Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
freeze
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"freeze"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 125 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
freeze
f.
donmak
General
2
Genel
freeze
i.
donma
3
Genel
freeze
i.
don
4
Genel
freeze
i.
soğuk günler
5
Genel
freeze
i.
dondurucu soğuk
6
Genel
freeze
i.
soğuk hava
7
Genel
freeze
i.
(ücret/fiyat) dondurma
8
Genel
freeze
i.
dondurma
9
Genel
freeze
i.
miktarı belirli seviyede tutan kısıtlama
10
Genel
freeze
i.
düzenli işlemin durdurulması
11
Genel
freeze
f.
çivi kesmek
12
Genel
freeze
f.
don tutmak
13
Genel
freeze
f.
buz kesmek
14
Genel
freeze
f.
dondurucu olmak
15
Genel
freeze
f.
buzlanmak
16
Genel
freeze
f.
buz tutmak
17
Genel
freeze
f.
kıkırdamak
18
Genel
freeze
f.
donakalmak
19
Genel
freeze
f.
çok üşümek
20
Genel
freeze
f.
eli ayağı buz kesilmek
21
Genel
freeze
f.
buz bağlamak
22
Genel
freeze
f.
buz kesilmek
23
Genel
freeze
f.
durdurmak
24
Genel
freeze
f.
donmak
25
Genel
freeze
f.
dondurmak
26
Genel
freeze
f.
buz oluşumu sebebiyle tıkanmak
27
Genel
freeze
f.
içine buz sıkışmak
28
Genel
freeze
f.
dondurucu sıcaklıkta olmak
29
Genel
freeze
f.
soğuk veya don yüzünden kırılmak
30
Genel
freeze
f.
donmuşçasına sabit kalmak
31
Genel
freeze
f.
don sebebiyle kımıldamaz hale gelmek
32
Genel
freeze
f.
kımıldamaz hale gelmek
33
Genel
freeze
f.
don sebebiyle yapışıp kalmak
34
Genel
freeze
f.
donmuşçasına yapışıp kalmak
35
Genel
freeze
f.
(çalışmakta olan cihaz) donmak
36
Genel
freeze
f.
adeta donakalmak
37
Genel
freeze
f.
katı ve bükülmez hale gelmek
38
Genel
freeze
f.
katılaşmak
39
Genel
freeze
f.
sertleşmek
40
Genel
freeze
f.
üzerinde buz oluşturmak
41
Genel
freeze
f.
aşırı soğuk sebebiyle sertleştirmek
42
Genel
freeze
f.
(yiyecekleri) dondurarak muhafaza etmek
43
Genel
freeze
f.
donakalmış hale getirmek
44
Genel
freeze
f.
soğuktan kırmak
45
Genel
freeze
f.
donmaya karşı direnmek
46
Genel
freeze
f.
soğuktan hareketsizleşmek
47
Genel
freeze
f.
soğuktan cansızlaştırmak
48
Genel
freeze
f.
iyice yapışmak
49
Genel
freeze
f.
sabit kalmak
50
Genel
freeze
f.
buzla tıkamak
51
Genel
freeze
f.
aleyhte davranışa sebep olmak
52
Genel
freeze
f.
yabancılaştırmak
53
Genel
freeze
f.
soğutmak
54
Genel
freeze
f.
hareketsiz bırakmak
55
Genel
freeze
f.
esnekliğini kaybedecek derecede sertleştirmek
56
Genel
freeze
f.
katı ve değişmez bir forma getirmek
57
Genel
freeze
f.
daha fazla değişmesini engellemek
58
Genel
freeze
f.
gelişimine mani olmak
59
Genel
freeze
f.
(yüzü) ifadesizleştirmek
60
Genel
freeze
f.
yüz ifadesini korumak
61
Genel
freeze
f.
erişilmez kılmak
62
Genel
freeze
f.
kullanımını önlemek
63
Genel
freeze
f.
nispeten kalıcı ve değişmez formda muhafaza etmek
64
Genel
freeze
f.
sıfır derecenin altına düşmek
65
Genel
freeze
f.
(vida, çivi) çıkarılamaz halde çakılıp kalmak
Irregular Verb
66
Irregular Verb
freeze
f.
froze - frozen
Colloquial
67
Konuşma Dili
freeze
i.
soğuk davranma
68
Konuşma Dili
freeze
i.
buz gibi davranma
69
Konuşma Dili
freeze
i.
yüz vermeme
70
Konuşma Dili
freeze
i.
pas vermeme
71
Konuşma Dili
freeze
i.
ihmalkar davranma
72
Konuşma Dili
freeze
i.
kayıtsız kalma
73
Konuşma Dili
freeze
i.
soğuk yapma
74
Konuşma Dili
freeze
i.
sırt çevirme
75
Konuşma Dili
freeze
i.
görmezden gelme
76
Konuşma Dili
freeze
f.
soğuk davranmak
77
Konuşma Dili
freeze
f.
buz gibi davranmak
78
Konuşma Dili
freeze
f.
yüz vermemek
79
Konuşma Dili
freeze
f.
pas vermemek
80
Konuşma Dili
freeze
f.
ihmalkar davranmak
81
Konuşma Dili
freeze
f.
kayıtsız kalmak
82
Konuşma Dili
freeze
f.
soğuk yapmak
83
Konuşma Dili
freeze
f.
sırt çevirmek
84
Konuşma Dili
freeze
f.
görmezden gelmek
85
Konuşma Dili
freeze
f.
kıpırdamamak
86
Konuşma Dili
freeze
f.
donup kalmak
87
Konuşma Dili
freeze
f.
olduğu yerde kalmak
Speaking
88
Konuşma
freeze
ünl.
kıpırdama
Trade/Economic
89
Ticaret/Ekonomi
freeze
i.
otomatik işleme kapama
90
Ticaret/Ekonomi
freeze
i.
(gelir, fiyat) yasayla sabitlenmesi
91
Ticaret/Ekonomi
freeze
f.
bloke etmek
92
Ticaret/Ekonomi
freeze
f.
(üretimi, kullanımı) durdurmak
93
Ticaret/Ekonomi
freeze
f.
(fiyatları, ücretleri) sabitlemek
94
Ticaret/Ekonomi
freeze
f.
(hammaddenin) daha fazla satışını yasaklamak
95
Ticaret/Ekonomi
freeze
f.
(ürün) geliştirilmesini sınırlamak
Industry
96
Sanayi
freeze
f.
(çalışana) iş bırakmayı veya değiştirmeyi yasaklamak
Technical
97
Teknik
freeze
f.
donmak
98
Teknik
freeze
f.
(mekanizma) çalışmayı durdurmak
99
Teknik
freeze
f.
(hareketli parça) sıkışma nedeniyle tutukluk yapmak
Computer
100
Bilgisayar
freeze
i.
yazılım veya donanımın çalışmayı durdurması
101
Bilgisayar
freeze
f.
(donanım veya yazılım) geçici süre ile işletilemez hale gelmek
102
Bilgisayar
freeze
f.
(donanım veya yazılım) çalışmayı durdurmak
103
Bilgisayar
freeze
f.
(donanımı veya yazılımı) geçici olarak işletilemez hale getirmek
104
Bilgisayar
freeze
expr.
dondur
Construction
105
İnşaat
freeze
i.
donma
Automotive
106
Otomotiv
freeze
f.
buzlanmak
107
Otomotiv
freeze
f.
(araba) radyatör sıvısını dondurmak
Medical
108
Medikal
freeze
f.
soğutarak uyuşturmak
109
Medikal
freeze
f.
(dokuyu veya vücut bölümünü) lokal anestezi ile uyuşturmak
Environment
110
Çevre
freeze
i.
donma
Meteorology
111
Meteoroloji
freeze
i.
donma
112
Meteoroloji
freeze
i.
bölgede sıcaklığın donma noktasının altında seyrettiği dönem
Military
113
Askeri
freeze
i.
(ülkelerce alınan) silah üretimi veya geliştirimini sonlandırma veya kısıtlama kararı
Sport
114
Spor
freeze
i.
rakibin puan yapmaması için top veya pakı hakimiyet altına alma
115
Spor
freeze
i.
(körlingde) fırlatılan taşın durmakta olan bir taşın tam önünde durduğu atış tekniği
116
Spor
freeze
f.
(top veya pakı) rakibin puan yapmaması için hakimiyet altına almak
117
Spor
freeze
f.
(bilardo topu) başka bir topa veya bir banda temas edip durmak
118
Spor
freeze
f.
(körling taşı) başka bir taşa temas edip durmak
119
Spor
freeze
f.
(bilardo topunu) başka bir top veya banda temas ettirip durdurmak
120
Spor
freeze
f.
(buz hokeyi pakını) oyunu durduracak şekilde paten veya sopa ile saha kenarına doğru tutmak
Card
121
İskambil
freeze
f.
(kanasta oyunlarda) elden çıkmış kartların üzerine joker kartını oynamak
122
İskambil
freeze
f.
freezeout oyununda (diğer oyuncuları) elemek
Cinema
123
Sinema
freeze
f.
(oynamakta olan filmi) belirli bir karede durdurmak
Photography
124
Fotoğrafçılık
freeze
f.
(hızlı harekette) tek bir noktayı statik olarak fotoğraflamak
125
Fotoğrafçılık
freeze
f.
(hızlı hareket halindeki bir şeyi) statik olarak tek bir nokta şeklinde fotoğraflamak
"freeze"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 332 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
wage freeze
i.
ücretlerin dondurulması
2
Genel
deep freeze
i.
dipfriz
3
Genel
freeze burn
i.
buz yanığı
4
Genel
deep-freeze
i.
dipfriz
5
Genel
deep freeze
i.
buzluk
6
Genel
freeze [obsolete]
i.
friz
7
Genel
freeze [obsolete]
i.
mimari süs şeridini oluşturan dekorasyon
8
Genel
freeze-frame
i.
dondurulmuş film karesi
9
Genel
freeze-frame
i.
donuk görüntü
10
Genel
freeze-up
i.
donma sebebiyle hareket edememe
11
Genel
freeze-up
i.
donduğu için işlememe
12
Genel
deep freeze
f.
dondurup saklamak
13
Genel
freeze one's blood
f.
kanını dondurmak
14
Genel
freeze one's blood
f.
çok korkutmak
15
Genel
freeze prices
f.
fiyatları dondurmak
16
Genel
freeze a crop
f.
ayaz vurmak
17
Genel
freeze over
f.
üstü buz tutmak
18
Genel
freeze to death
f.
donarak ölmek
19
Genel
freeze registration
f.
kaydını dondurmak
20
Genel
freeze one's registration
f.
kayıt dondurmak
21
Genel
freeze registration
f.
kayıt dondurmak
22
Genel
freeze one's registration
f.
kaydını dondurmak
23
Genel
deep-freeze
f.
dondurup saklamak
24
Genel
deep-freeze
f.
dondurmak
25
Genel
deep-freeze
f.
şoklamak
26
Genel
deep-freeze
f.
(yiyecek vb) dondurmak
27
Genel
freeze-dry
f.
dondurarak kurutmak
28
Genel
freeze the company's bank accounts
f.
şirketin hesaplarını dondurmak
29
Genel
freeze the company's bank accounts
f.
şirketin banka hesaplarını dondurmak
30
Genel
freeze the water of the river
f.
nehrin suyunu dondurmak
31
Genel
freeze onto something
f.
bir şeye donup yapışmak
32
Genel
flash-freeze
f.
ani olarak dondurmak
33
Genel
flash-freeze
f.
şoklamak
34
Genel
freeze over
f.
buzla kaplamak
35
Genel
freeze over
f.
buzla kaplanmak
36
Genel
freeze up
f.
aniden durmak
37
Genel
freeze up
f.
tavrı soğuklaşmak
38
Genel
freeze up
f.
ifadesi donmak
39
Genel
freeze!
ünl.
kımıldamayın!
Irregular Verb
40
Irregular Verb
quick-freeze
f.
quick-froze - quick-frozen
Phrasals
41
Öbek Fiiller
freeze up
f.
resmi davranmak
42
Öbek Fiiller
freeze up
f.
soğuk davranmak
43
Öbek Fiiller
freeze down
f.
dondurmak
44
Öbek Fiiller
freeze on (doing something)
f.
(bir şeye) geçici olarak son vermek
45
Öbek Fiiller
freeze on (doing something)
f.
(bir şeyi) geçici olarak durdurmak
46
Öbek Fiiller
freeze something into something
f.
bir şeyi dondurarak hal/durum değiştirtmek
47
Öbek Fiiller
freeze something into something
f.
bir şeyi dondurarak başka bir hale/duruma geçirmek
48
Öbek Fiiller
freeze something into something
f.
suyu dondurup buz haline getirmek
49
Öbek Fiiller
freeze something into something
f.
bir şeyi bir şekilde dondurmak
50
Öbek Fiiller
freeze something into something
f.
bir şeyi bir şey şeklinde dondurmak
51
Öbek Fiiller
freeze up
f.
donmak
52
Öbek Fiiller
freeze up
f.
buzlanmak
53
Öbek Fiiller
freeze up
f.
buz tutmak
54
Öbek Fiiller
freeze up
f.
dondurmak
55
Öbek Fiiller
freeze up
f.
buz tutturmak
56
Öbek Fiiller
freeze up
f.
donup kalmak
57
Öbek Fiiller
freeze up
f.
nutku tutulmak
58
Öbek Fiiller
freeze up
f.
gerilmek
59
Öbek Fiiller
freeze up
f.
donakalmak
60
Öbek Fiiller
freeze up
f.
buz kesmek
61
Öbek Fiiller
freeze up
f.
donmak
62
Öbek Fiiller
freeze up
f.
çalışmayı durdurmak
63
Öbek Fiiller
freeze up
f.
işlevsiz hale gelmek
64
Öbek Fiiller
freeze up
f.
çalışmamak
65
Öbek Fiiller
freeze up
f.
işlevini yitirmek
66
Öbek Fiiller
freeze up
f.
durdurmak
67
Öbek Fiiller
freeze up
f.
dondurmak
68
Öbek Fiiller
freeze up
f.
işlevsiz hale getirmek
69
Öbek Fiiller
freeze into
f.
dondurarak hal/durum değiştirtmek
70
Öbek Fiiller
freeze into
f.
dondurarak başka bir hale/duruma geçirmek
71
Öbek Fiiller
freeze into
f.
bir şekilde dondurmak
72
Öbek Fiiller
freeze into
f.
bir şey şeklinde dondurmak
73
Öbek Fiiller
freeze on
f.
-e geçici olarak son vermek
74
Öbek Fiiller
freeze on
f.
'-i geçici olarak durdurmak
75
Öbek Fiiller
freeze out
f.
dondurmak
76
Öbek Fiiller
freeze out
f.
üşütmek
77
Öbek Fiiller
freeze to
f.
-e kadar donmak
78
Öbek Fiiller
freeze off
f.
aşağılayarak reddetmek
79
Öbek Fiiller
freeze out
f.
soğuk sebebiyle uzaklaştırmak
80
Öbek Fiiller
freeze out
f.
(mekan) soğuktan herkesi kaçırmak
81
Öbek Fiiller
freeze out
f.
rekabetten elemek
82
Öbek Fiiller
freeze out
f.
nüfuz kullanarak dışlamak
83
Öbek Fiiller
freeze out
f.
hileyle konumundan düşürmek
84
Öbek Fiiller
freeze out
f.
boykot ederek uzaklaştırmak
Colloquial
85
Konuşma Dili
freeze onto
f.
sıkıca yapışmak
86
Konuşma Dili
freeze onto
f.
tutunmak
87
Konuşma Dili
freeze onto
f.
sarılmak
88
Konuşma Dili
freeze onto
f.
kapmak
89
Konuşma Dili
freeze onto
f.
tutmak
90
Konuşma Dili
freeze onto
f.
yakalamak
91
Konuşma Dili
freeze!
expr.
olduğun yerde kal!
Idioms
92
Deyim
a freeze on (something)
i.
dondurma (askıya alma)
93
Deyim
freeze on (doing something)
i.
dondurma (askıya alma)
94
Deyim
a freeze on (something)
i.
rafa kaldırma
95
Deyim
freeze on (doing something)
i.
rafa kaldırma
96
Deyim
a freeze on (something)
i.
askıya alma
97
Deyim
freeze on (doing something)
i.
askıya alma
98
Deyim
a freeze on (something)
i.
dondurulma
99
Deyim
freeze on (doing something)
i.
dondurulma
100
Deyim
cold enough to freeze the balls off a brass monkey
i.
aşırı soğuk
101
Deyim
a freeze on (something)
i.
(bir şeyin) geçici olarak dondurulması
102
Deyim
a freeze on (something)
i.
(bir şeyin) geçici olarak kesintiye uğratılması
103
Deyim
a freeze on (something)
i.
(bir şeye) geçici olarak ara verilmesi
104
Deyim
freeze off
f.
araya buzdan duvar çekmek
105
Deyim
freeze off
f.
araya mesafe koymak
106
Deyim
freeze someone out
f.
birini dondurmak/üşütmek
107
Deyim
put the freeze on someone
f.
biriyle ilişkisini kesmek
108
Deyim
freeze out someone
f.
birini dışlamak
109
Deyim
put the freeze on someone
f.
biriyle bağını koparmak
110
Deyim
freeze someone out
f.
birini bir gruba vb almamak
111
Deyim
put the freeze on someone
f.
biriyle arayı soğutmak
112
Deyim
freeze out someone
f.
birini bir gruba vb almamak
113
Deyim
freeze someone out
f.
birini dışlamak
114
Deyim
be caught/freeze like a deer in the headlights
f.
çok şaşırmak
115
Deyim
freeze out
f.
düşmanca davranarak toplum dışı bırakmak
116
Deyim
freeze off
f.
düşmanca davranmak
117
Deyim
freeze one's tail off
f.
çok üşümek
118
Deyim
freeze someone in one's memory
f.
hafızasına kazımak
119
Deyim
freeze into immobility
f.
hareketsiz durmak
120
Deyim
freeze to the marrow
f.
iliklerine kadar donmak
121
Deyim
put a freeze on hiring
f.
işe alımları durdurmak/dondurmak
122
Deyim
freeze someone's wages
f.
maaşlarını dondurmak
123
Deyim
freeze the wages
f.
maaşları dondurmak
124
Deyim
freeze one's tail off
f.
kıçı donmak
125
Deyim
freeze off
f.
kovmak
126
Deyim
freeze with fear
f.
korkudan donup kalmak
127
Deyim
freeze as hard as stone
f.
soğuktan buz kesmek
128
Deyim
freeze off
f.
soğuk davranmak
129
Deyim
freeze as hard as stone
f.
taş gibi donmak
130
Deyim
freeze off
f.
uzak durmak
131
Deyim
freeze off
f.
uzaklaştırmak
132
Deyim
play freeze-out
f.
(pencereleri vb. açarak) bir yeri buz gibi etmek
133
Deyim
be caught/freeze like a deer in the headlights
f.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak
134
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
donakalmak
135
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
donup kalmak
136
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
kalakalmak
137
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
olduğu yerde dondurmak
138
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
korkudan, şaşkınlıktan dondurmak
139
Deyim
freeze to death
f.
dondurarak öldürmek
140
Deyim
freeze to death
f.
soğuktan donmak
141
Deyim
freeze to death
f.
ölümüne donmak/üşümek
142
Deyim
freeze to death
f.
soğuktan dondurmak
143
Deyim
freeze to death
f.
aşırı üşütmek
144
Deyim
freeze to death
f.
ölümüne üşütmek
145
Deyim
freeze (one's) wages
f.
maaşlarını dondurmak
146
Deyim
freeze (one's) wages
f.
(birinin) maaşını aynı seviyede tutmak/bırakmak
147
Deyim
freeze (someone or something) in (someone's) memory
f.
(birini/bir şeyi) hafızasında dondurmak
148
Deyim
freeze (someone or something) in (someone's) memory
f.
(birini/bir şeyi) hafızasına kazımak
149
Deyim
freeze someone or something in one's memory
f.
birini/bir şeyi hafızasında dondurmak
150
Deyim
freeze someone or something in one's memory
f.
birini/bir şeyi hafızasına kazımak
151
Deyim
freeze (someone's) blood
f.
(birinin) kanını dondurmak
152
Deyim
freeze (someone's) blood
f.
(birini) çok korkutmak
153
Deyim
freeze blood
f.
kan dondurmak
154
Deyim
freeze blood
f.
korkutmak
155
Deyim
freeze in memory
f.
hafızasında dondurmak
156
Deyim
freeze in memory
f.
hafızasına kazımak
157
Deyim
freeze tail off
f.
çok üşümek
158
Deyim
freeze tail off
f.
kıçı donmak
159
Deyim
freeze tail off
f.
götü donmak
160
Deyim
freeze someone or something to death
f.
birinin/bir şeyin donarak ölmesine sebep olmak
161
Deyim
freeze someone or something to death
f.
birini/bir şeyi dondurarak öldürmek
162
Deyim
freeze someone or something to death
f.
birini/bir şeyi ölümüne üşütmek
163
Deyim
freeze someone or something to death
f.
birini/bir şeyi soğuktan dondurmak
164
Deyim
freeze your blood
f.
kanını dondurmak
165
Deyim
freeze your blood
f.
korkutmak
166
Deyim
freeze your blood
f.
ürkütmek
167
Deyim
get the freeze
f.
soğuk davranılmak
168
Deyim
get the freeze
f.
görmezden gelinmek
169
Deyim
get the freeze
f.
soğuk karşılanmak
170
Deyim
give (one) the freeze
f.
(birine) soğuk davranmak
171
Deyim
give (one) the freeze
f.
(birine) pas vermemek
172
Deyim
give (one) the freeze
f.
(birine) yokmuş gibi davranmak
173
Deyim
play freeze out
f.
(pencereleri, kapıyı açarak) bir yeri buz gibi etmek
174
Deyim
put the freeze on (something)
f.
(bir şeyi) durdurmak
175
Deyim
put the freeze on (something)
f.
(bir şeyi) yavaşlatmak
176
Deyim
put the freeze on (something)
f.
(bir şeyi) azaltmak
177
Deyim
cold enough to freeze the balls off a brass monkey
expr.
buz gibi
178
Deyim
cold enough to freeze the balls off a brass monkey
expr.
dondurucu soğuk
179
Deyim
cold enough to freeze the balls off a brass monkey
expr.
çok soğuk
Speaking
180
Konuşma
freeze!
ünl.
kıpırdama!
181
Konuşma
freeze!
expr.
öyle kal!
Trade/Economic
182
Ticaret/Ekonomi
price freeze
i.
fiyatları dondurma
183
Ticaret/Ekonomi
price freeze
i.
fiyatları dondurma
184
Ticaret/Ekonomi
price freeze
i.
fiyatları sabitleme
185
Ticaret/Ekonomi
price freeze
i.
fiyat sabitleştirilmesi
186
Ticaret/Ekonomi
price freeze
i.
fiyatların dondurulması
187
Ticaret/Ekonomi
pay freeze
i.
maaş ödemelerinin dondurulması
188
Ticaret/Ekonomi
salary freeze
i.
maaş dondurma
189
Ticaret/Ekonomi
salary freeze
i.
maaş ödemelerinin dondurulması
190
Ticaret/Ekonomi
wage freeze
i.
ücret ve maaşların dondurulması
191
Ticaret/Ekonomi
freeze on wages
i.
ücretlerin dondurulması
192
Ticaret/Ekonomi
wage price freeze
i.
ücret-fiyat dondurma
193
Ticaret/Ekonomi
freeze someone's bank accounts
f.
banka hesaplarını bloke etmek
194
Ticaret/Ekonomi
freeze the accounts
f.
hesapları dondurmak
195
Ticaret/Ekonomi
freeze prices
f.
fiyatları dondurmak
196
Ticaret/Ekonomi
freeze someone's bank accounts
f.
hesaplarını bloke etmek
197
Ticaret/Ekonomi
pay freeze
f.
maaş dondurmak
198
Ticaret/Ekonomi
freeze wages
f.
ücretleri dondurmak
Law
199
Hukuk
asset freeze
i.
mal varlığının dondurulması
200
Hukuk
payment freeze
i.
ödemelerin dondurulması
Politics
201
Siyasal
nuclear freeze
i.
nükleer silahlanma programını dondurma
202
Siyasal
freeze ties with
f.
ilişkileri dondurmak
Industry
203
Sanayi
hiring freeze
i.
işe alımın dondurulması
Technical
204
Teknik
anti-freeze solution
i.
antifriz çözeltileri
205
Teknik
atmospheric freeze drying
i.
atmosferik donma kuruması
206
Teknik
anti-freeze
i.
antifriz
207
Teknik
freeze-thaw cycling with de-icing salt immersion
i.
buz çözücü tuz içinde donma-çözülme deneyi
208
Teknik
freeze substitution
i.
buz değiştirimi
209
Teknik
quick-freeze deep-etch
i.
çabuk dondurmalı derin dağlama
210
Teknik
deep freeze
i.
derin dondurucu
211
Teknik
freeze-out method
i.
dondurarak kontrol metodu
212
Teknik
freeze dryer
i.
donmalı kurutucu
213
Teknik
freeze drying
i.
dondurarak kurutma
214
Teknik
freeze drying machine
i.
donmalı kurutucu
215
Teknik
freeze fracture
i.
dondurarak kırma
216
Teknik
freeze point
i.
donma noktası
217
Teknik
freeze-thaw resistance
i.
donma çözülme dayanımı
218
Teknik
freeze fracture device
i.
dondurarak kırma aygıtı
219
Teknik
freeze dryer
i.
dondurarak kurutma işlemi yapan makine
220
Teknik
freeze-thaw test
i.
dondur-çöz deneyi
221
Teknik
freeze frame video
i.
duruk çerçeveli video
222
Teknik
freeze etching
i.
dondurarak dağlama
223
Teknik
freeze drying machine
i.
dondurarak kurutma işlemi yapan makine
224
Teknik
freeze drying
i.
donmalı kurutma
225
Teknik
freeze-up control
i.
dona karşı koruma
226
Teknik
freeze drying machine
i.
liyofilizatör
227
Teknik
freeze dryer
i.
liyofilizatör
228
Teknik
valve freeze method
i.
vana donma metodu
229
Teknik
quick-freeze
i.
derin dondurucu
230
Teknik
quick-freeze
i.
şok dondurucu
231
Teknik
quick-freeze
f.
ani olarak dondurmak
232
Teknik
freeze up
f.
buz ile kaplanmak
233
Teknik
freeze out
f.
donu çözmek
234
Teknik
freeze up
f.
donmak
235
Teknik
quick-freeze
f.
şoklamak
236
Teknik
freeze-resistant
s.
donmaya karşı dirençli
237
Teknik
freeze-resistant
s.
donmaya karşı dayanıklı
238
Teknik
freeze-dried
s.
liyofilize
Computer
239
Bilgisayar
computer freeze
i.
bilgisayarın donması
240
Bilgisayar
computer freeze
i.
bilgisayarın kilitlenmesi
241
Bilgisayar
freeze frame video
i.
duruk çerçeveli video
242
Bilgisayar
freeze one's account
f.
hesabını dondurmak
243
Bilgisayar
freeze panes
expr.
bölmeleri dondur
244
Bilgisayar
freeze titles
expr.
başlıkları dondur
245
Bilgisayar
freeze display
expr.
görüntüyü dondur
246
Bilgisayar
freeze column
expr.
sütunu dondur
247
Bilgisayar
freeze panes
expr.
parçaları dondur
248
Bilgisayar
freeze columns
expr.
sütunları dondur
249
Bilgisayar
freeze panes
expr.
parçayı dondur
250
Bilgisayar
split and freeze panes
expr.
yarı pencereleri böl ve dondur
251
Bilgisayar
freeze panes
expr.
yapı pencereleri dondur
Informatics
252
Bilişim
freeze-frame video
i.
duraklamalı video
253
Bilişim
freeze frame
i.
görüntü dondurma
Telecom
254
Telekom
freeze frame video
i.
çerçeve dondurmalı görüntü
255
Telekom
freeze frame
i.
çerçeve dondurma
256
Telekom
freeze-frame video
i.
duraklamalı video
257
Telekom
freeze frame
i.
görüntü dondurma
258
Telekom
pic freeze
i.
öncül değişim taşıyıcının bekletilmesi
Construction
259
İnşaat
anti freeze
i.
antifiriz
260
İnşaat
freeze drying
i.
dondurarak kurutma
261
İnşaat
freeze casting
i.
dondurmalı dökü
262
İnşaat
freeze plug
i.
donma tapası
263
İnşaat
freeze-thaw salt stress
i.
tuz baskısı altında donma çözülmesi
Automotive
264
Otomotiv
freeze crack
i.
donmaya bağlı çatlak
265
Otomotiv
freeze protection
i.
donmaya karşı koruma
266
Otomotiv
freeze-frame data
i.
kare dondurma verileri
267
Otomotiv
gas line freeze
i.
yakıtın donması
268
Otomotiv
freeze up
f.
buzlanmak
Medical
269
Medikal
brain freeze
i.
dondurma baş ağrısı
270
Medikal
freeze drying
i.
dondurarak kurutma
271
Medikal
freeze drying closures for infusion bottles
i.
infüzyon şişeleri için dondurarak kurutma tapaları
272
Medikal
brain freeze
i.
soğuk bir şeyler yiyip içmenin sonucunda oluşan keskin baş ağrısı
Food Engineering
273
Gıda
freeze-thaw test
i.
donma çözülme deneyi
274
Gıda
freeze-thaw cycle
i.
donma-çözülme çevrimi
275
Gıda
freeze concentration
i.
dondurarak yoğunlaştırma
276
Gıda
freeze drier
i.
donduruculu kurutucu
277
Gıda
freeze-thaw cycle
i.
donma-erime çevrimi
278
Gıda
freeze-thaw stability
i.
donma-çözülme dayanıklılığı
279
Gıda
freeze damage
i.
donma zararı
280
Gıda
freeze-thaw stability
i.
donma-çözülme stabilitesi
281
Gıda
freeze damage
i.
donma hasarı
282
Gıda
freeze drier
i.
dondurarak kurutucu
283
Gıda
freeze concentration
i.
dondurarak derişikleştirme
284
Gıda
freeze damage
i.
donmadan kaynaklanan hasar
285
Gıda
freeze dried cake
i.
dondurularak kurutulmuş kek
286
Gıda
freeze-thaw cycles
i.
donma-çözünme çevrimleri
287
Gıda
freeze-drying
i.
dondurarak kurutma
288
Gıda
freeze-drying
i.
liyofilizasyon
289
Gıda
freeze drier
i.
liyofilizatör
290
Gıda
freeze dried coffee
i.
soğukta kurutulmuş kahve
291
Gıda
freeze tolerant
s.
donmaya toleranslı
292
Gıda
freeze tolerant
s.
donma işlemine toleranslı
293
Gıda
freeze-dried
s.
soğutarak muhafaza edilmiş ve kurutulmuş
Gastronomy
294
Mutfak
deep-freeze
i.
derin dondurucu
Biology
295
Biyoloji
freeze etching
i.
yüzey buzunun kırılma sonrasında süblimleşmesini içeren bir dondurarak kırma yöntemi
296
Biyoloji
freeze etching
i.
dondurarak kırma
297
Biyoloji
freeze etching
i.
numunenin hızlıca dondurulduktan sonra yapısal detaylarının replikası oluşturularak elektron mikroskobunda incelemeye hazırlanması
298
Biyoloji
freeze fracturing
i.
dondurarak kırma
299
Biyoloji
freeze fracturing
i.
numunenin hızlıca dondurulduktan sonra yapısal detaylarının replikası oluşturularak elektron mikroskobunda incelemeye hazırlanması
300
Biyoloji
flash-freeze
f.
(biyolojik numuneyi) çok düşük sıcaklıktaki bir ortama maruz bırakarak ani şekilde dondurmak
Biochemistry
301
Biyokimya
freeze drying
i.
dondurarak kurutma (yöntemi)
302
Biyokimya
freeze dry
i.
liyofilizasyon
303
Biyokimya
freeze-etching
i.
dondurarak kırma
304
Biyokimya
freeze-etching
i.
numunenin hızlıca dondurulduktan sonra yapısal detaylarının replikası oluşturularak elektron mikroskobunda incelemeye hazırlanması
305
Biyokimya
freeze-dry
f.
dondurarak kurutmak
306
Biyokimya
freeze-dried
s.
dondurularak kurutulmuş (doku, kan, serum)
307
Biyokimya
freeze-dried
s.
liyofilizasyon uygulanmış (doku, kan, serum)
Marine Biology
308
Deniz Biyolojisi
freeze drying
i.
donmuş kurutma
309
Deniz Biyolojisi
anti-freeze
i.
donma önler
Astronomy
310
Gökbilim
big freeze
i.
büyük donma
311
Gökbilim
big freeze
i.
evrenin sonunun gelmesiyle ilgili bir teori
Agriculture
312
Tarım
hard freeze
i.
sert don
Environment
313
Çevre
freeze-dried bacteria method
i.
dondurularak kurutulmuş bakteri metodu
314
Çevre
freeze-up
i.
soğuk havada göllerin, nehirlerin ve toprağın üst tabakasının donması
315
Çevre
freeze-up
i.
göllerin, nehirlerin ve toprağın üst tabakasının donduğu dönem
Geography
316
Coğrafya
freeze-up
i.
havanın dondurucu olduğu dönem
317
Coğrafya
freeze-up
i.
donma görülen dönem
Military
318
Askeri
freeze [us]
ünl.
(uymayanların vurulduğu) dur emri
Sport
319
Spor
freeze the ball
f.
topu oyalamak
Card
320
İskambil
freeze out
f.
(freezeout oyununda) elemek
Cinema
321
Sinema
freeze frame
i.
dondurulmuş görüntü
322
Sinema
freeze frame
i.
sabitleşmiş kare
323
Sinema
freeze frame
i.
yansıtılan filmi istenildiğinde durdurmayı sağlayan düzenek
324
Sinema
freeze-frame
i.
fotoğraf etkisi vermek için tekrarlanan film karesi
325
Sinema
freeze-frame
i.
bandı durdurarak hareketsiz halde görüntülenebilen video kaydı karesi
326
Sinema
freeze-frame
i.
yansıtılan görüntüyü istenildiğinde durdurmayı sağlayan düzenek
327
Sinema
freeze-frame
f.
(görüntüyü) dondurmak
Photography
328
Fotoğrafçılık
freeze-frame
f.
(görüntüyü) dondurmak
Slang
329
Argo
brain freeze
i.
özellikle soğuk bir şey içtikten sonra yaşanan baş ağrısı
330
Argo
freeze one's tail off
f.
götü donmak
331
Argo
hell will freeze over before i apologize
expr.
özür dileyecek değilim
British Slang
332
İngiliz Argosu
freeze one's bollocks off
f.
kıçını dondurmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of freeze
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy