influence - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

influence

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"influence" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 54 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
influence i. nüfuz
influence i. tesir
influence i. etki
influence f. tesir etmek
influence f. etkilemek
influence f. etki altına almak
General
influence i. torpil
influence i. fors
influence i. hüküm
influence i. etkileme
influence i. baskı
influence i. hatır
influence i. sözü geçerlik
influence i. etkilenim
influence i. etki
influence i. doğum sırasındaki yıldızların konumunun kişinin davranışlarına tesir etmesi
influence i. (insan davranışlarını etkilediğine inanılan) eterik sıvı
influence i. esir
influence i. yıldızlardan gelen doğaüstü etki
influence i. yıldızlardan gelen ruhani etki
influence i. ruhani güç
influence i. doğaüstü güç
influence i. uzaktan etki altına alma
influence i. uzaktan etki yaratma
influence i. çekim etkisi
influence i. manyetik çekim etkisi
influence i. manyetik çekim
influence i. etkili kimse
influence i. nüfuz sahibi kimse
influence i. etki yaratan şey
influence i. sözü geçen kimse
influence i. (olumlu/olumsuz) etki
influence f. yankı uyandırmak
influence f. ikna etmek
influence f. etkili olmak
influence f. sözünü geçirmek
influence f. söz geçirmek
influence f. nüfuz etmek
influence f. ses getirmek
influence f. etkilemek
influence f. zorlamak
influence f. baskı ile yaptırmak
influence f. zorla yaptırmak
influence f. gelişimini etkilemek
influence f. durumunu etkilemek
influence f. kısmen belirlemek
influence f. değişmek
influence f. değişiklik yapmak
influence f. modifiye etmek
influence f. tadil etmek
Technical
influence i. etki
influence f. etkilemek
Statistics
influence i. etki
Chemistry
influence i. tesir

"influence" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 213 sonuç

İngilizce Türkçe
General
degree of influence i. etki derecesi
zone of influence i. nüfuz alanı
social influence i. sosyal tesir
backstairs influence i. gizli etki
arthistic influence i. sanatsal etki
greek influence i. yunan etkisi
back influence i. gizli etki
reciprocal influence i. karşılıklı etki
sphere of influence i. etki alanı
man influence on nature i. doğaya insan etkisi
influence of music i. müziğin etkisi
spheres of influence i. etki alanı
social influence i. toplum baskısı
literary influence i. edebi etki
social influence i. sosyal etki
considerable influence i. büyük etki
enormous influence i. büyük etki
big influence i. büyük etki
negative influence i. olumsuz etki
extraneous influence i. konu dışı etki
immediate influence i. doğrudan etki
direct influence i. doğrudan etki
man of influence i. sözü geçen kimse
man of influence i. nüfuzlu kimse
man of influence i. nüfuz sahibi kimse
vital influence i. hayati etki
influence [obsolete] i. sızıntı
influence [obsolete] i. içe akış
influence [obsolete] i. giriş
influence [obsolete] i. yıldızların etkisinden kaynaklanan huy
influence [obsolete] i. yıldız etkisinin yarattığı davranış
influence [obsolete] i. yıldız etkisinde ortaya çıkan mizaç
personal influence i. kişisel nüfuz
have influence f. sözü geçmek
acquire influence f. parlamak
exert one's influence over f. araya adam sokmak
have influence f. hatırı sayılmak
exert one's influence with somebody f. araya adam sokmak
have influence f. etkili olmak
have influence over f. nazı geçmek
have influence f. forsu olmak
use one's influence f. ağırlığını koymak
have strong influence f. ağır basmak
have influence f. nazı geçmek
have influence f. sözünü geçirmek
be under the influence f. etki altında kalmak
come under somebody's influence f. nüfuzu altına girmek
come under the influence of f. nüfuzu altına girmek
put somebody under the influence f. nüfuz altına almak
influence unfavorably f. kötü şekilde etkilemek
influence negatively f. kötü şekilde etkilemek
use one's influence f. nüfuzunu kullanmak
wield one's influence f. nüfuzunu kullanmak
influence adversely f. kötü şekilde etkilemek
exert influence f. nüfuz kullanmak
exercise one's influence f. nüfuzunu kullanmak
exert one's influence f. nüfuzunu kullanmak
influence negatively f. kötü etkilemek
influence adversely f. kötü etkilemek
influence one's decision f. kararını etkilemek
influence the society f. toplumu etkilemek
influence unfavorably f. kötü yönde etkilemek
influence negatively f. kötü yönde etkilemek
influence adversely f. kötü yönde etkilemek
influence deeply f. derinden etkilemek
be under the influence of f. etkisi altında kalmak
lose one's influence f. etkisini yitirmek
lose one's influence f. etkisini kaybetmek
lose one's influence (over) f. nüfuzunu kaybetmek
have influence f. sözü geçen olmak
directly influence the decision f. kararı doğrudan etkilemek
have direct influence on the decision f. kararı doğrudan etkilemek
influence negatively f. olumsuz etkilemek
influence negatively f. olumsuz yönde etkilemek
exercise influence over f. kontrolü/etkisi altına almak
exercise influence over f. üzerinde baskı kurmak
fall/come under the influence of f. etkisi altına girmek
be influence on f. üzerinde etkisi olmak
influence positively f. olumlu yönde etkilemek
influence positively f. olumlu biçimde etkilemek
influence positively f. olumlu etkilemek
have influence over f. üzerinde etkili olmak
be influence on f. üzerinde etkili olmak
have a big influence on f. üzerinde büyük bir etkisi olmak
acquire influence f. nüfuz kazanmak
exert an influence on f. etkisi olmak
exert an influence on f. etkili olmak
exert an influence on f. etkilemek
exert an influence over f. etkisi olmak
exert an influence over f. etkili olmak
exert an influence over f. etkilemek
under influence zf. tesir altında
under no influence zf. hiçbir tesir altında kalmadan
under no influence zf. hiçbir tesir altında kalmaksızın
Phrases
under the influence of expr. etkisi altında
under the influence of expr. maruz kalan
under the influence of drink expr. sarhoş
under the influence of expr. tabi
under the influence of expr. -in etkisi altında
Idioms
secure influence on someone i. (biri) üzerinde büyük bir etki
secure influence on someone i. (biri) üzerinde hakimiyet
secure influence on someone i. (biri) üzerinde büyük bir nüfuz
area of influence i. kontrol alanı
area of influence i. etki alanı
area of influence i. nüfuz alanı
have a strong influence on someone f. biri üzerinde büyük bir etkisi olmak
have significant influence on somebody f. birisinin üzerinde önemli bir etkiye sahip olmak
get secure influence on someone f. birinin üstüne büyük bir etkisi olmak
have significant influence on something f. birşey üzerinde önemli etkiye sahip olmak
have secure influence on someone f. birinin üstüne büyük bir etkisi olmak
get a strong influence on someone f. biri üzerinde büyük bir etkisi olmak
have significant influence on something f. birşey üzerinde önemli bir etkisi olmak
have no more influence f. forsu kalmamak
have no more influence f. forsunu kaybetmek
have no more influence f. forsunu yitirmek
under the influence of alcohol expr. alkol etkisi altında
under the influence of alcohol expr. alkol etkisinde
under the influence expr. içkili
under the influence expr. sarhoş
under the influence of drug expr. uyuşturucu etkisi altında
under the influence of drugs expr. uyuşturucu etkisi altında
Trade/Economic
peddle one's influence i. nüfuz ticareti
engage in influence peddling i. nüfuz ticareti
significant influence i. önemli etkileme gücü
significant influence i. önemli etki
positive influence i. pozitif etki
Law
driving under the influence of alcohol i. alkollü araç kullanma
undee influence rule i. gabin kuralı
undue influence i. haksız etki
undue influence i. haksız nüfuz kullanımı
influence of narcotics taken willingly i. ihtiyarı ile kullanılan uyuşturucu madde tesiri
influence peddling i. nüfuz ticareti
trading in influence i. nüfuz ticareti
traffic of influence i. nüfuz ticareti
undue influence i. nüfuzu kötüye kullanma
influence peddler i. nüfuz ticaretçisi
influence peddler i. nüfuz ticareti yapan kimse
influence peddler i. sahip olduğu yetkileri başkası için kullanan kimse
influence peddler i. (genellikle rüşvet gibi yöntemleri ile) arabuluculuk yapan kimse
have an influence on the judgment f. hükme tesiri olmak
have an influence on the judgment f. karara etki yapmak
under influence s. tesir altında
under the influence of drug(s) expr. uyuşturucu maddenin etkisi altında
under drug influence expr. uyuşturucu maddenin etkisi altında
under the influence of narcotic(s) expr. uyuşturucu maddenin etkisi altında
Politics
external influence i. dış etki
spheres of influence i. etki alanları
areas of influence i. etki alanları
cross-cultural influence i. kültürler arası etki
struggle for influence i. nüfuz mücadelesi
political influence i. politik nüfuz
political influence i. siyasal nüfuz
try to have influence f. nüfuz edinmeye çalışmak
Technical
influence quantity i. etki büyüklüğü
influence line i. etki çizgisi
influence diagram i. etki diyagramı
influence value i. etki etkeni
influence surface i. etki alanı
influence area i. etki alanı
radius of influence i. etki yarıçapı
influence diagram i. etki çizgesi
line of influence i. etki çizgisi
influence value i. etki çarpanı
under the influence of light i. ışık etkisi altında
moment influence line i. moment etki çizgisi
influence of organic materials on water intended for human consumption i. organik maddelerin içme ve kullanma suyuna etkisi
processing of colouring materials in plastics under the influence of heat i. plastiklerdeki renklendirici maddelerin ısıl etki altında işlenmesi
resistance to hardening under the influence of heat and air i. sıcaklık ve havanın etkisiyle sertleşmeye karşı direnç
temperature influence i. sıcaklık etkisi
assessment of the influence of the thermal environment using subjective judgement scales i. subjektif karar ölçüleri kullanarak ısıl ortamın etkisinin değerlendirilmesi
influence diagram i. tesir diyagramı
influence area i. tesir sahası
influence value i. tesir faktörü
influence line i. tesir hattı
line of influence i. tesir hattı
under the influence of applied voltage and high humidity expr. yüksek nem ve uygulanan gerilim etkisi altında
Computer
influence quantity i. etki büyüklüğü
Construction
influence line i. etki çizgisi
influence line i. tesir çizgisi
influence lines and surfaces i. tesir çizgileri ve yüzeyleri
Automotive
influence of road surfaces on traffic noise i. trafik gürültüsüne yol yüzeylerinin etkisi
Traffic
influence line i. tesir çizgisi
Marine
ship influence i. gemi etkisi
Petrol
resistance to hardening under influence of heat and air i. ısı ve havanın etkisiyle sertleşmeye karşı direnç
Medical
scale of influence i. etki skalası
Psychology
peer influence i. arkadaş çevresi etkisi
peer influence i. arkadaş etkisi
minority influence i. azınlık etkisi
informational influence i. enformasyon etkisi
influence delirium i. etki hezeyanı
passive influence i. pasif etki
social influence i. sosyal nüfuz
Food Engineering
influence of materials on water intended for human consumption i. malzemelerin içme ve kullanma suyuna etkisi
Statistics
influence curve i. etki eğrisi
Physics
influence of gravity i. yerçekiminin etkisi
influence of gravity i. yerçekimi etkisi
Biology
genetic influence i. genetik etki
Linguistics
crosslinguistic influence i. farklı dillerin birbirinden etkilenmesi
Environment
range of influence i. tesir mesafesi
measurement of the influence of road surfaces on traffic noise i. yol yüzeylerinin trafik gürültüsüne etkisinin ölçülmesi
Military
influence release sinker i. etkiyle bırakan ağırlık
influence field i. etki alanı
explosion resistant multi-influence sweep system i. infilak dirençli çok tesirli tarama sistemi
influence sweep i. influens tarama
area of intelligence influence i. istihbarat etki sahası
explosion resistant multi-influence drone sweep i. infilak dirençli çok tesirli uzaktan kumandalı tarama
intelligence area of influence i. istihbarat etki sahası
combination influence mine i. kombinasyon etkili mayın
area of influence i. komutanlık etki sahası
influence mine i. temas dışı etki ile faaliyete geçen mayın
combined influence mine i. yalnızca iki veya daha fazla farklı etkinin aynı anda veya önceden belirlenmiş bir sırayla gerçekleşmesiyle patlamak üzere tasarlanmış bir mayın
Modern Slang
above the influence s. gençleri uyuşturucudan caydırmak amaçlı yapılan (kampanya)
above the influence s. uyuşturucu karşıtı (reklam kampanyası)