Geçmiş

at the time

"at the time" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	at the time zf.	o zaman
2	Genel	at the time zf.	tam
3	Genel	at the time zf.	o dönemlerde
4	Genel	at the time zf.	o anda
5	Genel	at the time zf.	o zamanda

"at the time" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	at the same time zf.	aynı zamanda
General
2	Genel	prime minister at the time/during that time i.	zamanın başbakanı
3	Genel	happen at the same time f.	rastlaşmak
4	Genel	happen at the same time f.	rastlamak
5	Genel	occur at the same time as f.	denk gelmek
6	Genel	occur at the same time as f.	denk düşmek
7	Genel	have two spouses at the same time f.	aynı anda iki eşe birden sahip olmak
8	Genel	do two jobs at the same time f.	iki iş birden yapmak
9	Genel	do the right thing at the right time f.	doğru zamanda doğru şeyi yapmak
10	Genel	feel the same thing at the same time f.	aynı anda aynı şeyi hissetmek
11	Genel	walk up the stairs one at a time f.	basamakları tek tek çıkmak
12	Genel	at the time when zf.	vaktaki
13	Genel	at the right time zf.	zamanında
14	Genel	at the same time zf.	birden
15	Genel	but at the same time zf.	fakat aynı zamanda
16	Genel	at the most suitable time zf.	kıvamında
17	Genel	at the present time zf.	halihazırda
18	Genel	at the right time zf.	doğru zamanda
19	Genel	at the present time zf.	şimdi
20	Genel	at the very time zf.	tam da
21	Genel	at the proper time zf.	uygun zamanda
22	Genel	at the same time zf.	mamafih
23	Genel	just at the right time zf.	tam vaktinde
24	Genel	at the present time zf.	şu anda
25	Genel	at the most suitable time zf.	en uygun zamanda
26	Genel	at the same time zf.	bununla beraber
27	Genel	at the same time zf.	aynı anda
28	Genel	just at the right time zf.	tam zamanında
29	Genel	at the same time zf.	yine de
30	Genel	at the same time zf.	bu sırada
31	Genel	at the very time zf.	bir anda
32	Genel	at the same time as zf.	le aynı zamanda
33	Genel	at the time of incident zf.	olay anında
34	Genel	at the proper time zf.	tam zamanında
35	Genel	at the same time zf.	bununla birlikte
36	Genel	at this time of (the night) zf.	gecenin bu saati
37	Genel	at this time of (the noon) zf.	bu saatte
38	Genel	at this time of (the night) zf.	gece gece
39	Genel	at this time of (the morning) zf.	bu saatte
40	Genel	at this time of (the night) zf.	bu saatte
41	Genel	at this time of (the night) zf.	gecenin bu saatinde
42	Genel	at this time of (the evening) zf.	bu saatte
43	Genel	at this time of the morning zf.	sabahın bu saatinde
44	Genel	at this time of the morning zf.	sabah sabah
45	Genel	at the soonest time possible zf.	mümkün olan en kısa zamanda
46	Genel	at the soonest time possible zf.	mümkün olan en kısa sürede
47	Genel	at about the same time zf.	hemen hemen aynı zamanlarda
48	Genel	at one and the same time zf.	aynı zamanda
49	Genel	at one and the same time zf.	aynı anda
50	Genel	at the time of incident zf.	olay sırasında
51	Genel	at the material time zf.	söz konusu zamanda
52	Genel	at the present time zf.	zamanımızda
53	Genel	at the present time zf.	günümüzde
54	Genel	at the same time zf.	aynı zaman zarfında
55	Genel	at the same time zf.	ancak
56	Genel	both at the same time zm.	ikisi aynı anda
Phrases
57	İfadeler	at the same time, same place expr.	aynı yerde aynı zamanda
58	İfadeler	at the same time, same place expr.	aynı yerde ve zamanda
59	İfadeler	while at the same time expr.	aynı zamanda
60	İfadeler	while at the same time expr.	bu arada aynı zamanda
61	İfadeler	at the appointed time expr.	belirlenen zamanda
62	İfadeler	at the time of the murder expr.	cinayet sırasında
63	İfadeler	at the time of the murder expr.	cinayet esnasında
64	İfadeler	at the appointed time expr.	kararlaştırılan zamanda
65	İfadeler	at the time being expr.	şu anda
Proverb
66	Atasözü	you can't dance at two weddings at the same time	aynı anda her yere yetişemezsin
67	Atasözü	you can't dance at two weddings at the same time	aynı anda bir çok işi yapamazsın
68	Atasözü	you can't dance at two weddings at the same time	iki şey aynı anda yapılamaz
69	Atasözü	you can't dance at two weddings at the same time	ikisinden birini seçmesi gerek
70	Atasözü	you can't sit in two chairs at the same time	aynı anda her yere yetişemezsin
71	Atasözü	you can't sit in two chairs at the same time	aynı anda bir çok işi yapamazsın
72	Atasözü	you can't sit in two chairs at the same time	iki şey aynı anda yapılamaz
73	Atasözü	you can't sit in two chairs at the same time	ikisinden birini seçmesi gerek
Colloquial
74	Konuşma Dili	be at the wrong place at the wrong time f.	yanlış zamanda yanlış yerde bulunmak
Idioms
75	Deyim	juggle six things at the same time f.	aynı anda bin türlü takla atmak
76	Deyim	be in the right place at the right time f.	doğru zamanda doğru yerde olmak
77	Deyim	walk and chew gum at the same time f.	iki/ birçok işi aynı anda yapabilmek
78	Deyim	arrive (somewhere) at the stroke of some time f.	tam saat ....'de varmak
79	Deyim	ride two horses at the same time f.	iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak
80	Deyim	ride two horses at the same time f.	birbiriyle çelişen işleri aynı anda yapmaya çalışmak
81	Deyim	be in the right spot at the right time f.	doğru anda doğru yerde olmak
82	Deyim	be in the right spot at the right time f.	doğru zamanda doğru yerde olmak
83	Deyim	be in the wrong place at the wrong time f.	yanlış zamanda yanlış yerde bulunmak/olmak
84	Deyim	in the wrong place at the wrong time expr.	yanlış yerde ve yanlış zamanda
85	Deyim	in the wrong place at the wrong time expr.	yanlış yerde ve zamanda
86	Deyim	at the stroke of (some specific time) expr.	tam (belli bir zamanda/saatte)
87	Deyim	at the stroke of (some specific time) expr.	kesin/tam olarak (belli bir zamanda/saatte)
Speaking
88	Konuşma	what were you doing at the time of the bank robbery? expr.	banka soygunu sırasında ne yapıyordunuz?
89	Konuşma	in the right place at the right time expr.	doğru yerde ve zamanda
90	Konuşma	in the right place at the right time expr.	doğru yerde ve doğru zamanda
91	Konuşma	it didn't seem so at the time expr.	o zaman öyle görünmüyordu
92	Konuşma	at the present time expr.	şu anda
Politics
93	Siyasal	vote of confidence at the time of induction i.	hükümete verilen güvenoyu
Medical
94	Medikal	at the time of diagnosis zf.	tanı sırası
95	Medikal	at the time of menses expr.	adetler sırasında
Slang
96	Argo	it's feeding time at the zoo expr.	tıkınma zamanı
97	Argo	slagiatt (seemed like a good idea at the time) expr.	o zaman iyi bir fikir gibi gelmişti/görünmüştü
98	Argo	slagiatt (seemed like a good idea at the time) expr.	keşke öyle yapmasaydım
99	Argo	slagiatt (seemed like a good idea at the time) expr.	hiç de iyi bir fikir değilmiş