round - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

round

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "round" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 238 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
round adj. yuvarlak
General
round n. dilim
round n. sıra
round n. halka
round n. devir
round n. birbiri ardına yapılan şeyler
round n. tur (seçimde/yarışmada)
round n. yuvarlak şey
round n. tufan
round n. dizi
round n. devriye
round n. basamak
round n. tur
round n. top
round n. sefer
round n. birkaç sesin belirli aralıklarla birbirini izleyerek söylediği şarkı
round n. posta
round n. daire şeklinde
round n. atış
round n. daire
round n. yaylım ateşi
round n. çember
round n. çevresi
round n. raunt
round n. günlük aktiviteler
round n. gündelik aktiviteler
round n. (doktor veya hemşire tarafından yapılan) hasta çağrıları
round n. sosyal faaliyet rutini
round n. alışkanlık
round n. düzenli ziyaret
round n. düzenli sosyal faaliyet
round n. (dedikodu, bilgi veya haberlerin yayıldığı) kanal
round n. (dedikodu, bilgi veya haberlerin yayıldığı) aracı
round n. (grup üyelerine aynı anda ikram edilen) likör
round n. zillerin asıl çalma sırası
round n. kavisli parça
round n. kıvrımlı bölüm
round n. yuvarlak parça
round n. kürek şaftı
round n. grup
round n. topluluk
round n. vole
round n. yaylım ateşi
round n. tek atış
round n. raunt
round n. el
round n. içkiler
round n. mermi
round n. top top
round n. (gazete) dağıtımı
round n. şarkı
round v. yuvarlaklaşmak
round v. etrafını sarmak
round v. dönmek
round v. şişmanlamak
round v. doldurmak
round v. etrafını dolaşmak
round v. dolaşmak
round v. etrafında dönmek
round v. bitirmek
round v. dönmek (köşeyi/virajı)
round v. toplamak
round v. sapmak
round v. fısıldamak
round v. fısıldayarak konuşmak
round v. fısıltılı konuşmak
round v. cilalamak
round v. perdahlamak
round v. son şeklini vermek
round v. (yuvarlak değerde) sayı söylemek
round v. yuvarlak rakam vermek
round v. yaklaşık değer vermek
round v. kırpmak
round v. kırkmak
round v. (deri) yüzmek
round v. (deri) belirli bir şekilde kesmek
round v. (ayakkabı pençesi) şekillendirmek
round v. (ayakkabı pençesi) uygun şekilde kesmek
round v. … haline gelmek
round v. top haline getirmek
round v. fal taşı gibi açılmak
round adj. açıkça
round adj. kesin
round adj. kesirsiz
round adj. şiddetli
round adj. açık
round adj. müdevver
round adj. ablak
round adj. okkalı
round adj. top şeklinde
round adj. atik
round adj. bütün
round adj. tam
round adj. çembersi
round adj. toparlak
round adj. hayli
round adj. küresel
round adj. yumru
round adj. topalak
round adj. çok
round adj. tombul
round adj. dolgun
round adj. değirmi
round adj. yuvarlak
round adj. şiddetli
round adj. sert
round adj. düz
round adj. direkt
round adj. doğrudan
round adj. açık sözlü
round adj. doğruluk
round adj. daire oluşturan
round adj. kolu yana açarak taşınan
round adj. kol açıklığı ile iletilen
round adj. eğik el yazısı ile ilgili
round adj. eğik el yazılı
round adj. eğik el yazısına ait
round adj. tumturaklı
round adj. yüksek sesli
round adj. tok sesli
round adj. gür
round adj. (ses) tok
round adj. onun katları şeklinde ifade edilen
round adj. onun katları üzerinden değerlendirilen
round adj. onun katlarına denk gelen
round adj. onlarda
round adj. yüzlerde
round adj. binlerde
round adj. pozitif
round adj. niteliksiz
round adj. kalifiye olmayan
round adj. onlu sayı
round adv. çepeçevre
round adv. yakınında
round adv. çekinmeden
round adv. çabuk
round adv. etrafta
round adv. öbür tarafa
round adv. yakında
round adv. çevrede
round adv. aksi yönde
round adv. aksi yöne
round adv. etrafa
round adv. sırayla
round adv. dönüşümlü olarak
round adv. dönerek
round adv. belirli bir kişiye
round adv. belirli bir adrese
round adv. kapsamlı bir şekilde
round adv. tamamıyla
round adv. bütünüyle
round adv. başında sonuna kadar
round adv. (bir mülkiyeti) incelemek üzere
round adv. üzerine düşerek
round adv. eski haline dönerek
round adv. eski sağlığına kavuşarak
round adv. takriben
round adv. tahminen
round adv. yaklaşık olarak
round adv. aşağı yukarı
round adv. … sularında
round adv. etrafında
round adv. arkasını (dönme)
round adv. etraf
round adv. sizde (ev anlamında)
round adv. elden ele geçirme
round adv. civarda
round adv. buralarda
round adv. aşmak
round adv. çevresi
round adv. doğrultusunda
round adv. e göre
round adv. uygun olarak
round prep. çevresinde
round prep. çevresine
round prep. hakkında
round prep. boyunca
round prep. etrafına
round prep. etrafında
round prep. kenarda
round prep. köşede
round prep. tüm yönlerde
round prep. temelinde
round prep. konusunda
round prep. odak noktasında
round prep. merkezinde
Technical
round n. ovalleşme
round n. yuvarlak
round n. yuvarlak çubuk
round n. yuvarlak döküm
round n. yuvarlak kalıp
round v. dairesel olarak hareket etmek
round v. çevresinde dönmek
round v. yuvarlaklaştırmak
round v. yuvarlamak
round adj. dairesel
round prep. etrafında
Computer
round expr. yuvarla
Architecture
round adj. (kemer) yarı dairesel iç kavisi olan
Furniture
round n. portatif merdiven basamağı
round n. sandalye ayağı ile aynı bölümde yer alan yatay bölüm
Automotive
round v. bir tur döndürmek
round adj. yuvarlak
Mining
round n. (maden çalışma alanlarını genişletirken oluşturulan) matkap delik grubu
Anatomy
round adj. (omuz) önde yer alan
round adj. (omuz) yuvarlak
round adj. (postür) baş önde
Gastronomy
round n. et tranş
round n. nuar
round n. tranş
round n. (dana eti) arka bacak
round n. küçük et zarı
round adj. (şarap tadı) dengeli
Fishery
round adj. (balık) bütün
round adj. (balık) ayıklanmamış
round adj. (balık) işlem görmemiş
Linguistics
round v. dudakları yuvarlamak
round v. dudaksıllaştırmak
round v. dudakları yuvarlaklaştırarak telaffuz etmek
round v. (sesli veya sessiz harfi) dudakları kıvırarak telaffuz etmek
round adj. yuvarlak
Military
round n. (ateşleme ve atış için gerekli parçaları içeren) mühimmat birimi
round adj. atım
Hunting
round n. mermi
round n. tek atım
Sport
round n. raund
Baseball
round v. ana kaleye ilerlemek
round v. sayı kalesine gitmek
Boxing
round n. raund
Music
round n. kanon
round n. çember dansı
round n. katılımcıların çember oluşturarak belirli bir yönde döndükleri halk dansı
Bookbindery
round n. kitap sırtı
round n. kitap sırtında yer alan bombe
Archaic
round v. (saç) kırpmak
round v. (saç) uçlarından almak
round v. saç kesmek
round v. (köpek kulağını) kırpmak

Sens de "round" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Sport
round head n.

Sens de "round" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
round robin n. daire şeklinde imzalanan dilekçe
viscous crust round the eyes n. çapak
round trip n. gidiş dönüş
round figure n. yuvarlak hesap
round figures n. yuvarlak hesap
round metal tray n. sini
round figure n. çok miktar
round shot n. gülle
crust round the eyes n. çapak
white and round n. kar topu
round bracket n. parantez
a round person n. tombul kimse
round pliers n. kargaburnu
the all round n. dört başı mamur
round of beef n. nuar
flat round stone n. kaydırak
the wrong way round n. ters
a round peg in a square hole n. bulunduğu yere hiç uygun olmayan kimse
round trip ticket n. gidiş dönüş bileti
spinning round n. fırıl fırıl dönme
round trimmed beard n. çember sakal
round wood n. yuvarlak odun
round brackets n. parantez
round sheep's cheese n. kaşkaval
round and flat bread n. pide
round figure n. yuvarlanmış rakam
round figure n. büyük bir miktar
round trip ticket n. gidiş geliş bileti
round timber n. tomruk
round angle n. tümaçı
round table meeting n. yuvarlak masa toplantısı
round sum n. yuvarlak meblağ
round lot n. yuvarlak meblağ
round number n. yuvarlak rakam
round sum n. yuvarlak toplam
round lot n. yuvarlak miktar
round voyage n. ring seferi
half round n. yarım yuvarlak
half round n. yarımyuvarlak
round number n. yuvarlak sayı
merry-go-round n. atlıkarınca
round table n. yuvarlak masa
round-trip ticket n. gidiş dönüş bileti
theatre-in-the-round n. orta oyunu
round-trip n. gidiş dönüş (bileti)
qualifying round n. seçim turu
round-trip n. gidiş-dönüş
round-trip delay n. gidiş geliş gecikmesi
first round n. birinci tur
first round n. ilk tur
first round n. ilk raund
first round n. birinci raund
round collar n. bebe yaka
round collar n. bebek yaka
round robin n. herkesin birbiriyle karşılaştığı turnuva
return/round-trip ticket n. gidiş-dönüş bileti
round ring n. yuvarlak halka
theatre-in-the-round n. arena tiyatro
round top n. büyük sirk çadırı
round wire-rimmed glasses n. yuvarlak çerçeveli gözlük
paper round n. gazete dağıtımı ve bunu yaparken kullanılan güzergah
theater-in-the-round n. orta oyunu
theater-in-the-round n. arena tiyatro
speed round n. (soru/cevap) hızlı tur
round shape n. yuvarlak şekil
paper round n. (evlere) gazete dağıtımı
round face n. yuvarlak yüz
round cake n. yuvarlak pasta
round-bottomed doll n. hacıyatmaz
rally round n. yardım için toplanmak
rally round n. birini desteklemek için bir araya gelmek
rally round n. destek amaçlı toplanmak
change round n. farklı veya zıt bir konuma yerleştirme
round-trip fare n. gidiş dönüş ücreti
merry-go-round n. hareketli ve hızlı tur
merry-go-round n. fırıl fırıl dönme
merry-go-round n. sonu gelmeyen arayış
merry-go-round n. sonu bir yere varmayan koşturmaca
milk round n. sütçünün süt dağıtım rotası
daily round n. günlük aktiviteler
daily round n. gündelik aktiviteler
round [obsolete] n. taç
round hand n. yuvarlak el yazısı
round hand n. kalın okunaklı el yazısı
round of drinks n. (grup üyelerine) tek tek yapılan içecek servisi
round of drinks n. bir tur içki servisi
round robin n. birkaç kişinin imzasını taşıyan beyan
round robin n. (ortamda bulunan kişilerin elden elde gezdirerek imzaladığı ve bilgi eklediği) belge
round robin n. yuvarlak masa toplantısı
round robin n. birden fazla katılımcının yer aldığı toplantı
round robin n. birkaç katılımcılı konuşma
round robin n. seri
round robin n. dizi
round robin n. sıra
round table n. (kral arthur'un yuvarlak masa modeline dayanan) şövalye birlikleri
round table n. (kral arthur'un yuvarlak masa efsanesi ile ilişkilendirilen) ingiliz yapıları
round table n. (kral arthur'un yuvarlak masa efsanesi ile ilişkilendirilen) doğal ingiliz oluşumları
round table n. (eşitliği vurgulamak için yuvarlak masa etrafında düzenlenen) konferans
round table n. yuvarlak masa söyleşisi
round table n. yuvarlak masa söyleşisi katılımcıları
round table n. yuvarlak masa konferansı katılımcıları
round table n. yuvarlak masa konferansı konusu
round trot n. atın ayağını yere vurması
round trot n. (at) tok vuruş
round-bottom flask n. yuvarlak tabanlı şişe
round-bottom flask n. yuvarlak tabanlı laboratuvar şişesi
round-the-clock patrol n. devamlı devriye
round-the-clock patrol n. kesintisiz devriye
round-the-houses n. (geçici olarak temizlenen sokaklarda düzenlenen) aktivite
go-round n. argüman
go-round n. tartışma
go-round n. sav
go-round n. çatışmayla sonuçlanan hengameli buluşma
go-round n. kararsız veya kaçamaklı tavır
go round v. kurcalamak
pull round v. kendine gelmek
go round with v. takılmak
round on v. birdenbire saldırmak (sözle)
round up v. yakalamak (suçluları)
whip round v. şiddetle esmek (rüzgar)
chop round v. dönmek
come round v. uğramak
win someone round v. birini ikna ederek kendi tarafına çekmek
make rings round somebody v. taş çıkartmak
make round v. yuvarlaklaştırmak
look round v. düşünüp taşınmak
chop round v. yön değiştirmek
hedge round v. etrafını çevirmek
veer round v. dönmek
stop round v. uğramak
chop round v. değişmek
come round v. ziyaret etmek
round out v. şişmanlamak
talk somebody round v. dil dökmek
bring round v. ayıltmak
slue round v. çevirmek
be wound round v. kuşatılmak
come round v. ayılmak
round something up v. yuvarlamak (sayı)
talk round v. fikrini değiştirmek
spin round v. fırıldanmak
round off v. yuvarlak yapmak (sayıyı)
whip round v. bir koşu gitmek
get round v. kandırmak
round on v. çıkışmak
round up v. toplamak (hayvanları/insanları)
go the round v. ağızdan ağıza dolaşmak
round up v. bir araya toplamak
get round v. yayılmak (söylenti)
round out v. bitirmek
get round v. yayılmak
wheel round v. dönüvermek
got round v. kullanmak
pull round v. iyileştirmek
wind round v. sarmak
wind round v. dolamak
turn round v. çevirmek
round on v. birdenbire saldırmak (fiilen)
get round somebody v. ikna etmek
hedge round v. çit ile çevirmek
round out v. yuvarlaklaştırmak
trot round v. gezdirmek
become round v. yuvarlaklaşmak
get one round one's back v. başına belayı satın almak
be round the bend v. deli olmak
slew round v. çevirmek
become round v. topaklanmak
turn round v. dönmek
show round v. gezdirmek
round out v. tamamlamak
round something up v. yuvarlak hesap yapmak
pass the hat round v. parsa toplamak
spin something round v. fırıldatmak
look round v. dolaşmak
round up v. toplamak
go round v. dönmek
turn round v. çevrilmek
round on v. laf atmak
veer round v. saptırmak
give someone a round of applause v. birini alkışlamak
spin something round v. fırıl fırıl döndürmek
round up v. hesabı yuvarlamak
wind round v. dolanmak
come round v. yola gelmek
gather round v. toplanmak
round up v. yuvarlamak (sayı)
become round v. yumrulmak
spin round v. fırıl fırıl dönmek
hedge round v. kuşatmak
hedge round v. çevirmek
whip round v. çabucak gitmek
round on v. saldırmak
bring round v. ikna etmek
wheel round v. birdenbire dönmek
get round v. kullanmak
win someone round v. birini ikna ederek desteğini sağlamak
come round v. kendine gelmek
get round to v. zaman ayırmak
get round v. dönmek
pull round v. iyileşmek
get round to v. vakit bulmak
look round v. enine boyuna düşünmek
round off v. yuvarlak hale getirmek
drive somebody round the bend v. deli etmek
work round the clock v. gecesini gündüzüne katmak
come round at last v. gelip çatmak
show someone round v. gezdirmek (birisini)
can't get one's head round something v. kabullenememek
can't get one's head round something v. anlayamamak
sit round the table v. masaya oturmak
come round the bend v. viraj dönmek
round the bend v. virajı dönmek
round the bend v. viraj dönmek
come round the bend v. virajı dönmek
bring (someone) round (to another's point of view) v. yola getirmek
come round (to another's point of view) v. yola gelmek
get round somebody v. kafalamak
round up some muscle v. adam toplamak
round the price v. fiyatı yuvarlamak
be a millstone round one's neck v. ayak bağı olmak
drop round v. uğramak
get round v. ikna etmek
get round v. inandırmak
get round v. razı etmek
have a whip-round v. para toplamak
have round v. davet etmek
have round v. çağırmak
get round v. (sporda) belirli bir uzaklığı belirli sürede tamamlamak
get round v. çevresinden dolanmak
get round v. (yasaları vb) dolambaçlı yoldan istediği yönde kullanmak
gaze round v. şaşkınlıkla çevresini incelemek
gather round v. yardımcı olmak
gather round v. (moral ya da maddi açıdan) destek sağlamak
gather round v. kol kanat germek
gaze round v. (bir şeylerin arasında) sevinç ya da şaşkınlıkla dolanmak
gaze round v. şaşkın şaşkın etrafa bakınmak
gather round v. el uzatmak
look round v. enikonu düşünmek
look round v. gezmek
round up v. bitirmek
round up v. tamamlamak
find a way round v. hal yoluna koymak
qualify for the next round v. bir üst tura geçmek
advance to the next round v. bir üst tura geçmek
talk round v. ikna etmek
talk round v. caydırmak
bring round v. düşüncesinden caymasını sağlamak
circle round v. yörüngesinde dönmek
bring round v. düşüncesini değiştirtmek
bring round v. inancından döndürmek
come round v. yüksekten atmaktan vazgeçmek
come round v. kendi görüşünden caymak
come round v. yelkenleri suya indirmek
cast round v. sıkıntıyla aramak
cast round v. aranıp durmak
come round v. başkasının görüşüne uymak
bring round v. yaşama döndürmek
bring round v. hayata döndürmek
qualify for the next round v. bir üst tura yükselmek
qualify for the second round v. ikinci tura yükselmek
qualify for the second round v. ikinci tura çıkmak
have people round for dinner v. akşam yemeği daveti vermek
didn't make it to the final round v. finale çıkamamak
didn't make it to the final round v. finale kalamamak
chamber a round v. mermi sürmek
change round v. farklı veya zıt bir konuma yerleştirmek
bring one round v. yaşama döndürmek
swing round the circle v. tam bir tur atmak
swing round the circle v. tam bir tur attırmak
turn round v. tersine döndürmek
bring one round v. düşüncesini değiştirtmek
turn round v. fikrini değiştirmek
turn round v. partisini değiştirmek
go round v. öteki tarafına geçmek
go round v. başka birinin evine gitmek
go round v. yeterli olmak
go round v. herkese yetmek
get round v. bozmak
get round v. çomak sokmak
get round v. üstesinden gelmek
get round (to) v. en sonunda ulaşmak
get round (to) v. en sonunda gelmek
round [obsolete] v. (güvenlik veya bekçi olarak) etrafı kolaçan etmek
round [obsolete] v. gezinmek
round file v. atmak
round file v. geri döndürmek
round file v. çöp kutusuna atmak
round file v. çöp kovasına fırlatmak
gather round v. etrafında toplanmak
secure the round v. (bir oyunda) eli güvenceye almak
clutch a round v. (rekabetçi bir video oyununda) eli almak
very round adj. top top
round the corner adj. yakın
soft and round adj. lop
round enough adj. yeterince yuvarlak
tiny and round adj. mercimek kadar
as round as adj. kadar yuvarlak
very round adj. yusyuvarlak
turned round adj. çevrili
having a round head adj. toplu
all-round adj. her sahada mükemmel olan
all-round adj. çok yönlü
round-the-clock adj. gece gündüz yapılan
round-the-clock adj. devamlı
round-bearded adj. çember sakallı
round-faced adj. ablak yüzlü
year-round adj. bütün yıl devam eden
year-round adj. bütün yıl boyunca
year-round adj. tüm yıl boyunca
out of round adj. oval
round up adj. yukarı yuvarlama
all-round adj. her taraflı
all-year-round adj. dört mevsim gerçekleşen
year-round adj. yıl boyunca açık
year-round adj. yıl boyunca hizmet veren
moon-round adj. şekli aya benzeyen
round-tipped adj. yuvarlak uçlu
round-tipped adj. yuvarlak kenarlı
round-tipped adj. ucu yuvarlak
round-backed adj. kambur
round-backed adj. (postür) gevşek
round-backed adj. (postür) yuvarlak
round-bottomed adj. yuvarlak tabanlı
round-bottomed adj. yuvarlak tabanı olan
round-cheeked adj. tombul yanaklı
round-cheeked adj. yuvarlak yanaklı
round-cheeked adj. dolgun yanaklı
year-round adj. tüm sene süren
year-round adj. yıl boyunca olan
all round adv. her yöne/tarafa
round the clock adv. gece gündüz
the other way round adv. tam tersine
all the year round adv. tüm yıl boyunca
the opposite way round adv. tam aksine
in round terms adv. açık açık
in round terms adv. açıkça
the opposite way round adv. tam tersine
all round adv. her şey göz önünde tutulursa
in round numbers adv. toparlak hesap
in round figures adv. yuvarlak hesap ile
all the year round adv. yıl boyunca
round the corner adv. köşeyi dönünce
all round adv. bütünüyle
in round numbers adv. yuvarlak hesap ile
round about adv. yaklaşık
the other way round adv. tam aksine
all the year round adv. bütün yıl
all year round adv. tüm yıl boyunca
all year round adv. bütün bir yıl
all year round adv. tüm yıl süresince
year round adv. bütün yıl boyunca
the other way round adv. tam tersi durum
round and round adv. daire çizerek
change round adv. farklı veya zıt bir konuma yerleştirilerek
round-mouthed adv. yuvarlak ağızlı
at a round rate adv. hızla
round [obsolete] adv. doğrudan
round [obsolete] adv. direkt olarak
round [obsolete] adv. dolambaçsız bir şekilde
round [obsolete] adv. açık sözlülükle
round about adv. çevresinde
round about adv. yöresinde
round about adv. yakınlarda
round about adv. tüm yönlerde
round about adv. karşı yönde
round about adv. karşı tarafta
round about adv. dolaylı yolla
round about adv. dolaylı bir şekilde
round about adv. uzatarak
round about prep. etrafını saran
round about prep. etrafında dönen
round about prep. orada burada
round about prep. belirli bir zamanda
round about prep. dolayları
round about prep. civarı
Phrasals
stray round n. serseri kurşun
stray round n. kaza kurşunu
talk round v. lafı dolandırmak
come round v. rızasını almak
round in v. etraflarında at sürerek (sığırları) bir araya toplamak
come round v. hileyle (birini) dolandırmak
come round v. regl olmak
come round v. hastalıktan iyileşmek
come round v. fikrini değiştirmek
come round v. yön değiştirmek
bring round v. kendine getirmek
bring round v. ayıltmak
bring round v. aklını başına getirmek
bring round v. (bir şeyi) belli bir yere getirmek
bring round v. (birini) belli bir yere veya bir toplantıya getirmek
bring round v. (bir konuda) görüşünü/düşüncesini değiştirmek
bring round v. (bir şeye) ikna etmek/inandırmak
bring round v. kendine getirmek
bring round v. ayıltmak
bring round v. aklını başına getirmek
pop round v. birini ziyaret etmek
centre round v. çevresinde yoğunlaşmak
glance round v. çevresine göz atmak
cluster round v. çevresini sarmak
pass round v. dolaştırmak
centre round v. çevresinde gelişmek
glance round v. çabucak çevresine bakmak
pace round v. gezinip durmak
go round v. elden ele dolaşmak
glance round v. etrafına bakmak
pass round v. etrafını dolaşmak
cluster round v. etrafını sarmak
sniff round v. etraftan bilgi toplamak
show round v. etrafı gezdirmek
round something down v. en yakın alt sayıya yuvarlamak
pull round v. iyileşmek
go round v. insandan insana yayılmak
pace round v. ortalarda gezinmek
pull round v. kendine gelmek
pull round v. toparlamak
go round (uk) v. yeterli olmak
go round (uk) v. yeteri kadar olmak
send round v. birine/bir yere göndermek
send round v. birine/bir yere yollamak
send round v. geniş bir gruba dağıtmak
send round v. geniş bir gruba göndermek
send round v. yaygın olarak dolaşmak
send round v. herkese yayılmak/ulaşmak
send round v. geniş bir kitleye ulaşmak
pull round v. oradan oraya çekmek/çekiştirmek
pull round v. oradan oraya sürüklemek
pull round v. oradan oraya taşımak
pull round v. oradan oraya itmek
pull round v. itip kakmak
ask round [uk] v. çevrede soruşturmak
ask round [uk] v. herkese sormak
ask round [uk] v. çevresine sormak
ask round [uk] v. sağa sola sormak
bring round v. lafı değiştirmek
bring round v. konuyu değiştirmek
look round v. yer aramak
look round v. arkada ne olduğunu görmek için kafasını çevirmek
come round v. viraj dönmek
come round v. etrafından dönmek
come round v. daire şeklinde dönmek
come round v. kavis dönmek/çizmek
come round v. etrafından dolanmak
come round v. diğer tarafından dolaşmak
come round v. (tekrar) zamanı gelmek
drive someone round the bend v. birini deli etmek
drive someone round the bend v. birini çileden çıkarmak
drive someone round the bend v. birini sinir etmek
drive someone round the bend v. birinin tepesini attırmak
round off v. tamamlamak
round off v. sonuca bağlamak
round off v. tatmin edici bir sonuca bağlamak
round off v. yuvarlamak
round off v. yuvarlak hale getirmek
round off v. (keskinliğini) yumuşatmak
round on v. ihanet etmek
round on v. iftira atmak
round on v. yalan söylemek
round on v. aksi yönde bilgilendirmek
round out v. (sayıyı) yuvarlamak
round out v. yaklaşık değer vermek
round out v. detaylandırmak
round out v. tamamlamak
gather round (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) etrafına/etrafında toplanmak
gather round (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) etrafında bir araya gelmek
gather round (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) etrafında toplaşmak
gather round (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) etrafına toplamak
gather round (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) etrafında bir araya getirmek
get round (someone) v. (birini) ikna etmek
get round (someone) v. (birini) razı etmek
get round (someone) v. (birini) kandırmak
get round (someone) v. (birini) atlatmak
get round (someone) v. (birinden) sıyrılmak
get round (someone) v. (birini) ekarte etmek
get round (someone) v. (birini) savuşturmak
get round (something) v. (bir şeyi) çözmek
get round (something) v. (bir şeyin) üstesinden gelmek
get round (something) v. (bir şeyi) önlemek
get round (something) v. (bir şeyi) savuşturmak
get round (something) v. (bir şeyden) kurtulmak
get round (something) v. (bir şeyden) kaçınmak
get round to (something) v. (bir şeye) vakit bulmak
get round to (something) v. (bir şeye) zaman ayırabilmek
get round to (something) v. (bir yere) gidebilmek/gitmek
get round to (something) v. vakit bulup/ayırıp (bir yere) gitmek
hand round v. el ile dağıtmak
ring round v. etrafını sarmak
ring round v. etrafında daire oluşturmak
ring round v. etrafında daire şeklinde toplanmak
ring round v. sağı solu aramak
ring round v. farklı kişileri/numaraları aramak
round (someone or something) up v. (birilerini/bir şeyleri) bir araya toplamak
round (someone or something) up v. (birilerini/bir şeyleri) bir araya getirmek
round (someone or something) up v. (birlerini/bir şeyleri) toplamak
round off to v. -e yuvarlamak
round off to v. (en yakın tam sayıya) yuvarlamak
show (something) round v. (bir şeyi) başkalarına göstermek
show (something) round v. (bir şeyi) sergilemek
take round v. -e götürmek/getirmek
take round v. -i gezdirmek
take round v. etrafı gezdirmek