i do - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

i do



"i do" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
I do expr. evet, ediyorum

"i do" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrases
if I do say so i. ayıptır söylemesi
how do I/we/you know that? expr. ne malum?
what would I do expr. neyleyim
it's the least I can do expr. lafı mı olur, rica ederim
do what I say not what I do! (dwisnwid) expr. dediğimi yap, yaptığımı yapma
if I do say so myself expr. övünmek gibi olmasın
Colloquial
I don't mind if I do expr. hiç fena olmaz
what do I know expr. bilemeyebilirim tabii
what do I know expr. ben bu işten anlamam
what do I know expr. öyle olmayabilir de
what do I know expr. tabii bu sadece bir tahmin
what do I know expr. (bazen alay yollu) ben ne anlarım ki
(I) don't care if I do expr. eh, peki
(I) don't care if I do expr. olabilir
(I) don't care if I do expr. alayım/içeyim madem
(I) don't care if I do expr. geleyim bari
to what do I owe this pleasure? expr. bu zevki neye borçluyum?
can't say as I do (can't say as i don't) expr. bilemeyeceğim emin değilim
so what do I get in return? expr. karşılığında ben ne alacağım?
nobody cares what i do expr. ne yaptığıma kimse önem vermiyor
to what do I owe the pleasure? expr. (özellikle birisi bir yere geldiğinde) bu şerefi neye borçluyum?
and I think you do expr. sanırım anlıyorsun
and I think you do expr. anladın sen onu
anything else can I do for you? expr. size yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı?
anything else can I do for you? expr. size başka nasıl yardımcı olabilirim?
anything else can I do for you? expr. yardım etmemi istediğiniz başka bir şey var mı?
anything else can I do for you? expr. başka bir şey istiyor musunuz?
anything else can I do for you? expr. başka bir ihtiyacınız var mı?
do I have to draw (you) a picture? expr. (sana) her şeyi tane tane anlatmak mı gerekiyor?
do I have to draw (you) a picture? expr. (sana) her şeyi açık açık söylemek mi gerekiyor?
do I have to draw (you) a picture? expr. resimli açıklama mı lazım (sana)?
(I) don't care if I do expr. hayır demem
(I) don't care if I do expr. hiç fena olmaz
(I) don't care if I do expr. zahmet olmazsa
(I) don't mind if I do expr. hayır demem
(I) don't mind if I do expr. hiç fena olmaz
(I) don't mind if I do expr. zahmet olmazsa
I do expr. evet, ediyorum
what do I know expr. ben ne anlarım
what do I know expr. (alay yollu) (biri bilmeyecek de) ben mi bileceğim
so what if I do? expr. yaparsam yaparım, sana ne?
so what if I do? expr. yaptım, ne olmuş yani?
so what if I do? expr. evet, yapacağım, ne olacak?
so what if I do? expr. yaptım diyelim, ne olacak?
what if I do? expr. yaparsam yaparım, sana ne?
what if I do? expr. yaptım, ne olmuş yani?
what if I do? expr. evet, yapacağım, ne olacak?
what if I do? expr. yaptım diyelim, ne olacak?
you know as well as I do expr. senin de bildiğin gibi
you know as well as I do expr. ikimiz de biliyoruz ki
you know as well as I do expr. sen de biliyorsun ki
I'll be hanged if I (do something) expr. bir daha yaparsam ne olayım
I'll be hanged if I (do something) expr. bir daha yaparsam iki olsun
I'll be hanged if I (do something) expr. bir daha asla yapmam
(I) can't say that I do expr. bildiğimi, yaptığımı söyleyemem
(I) can't say that I do expr. biliyorum, yapıyorum diyemem
(I) can't say's I do expr. tam/kesin olarak bilmiyorum
(I) can't say's I do expr. kesin bir şey söyleyemem
(I) wouldn't (do something) if I were you expr. yerinde olsam (bir şeyi) yapmazdım
(I) wouldn't (do something) if I were you expr. ben olsam (bir şeyi) yapmazdım
aityd (and I think you do) expr. sanırım anlıyorsun
aityd (and I think you do) expr. anladın sen onu
aityd (and I think you do) expr. sanırım anlıyorsun
aityd (and I think you do) expr. anladın sen onu
can't say as I do expr. emin değilim
can't say as I do expr. bilemeyeceğim
can't say as I do expr. bilemedim
can't say as I do expr. bilemiyorum
can't say as I do expr. bildiğimi/yaptığımı söyleyemem
can't say that I do expr. emin değilim
can't say that I do expr. bilemeyeceğim
can't say that I do expr. bilemedim
can't say that I do expr. bilemiyorum
can't say that I do expr. bildiğimi/yaptığımı söyleyemem
I'll be danged if I (do something) expr. (yaparsam) iki olsun
I'll be danged if I (do something) expr. (yaparsam) ne olayım
I'll be danged if I (do something) expr. ölsem yapmam
do as I say expr. benim dediğimi yap
do as I say expr. dediğimi yap
do as I say expr. ben ne diyorsam onu yap
do I have to draw a picture? expr. her şeyi tane tane anlatmak mı gerekiyor?
do I have to draw a picture? expr. her şeyi açık açık söylemek mi gerekiyor?
do I have to draw a picture? expr. resimli açıklama mı lazım?
do I have to paint a picture? expr. her şeyi tane tane anlatmak mı gerekiyor?
do I have to paint a picture? expr. her şeyi açık açık söylemek mi gerekiyor?
do I have to paint a picture? expr. resimli açıklama mı lazım?
do I have to spell it out? expr. bunu açıklamam gerekiyor mu?
do I have to spell it out? expr. bunu açıklamalı mıyım?
do I have to spell it out? expr. bunu anlatmak için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
do I have to spell it out? expr. hecelerine mi ayırayım?
do I have to spell it out (for you) expr. bunu sana açıklamam mı gerekiyor mu?
don't care if I do expr. eh, peki
don't care if I do expr. olabilir
don't care if I do expr. alayım/içeyim madem
don't care if I do expr. geleyim bari
don't care if I do expr. hayır demem
don't care if I do expr. hiç fena olmaz
don't care if I do expr. zahmet olmazsa
don't do anything I wouldn't do expr. pişman olacağın bir şey yapma
don't do anything I wouldn't do expr. aptalca bir şey yapma
don't do anything I wouldn't do expr. sorumsuzca bir şey yapma
don't do anything I wouldn't do expr. düşünmeden hareket etme
don't do anything I wouldn't do expr. uslu ol
don't mind if I do expr. hiç fena olmaz
don't mind if I do expr. hayır demem
don't mind if I do expr. zahmet olmazsa
dyswidt? (do you see what I did there?) expr. nasıl espri/şaka ama?
dyswidt? (do you see what I did there?) expr. esprimi/şakamı anladın mı?
I (do something), therefore I am expr. (bir şey yapıyorum), öyleyse varım
I am (someone), hear me (do something) expr. ben (biriyim), (bir şey yaptığımı) duyun
I am (someone), hear me (do something) expr. ben (biriyim), (sesimi) duy
I wouldn't put it past somebody (to do something) expr. (tam da) birinin yapmasını bekleyeceğim/yapması beklenecek bir hareket/davranış
I wouldn't put it past somebody (to do something) expr. biri (bir şey) yapsa/yapmışsa hiç şaşırmam
I won't do something again in a hurry expr. bir şeyi bir daha hayatta yapmam
I won't do something again in a hurry expr. bir şeyi bir daha ölsem yapmam
I won't do something again in a hurry expr. bir şeyi bir daha asla yapmam
if it's the last thing I do expr. her pahasına
if it's the last thing I do expr. her ne pahasına olursa olsun
if it's the last thing I do expr. her şeyi göze alarak
if it's the last thing I do expr. ne olursa olsun
if it's the last thing I do expr. hayatım pahasına
if it's the last thing I do expr. hayatım pahasına da olsa
I'll be damned if I (do something) expr. (bir şey yaparsam) iki olsun
I'll be damned if I (do something) expr. (bir şey yaparsam) ne olayım
I'm be damned if I (do something) expr. (bir şeyi yaparsam) iki olsun
I'm be damned if I (do something) expr. (bir şeyi yaparsam) ne olayım
ishygddt (I seriously hope you guys don't do this) expr. hangi yıldayız/devirdeyiz?
ishygddt (I seriously hope you guys don't do this) expr. bu devirde hala bunu yapıyor olamazsınız
what can I do you for? expr. senin için ne yapabilirim?
what can I do you for? expr. sizin için ne yapabilirim?
what can I do you for? expr. sana/size nasıl yardımcı olabilirim?
where do I sign up? expr. nereden kayıt yaptırıyoruz? (kinayeli)
where do I sign up? expr. öyle mi, hemen katılıyorum (kinayeli)
where do I sign up? expr. tam aradığım etkinlik (kinayeli)
to what do I owe the honor? exclam. (özellikle birisi bir yere geldiğinde) bu şerefi neye borçluyum?
Idioms
(I) can't say that I do expr. bilemedim
(I) can't say that I do expr. bilemiyorum
(I) can't say's I do expr. bilemedim
(I) can't say's I do expr. bilemiyorum
(I) can't say (as) I do expr. bilemedim
(I) can't say (as) I do expr. bilemiyorum
damned if I do, damned if I don't expr. aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
Speaking
i'm damned if i do and damned if i don't i. aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık
I don't want to do this anymore expr. artık bunu yapmak istemiyorum
I don't know what to do anymore expr. artık ne yapacağımı bilmiyorum
I will never do anything to hurt you expr. asla seni incitecek bir şey yapmayacağım
I have something urgent to do expr. acil bir işim var
if you're smart you do what I do expr. aklın varsa benim yaptığımı yaparsın
I do my homework in the evening expr. akşam ödev yaparım
I do my homework in the evening expr. akşam ödevimi yaparım
I do my homework in the evening expr. akşamları ödev yaparım
I do my homework in the evening expr. akşamları ödevimi yaparım
do I make myself clear? expr. anlaşıldı mı?
do I make myself clear? expr. anlatabiliyor muyum
do I make myself perfectly clear? expr. anlatabiliyor muyum?
I won't do the same expr. aynısını yapmayacağım
how am I supposed to do that? expr. bunu yapmam nasıl mümkün olabilir?
I dont want to do it expr. bunu yapmak istemiyorum
do I have to spell it out for you? expr. bunu sana açıklamalı mıyım?
I will never do it expr. bunu asla yapmayacağım
I don't do married guys expr. ben evli erkeklerle takılmam
I have to do that expr. bunu yapmam gerekir
you need this more than i do expr. buna benden daha çok ihtiyacın var
how much do i owe you expr. borcum nedir
how much do I owe you? expr. borcum ne kadar?
do I need to paint you a picture? expr. bunu anlaman için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
why would I do that? expr. bunu neden yapayım?
what do I get out of it? expr. bundan benim çıkarım ne olacak?
I'll be damned if I do something again expr. bir daha yaparsam iki olsun
how much do i owe you? expr. borcum ne kadar?
do I have to paint (you) a picture? expr. bunu anlaman için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
don't tell me what i can't do expr. bana ne yapamayacağımı söyleme
do you see what I see? expr. benim gördüğümü görüyor musun?
why would I do that? expr. bunu neden yapayım ki?
I didn't mean to do it expr. bunu yapmak istememiştim
do I have to paint you a picture? expr. bunu sana tek tek açıklamalı mıyım?
what do I need to know? expr. bilmem gereken ne var?
do you think I slept with this girl? expr. bu kızla yattığımı mı düşünüyorsun?
don’t ask me to do something that i can't do expr. benden yapamayacağım bir şey isteme
do you mind if I sit here? expr. burada oturmamda bir sakınca var mı?
I can do this expr. bunu yapabilirim
what do I owe this pleasure? expr. bu zevki neye borçluyum?
I couldn't do it alone expr. bunu tek başıma yapamadım
I will love you till death do us part expr. bizi ölüm ayırana dek seni seveceğim
i don't have to do anything expr. bir şey yapmak zorunda değilim
I knew I had to do something expr. bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum
next time I ask you to do something expr. bir daha senden bir şey yapmanı istediğimde
I will never do that expr. bunu asla yapmayacağım
I know you didn't do this expr. bunu senin yapmadığını biliyorum
I didn't do this expr. bunu ben yapmadım
I would not have the conscience to do it expr. bunu yapmaya vicdanım razı olmaz
how dumb do you think I am? expr. benim o kadar aptal olduğumu mu düşünüyorsun?
I can't do this expr. bunu yapamam
why would I do it on purpose? expr. bunu neden bilerek yapayım ki?
what do I get out of it? expr. bundan ne çıkarım var?
it's kind of what I do expr. benim olayım bu
I didn't do that expr. bunu ben yapmadım
I can do this trick in reverse expr. bu numarayı tersten yapabiliyorum
it is all I can do expr. bütün yapabileceğim bu
what am I supposed to do with this? expr. bununla ne yapmam gerekiyor?
I hardly see the relevance of this to what we do expr. bizim yaptığımız şeyle bunun ne alakası var anlamıyorum
what am I going to do? expr. ben ne yapacağım?
do you know where i think he is? expr. bence nerede biliyor musun?
I like to do puzzles expr. ben bulmaca çözmeyi severim
this is all I can do expr. bütün yapabileceğim bu
where did I do wrong? expr. ben nerede yanlış yaptım?
I can't do that expr. bunu yapamam
I can't allow him to do that expr. bunu yapmasına izin veremem
what am I supposed to do with these? expr. bunlarla ne yapacağım ben?
I can't do anything for you expr. ben senin için hiçbir şey yapamam
neither do I expr. ben de öyle (olumsuz)
I have to try harder to do better than that expr. bundan daha iyisini yapmak için daha fazla uğraşmalıyım
how dumb do you think I am expr. beni o kadar aptal mı sandın
I can't do this expr. bunu yapamayacağım
I can do that expr. bunu yapabilirim
I didn't do anything expr. ben hiçbir şey yapmadım
I can't let him do that expr. bunu yapmasına izin veremem
I can't do this anymore expr. buna daha fazla devam edemem
don't tell me what i can't do expr. bana neyi yapamayacağımı söyleme
I have to go some to do better than that expr. bundan daha iyisini yapmak için daha fazla uğraşmalıyım
how do I get dye off my hands? expr. boyayı ellerimden nasıl çıkartabilirim?
do you know what i mean? expr. beni/dediğimi anlıyor musun?
I want to do this one more time expr. bunu bir daha yapmak istiyorum
why did I do that? expr. bunu neden yaptım?
so do I expr. ben de öyle (olumlu)
to what do i owe this visit? expr. bu ziyareti neye borçluyum?
why didn't I do that? expr. bunu neden yapmadım?
how much do I owe you? expr. borcum ne?
I did what i had to do expr. ben yapmam gerekeni yaptım
how can I do this? expr. bunu nasıl yapabilirim?
I can't do it alone expr. bunu tek başıma yapamam
I got a couple of things to do expr. birkaç işim var
I do not live in Istanbul expr. ben istanbul'da yaşamıyorum
I warned you not to do this expr. bunu yapmaman için seni uyarmıştım
what more can I do? expr. başka ne yapabilirim?
I can't do anything expr. ben bir şey yapamam
I cannot do that either expr. ben de yapamam
what did I do to you? expr. ben sana ne yaptım?
what else can I do? expr. başka ne yapabilirim?
do I need to paint you a picture? expr. bunu sana tek tek açıklamalı mıyım?
do you mind if I sit here? expr. buraya oturmamın bir sakıncası var mı?
I will find a way to do it expr. bunu yapmanın bir yolunu bulacağım
neither do I expr. ben de (olumsuz)
do you think that i took it? expr. benim aldığımı mı düşünüyorsun?
I don't think i can do that expr. bunu yapabileceğimi sanmıyorum
what do I get out of it? expr. bundan benim ne çıkarım olacak?
I couldn't ask you to do that expr. bunu yapmanı isteyemem
do you mind if I sit here? expr. bir sakıncası yoksa buraya oturabilir miyim?
I can do that for you expr. bunu senin için yapabilirim
I don't want you to do that expr. bunu yapmanı istemiyorum
so do I expr. ben de
do I have to spell it out (for you)? expr. bunu anlaman için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
how many times do i have to say it? expr. bunu daha kaç kere söylemem gerek?
I can't do this alone expr. bunu tek başıma yapamam
I didn't mean to do it expr. bunu yapmak istemedim
that is all I can do expr. bütün yapabileceğim bu
I don't know what i can do about it expr. bunun hakkında ne yapabileceğimi bilmiyorum
I cannot do this for you expr. bunu senin için yapamam
I'll be damned if I do something again expr. bir daha yaparsan ne olayım
I have nothing to do with this expr. bununla benim hiçbir alakam yok
I do ask myself that expr. bunu kendime zaten soruyorum
do you know what i mean? expr. dediğimi anlıyor musun?
do as I say not as I do expr. dediğimi yap yaptığımı yapma
do what I say expr. dediğimi yap
do what I tell you expr. dediklerimi yapın
do you think I did the right thing? expr. doğru şeyi mi yaptım dersin?
supposing I do? expr. diyelim ki yaptım
I have to do much better expr. çok daha iyisini yapmam gerek
what should I do to be healthier? expr. daha sağlıklı olmak için ne yapabilirim?
suppose I do? expr. diyelim ki yaptım
I didn't do anything expr. hiçbir şey yapmadım
I will do whatever it takes expr. elimden geleni yaparım
how much do i owe you for saving my life? expr. hayatımı kurtardığın için sana ne kadar borçluyum?
how do I get out of this mess expr. gel de işin içinden çık
I will do whatever I can expr. elimden geleni yaparım
do I have to go? expr. gitmek zorunda mıyım?
I don't know what I can do to help expr. elimden ne gelir bilmiyorum
I do not study that much on weekends expr. hafta sonları pek ders calışmam
I really have other things to do expr. gerçekten yapmam gereken başka şeyler var
I will do my best expr. elimden gelenin en iyisini yapacağım
what did I ever do wrong? expr. hiç yanlış bir şey yaptım mı?
how do I get dye off my hands? expr. ellerimdeki boyayı nasıl çıkartabilirim?
I will do my utmost expr. elimden gelen çabayı göstereceğim
I do declare! expr. hadi canım!
it's the least I can do expr. elimden gelen bu kadar
do I have to do everything myself? expr. her şeyi ben mi yapmalıyım?
I will do my utmost expr. elimden geleni yapacağım
how do I know this is real? expr. gerçek olduğunu nereden bileyim?
I will do my best expr. elimden geleni yaparım
I do declare! expr. hadi be!
there's nothing I can do expr. elimden bir şey gelmez
do I have to do everything myself? expr. her şeyi ben mi yapacağım?
to what do I owe this...? expr. hangi dağda kurt öldü de...?
I will do my utmost expr. elimden gelenin en iyisini yapacağım
I do not have any idea expr. hiçbir fikrim yok
I do things I don't want to do expr. istemediğim şeyleri yapıyorum
I do believe expr. inanırım
do what I wanted expr. istediğimi yap
I do believe expr. inanıyorum
do I look alright? expr. iyi görünüyor muyum?
I'm damned if I do and damned if I don't expr. iki ucu boklu değnek
I have something to do expr. işim var
I got things to do expr. işim var
do what I want expr. istediğimi yap
because you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı
do you mind if I have a couple of minutes alone with him/her? expr. onunla birkaç dakika yalnız kalmam mümkün mü?
why do I have to wear this? expr. neden bunu giymek zorundayım?
what was I supposed to do? expr. ne yapmalıydım?
how did I do? expr. nasıl yaptım?
how do I know? expr. ne bileyim ben!
since you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı
what should I do? expr. ne yapmalıyım?
why do I look like this? expr. niye böyle görünüyorum?
I have nothing to do with him expr. onunla işim olmaz
how do you know where i live? expr. oturduğum yeri nereden biliyorsun?
do I make myself clear? expr. kendimi açıkça ifade edebildim mi?
I'm sorry but do I know you? expr. özür dilerim ama seni tanıyor muyum?
I did not know what to do expr. ne yapacağımı bilmiyordum
if you don't know what to do i can't help you expr. ne yapacağını bilmiyorsan sana yardımcı olamam
nobody makes me do anything I don't want to expr. kimse bana yapmak istemediğim bir şeyi yaptıramaz
do you think I slept with that girl? expr. o kızla yattığımı mı düşünüyorsun?
I want to learn how to do what you do expr. nasıl yaptığınızı öğrenmek istiyorum
since you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığına göre
how do I know? expr. nereden bilim ben!
I know what i'd do expr. ne yapacağımı biliyorum
I wish there was something I could do expr. keşke yapabileceğim bir şey olsa
because you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığın için
how much time do I have? expr. ne kadar zamanım var?
how do you know I was there? expr. orada olduğumu nereden biliyorsun?
I don't do anything bad expr. kötü bir şey yapmıyorum
what do I think? expr. ne mi düşünüyorum?
do you mind if I sit? expr. oturmamın sakıncası var mı?
where do I sign? expr. nereyi imzalıyorum?
what am i going to do now? expr. ne yapacağım şimdi?
what did I do wrong? expr. ne yanlış yaptım?
what can I do to help? expr. nasıl yardım edebilirim?
do I look like I have any interest in dating her? expr. ona en ufak bir ilgi duyuyor gibi bir halim mi var?
do you know what i mean? expr. ne demek istediğimi anladın mı?
since you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığın için
do you know what i think? expr. ne düşünüyorum biliyor musun?
I don't know what to do expr. ne yapacağımı bilmiyorum
I will do it however it is you want it done expr. nasıl yapılmasını istiyorsan öyle yaparım
how do I get there? expr. oraya nasıl giderim?
what kind of man do you think i am? expr. ne tür bir adam olduğumu sanıyorsun?
why do i love this woman that much? expr. neden bu kadar çok seviyorum bu kadını?
there's nothing i can do about that expr. o konuda yapabileceğim bir şey yok
I figured out how to do it expr. nasıl yapacağımızı buldum
I don't want to do homework expr. ödev yapmak istemiyorum
who do i need to talk to? expr. kiminle konuşmam gerekiyor?
what should I do? expr. ne yapmam gerekiyor?
how much time do I have? expr. ne kadar zamanım kaldı?
how do I look? expr. nasıl görünüyorum?
do you have any idea who i am? expr. kim olduğum hakkında bir fikrin var mı?
what must I do? expr. ne yapmalıyım?
what shall I do? expr. ne yapmalıyım?
you do not have the slightest idea what I am talking expr. ne konuştuğum hakkında en ufak bir fikrin bile yok
let me see what i can do expr. neler yapabileceğime bir bakayım
what can I do? expr. ne yapabilirim?
what am i supposed to do? expr. ne yapmam gerekiyor?
what should I do? expr. ne yapmam lazım?
normally i would never do this expr. normalde bunu asla yapmazdım
how do I look like? expr. nasıl görünüyorum?
what i do with him is none of your business expr. onunla ne yapacağım seni hiç ilgilendirmez
what the hell am i going to do? expr. ne halt edeceğim?
where did I do wrong? expr. nerede yanlış yaptım?
do you mind if I expr. mahzuru var mı
what should I do? expr. ne yapmam gerek?
what do I need to do? expr. ne yapmalıyım?
what do I get in return? expr. karşılığından ne alacağım?
why do I look like this? expr. neden böyle görünüyorum?
what do I need to do? expr. ne yapmam gerekiyor?
do you mind if I have a couple of minutes alone with him/her? expr. onunla birkaç dakika yalnız kalmamın bir mahsuru var mı?
because you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığına göre
what did I do to you? expr. ne yaptım ben sana?
do you care if I join you? expr. sana katılabilir miyim?
do you mind if I call you? expr. sana böyle hitap edebilir miyim?
how old do you think I am expr. sence kaç yaşındayım
I do sports expr. spor yaparım
how do you think I should do it? expr. sence nasıl yapmalıyım?
how do I know what you heard? expr. senin ne duyduğunu ben nereden bileyim?
I expect you to do the right thing expr. senden doğru olanı yapmanı bekliyorum
what can I do for you? expr. senin için ne yapabilirim?
what can I do without you expr. sensiz naparım
do you mind if I join you? expr. sakıncası yoksa sana katılabilir miyim?
do you think I have a problem? expr. sence benim sorunum var mı?
what would I do without you? expr. sensiz naparım?
I know more than you do expr. senin bildiğinden daha fazlasını biliyorum
what do you think I should do? expr. sence ne yapmalıyım?
you do your job I do mine expr. sen kendi işini yap ben kendiminkini
do I bore you expr. seni sıkıyor muyum
what can I do for you? expr. sizin için ne yapabilirim?
how many times do I have to tell you? expr. sana daha kaç kez söylemem gerekiyor?
do you mind if I join you? expr. size katılmamda bir sakınca var mı?
is there anything I can do for you? expr. sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
do you mind if I expr. sakıncası var mı
do you mind if i...? expr. sakıncası var mı?
what can I do for you? expr. senin için ne yapabilirim?
what do you think I am? expr. sen beni ne sanıyorsun?
do I have any reason to lie to you expr. sana yalan borcum mu var
do you know how much I love you? expr. sizi ne kadar çok sevdiğimi biliyor musun?
how do I get to the post office? expr. postaneye nasıl gidebilirim?
how many times do I have to tell you? expr. sana daha kaç defa söylemem gerekiyor?
how many times do I have to tell you? expr. sana kaç kere söylemek zorundayım?
do you care if I join you? expr. size katılabilir miyim?
do you hear what I hear? expr. sen de benim duyduğumu duyuyor musun?
I know more than you do expr. sizin bildiğinizden daha fazlasını biliyorum
do I sound like I'm joking? expr. sesim şaka yapıyor gibi mi geliyor?
what am I going to do with you? expr. seninle ne yapacağım ben böyle?
do I have to rewrite the questions? expr. soruları yeniden yazmak zorunda mıyım?
how do I get to the post office? expr. postaneye nasıl gidilir?
do you mind if I ask? expr. sormamda sakınca var mı?
did I do something to piss you off or something? expr. seni kızdıracak bir şey falan mı yaptım?
do you know how much I love you? expr. seni ne kadar çok sevdiğimi biliyor musun?
how do I get to the post office? expr. postaneye nasıl giderim?
do I have any reason to lie to you expr. sana yalan söylemek için bir nedenim mi var
do I know u expr. seni tanıyor muyum
do you mind if I join you? expr. sana katılabilir miyim?
what did I do to you expr. sana ne yaptım
what can I do for you? expr. sizin için ne yapabilirim?
do you know who I am? expr. sen benim kim olduğumu biliyor musun?
how many times do I have to tell you? expr. sana bunu kaç kez söyleyeceğim?
I never thought I'd miss you as much as I do expr. seni bu kadar özleyeceğim asla aklıma gelmezdi
how many times do I have to tell you? expr. size daha kaç kez söylemek zorundayım?
I can't do without you expr. sensiz yapamam
I would do anything for you expr. senin için her şeyi yaparım
how many times do I have to tell you? expr. sana daha kaç kere söylemem gerekiyor?
what would I do without you? expr. sensiz nasıl yaparım?
do not forget that I love you expr. seni sevdiğimi unutma
there's nothing I can do for you expr. senin için yapabileceğim bir şey yok
do you mind if I help you? expr. sana yardım etmemde bir sakınca var mı?
do you mind if I help you? expr. sana yardım edebilir miyim?
do you mind if I help you? expr. sana yardım etsem olur mu?
i̇ do not love you anymore expr. seni artık sevmiyorum
do I have to lose you too? expr. seni de mi kaybetmek zorundayım?
what else can I do for you? expr. sizin için başka ne yapabilirim?
do you know how much I love you? expr. seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?
what would I do without you? expr. sensiz napardım?
how many times do I have to tell you? expr. sana kaç kere daha söylemem gerek?
do you care if I join you? expr. size katılmamda bir sakınca var mı?
what would I do without you? expr. sen olmasan napardım?
do I sound like I'm joking? expr. şaka mı yapıyor gibiyim?
do you mind if I sit? expr. sakıncası yoksa oturabilir miyim?
do I know you? expr. seni tanıyor muyum?
do you care if I join you? expr. size katılabilir miyim?
how many times do I have to tell you? expr. sana kaç defa söylemek zorundayım?
do you mind if I join you? expr. size katılabilir miyim?
I think it's the right thing to do expr. sanırım yapılacak doğru şey bu
do I know you? expr. sizi tanıyor muyum?
do I have to tell you? expr. sana anlatmak zorunda mıyım?
I can not tell you anything you do not know expr. sana bilmediğin bir şey söyleyemem
how many times do I have to tell you? expr. sana bunu kaç kez söylemeliyim?
what do I do now? expr. şimdi ne yapacağım?
where do you think I can find it? expr. sence nerede bulabilirim?
do you mind if I call you? expr. size böyle hitap edebilir miyim?
do I know you expr. seni tanıyor muyum
do you mind if I join you? expr. size katılabilir miyim?
do I know you? expr. tanışıyor muyuz?
I had to do it expr. yapmak zorundaydım
I was going to do expr. yapacaktım
I don't do things I'm not supposed to expr. yapmamam gereken şeyler yapmıyorum
there's a couple of things i gotta do expr. yapmam gereken birkaç şey var
I will do it later expr. (bunu) sonra yaparım
there was nothing i could do expr. yapabileceğim hiçbir şey yoktu
anything I can do to help? expr. yapabileceğim bir şey var mı?
do I have to? expr. zorunda mıyım?
I hate the people who do the drugs expr. uyuşturucu kullananlardan nefret ediyorum
I would do (it) expr. yapacaktım
I can do that expr. yapabilirim
there was nothing i could do expr. yapabileceğim bir şey yoktu
what can i do for you? expr. (garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim?
I will do everything in my power expr. (yetkimin elverdiği ölçüde) elimden gelen ne varsa yaparım
I'm damned if i do and damned if i don't expr. yapsam bir türlü yapmasam bir türlü
I was going to do (it) expr. yapacaktım
I would do expr. yapacaktım
it's all I can do expr. yapabileceğimin hepsi bu
show some respect for what i do expr. yaptıklarıma biraz saygı göster
do I have to wear a uniform? expr. üniforma giymek zorunda mıyım?
I thought there wasn't anything that you could do expr. yapabileceğin bir şey olmadığını düşündüm
did I do something wrong? expr. yanlış bir şey mi yaptım?
there's so many things i want to do expr. yapmak istediğim çok şey var
I knew you could do this expr. yapabileceğini biliyordum
there's not much i can do expr. yapabileceğim çok bir şey yok
there is something i have to do expr. yapmam gereken bir şey var
I defy you to do so expr. yap da göreyim
there's nothing I can do expr. yapabileceğim bir şey yok
I had rather not do it expr. yapmasam daha iyi
I have scores of things to do expr. yapacak bir sürü işim var
I had rather not do it expr. yapmamayı tercih ederim
you don't think I can do it? expr. yapamayacağımı mı sanıyorsun?
I have scores of things to do expr. yapacak bir dolu işim var
I do not care expr. umurumda değil
there is nothing i can do expr. yapabileceğim hiçbir şey yok
I just did what anybody would do expr. yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı
I decided not to do it expr. yapmamaya karar verdim
that’s one of the things i like to do expr. yapmayı en sevdiğim şeylerden biri de bu
that is the best that I can do expr. yapabileceğimin en iyisi bu
there's something i gotta do expr. yapmam gereken bir şey
I'll be damned if I do expr. adam değilim
do you know what I see? expr. ne gördüğümü biliyor musunuz?
do I have to spell it out for you? expr. bunu sana açıklamam gerekiyor mu?