freeze - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

freeze

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"freeze" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 125 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
freeze f. donmak
General
freeze i. donma
freeze i. don
freeze i. soğuk günler
freeze i. dondurucu soğuk
freeze i. soğuk hava
freeze i. (ücret/fiyat) dondurma
freeze i. dondurma
freeze i. miktarı belirli seviyede tutan kısıtlama
freeze i. düzenli işlemin durdurulması
freeze f. çivi kesmek
freeze f. don tutmak
freeze f. buz kesmek
freeze f. dondurucu olmak
freeze f. buzlanmak
freeze f. buz tutmak
freeze f. kıkırdamak
freeze f. donakalmak
freeze f. çok üşümek
freeze f. eli ayağı buz kesilmek
freeze f. buz bağlamak
freeze f. buz kesilmek
freeze f. durdurmak
freeze f. donmak
freeze f. dondurmak
freeze f. buz oluşumu sebebiyle tıkanmak
freeze f. içine buz sıkışmak
freeze f. dondurucu sıcaklıkta olmak
freeze f. soğuk veya don yüzünden kırılmak
freeze f. donmuşçasına sabit kalmak
freeze f. don sebebiyle kımıldamaz hale gelmek
freeze f. kımıldamaz hale gelmek
freeze f. don sebebiyle yapışıp kalmak
freeze f. donmuşçasına yapışıp kalmak
freeze f. (çalışmakta olan cihaz) donmak
freeze f. adeta donakalmak
freeze f. katı ve bükülmez hale gelmek
freeze f. katılaşmak
freeze f. sertleşmek
freeze f. üzerinde buz oluşturmak
freeze f. aşırı soğuk sebebiyle sertleştirmek
freeze f. (yiyecekleri) dondurarak muhafaza etmek
freeze f. donakalmış hale getirmek
freeze f. soğuktan kırmak
freeze f. donmaya karşı direnmek
freeze f. soğuktan hareketsizleşmek
freeze f. soğuktan cansızlaştırmak
freeze f. iyice yapışmak
freeze f. sabit kalmak
freeze f. buzla tıkamak
freeze f. aleyhte davranışa sebep olmak
freeze f. yabancılaştırmak
freeze f. soğutmak
freeze f. hareketsiz bırakmak
freeze f. esnekliğini kaybedecek derecede sertleştirmek
freeze f. katı ve değişmez bir forma getirmek
freeze f. daha fazla değişmesini engellemek
freeze f. gelişimine mani olmak
freeze f. (yüzü) ifadesizleştirmek
freeze f. yüz ifadesini korumak
freeze f. erişilmez kılmak
freeze f. kullanımını önlemek
freeze f. nispeten kalıcı ve değişmez formda muhafaza etmek
freeze f. sıfır derecenin altına düşmek
freeze f. (vida, çivi) çıkarılamaz halde çakılıp kalmak
Irregular Verb
freeze f. froze - frozen
Colloquial
freeze i. soğuk davranma
freeze i. buz gibi davranma
freeze i. yüz vermeme
freeze i. pas vermeme
freeze i. ihmalkar davranma
freeze i. kayıtsız kalma
freeze i. soğuk yapma
freeze i. sırt çevirme
freeze i. görmezden gelme
freeze f. soğuk davranmak
freeze f. buz gibi davranmak
freeze f. yüz vermemek
freeze f. pas vermemek
freeze f. ihmalkar davranmak
freeze f. kayıtsız kalmak
freeze f. soğuk yapmak
freeze f. sırt çevirmek
freeze f. görmezden gelmek
freeze f. kıpırdamamak
freeze f. donup kalmak
freeze f. olduğu yerde kalmak
Speaking
freeze ünl. kıpırdama
Trade/Economic
freeze i. otomatik işleme kapama
freeze i. (gelir, fiyat) yasayla sabitlenmesi
freeze f. bloke etmek
freeze f. (üretimi, kullanımı) durdurmak
freeze f. (fiyatları, ücretleri) sabitlemek
freeze f. (hammaddenin) daha fazla satışını yasaklamak
freeze f. (ürün) geliştirilmesini sınırlamak
Industry
freeze f. (çalışana) iş bırakmayı veya değiştirmeyi yasaklamak
Technical
freeze f. donmak
freeze f. (mekanizma) çalışmayı durdurmak
freeze f. (hareketli parça) sıkışma nedeniyle tutukluk yapmak
Computer
freeze i. yazılım veya donanımın çalışmayı durdurması
freeze f. (donanım veya yazılım) geçici süre ile işletilemez hale gelmek
freeze f. (donanım veya yazılım) çalışmayı durdurmak
freeze f. (donanımı veya yazılımı) geçici olarak işletilemez hale getirmek
freeze expr. dondur
Construction
freeze i. donma
Automotive
freeze f. buzlanmak
freeze f. (araba) radyatör sıvısını dondurmak
Medical
freeze f. soğutarak uyuşturmak
freeze f. (dokuyu veya vücut bölümünü) lokal anestezi ile uyuşturmak
Environment
freeze i. donma
Meteorology
freeze i. donma
freeze i. bölgede sıcaklığın donma noktasının altında seyrettiği dönem
Military
freeze i. (ülkelerce alınan) silah üretimi veya geliştirimini sonlandırma veya kısıtlama kararı
Sport
freeze i. rakibin puan yapmaması için top veya pakı hakimiyet altına alma
freeze i. (körlingde) fırlatılan taşın durmakta olan bir taşın tam önünde durduğu atış tekniği
freeze f. (top veya pakı) rakibin puan yapmaması için hakimiyet altına almak
freeze f. (bilardo topu) başka bir topa veya bir banda temas edip durmak
freeze f. (körling taşı) başka bir taşa temas edip durmak
freeze f. (bilardo topunu) başka bir top veya banda temas ettirip durdurmak
freeze f. (buz hokeyi pakını) oyunu durduracak şekilde paten veya sopa ile saha kenarına doğru tutmak
Card
freeze f. (kanasta oyunlarda) elden çıkmış kartların üzerine joker kartını oynamak
freeze f. freezeout oyununda (diğer oyuncuları) elemek
Cinema
freeze f. (oynamakta olan filmi) belirli bir karede durdurmak
Photography
freeze f. (hızlı harekette) tek bir noktayı statik olarak fotoğraflamak
freeze f. (hızlı hareket halindeki bir şeyi) statik olarak tek bir nokta şeklinde fotoğraflamak

"freeze" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 332 sonuç

İngilizce Türkçe
General
wage freeze i. ücretlerin dondurulması
deep freeze i. dipfriz
freeze burn i. buz yanığı
deep-freeze i. dipfriz
deep freeze i. buzluk
freeze [obsolete] i. friz
freeze [obsolete] i. mimari süs şeridini oluşturan dekorasyon
freeze-frame i. dondurulmuş film karesi
freeze-frame i. donuk görüntü
freeze-up i. donma sebebiyle hareket edememe
freeze-up i. donduğu için işlememe
deep freeze f. dondurup saklamak
freeze one's blood f. kanını dondurmak
freeze one's blood f. çok korkutmak
freeze prices f. fiyatları dondurmak
freeze a crop f. ayaz vurmak
freeze over f. üstü buz tutmak
freeze to death f. donarak ölmek
freeze registration f. kaydını dondurmak
freeze one's registration f. kayıt dondurmak
freeze registration f. kayıt dondurmak
freeze one's registration f. kaydını dondurmak
deep-freeze f. dondurup saklamak
deep-freeze f. dondurmak
deep-freeze f. şoklamak
deep-freeze f. (yiyecek vb) dondurmak
freeze-dry f. dondurarak kurutmak
freeze the company's bank accounts f. şirketin hesaplarını dondurmak
freeze the company's bank accounts f. şirketin banka hesaplarını dondurmak
freeze the water of the river f. nehrin suyunu dondurmak
freeze onto something f. bir şeye donup yapışmak
flash-freeze f. ani olarak dondurmak
flash-freeze f. şoklamak
freeze over f. buzla kaplamak
freeze over f. buzla kaplanmak
freeze up f. aniden durmak
freeze up f. tavrı soğuklaşmak
freeze up f. ifadesi donmak
freeze! ünl. kımıldamayın!
Irregular Verb
quick-freeze f. quick-froze - quick-frozen
Phrasals
freeze up f. resmi davranmak
freeze up f. soğuk davranmak
freeze down f. dondurmak
freeze on (doing something) f. (bir şeye) geçici olarak son vermek
freeze on (doing something) f. (bir şeyi) geçici olarak durdurmak
freeze something into something f. bir şeyi dondurarak hal/durum değiştirtmek
freeze something into something f. bir şeyi dondurarak başka bir hale/duruma geçirmek
freeze something into something f. suyu dondurup buz haline getirmek
freeze something into something f. bir şeyi bir şekilde dondurmak
freeze something into something f. bir şeyi bir şey şeklinde dondurmak
freeze up f. donmak
freeze up f. buzlanmak
freeze up f. buz tutmak
freeze up f. dondurmak
freeze up f. buz tutturmak
freeze up f. donup kalmak
freeze up f. nutku tutulmak
freeze up f. gerilmek
freeze up f. donakalmak
freeze up f. buz kesmek
freeze up f. donmak
freeze up f. çalışmayı durdurmak
freeze up f. işlevsiz hale gelmek
freeze up f. çalışmamak
freeze up f. işlevini yitirmek
freeze up f. durdurmak
freeze up f. dondurmak
freeze up f. işlevsiz hale getirmek
freeze into f. dondurarak hal/durum değiştirtmek
freeze into f. dondurarak başka bir hale/duruma geçirmek
freeze into f. bir şekilde dondurmak
freeze into f. bir şey şeklinde dondurmak
freeze on f. -e geçici olarak son vermek
freeze on f. '-i geçici olarak durdurmak
freeze out f. dondurmak
freeze out f. üşütmek
freeze to f. -e kadar donmak
freeze off f. aşağılayarak reddetmek
freeze out f. soğuk sebebiyle uzaklaştırmak
freeze out f. (mekan) soğuktan herkesi kaçırmak
freeze out f. rekabetten elemek
freeze out f. nüfuz kullanarak dışlamak
freeze out f. hileyle konumundan düşürmek
freeze out f. boykot ederek uzaklaştırmak
Colloquial
freeze onto f. sıkıca yapışmak
freeze onto f. tutunmak
freeze onto f. sarılmak
freeze onto f. kapmak
freeze onto f. tutmak
freeze onto f. yakalamak
freeze! expr. olduğun yerde kal!
Idioms
a freeze on (something) i. dondurma (askıya alma)
freeze on (doing something) i. dondurma (askıya alma)
a freeze on (something) i. rafa kaldırma
freeze on (doing something) i. rafa kaldırma
a freeze on (something) i. askıya alma
freeze on (doing something) i. askıya alma
a freeze on (something) i. dondurulma
freeze on (doing something) i. dondurulma
cold enough to freeze the balls off a brass monkey i. aşırı soğuk
a freeze on (something) i. (bir şeyin) geçici olarak dondurulması
a freeze on (something) i. (bir şeyin) geçici olarak kesintiye uğratılması
a freeze on (something) i. (bir şeye) geçici olarak ara verilmesi
freeze off f. araya buzdan duvar çekmek
freeze off f. araya mesafe koymak
freeze someone out f. birini dondurmak/üşütmek
put the freeze on someone f. biriyle ilişkisini kesmek
freeze out someone f. birini dışlamak
put the freeze on someone f. biriyle bağını koparmak
freeze someone out f. birini bir gruba vb almamak
put the freeze on someone f. biriyle arayı soğutmak
freeze out someone f. birini bir gruba vb almamak
freeze someone out f. birini dışlamak
be caught/freeze like a deer in the headlights f. çok şaşırmak
freeze out f. düşmanca davranarak toplum dışı bırakmak
freeze off f. düşmanca davranmak
freeze one's tail off f. çok üşümek
freeze someone in one's memory f. hafızasına kazımak
freeze into immobility f. hareketsiz durmak
freeze to the marrow f. iliklerine kadar donmak
put a freeze on hiring f. işe alımları durdurmak/dondurmak
freeze someone's wages f. maaşlarını dondurmak
freeze the wages f. maaşları dondurmak
freeze one's tail off f. kıçı donmak
freeze off f. kovmak
freeze with fear f. korkudan donup kalmak
freeze as hard as stone f. soğuktan buz kesmek
freeze off f. soğuk davranmak
freeze as hard as stone f. taş gibi donmak
freeze off f. uzak durmak
freeze off f. uzaklaştırmak
play freeze-out f. (pencereleri vb. açarak) bir yeri buz gibi etmek
be caught/freeze like a deer in the headlights f. (şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak
stop/halt/freeze in your tracks f. donakalmak
stop/halt/freeze in your tracks f. donup kalmak
stop/halt/freeze in your tracks f. kalakalmak
stop/halt/freeze in your tracks f. olduğu yerde dondurmak
stop/halt/freeze in your tracks f. korkudan, şaşkınlıktan dondurmak
freeze to death f. dondurarak öldürmek
freeze to death f. soğuktan donmak
freeze to death f. ölümüne donmak/üşümek
freeze to death f. soğuktan dondurmak
freeze to death f. aşırı üşütmek
freeze to death f. ölümüne üşütmek
freeze (one's) wages f. maaşlarını dondurmak
freeze (one's) wages f. (birinin) maaşını aynı seviyede tutmak/bırakmak
freeze (someone or something) in (someone's) memory f. (birini/bir şeyi) hafızasında dondurmak
freeze (someone or something) in (someone's) memory f. (birini/bir şeyi) hafızasına kazımak
freeze someone or something in one's memory f. birini/bir şeyi hafızasında dondurmak
freeze someone or something in one's memory f. birini/bir şeyi hafızasına kazımak
freeze (someone's) blood f. (birinin) kanını dondurmak
freeze (someone's) blood f. (birini) çok korkutmak
freeze blood f. kan dondurmak
freeze blood f. korkutmak
freeze in memory f. hafızasında dondurmak
freeze in memory f. hafızasına kazımak
freeze tail off f. çok üşümek
freeze tail off f. kıçı donmak
freeze tail off f. götü donmak
freeze someone or something to death f. birinin/bir şeyin donarak ölmesine sebep olmak
freeze someone or something to death f. birini/bir şeyi dondurarak öldürmek
freeze someone or something to death f. birini/bir şeyi ölümüne üşütmek
freeze someone or something to death f. birini/bir şeyi soğuktan dondurmak
freeze your blood f. kanını dondurmak
freeze your blood f. korkutmak
freeze your blood f. ürkütmek
get the freeze f. soğuk davranılmak
get the freeze f. görmezden gelinmek
get the freeze f. soğuk karşılanmak
give (one) the freeze f. (birine) soğuk davranmak
give (one) the freeze f. (birine) pas vermemek
give (one) the freeze f. (birine) yokmuş gibi davranmak
play freeze out f. (pencereleri, kapıyı açarak) bir yeri buz gibi etmek
put the freeze on (something) f. (bir şeyi) durdurmak
put the freeze on (something) f. (bir şeyi) yavaşlatmak
put the freeze on (something) f. (bir şeyi) azaltmak
cold enough to freeze the balls off a brass monkey expr. buz gibi
cold enough to freeze the balls off a brass monkey expr. dondurucu soğuk
cold enough to freeze the balls off a brass monkey expr. çok soğuk
Speaking
freeze! ünl. kıpırdama!
freeze! expr. öyle kal!
Trade/Economic
price freeze i. fiyatları dondurma
price freeze i. fiyatları dondurma
price freeze i. fiyatları sabitleme
price freeze i. fiyat sabitleştirilmesi
price freeze i. fiyatların dondurulması
pay freeze i. maaş ödemelerinin dondurulması
salary freeze i. maaş dondurma
salary freeze i. maaş ödemelerinin dondurulması
wage freeze i. ücret ve maaşların dondurulması
freeze on wages i. ücretlerin dondurulması
wage price freeze i. ücret-fiyat dondurma
freeze someone's bank accounts f. banka hesaplarını bloke etmek
freeze the accounts f. hesapları dondurmak
freeze prices f. fiyatları dondurmak
freeze someone's bank accounts f. hesaplarını bloke etmek
pay freeze f. maaş dondurmak
freeze wages f. ücretleri dondurmak
Law
asset freeze i. mal varlığının dondurulması
payment freeze i. ödemelerin dondurulması
Politics
nuclear freeze i. nükleer silahlanma programını dondurma
freeze ties with f. ilişkileri dondurmak
Industry
hiring freeze i. işe alımın dondurulması
Technical
anti-freeze solution i. antifriz çözeltileri
atmospheric freeze drying i. atmosferik donma kuruması
anti-freeze i. antifriz
freeze-thaw cycling with de-icing salt immersion i. buz çözücü tuz içinde donma-çözülme deneyi
freeze substitution i. buz değiştirimi
quick-freeze deep-etch i. çabuk dondurmalı derin dağlama
deep freeze i. derin dondurucu
freeze-out method i. dondurarak kontrol metodu
freeze dryer i. donmalı kurutucu
freeze drying i. dondurarak kurutma
freeze drying machine i. donmalı kurutucu
freeze fracture i. dondurarak kırma
freeze point i. donma noktası
freeze-thaw resistance i. donma çözülme dayanımı
freeze fracture device i. dondurarak kırma aygıtı
freeze dryer i. dondurarak kurutma işlemi yapan makine
freeze-thaw test i. dondur-çöz deneyi
freeze frame video i. duruk çerçeveli video
freeze etching i. dondurarak dağlama
freeze drying machine i. dondurarak kurutma işlemi yapan makine
freeze drying i. donmalı kurutma
freeze-up control i. dona karşı koruma
freeze drying machine i. liyofilizatör
freeze dryer i. liyofilizatör
valve freeze method i. vana donma metodu
quick-freeze i. derin dondurucu
quick-freeze i. şok dondurucu
quick-freeze f. ani olarak dondurmak
freeze up f. buz ile kaplanmak
freeze out f. donu çözmek
freeze up f. donmak
quick-freeze f. şoklamak
freeze-resistant s. donmaya karşı dirençli
freeze-resistant s. donmaya karşı dayanıklı
freeze-dried s. liyofilize
Computer
computer freeze i. bilgisayarın donması
computer freeze i. bilgisayarın kilitlenmesi
freeze frame video i. duruk çerçeveli video
freeze one's account f. hesabını dondurmak
freeze panes expr. bölmeleri dondur
freeze titles expr. başlıkları dondur
freeze display expr. görüntüyü dondur
freeze column expr. sütunu dondur
freeze panes expr. parçaları dondur
freeze columns expr. sütunları dondur
freeze panes expr. parçayı dondur
split and freeze panes expr. yarı pencereleri böl ve dondur
freeze panes expr. yapı pencereleri dondur
Informatics
freeze-frame video i. duraklamalı video
freeze frame i. görüntü dondurma
Telecom
freeze frame video i. çerçeve dondurmalı görüntü
freeze frame i. çerçeve dondurma
freeze-frame video i. duraklamalı video
freeze frame i. görüntü dondurma
pic freeze i. öncül değişim taşıyıcının bekletilmesi
Construction
anti freeze i. antifiriz
freeze drying i. dondurarak kurutma
freeze casting i. dondurmalı dökü
freeze plug i. donma tapası
freeze-thaw salt stress i. tuz baskısı altında donma çözülmesi
Automotive
freeze crack i. donmaya bağlı çatlak
freeze protection i. donmaya karşı koruma
freeze-frame data i. kare dondurma verileri
gas line freeze i. yakıtın donması
freeze up f. buzlanmak
Medical
brain freeze i. dondurma baş ağrısı
freeze drying i. dondurarak kurutma
freeze drying closures for infusion bottles i. infüzyon şişeleri için dondurarak kurutma tapaları
brain freeze i. soğuk bir şeyler yiyip içmenin sonucunda oluşan keskin baş ağrısı
Food Engineering
freeze-thaw test i. donma çözülme deneyi
freeze-thaw cycle i. donma-çözülme çevrimi
freeze concentration i. dondurarak yoğunlaştırma
freeze drier i. donduruculu kurutucu
freeze-thaw cycle i. donma-erime çevrimi
freeze-thaw stability i. donma-çözülme dayanıklılığı
freeze damage i. donma zararı
freeze-thaw stability i. donma-çözülme stabilitesi
freeze damage i. donma hasarı
freeze drier i. dondurarak kurutucu
freeze concentration i. dondurarak derişikleştirme
freeze damage i. donmadan kaynaklanan hasar
freeze dried cake i. dondurularak kurutulmuş kek
freeze-thaw cycles i. donma-çözünme çevrimleri
freeze-drying i. dondurarak kurutma
freeze-drying i. liyofilizasyon
freeze drier i. liyofilizatör
freeze dried coffee i. soğukta kurutulmuş kahve
freeze tolerant s. donmaya toleranslı
freeze tolerant s. donma işlemine toleranslı
freeze-dried s. soğutarak muhafaza edilmiş ve kurutulmuş
Gastronomy
deep-freeze i. derin dondurucu
Biology
freeze etching i. yüzey buzunun kırılma sonrasında süblimleşmesini içeren bir dondurarak kırma yöntemi
freeze etching i. dondurarak kırma
freeze etching i. numunenin hızlıca dondurulduktan sonra yapısal detaylarının replikası oluşturularak elektron mikroskobunda incelemeye hazırlanması
freeze fracturing i. dondurarak kırma
freeze fracturing i. numunenin hızlıca dondurulduktan sonra yapısal detaylarının replikası oluşturularak elektron mikroskobunda incelemeye hazırlanması
flash-freeze f. (biyolojik numuneyi) çok düşük sıcaklıktaki bir ortama maruz bırakarak ani şekilde dondurmak
Biochemistry
freeze drying i. dondurarak kurutma (yöntemi)
freeze dry i. liyofilizasyon
freeze-etching i. dondurarak kırma
freeze-etching i. numunenin hızlıca dondurulduktan sonra yapısal detaylarının replikası oluşturularak elektron mikroskobunda incelemeye hazırlanması
freeze-dry f. dondurarak kurutmak
freeze-dried s. dondurularak kurutulmuş (doku, kan, serum)
freeze-dried s. liyofilizasyon uygulanmış (doku, kan, serum)
Marine Biology
freeze drying i. donmuş kurutma
anti-freeze i. donma önler
Astronomy
big freeze i. büyük donma
big freeze i. evrenin sonunun gelmesiyle ilgili bir teori
Agriculture
hard freeze i. sert don
Environment
freeze-dried bacteria method i. dondurularak kurutulmuş bakteri metodu
freeze-up i. soğuk havada göllerin, nehirlerin ve toprağın üst tabakasının donması
freeze-up i. göllerin, nehirlerin ve toprağın üst tabakasının donduğu dönem
Geography
freeze-up i. havanın dondurucu olduğu dönem
freeze-up i. donma görülen dönem
Military
freeze [us] ünl. (uymayanların vurulduğu) dur emri
Sport
freeze the ball f. topu oyalamak
Card
freeze out f. (freezeout oyununda) elemek
Cinema
freeze frame i. dondurulmuş görüntü
freeze frame i. sabitleşmiş kare
freeze frame i. yansıtılan filmi istenildiğinde durdurmayı sağlayan düzenek
freeze-frame i. fotoğraf etkisi vermek için tekrarlanan film karesi
freeze-frame i. bandı durdurarak hareketsiz halde görüntülenebilen video kaydı karesi
freeze-frame i. yansıtılan görüntüyü istenildiğinde durdurmayı sağlayan düzenek
freeze-frame f. (görüntüyü) dondurmak
Photography
freeze-frame f. (görüntüyü) dondurmak
Slang
brain freeze i. özellikle soğuk bir şey içtikten sonra yaşanan baş ağrısı
freeze one's tail off f. götü donmak
hell will freeze over before i apologize expr. özür dileyecek değilim
British Slang
freeze one's bollocks off f. kıçını dondurmak