Geçmiş

aleyhte

"aleyhte" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	aleyhte	disadvantageous s.
2	Genel	aleyhte	adverse s.
3	Genel	aleyhte	unfavorable s.
4	Genel	aleyhte	unfavourable s.
5	Genel	aleyhte	in the negative s.
6	Genel	aleyhte	con zf.
7	Genel	aleyhte	in opposition zf.
8	Genel	aleyhte	adversely zf.
9	Genel	aleyhte	in the negative zf.
10	Genel	aleyhte	thereagain [obsolete] zf.
11	Genel	aleyhte	against ed.
Trade/Economic
12	Ticaret/Ekonomi	aleyhte	unfavorable s.
13	Ticaret/Ekonomi	aleyhte	unfavourable s.
14	Ticaret/Ekonomi	aleyhte	negative s.

"aleyhte" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	aleyhte verilen oy	negative vote i.
2	Genel	aleyhte oy	negative vote i.
3	Genel	lehte ve aleyhte olanlar	pros and cons i.
4	Genel	lehte ve aleyhte olan öneriler	the pros and cons of i.
5	Genel	aleyhte oy	con i.
6	Genel	aleyhte oy	defeat i.
7	Genel	aleyhte oy	no i.
8	Genel	aleyhte oylar	noes i.
9	Genel	aleyhte olanlar	noes i.
10	Genel	aleyhte durum	incommodity i.
11	Genel	aleyhte kimse	con i.
12	Genel	aleyhte nokta	con i.
13	Genel	aleyhte konuşma	belittlement i.
14	Genel	aleyhte konuşan kimse	detractor i.
15	Genel	aleyhte durum	disadvantage i.
16	Genel	aleyhte konuşma	derogation i.
17	Genel	aleyhte konuşan kimse	derogator i.
18	Genel	aleyhte konuşan kadın	detractress i.
19	Genel	aleyhte etkilemek	bias f.
20	Genel	aleyhte konuşmak	say things against f.
21	Genel	aleyhte olmak	be in opposition f.
22	Genel	aleyhte karar vermek	decide against f.
23	Genel	aleyhte konuşmak	speak unfavorably of (someone) f.
24	Genel	aleyhte olmak	disfavor [us] f.
25	Genel	aleyhte olmak	disfavour [uk] f.
26	Genel	aleyhte peşin hüküm vermek	prejudice [obsolete] f.
27	Genel	aleyhte davranışa sebep olmak	freeze f.
28	Genel	hem lehte hem aleyhte olan	double-edged s.
29	Genel	aleyhte bir şekilde	disadvantageously zf.
30	Genel	lehte ve aleyhte	pro and con zf.
31	Genel	lehte ve aleyhte olarak	pro and con zf.
Phrasals
32	Öbek Fiiller	(jüri veya bir hâkimin) aleyhte bir karar açıklaması	find against someone or something f.
33	Öbek Fiiller	aleyhte konuşmak	say against f.
Trade/Economic
34	Ticaret/Ekonomi	aleyhte oy	negative vote i.
Law
35	Hukuk	aleyhte tanık	adverse witness i.
36	Hukuk	lehte veya aleyhte	for and against i.
37	Hukuk	lehte ve aleyhte	pro and con i.
38	Hukuk	lehte ve aleyhte	for and against i.
39	Hukuk	lehte veya aleyhte	pro and con i.
40	Hukuk	davalının davacının zararı karşısında aleyhte verilen bir kararla yükümlü tutulduğu davalarda verilen mahkeme emri	writ of inquiry i.
41	Hukuk	aleyhte ifade vermek	give evidence against f.
42	Hukuk	aleyhte tanıklık etmek	testify against f.
43	Hukuk	aleyhte karar verilmesi halinde	if adversely decided expr.
Politics
44	Siyasal	aleyhte oy	negative vote i.
45	Siyasal	aleyhte oy vermek	negative f.