuruma veya kişiye ait) premises n.
afrika'da bir krallık jaga n.
bir ülkenin ticari gemilerden oluşan filosu merchant navy n.
bir suç veya başarısızlığın sorumluluğu blame n.
bir arazi/toprak parçası vb'nin genel görünümü scenery n.
bir kimsenin el yazısı autograph n.
bir çeşit iran halısı kirman n.
bir yudum tot n.
bir şeyin en alası cream of the crop n.
mavimsi yeşil değerli bir taş aquamarine n.
geri püskürtme (askeri bir saldırıyı) repulse n.
radyo, televizyon programının veya bir sanat faaliyetinin maliyetini karşılayan firma sponsor n.
kısaltma (yazılı bir eseri) abridgment n.
kötü niyetli bir şekilde bakma knowing look n.
yapılan kötülüğü affettirecek bir harekette bulunma expiating n.
bir bütün halinde toplama embodying n.
ortak bir atası olan insan topluluğu clan n.
bir başka noktaya odaklanma dereflection n.
yumuşak bir ipek sarcenet n.
bir yerin yerlisi veya orada yerleşik olan kimse denizen n.
üç ayda bir çıkan dergi quarterly n.
bir bütün halinde toplayan embodier n.
herkesçe bilinen bir sır an open secret n.
birine birdenbire moral veren bir şey a shot in the arm n.
altıda bir one sixth n.
en güzel dönem (bir kimsenin/bir şeyin) prime n.
cezayir berberilerinin bir kabilesi kabyle n.
büyük bir miktar peck n.
bir içim su eyeful n.
bir taşıtın azami yük taşıma kabiliyeti capacity n.
bir çeşit venedik altın akçesi ducado n.
bir çift ayakkabı a pair of shoes n.
bir taşıtın yolcu veya potansiyel bir yolcunun isteği üzerine durduğu durak request stop n.
bir adet one in number n.
dikkati bir noktada toplama concentration n.
bir ülkenin standart seviyedeki vatandaşları grassroots n.
olaylarla dolu bir hafta a full week n.
uzun yolculuk (özel bir amaçla yapılan) expedition n.
iki haftada bir yayımlanan dergi biweekly n.
bir tür kulübe penty n.
karıncalanma (vücudun bir yerinde) tingle n.
belli bir alanda ustalaşmış teknisyen techie n.
bir kağıt boyutu demy n.
yerfıstığıyla yapılan bir şekerleme peanut brittle n.
bir hindistan ırkı dakotas n.
anlama (bir şeyin değerini/önemini/gerekliliğini) appreciation n.
bir damlacık soupcon n.
çıkarılabilen yakası olan bir palto modeli inverness n.
üçte bir third n.
bir taşıttaki yük veya yolcuların listesi waybill n.
bir memleketin sanayi ve tarımının devlet eliyle yürütülmesi etatism n.
bir kitapta konuyla ilgili daha geniş açıklama için oluşturulmuş ek kısım excursus n.
bir köpek hastalığı dirofilaria n.
trafik işaretli göbeklerin içinde ilave şerit bulunan bir kavşak türü hamburger junction n.
belirli bir yere yerleştirme emplacing n.
yerinde bir söz a pertinent remark n.
bir konuda en usta kimse king n.
şerif bir polis amiri sheriff n.
küçük bir tavsiye piece of advice n.
belirli bir süre için ücretli iş engagement n.
belirli bir cins mal line n.
zihinsel potansiyeli ve lisan becerilerini en üst düzeyde kullanmayı öğreten bir eğitim neuro linguistic programming n.
ani ve kısa süren bir rüzgar flurry n.
on üçte bir thirteenth n.
kuzey amerika yerlilerine özgü geleneksel bir festival potlatch n.
bir memleketin doğusunda oturan kimse easternmost n.
hafif bir kişneme whinny n.
bir alçak basınç alanına dönerek ve içe doğru hareket eden rüzgarlı alan cyclone n.
monoton bir melodi eşliğinde söylenen sözler chant n.
eski bir güney afrika şehri transvaal n.
bulunduğu veya olduğu yer (bir kimsenin/bir şeyin) whereabouts n.
ağır bir vuruşun çıkardığı ses thump n.
çapraşık bir hal alma ensnarling n.
kazık bir yer gyp joint n.
bir yolcunun seferler arasında aktarma yapabilmesi için gereken asgari süre minimum connecting time n.
kıtaya yakın büyüklükte bir yer subcontinent n.
bir kimsenin tahsilini görüp yetiştiği okul alma mater n.
bir şeyin değerlendirilmesinde kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat cap n.
biriyle bir tartışmaya dahil olma jousting n.
kesik ve acı bir havlama yelp n.
belirli bir topluluğa özgü hastalık endemic n.
belli bir zümre galere n.
dil (bir gruba özgü) idiom n.
herhangi bir yazı paper n.
bir sistemi oluşturan işaretler notation n.
bir seçim bölgesindeki seçmenler constituency n.
bir hayli a fair sum n.
büyük bir kısmı yok olma decimation n.
resimler (ressamın yapıp bir araya getirdiği) portfolio n.
bant (plaktaki belirli bir) track n.
yabancı bir dilden alınan sözcük borrowing n.
fransa'da bir şehir dijon n.
bir içimlik miktar drink n.
yaklaşık beş kilometreye eşit bir uzaklık ölçüsü league n.
pavyon (parkta bulunan ve büyük bir kameriyeye benzeyen) kiosk n.
kaplumbağa kabuğu veya bunu andıran bir madde tortoiseshell n.
evli bir çiftin ayrı yaşaması legal separation n.
zehirli bir asya yılanı krait n.
bir günahı bağışlatmak için papazın önerdiği kefaret penance n.
özel bir tren (normal tarifede bulunmayan) special n.
ötüşü kedi miyavlamasına benzeyen bir tür amerikan ötücü kuş catbird n.
belirli bir çizgi takip etmeme excursiveness n.
bir sanat eserine veya edebi bir esere temel olan ana ilke data n.
bir vadinin başında veya dağın yukarı kısımlarında derin, kase biçimli çukurluk cirque n.
belirli bir alandaki bilgi expertise n.
bir deliğin etrafına madeni bilezik geçirme eyeletting n.
kendini bir şey sanan smart al·eck n.
bir altyazı türü closed caption n.
bir ihtimal off chance n.
doğru bir cevap a straight answer n.
ağır ve sıkıcı bir işte çalışan kimse drudge n.
bir siu kızılderili dili stoney n.
hastası olan kimse (bir illetin) sufferer n.
bir tür açık tribün bleachers n.
bir maddeden emulsiyon yapma emulsifying n.
tanınmış bir sanatçının taklitçisi epigone n.
finlandiya körfezindeki bir adada bulunan rus deniz üssü ve limanı kronstadt n.
bir yaratık darking n.
5 kuruş bir şey a matter of 5 cents n.
kare şeklinde dikilmiş derilerden yapılan bir afrika giysisi kaross n.
bir tür akasya wattle n.
bir protestan tarikatı üyesi quaker n.
bir firmanın merkezinin yer değiştirmesi transfer of the seat of a firm n.
hızla çıkarılabilen bir kemer türü quick release n.
yeniden bir araya gelme reunion n.
etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse epigrammatizer n.
bir organı kesip çıkartma exenterating n.
bir tür susam orris n.
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası cut of meat n.
uzak bir ihtimal a remote chance n.
kolay ve iyi maaşlı bir iş sinecure n.
çekilme (bir yere) seclusion n.
bir yüzey ölçü birimi dessiatine n.
hafif bir patlama pop n.
haftanın herhangi bir günü any day of the week n.
onda bir tithe n.
müşterilerinin bar gibi bir tezgahın önünde oturduğu ufak lokanta snack bar n.
bir uzvun görevini yapmaması disfunction n.
bir tür tatlı kırmızıbiber pimento n.
bir yaşından küçük çocuğu öldürme infanticide n.
bir bardak iskoç viskisi scotch n.
budistler tarafından uygulanan bir tür meditasyon samadhi n.
alaylı bir surette konuşan ironist n.
herhangi bir olayın ellinci yıldönümü jubilee n.
zayıf bir ihtimal a bare chance n.
bir kuluçkada çıkan yavrular brood n.
almanya'da bir kasaba krummhorn n.
tatil veya başka herhangi bir organizayonun karşıladıklarına ilaveten müşteri tarafından satın alına optional extra n.
küçük bir olasılık a remote possibility n.
bir ümit ışığı a gleam of hope n.
çim (bir alanı kaplayan) sod n.
çok ince bir tür bürümcük gossamer n.
bir assolistin ismini en üst kısımda verme top billing n.
bir dağın zirvesi vb gibi harita üzerinde belirlenmiş bir yükseklik spot height n.
bir ulusa ait olma durumu nationality n.
bir yudum sip n.
besleyici maddeler (bir yiyeceğin içindeki) sustenance n.
çin'de bulunan bir sıradağ kuenlun n.
bir yılan türü elapid n.
germen alfabesinde bir harf rune n.
bir sürü yalan pack of lies n.
suyun yüzeyini ancak kıpırdatan çok hafif bir esinti cat's paw n.
bir yaşında hayvan yavrusu yearling n.
bir nesnenin ağızdan alınması ingestion n.
çaygillerden bir ağaççık türü stream n.
bir dine iman edenlerin tümü the faithful n.
bir norveç şehri kristiansand n.
bir yazının yorumu eisegesis n.
bir çemberin kenarı the rim of a circle n.
bir cins dikenli koçan teazel n.
açık bir ton (renkte) tint n.
yahudilerde bir kişinin sağlığına ya da iyileşmesine kadeh kaldırırken söylenen söz lehayim n.
bir bardak su a glass of water n.
halüsinatif meskalin maddesinin çıkarıldığı bir tür kaktüs peyote n.
gizemli bir hava verme mystification n.
makale (özellikle din/siyaset konusunda bir) tract n.
bir tür akbaba turkey buzzard n.
bir grup danışman brain trust n.
kuzey kore'de bir bölge kyongsong n.
bir partinin aday listesi (seçimde) ticket n.
tam bir uyum total harmony n.
çatılmış bir grup (silah) stack n.
rütbesi orgeneralden yüksek bir general general of the army n.
bir kuzey amerika kızılderili kabilesi algonquian n.
bir bölgenin onda biri deciare n.
vesika arkasına bir şey yazma endorsing n.
sırtı çukur olan herhangi bir şey saddleback n.
kanun türünden bir çalgı cither n.
genellikle bir tezgah çevresinde oturulan, hafif yiyecek ve çeşitli içeceklerin satıldığı küçük restoran snack bar n.
güney sudan’da yaşayan etnik bir grup tacho n.
bir dük veya düşesin arazisi duchy n.
vaktiyle işe yarayan fakat şimdi dert olan bir şey white elephant n.
eski romada bir alayın onda biri cohort n.
belirli bir veraset usulüne göre verme entailing n.
eski yunan şiirinde kısa bir beytin uzun bir beyti takip ettiği manzume şekli epode n.
çekilme (yüksek bir mevkiden) abdication n.
bir kimse veya kuruma ayrılan meblağ subsidy n.
sivri bir şeyin açtığı delik prick n.
malezyalı bir müzik grubu kru n.
kalabalık içinde herhangi bir olaya müdahale etmeme eğilimi bystander effect n.
araştırma (bir konuyu) exploration n.
zehirli bir deniz yosunu türü dinoflagellate n.
bir evin günlük işleri chores n.
belirsiz bir şekil blur n.
bir tür at garron n.
sondan bir önceki last but one n.
bir tarafı tercih bias n.
saklanmış bir şeyi bulma oyunu treasure hunt n.
bir gezi veya ziyaretin hatırası olarak alınan şeyler souvenir n.
bir yudum su a drink of water n.
bir araba içinde seyahat etmek için bir araya gelmiş olan insanlar carpool n.
fevkalade bir hadise quite an event n.
bir kilisenin sorumlu olduğu mahallede oturan sakinlerin tümü parish n.
bir hareketin lideri apostle n.
bir yudum swig n.
daha üst bir sınıfa vb geçme promotion to n.
menkul veya gayrimenkul bir şeyi veya bir malı başkasına ferağ edilememe koşuluyla bir kimseye veya mirasçılarına tesis yoluyla bağışlama entailed interests n.
belirli bir yılın şarap mahsulü vintage n.
bir tür kuş dollarbird n.
vahim bir durum deep trouble n.
ticari bir kuruluşun sahibi veya yöneticisi operator n.
aşınmış bir dişin ağızda kalan bölümü stump n.
uzun süren bir ihtilaf a running battle n.
bir başkası hesabına ücret karşılığında çalışan kimse employe n.
bir işin arkasını bırakmama tenacity n.
bir ülkede yaşayan bireylerin bütünü home town n.
eski bir dans clogging n.
bir tür iskoç dansı ecossaise n.
karıştırma (bir kimseyi olumsuz bir şeye) implication n.
herkesin değişik düşündüğü bir konu a matter of opinion n.
bir ülkenin iç kısmı midland n.
sesi çok doğal bir şekilde verme high fidelity n.
krem karamele benzeyen bir tatlı custard n.
bir akarsu veya akıntının ağzı outfall n.
on bir sayısı (11, XI) eleven n.
gizli bir şeyi açığa vuran exposer n.
bir parti kitap a batch of books n.
belirli bir süre için her yıl ödenen ve emek karşılığı olmayan maaş annuity n.
dağ göllerinde yaşayan bir tür alabalık char n.
nontoksik bir güney afrika bitkisi dagga n.
bir deri bir kemik skin and bones n.
tuhaf bir kimse queer fish n.
bir memleketin başka bir devlette bulunan küçük toprak parçası exclave n.
bir kimsenin geçmişteki görgü, çevre ve eğitimi background n.
bir erkek ismi gilbert n.
bir grup içindeki birlik ruhu esprit de corps n.
ezilmiş meyveye benzeyen bir şey pulp n.
başka bir devletin güdümü altındaki hükümet puppet regime n.
önemli bir atılım quantum leap n.
demir kısımlar (bir şeye ait) ironwork n.
bir harita üzerinde belirli noktaları belirten sayı veya harf map reference n.
bir şeyle meşgul olma absorption n.
bir şeyi başka bir şeye tutturmak için kullanılan nesne tie n.
çaygillerden bir ağaççık türünün özel işlemlerle kurutulan yaprağı stream n.
bir tür böğütlen türü youngberry n.
birşeyin (belirli bir yerden) çıkmasını önleme localization n.
hindistan'da bir şehir jamnagar n.
bir önceki dönemden kalma holdover n.
bir şeyin gelişimindeki ilk dönemler incunabula n.
karmakarışık bir yer shambles n.
araçların tamponuna yapıştırılan ve bir mesaj ileten yazı bumper sticker n.
ince bir tabaka halinde olan parça flake n.
titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi wave n.
bir tür kavun casaba melon n.
havai adası yerlileri tarafından yapılan bir tür dans hula n.
bir sürü quiverful n.
en ileri safha (bir olayda) white heat n.
sıkıntılı bir durum adversity n.
çılgın bir hal frenzy n.
bir hiç nobody n.
kutlama (özel bir günü) observance of n.
bir devletin yönetim biçimi regime n.
bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm race n.
almanya'da yerin altındaki kıymetli madenleri korumakla görevli olduğu sanılan bir cin kobold n.
bir şeyin terkibine giren madde ingredient n.
bir yer veya mekandan çıkmak için kullanılan yer ascent n.
duyguları bir başkasına yönlendirme transference n.
sal ya da benzeri bir deniz aracının insan gücü ile suda hareket etmesini sağlayan alet oar n.
başka bir olayın provası prolog to n.
genellikle devletin koruması altına alınan tarihi bir bina ancient monument n.
yabancı bir dilin öğrenilmesi esnasında o dili öğrenen insanların oluşturdukları dil interlanguage n.
yeni bir soluk a breath of fresh air n.
kısa bir süre kalan kimse transient n.
bir toplumun tahsil görmüş grubu intelligentsia n.
bir kimsenin ikinci sahsiyeti alter ego n.
kaçırma (bir kimseyi) abduction n.
bir yeri belirli bir faaliyet için ayırma zoning n.
nispeten sakin bir merkez etrafında dönen dairesel fırtına cyclone n.
brezilya palmiyesinden elde edilen sağlam bir iplik türü tecum n.
büyük bir baca içindeki birkaç ayrı duman yolunun her biri flue n.
gelecek bir felaketi önceden haber veren kişi doomwatcher n.
helezonun bir kıvrımı whorl n.
tek bir hareket (el, kol) sweep n.
sert bir bakış hard look n.
bir şeyin etrafında döndüğü merkez axis n.
bir belgenin imza yeri dotted line n.
kendini bir şey zanneden kimse smart aleck n.
suda yaşayan bir tür keseli ve kemirgen hayvan yapok n.
bir şeye hayran olan kişi wonderer n.
bir tür sıcak içki toddy n.
bir durumdan başka duruma getirme conversion n.
çölde genellikle bir su birikintisinin etrafında bulunan verimli arazi oasis n.
fazla miktarda glikojen depolanması şeklinde ortaya çıkan metabolik bir hastalık glycogenesis n.
tayin etme (bir yerden başka bir yere) transfer n.
bir parça dollop n.
bir çeşit kurabiye shortbread n.
tatlı bir çörek friedcake n.
bir miktar a fair amount n.
emeklilik sigortası gibi işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey fringe benefit n.
körü körüne bir deneme a shot in the dark n.
bir konu hakkındaki resmi rapor white paper n.
büyük bir etki a lasting impression n.
bir yunus türü delphinus n.
ana hatlar (bir projedeki) guideline n.
karmakarışık bir sürü (şey) welter n.
elektrik telleri (bir aygıttaki) wiring n.
bir liman veya başka bir merkezin geçiş sağladığı bölge hinterland n.
meslekte bir ilerleme aracı steppingstone n.
herhangi bir ülkenin egemenliğinde olmayan sular high seas n.
bir çeşit dantela knotwork n.
ufak ve yuvarlak bir tür hamur işi scone n.
bir iple kazığa bağlama (hayvanı) tethering n.
sıcak su ile süt ve şeker karışımı bir içecek cambric tea n.
bir asya'da bambusu whangee n.
bazı çevrelerde hala kullanılan, otobüs anlamında bir sözcük charabanc n.
alışveriş (bir müşterinin yaptığı) custom n.
belirgin bir fark a marked difference n.
kabul etme (bir gerçeği) acknowledgment n.
çökertme (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) subversion n.
büyük bir projenin en monoton ve sıkıcı bölümü scutwork n.
ingiltere tyne nehri kıyısında bir yerleşim yeri jarrow n.
kanuna benzer bir çalgı zither n.
başka bir dilden alınan sözcük loanword n.
tek bir şey düşünme single mindedness n.
sıkıntılı bir devre a thin time n.
tavşana benzer küçük bir hayvan rock hyrax n.
bir uzun ve bir kısa heceli ölçü trochaic n.
doğru olmayan bir şekilde kullanma abuse n.
sesi kaydedilen bir şarkıcıya eşlik eden kayıt stüdyosunda görevli çalgıcı session man n.
sarı veya turuncu çiçekli bir kuzey amerika bitkisi jewelweed n.
yapılmış bir şey act n.
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı jumble n.
bir konuya yönelik dersler ve çok yönlü eğitim one point lessons and swiss army instruction n.
polinezya'ya özgü bir biber familyasından bir bitki kava n.
bir anlatının en önemli noktası punch line n.
çok kullanılan bir deyim byword n.
bir yudum drop n.
ortaçağ'da kullanılan bir yapı tekniği jettying n.
bir tür akbaba buzzard n.
temelli bir değişim fundamental change n.
bir odada oturan kimse inmate n.
bölme (ahırda tek bir büyükbaş hayvana ait) stall n.
bir iş için gönderme errand n.
birine ölen bir yakınından kalan servet heritage n.
bir şeyi gösterişli bir biçimde sergileme gaudery n.
siklamen (bir tür bitki) cyclamen n.
eski yunanistan'da bulunan bir bölge laconia n.
hareket ettirildiğinde üzerindeki resimlerin göz yanılmasına sebep olduğu bir silindirden oluşan oyuncak zoetrope n.
dizanteri tedavisinde kullanılan bir bitki flix weed n.
şişman ve hantal bir kukla (komedi) punch n.
özellikle belirli bir olayın oluştuğu veya geçtiği yer locale n.
toplantı (birini/bir davayı desteklemek için yapılan) rally n.
batı hollandada bir şehir hague n.
halk (belirli bir ülkede yaşayan/belirli bir soydan gelen) people n.
nice ve cannes arasında bulunan bir fransız sahil kasabası antibes n.
güneybatı amerika'da özellikle alkali topraklarda hayvanları yemlemek için kullanılan işlenmemiş bir bitki sacaton n.
ron hubbard tarafından kurulmuş bir dini felsefe akımı scientology n.
jambon tavuk sosis karides veya istiridyeli bir pirinç yemeği jambalaya n.
kilise cemiyetinin bir üyesi parishioner n.
bir vatan haininin servetine el koyma single escheat n.
tam bir hafta a full week n.
azıcık bir bilgi smattering n.
alçakça bir davranış baseness n.
çedar bir çeşit peynir cheddar n.
ateşte yaşadığı düşünülen bir ruh salamandrine n.
arpitanca 'nın bir lehçesi savoyard n.
bir rastlantı sonucu vaki olan fortuitousness n.
söylenişte bir sesin çıkarılması elision n.
birinin asıl işi dışında yaptığı bir iş avocation n.
tatlı bir tür kırmızı biberin tozuyla yapılan baharat paprika n.