Historique

incitmek

Sens de "incitmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 58 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	incitmek	hurt v.
2	Common Usage	incitmek	injure v.
General
3	General	incitmek	touch v.
4	General	incitmek	mortify v.
5	General	incitmek	harm v.
6	General	incitmek	mistreat v.
7	General	incitmek	give offense v.
8	General	incitmek	vex v.
9	General	incitmek	wring v.
10	General	incitmek	scarify v.
11	General	incitmek	abuse v.
12	General	incitmek	tread on somebody's corns v.
13	General	incitmek	rive v.
14	General	incitmek	injure v.
15	General	incitmek	hurt deeply v.
16	General	incitmek	scotch v.
17	General	incitmek	bruise v.
18	General	incitmek	strain v.
19	General	incitmek	wound v.
20	General	incitmek	aggrieve v.
21	General	incitmek	scathe v.
22	General	incitmek	sting v.
23	General	incitmek	gall v.
24	General	incitmek	tread on somebody's toes v.
25	General	incitmek	cut v.
26	General	incitmek	cut up v.
27	General	incitmek	disservice v.
28	General	incitmek	pique v.
29	General	incitmek	offend v.
30	General	incitmek	regrate v.
31	General	incitmek	punish v.
32	General	incitmek	do violence to v.
33	General	incitmek	umbrage v.
34	General	incitmek	endamage v.
35	General	incitmek	endamnify [obsolete] v.
36	General	incitmek	upheave v.
37	General	incitmek	mischief v.
38	General	incitmek	misentreat [obsolete] v.
39	General	incitmek	misguide [scotland] v.
40	General	incitmek	delude [obsolete] v.
41	General	incitmek	rive v.
42	General	incitmek	injure v.
43	General	incitmek	injury [obsolete] v.
44	General	incitmek	injury [obsolete] v.
45	General	incitmek	scaith v.
46	General	incitmek	sneap [dialect] v.
47	General	incitmek	stang v.
Phrasals
48	Phrasals	incitmek	knock up v.
49	Phrasals	incitmek	mess up v.
50	Phrasals	incitmek	bump up v.
51	Phrasals	incitmek	ding up v.
Idioms
52	Idioms	incitmek	throw into disorder v.
53	Idioms	incitmek	lay a finger on v.
Technical
54	Technical	incitmek	hurt v.
Archaic
55	Archaic	incitmek	distaste v.
56	Archaic	incitmek	craze v.
57	Archaic	incitmek	scathe [dialect] v.
58	Archaic	incitmek	scath v.

Sens de "incitmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 64 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	adaleyi fazla çekerek incitmek	pull a muscle v.
2	General	zorlayarak incitmek (kası)	strain v.
3	General	adaleyi fazla çekerek incitmek	wrench v.
4	General	incitmek (bir uzvu)	injure v.
5	General	incitmek (duygularını)	lacerate v.
6	General	ayak parmağını çarparak incitmek	stub v.
7	General	incitmek (bir uzvu)	hurt v.
8	General	çarparak incitmek (ayak parmağını)	stub v.
9	General	ayak parmağını bir şeye çarparak incitmek	stump v.
10	General	acı sözlerle incitmek	scorch v.
11	General	gururunu incitmek	abash v.
12	General	bir şeye çarparak incitmek (ayak parmağını)	stump v.
13	General	bir tarafını incitmek	get hurt v.
14	General	gururunu incitmek	hurt one’s pride v.
15	General	bileğini incitmek	sprain one's ankle/wrist v.
16	General	bileğini incitmek	hurt one's ankle/wrist v.
17	General	gururunu incitmek	humiliate v.
18	General	bileğini incitmek	hurt one's ankle v.
19	General	kendini incitmek/yaralamak	hurt oneself v.
20	General	birini incitmek	hurt someone's feelings v.
21	General	yeniden incitmek	reinjure v.
22	General	kindar şekilde incitmek	despite [obsolete] v.
23	General	duygularını incitmek	cut v.
24	General	duygularını incitmek	pink v.
25	General	önyargı ile incitmek	prejudice v.
26	General	duygularını incitmek	scarify v.
Phrasals
27	Phrasals	(birini bir şeyle) incitmek	offend (one) with (something) v.
28	Phrasals	ile incitmek	offend with v.
Proverb
29	Proverb	(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin	you cannot make an omelet without breaking eggs
30	Proverb	(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin	you can't make an omelette without breaking eggs
31	Proverb	(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin	you can't make an omelet without breaking (a few) eggs
32	Proverb	(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin	you can't make an omelet without breaking eggs
33	Proverb	(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin	you can't make an omelet without breaking some eggs
34	Proverb	(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin	you have to break eggs to make an omelet
Colloquial
35	Colloquial	(birinin) gururunu incitmek	knock the starch out of (one) v.
36	Colloquial	bileğini incitmek	sprain ankle v.
Idioms
37	Idioms	birinin hislerini incitmek	hurt someone's feelings v.
38	Idioms	birinin duygularını incitmek	hurt someone's feelings v.
39	Idioms	gururunu incitmek	get one's nose out of joint v.
40	Idioms	gururunu incitmek	have one's nose out of joint v.
41	Idioms	gururunu incitmek	put one's nose out of joint v.
42	Idioms	karşısındakini incitmek	break someone’s heart v.
43	Idioms	(kendini/birini) incitmek	do (oneself or someone) an injury v.
44	Idioms	kendini/birini incitmek	do somebody/yourself an injury v.
45	Idioms	kendi kendini incitmek	do somebody/yourself an injury v.
46	Idioms	kırmak/incitmek istememek	not mean any offense v.
47	Idioms	(birini) derinden incitmek	sting (one) to the quick v.
48	Idioms	birini incitmek/kırmak	break heart v.
49	Idioms	birini incitmek	break someone's heart v.
50	Idioms	(birini) incitmek/sakatlamak	do (one) a mischief [uk/australia] v.
51	Idioms	birini incitmek	do someone a mischief v.
52	Idioms	kendini incitmek	do yourself a mischief v.
53	Idioms	(kendini) incitmek/sakatlamak	do (oneself) a mischief [uk/australia] v.
54	Idioms	birini incitmek	do somebody a disservice v.
55	Idioms	kendini incitmek/sakatlamak	do yourself a mischief v.
56	Idioms	birini incitmek/sakatlamak	do somebody a mischief v.
57	Idioms	birini incitmek/sakatlamak	do someone a mischief v.
58	Idioms	-i incitmek	give offense to v.
59	Idioms	(birini/bir şeyi) incitmek	lay a finger on (someone or something) v.
60	Idioms	(birini) incitmek	lay a finger on somebody v.
61	Idioms	beni incitmek/kırmak/üzmek pahasına	at my expense expr.
Speaking
62	Speaking	kimseyi incitmek istememiştim	I didn't mean to offend anyone expr.
63	Speaking	seni incitmek istemiyorum	I don't wish to hurt you expr.
64	Speaking	seni incitmek istemiyorum	I don't want to hurt you expr.