akın - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

akın



"akın" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
akin s. yakın
akin s. benzeyen
akin s. benzer
akin s. akraba
akin s. akraba
akin s. kan bağı olan
Linguistics
akin s. aynı kökenden gelen
akin s. aynı kökten olan

"akın" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
akın raid i.
akın influx i.
General
akın influent i.
akın incursion i.
akın inrush i.
akın inroad i.
akın afflux i.
akın rush i.
akın inflow i.
akın razzia i.
akın irruption i.
akın run i.
akın foray i.
akın spate i.
akın raid i.
akın exodus i.
akın flow i.
akın eeodus i.
akın deluge i.
akın invasion i.
akın inroads i.
akın charge i.
akın rade i.
akın bodrag [obsolete] i.
akın illapse i.
akın inbreak i.
akın inundation i.
akın flood i.
akın stream i.
Trade/Economic
akın raid i.
Law
akın bordrag i.
Politics
akın invasion i.
Military
akın invasion i.
akın raid i.
akın incursion i.
akın excursion i.
Sport
akın attack i.
Archaic
akın income i.
akın outroad i.

"akın" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 149 sonuç

Türkçe İngilizce
General
akın (insanlar/hayvanlar için) surge i.
kitlesel akın influx i.
akın etme raiding i.
karşı akın counterattack i.
akın halinde gitme surge i.
akın etme repair [scotland] i.
(yeni bir yere) akın etme rush i.
akın akın gelen şey shower i.
yeni keşfedilen alana akın eden maden arayıcısı forty-niner i.
akın etmek surge into f.
akın etmek raid f.
akın etmek foray f.
akın etmek invade f.
akın etmek influx f.
akın etmek flock f.
akın yapmak rush f.
akın etmek sweep f.
çapulculuk amacıyla akın etmek maraud f.
akın etmek swarm f.
akın etmek rush into f.
akın halinde gitmek swarm f.
akın akın gitmek surge f.
akın halinde gitmek stream f.
akın etmek (balık) run f.
akın akın gitmek flow f.
akın etmek flood f.
akın yapmak raid f.
akın etmek throng f.
akın etmek/basmak swamp f.
akın etmek have poured f.
akın etmek rain down f.
akın etmek reive [scottish] f.
aşırı derecede akın etmek overflood f.
şiddetle akın etmek concur [obsolete] f.
akın etmek inbreak f.
akın etmek inroad f.
kalabalıklar halinde akın etmek flush [obsolete] f.
akın etmek crush f.
akın akın boşaltmak disgorge f.
akın etmek flow f.
akın etmek pour f.
akın eden invasive s.
akın eden raiding s.
akın eden incursive s.
akın edilmemiş unswept s.
akın akın in crowds zf.
akın akın flockly zf.
Phrasals
akın etmek (bir yere,mekana) pour in f.
bir şeye akın etmek stream in(to something) f.
çevresine doluşmak/uçuşmak/akın etmek crowd around someone f.
dışarıya kaçmak/akın etmek rush outside f.
çevresine doluşmak/uçuşmak/akın etmek throng around someone f.
içeri dalmak/akın etmek sweep in f.
içeri dalmak/akın etmek sweep into f.
(bir yere) akın akın hücum etmek/doluşmak pour along something f.
akın etmek roll in f.
akın etmek surge in f.
(bir şeye/yere) akın etmek swarm in (something or some place) f.
(bir şeye/yere) akın etmek swarm into (something or some place) f.
(bir şeye) akın etmek swarm in (something) f.
(bir şeye) akın etmek swarm into (something) f.
(bir yere) akın etmek stampede into (some place) f.
(bir yere) akın akın gelmek stampede into (some place) f.
birilerinin/bir şeylerin bir şeye akın etmesine sebep olmak stampede someone or something into something f.
(bir şeye/yere) akın akın girmek stream into (something or some place) f.
(bir şeye/yere) akın etmek stream into (something or some place) f.
(bir şeyden) akın akın çıkmak pour out (of something) f.
akın akın çıkmak pour out f.
(bir şeye/yere) akın etmek pour out on (somewhere or something) f.
dışarı akın etmek pour out on (somewhere or something) f.
(bir şeye/yere) akın etmek pour out onto (somewhere or something) f.
dışarı akın etmek pour out onto (somewhere or something) f.
boyunca akın etmek pour through f.
(bir şeyden/yerden) akın akın çıkmak swarm out (of something or some place) f.
bir şeyden akın akın çıkmak swarm out of something f.
(bir şeye/yere) akın etmek swarm through (something or some place) f.
bir şeye akın etmek swarm through something f.
içeri dalmak/akın etmek breeze in f.
çevresine doluşmak/üşüşmek/akın etmek crowd around f.
(birinin/bir şeyin) çevresine doluşmak/üşüşmek/akın etmek crowd around (someone or something) f.
-e akın etmek flock in f.
(bir yere/şeye) akın etmek flock in (some place or thing) f.
(bir yere/şeye) akın etmek flock into (some place or thing) f.
-e akın etmek flock to f.
(birine/bir şeye) akın etmek flock to (someone or something) f.
(bir şeye) akın etmek flood into (something) f.
(bir şeyin içine) akın etmek/doluşmak flood into (something) f.
(bir şeye) akın etmek flood in (something) f.
(bir şeyin içine) akın etmek/doluşmak flood in (something) f.
dışarı akın etmek flood out f.
'-den dışarı akın etmek flood out of f.
(bir şeyden) dışarı akın etmek flood out of (something) f.
dışarı akın etmek flow out f.
(bir şeyden/yerden) dışarı akın etmek flow out of (something) f.
(bir şeye/bir yere) akın etmek pour into (something or some place) f.
dışarı akın etmek pour out on f.
-e akın etmek pour out on f.
(bir şeye) akın etmek stampede in (something) f.
(bir şeye) akın akın girmek stampede in (something) f.
-den akın akın gitmek/çıkmak/ayrılmak stampede out f.
(bir yerden) akın akın gitmek/çıkmak/ayrılmak stampede out of (some place) f.
aşağı doğru/boyunca akın etmek stream down f.
akın akın gelmek stream down f.
içine/içeri akın etmek stream in f.
akın akın girmek stream in f.
(bir şeyin) içine akın etmek surge into (something) f.
-den akın akın çıkmak swarm out of f.
-den akın akın çıkmak swarm out of f.
'-e akın etmek throng in f.
(bir yere) akın etmek throng into (some place) f.
dışarı akın etmek throng out f.
(bir yerden) dışarı akın etmek throng out of (some place) f.
Colloquial
akın akın gelmek flood into f.
akın akın gelmek flood in f.
Idioms
-e yoğun talep/akın run on something i.
-e yoğun talep/akın rush on something i.
akın etmek come flocking to f.
(kalabalık halinde) bir yere akın etmek flock in some place f.
(kalabalık halinde) bir yere akın etmek flock to something f.
(kalabalık halinde) bir yere akın etmek flock into some place f.
insanların/hayvanların bir yere akın etmesini/akın akın gelmesini sağlamak bring someone or something out in droves f.
akın ettirmek bring out in droves f.
akın akın gelmelerini sağlamak bring out in droves f.
'-e doğru akın etmek make a break for f.
'-e doğru akın etmek make a run for f.
Trade/Economic
banka gişelerine akın run on a bank i.
köyden kente akın rural exodus i.
ülkeye akın eden influx i.
bankaya akın etmek run on a bank f.
Politics
tekrar akın etme reinvasion i.
kitlesel akın mass influx i.
tekrar akın etmek reinvade f.
Technical
alternatif akın alternative current i.
Construction
kente akın rural depopulation i.
Aeronautic
akın miktarını ölçen alet ammeter i.
gösterge ortalama akın basıncı indicated mean effective pressure i.
Military
akın işaretleyicisi raid orderly i.
akın işaretleyicisi raid clerk i.
akın kolu raid patrol i.
akın raporu raid report i.
amfibi akın amphibious raid i.
baskın tarzında akın surprise raid i.
(düşmana yapılan) karşı akın counterraid i.
düşmana karşı akın düzenlemek counterraid f.
Archaic
akın akın troopmeal zf.
Slang
yılın ilk haftalarında yeni yıl kararlarını uygulamak için spor salonlarına akın eden insanların yarattığı yoğunluk resolution rush i.
Star Wars
akın-sınıfı abluka yarıcı foray-class blockade runner i.
akın operasyonu operation influx i.
akın-sınıfı savaş droidi swarm-class battle droid i.