|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
çok açık giysilerle ya da çıplak olarak yapılan erotik dans |
nude dancing i.
|
|
2 |
Genel |
(resmi ve halka açık olarak) plan bildirme |
unveiling i.
|
|
3 |
Genel |
(resmi ve halka açık olarak) teklif sunma |
unveiling i.
|
|
4 |
Genel |
toplumsal veya grupsal tepkinin kamuya açık olarak gösterilmesi |
demonstration i.
|
|
5 |
Genel |
çok sayıda petrol kuyusunun radyal olarak açılabileceği açık deniz platformundan oluşan sondaj kulesi |
offshore rig i.
|
|
6 |
Genel |
halka açık olarak verilen resmi ödül |
commendation i.
|
|
7 |
Genel |
(tiyatro) piyesin resmi olarak gösterileceği ilk geceden önce halka açık sahnelenmesi |
prevue i.
|
|
8 |
Genel |
kesin ve açık olarak belirtmek |
formulate f.
|
|
9 |
Genel |
herkese açık bir oturum ya da yayında tanıtım maksatlı olarak (bir ünlünün veya ürünün) isminden bahsetmek |
name-check f.
|
|
10 |
Genel |
açık olarak yapılan |
overt s.
|
|
|
11 |
Genel |
açık yürekli olarak |
communicatively zf.
|
|
12 |
Genel |
açık seçik olarak |
lucidly zf.
|
|
13 |
Genel |
bacakları iki yana açık olarak |
astride zf.
|
|
14 |
Genel |
halka açık olarak |
publicly zf.
|
|
15 |
Genel |
halka açık olarak |
publically zf.
|
|
16 |
Genel |
halka açık olarak |
in public zf.
|
|
Phrasals |
|
17 |
Öbek Fiiller |
açık olarak yazmak/girmek |
type out f.
|
|
Colloquial |
|
18 |
Konuşma Dili |
(övgü olarak) tüm vaktini spora ayırmak için çalışmayıp ucuza yaşayan yoksul açık hava sporcusu |
dirtbag i.
|
|
19 |
Konuşma Dili |
duygusal olarak açık ve samimi |
touchy-feely s.
|
|
Idioms |
|
20 |
Deyim |
(telefon veya radyoda) açık ve seçik olarak duymak |
hear (one) loud and clear f.
|
|
21 |
Deyim |
halka açık olarak infaz edilmek |
ride a horse foaled by an acorn [obsolete ] f.
|
|
22 |
Deyim |
halka açık olarak infaz edilmek |
ride a horse foaled of an acorn [obsolete] f.
|
|
Trade/Economic |
|
23 |
Ticaret/Ekonomi |
açık olarak düzenlenen senet |
skeleton bill i.
|
|
24 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda telafi edici açık piyasa işlemlerine girişerek toplam rezerv düzeyinin göreceli olarak ufak bir miktarda değiştirilmesi süreci |
churning i.
|
|
25 |
Ticaret/Ekonomi |
tüm olarak açık |
overall deficit i.
|
|
26 |
Ticaret/Ekonomi |
tatillerde de açık olan ve geç saatlere kadar açık bulunan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran, göreceli olarak yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci |
convenience store i.
|
|
27 |
Ticaret/Ekonomi |
herkese açık olarak düzenlenip satılan (hisse senedi ve tahvil) |
outstanding s.
|
|
Law |
|
28 |
Hukuk |
(ingiltere'de) yeterince güvenilir olarak nitelendirilen (açık cezaevi sınıfı) |
Category d s.
|
|
Insurance |
|
29 |
Sigortacılık |
bir sevkiyat için açık teminat olarak beyan edilen maksimum meblağ |
limit any one bottom i.
|
|
Media |
|
30 |
Medya |
film, dizi veya kitap benzeri eserlerde lgbtq+ topluluğu ile özdeşleştirilen davranışlarda bulunan ancak bu topluluğa ait olduğu açık olarak söylenmeyen karakterlerin kullanılması |
queerbaiting i.
|
|
|
31 |
Medya |
film, dizi veya kitap benzeri eserlerde lgbtq+ topluluğu ile özdeşleştirilen davranışlarda bulunan ancak bu topluluğa ait olduğu açık olarak söylenmeyen karakterlerin kullanılması |
queerbait i.
|
|
Technical |
|
32 |
Teknik |
esas olarak bir yansıtma düzlemi boyunca açık bir alanda kullanılan mühendislik metodu |
engineering method in an essentially free field over a reflecting plane i.
|
|
33 |
Teknik |
gemilerinin açık denizde herhangi bir engel olmadan serbest olarak hareket edebilmesi |
freedom of the seas i.
|
|
Architecture |
|
34 |
Mimarlık |
binalarda tren istasyonu vb. olarak kullanılan büyük ve açık merkezi alan |
nave i.
|
|
Marine |
|
35 |
Denizcilik |
gemilerin açık güvertesinde kullanılan çadır bezinden yapılma güneş ve yağmurdan geçici olarak korum |
awning i.
|
|
Medical |
|
36 |
Medikal |
cerrahi antiseptik olarak kullanılan açık renkli bir kristal pudra |
thimerosal i.
|
|
Anatomy |
|
37 |
Anatomi |
(anatomi dersi için) kadavrayı açık olarak incelemek |
prosect f.
|
|
Pharmaceutics |
|
38 |
Eczacılık |
cerrahi antiseptik olarak kullanılan açık renkli bir kristal pudra |
merthiolate i.
|
|
39 |
Eczacılık |
cerrahi antiseptik olarak kullanılan açık renkli bir kristal pudra |
sodium ethylmercurithiosalicylate i.
|
|
Parasitology |
|
40 |
Parazitbilim |
laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen açık kahverengi ya da sarımsı olabilen yaygın bir ekin kurdu |
meal worm i.
|
|
Optics |
|
41 |
Optik |
gözle açık ve net olarak görülebilen alan |
focus i.
|
|
Gastronomy |
|
42 |
Mutfak |
(bazı iskandinav ülkelerinde) ordövr olarak tüketilen açık sandviç |
smorbrod i.
|
|
43 |
Mutfak |
(bazı iskandinav ülkelerinde) ordövr olarak tüketilen açık sandviç |
smørrebrød i.
|
|
Chemistry |
|
44 |
Kimya |
açık yeşil, mavi, sarı, kahverengi ve renksiz olarak bulunabilen bir maden |
fluorite i.
|
|
45 |
Kimya |
böcek ilacı olarak kullanılan beyaz veya açık kahverengi katı bir madde |
ronnel i.
|
|
Botanic |
|
46 |
Botanik |
nemli açık arazilerde doğal olarak yetişen, ticareti yapılan yenilebilir mantar |
field mushroom i.
|
|
47 |
Botanik |
dallanan çiçek başları bulunan ve ağaçlık alanlarda yaygın olarak yetişen açık yeşil renkli melica cinsi çok yıllık bir çim |
melick i.
|
|
48 |
Botanik |
nemli açık arazilerde doğal olarak yetişen, ticareti yapılan yenebilir bir mantar |
agaricus campestris i.
|
|
49 |
Botanik |
nemli açık arazilerde doğal olarak yetişen, ticareti yapılan yenebilir bir mantar |
meadow mushroom i.
|
|
Education |
|
50 |
Eğitim |
alanında uzman bir kişinin yetenekli öğrencilere halka açık olarak veya televizyondan verdiği özel ders |
masterclass i.
|
|
History |
|
51 |
Tarih |
suçluların halka açık olarak bağlanıp kırbaçlandığı direk |
whipping post i.
|
|
Geography |
|
52 |
Coğrafya |
güney ingiltere'de halka açık park alanı olarak kullanılan ormanlık bir bölge |
new forest i.
|
|
Military |
|
53 |
Askeri |
meydan meteorolojik olarak açık |
clear air visibility ok i.
|
|
Card |
|
54 |
İskambil |
(pokerde) tüm oyuncuların ellerini tamamlamak için kullanabileceği, açık olarak dağıtılan kart |
community card i.
|
|
Archaic |
|
55 |
Eski Kullanım |
eskiden nikahların halka açık olarak kiliselerde kıyıldığı, epifani yortusu ile kül çarşambası arasındaki dönem |
opetide [uk] i.
|
|
Slang |
|
56 |
Argo |
pokerde (texas hold'em) açık olarak ortaya koyulan dördüncü kart |
the turn i.
|
|