Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
başıboş
"başıboş"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
başıboş
stray
s.
2
Yaygın Kullanım
başıboş
rambling
s.
3
Yaygın Kullanım
başıboş
idle
s.
4
Yaygın Kullanım
başıboş
adrift
zf.
General
5
Genel
başıboş
drifter
i.
6
Genel
başıboş
epithite [obsolete]
i.
7
Genel
başıboş
mendigo
i.
8
Genel
başıboş
straggling
s.
9
Genel
başıboş
rampant
s.
10
Genel
başıboş
at liberty
s.
11
Genel
başıboş
bum
s.
12
Genel
başıboş
riderless
s.
13
Genel
başıboş
idle
s.
14
Genel
başıboş
footloose
s.
15
Genel
başıboş
loose
s.
16
Genel
başıboş
straggly
s.
17
Genel
başıboş
aimless
s.
18
Genel
başıboş
unattended
s.
19
Genel
başıboş
vagrant
s.
20
Genel
başıboş
roving
s.
21
Genel
başıboş
untied
s.
22
Genel
başıboş
vagabond
s.
23
Genel
başıboş
free
s.
24
Genel
başıboş
disorderly
s.
25
Genel
başıboş
idled
s.
26
Genel
başıboş
strayed
s.
27
Genel
başıboş
rambling
s.
28
Genel
başıboş
unchecked
s.
29
Genel
başıboş
adrift
s.
30
Genel
başıboş
afloat
s.
31
Genel
başıboş
tramp
s.
32
Genel
başıboş
unbounded
s.
33
Genel
başıboş
unbridled
s.
34
Genel
başıboş
errant
s.
35
Genel
başıboş
wild
s.
36
Genel
başıboş
landlouping
s.
37
Genel
başıboş
vagarious
s.
38
Genel
başıboş
waif [scotland]
s.
39
Genel
başıboş
meandrous
s.
40
Genel
başıboş
mopey
s.
41
Genel
başıboş
loaferish
s.
42
Genel
başıboş
desidiose
s.
43
Genel
başıboş
marauding
s.
Colloquial
44
Konuşma Dili
başıboş
crumb bum
i.
45
Konuşma Dili
başıboş
crumbum
i.
46
Konuşma Dili
başıboş
skid-row bum
i.
47
Konuşma Dili
başıboş
stew bum [old-fashioned]
i.
48
Konuşma Dili
başıboş
stumblebum
i.
49
Konuşma Dili
başıboş
on the bum
s.
Idioms
50
Deyim
başıboş
devil-may-care
expr.
51
Deyim
başıboş
at a loose end
expr.
Politics
52
Siyasal
başıboş
anarchal
s.
53
Siyasal
başıboş
anarchial
s.
54
Siyasal
başıboş
anarchistic
s.
Statistics
55
İstatistik
başıboş
maverick
s.
Archaic
56
Eski Kullanım
başıboş
masterless
s.
"başıboş"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 173 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
başıboş dolaşmak
wander
f.
2
Yaygın Kullanım
başıboş gezmek
ramble
f.
General
3
Genel
başıboş dolaşma
roving
i.
4
Genel
başıboş hayvanların muhafaza edildiği yer
pound
i.
5
Genel
başıboş dolaşan kimse
wanderer
i.
6
Genel
başıboş hayvan
stray
i.
7
Genel
başıboş dolaşma
extravagation
i.
8
Genel
başıboş gezinme
saunter
i.
9
Genel
başıboş gezin
saunter
i.
10
Genel
başıboş dolaşma
divagation
i.
11
Genel
başıboş hayvan
straggler
i.
12
Genel
başıboş tip
gadabout
i.
13
Genel
başıboş dolaşan
loiterer
i.
14
Genel
başıboş dolaşan kimse
rambler
i.
15
Genel
başıboş hayvan
waif
i.
16
Genel
başıboş kimse
vagabond
i.
17
Genel
başıboş köpek
stray dog
i.
18
Genel
sahipsiz/başıboş hayvan
stray animal
i.
19
Genel
başıboş çocuklar
stray kids
i.
20
Genel
başıboş dolaşan kimse
rampler
i.
21
Genel
etrafını merakla gözetleyen başıboş kimse
badaud
i.
22
Genel
başıboş dolaşan kimse
nomade
i.
23
Genel
başıboş dolaşan kimse
nomadian
i.
24
Genel
başıboş dolaşma
nomady
i.
25
Genel
başıboş olma
effrenation
i.
26
Genel
başıboş dolaşma
erration
i.
27
Genel
başıboş kimse
landleaper
i.
28
Genel
başıboş kimse
landloper [scotland]
i.
29
Genel
başıboş kimse
landlouper
i.
30
Genel
başıboş kimse
waffie [scotland]
i.
31
Genel
başıboş gezen kimse
waffler
i.
32
Genel
kabadayı gençlerden oluşan başıboş çete
wolf pack
i.
33
Genel
kabadayı gençlerden oluşan başıboş bir çete
wolfpack
i.
34
Genel
(eskiden) başıboş domuzları yakalayan new england kasaba memuru
hogreeve [obsolete]
i.
35
Genel
başıboş dolanma
moonery
i.
36
Genel
başıboş olma
desidiousness
i.
37
Genel
başıboş gezinti
roundabout
i.
38
Genel
başıboş hayvanların kapalı tutuldukları yer dağıtılarak salıverilmeleri
pound-breach
i.
39
Genel
başıboş hayvanların beslenmesi ve bakımından sorumlu yerel hükümet yetkilisi
poundkeeper
i.
40
Genel
başıboş hayvanların tutulduğu yerden sorumlu kimse
poundkeeper
i.
41
Genel
başıboş hayvanların beslenmesi ve bakımından sorumlu yerel hükümet yetkilisi
poundmaster
i.
42
Genel
başıboş kimseler
flotsam
i.
43
Genel
başıboş dolaşan kimse
flyer
i.
44
Genel
ortalıkta başıboş gezme
pererration [obsolete]
i.
45
Genel
başıboş hayvan grubu
stray [obsolete]
i.
46
Genel
başıboş kimse
strayer
i.
47
Genel
başıboş hayvan
strayling
i.
48
Genel
başıboş dolaşmak
bum around
f.
49
Genel
başıboş dolaşmak
loaf about
f.
50
Genel
başıboş bırakmak
give rein to
f.
51
Genel
başıboş dolaşmak
wander around
f.
52
Genel
başıboş dolaşmak
rove
f.
53
Genel
başıboş hayvanları kapamak
impound
f.
54
Genel
başıboş bırakmak
give free rein to somebody
f.
55
Genel
başıboş dolaşmak
loaf
f.
56
Genel
başıboş dolaşmak
loaf around
f.
57
Genel
başıboş dolaşmak
roam about
f.
58
Genel
başıboş dolaşmak
gad about
f.
59
Genel
başıboş dolaşmak
stray
f.
60
Genel
başıboş dolaşmak
rove about
f.
61
Genel
başıboş dolaşmak
gad around
f.
62
Genel
başıboş dolaşmak
wander about
f.
63
Genel
başıboş bırakmak
give free rein
f.
64
Genel
başıboş dolaşmak
extravagate
f.
65
Genel
başıboş kalmak
be left unconfined
f.
66
Genel
başıboş dolaşmak
ramble
f.
67
Genel
başıboş bırakmak
turn adrift
f.
68
Genel
başıboş takılmak
bum around
f.
69
Genel
başıboş dolaşmak
divagate
f.
70
Genel
başıboş dolaşmak
nomadize
f.
71
Genel
-i başıboş bırakmak
give rein to
f.
72
Genel
başıboş gezerek oyalanmak
hang around
f.
73
Genel
başıboş gezerek oyalanmak
hang about
f.
74
Genel
başıboş dolaşmak
muck around
f.
75
Genel
başıboş dolaşmak
muck about
f.
76
Genel
başıboş dolaşmak
wander aimlessly
f.
77
Genel
başıboş dolaşmak
nomadise
f.
78
Genel
başıboş dolaşmak
tralineate [obsolete]
f.
79
Genel
başıboş dolanmak
trounce [dialect]
f.
80
Genel
başıboş dolaşmak
vague
f.
81
Genel
başıboş dolaşmak
mander
f.
82
Genel
başıboş dolaşmak
will
f.
83
Genel
başıboş dolanmak
moon around
f.
84
Genel
başıboş dolanmak
moon on
f.
85
Genel
başıboş gezinmek
mouch [uk]
f.
86
Genel
başıboş gezinmek
lusk
f.
87
Genel
başıboş dolaşmak
muck
f.
88
Genel
başıboş gezinmek
dacker [scotland/north england]
f.
89
Genel
başıboş gezinmek
daiker
f.
90
Genel
başıboş gezinmek
dander [dialect] [uk]
f.
91
Genel
rüzgara doğru başıboş hareket etmek
drive
f.
92
Genel
başıboş gezinmek
santer [dated]
f.
93
Genel
başıboş dolaşan
errant
s.
94
Genel
başıboş bırakılmış
unchecked
s.
95
Genel
başıboş dolaşan
wandering
s.
96
Genel
başıboş dolaşan
nomadic
s.
97
Genel
başıboş dolaşan
rambling
s.
98
Genel
başıboş dolaşan
rampler
s.
99
Genel
başıboş ortalıkta gezen
rangy
s.
100
Genel
başıboş dolaşan
nomad
s.
101
Genel
başıboş gezen
truant
s.
102
Genel
başıboş gezen
arrant
s.
103
Genel
başıboş dolaşmayan
unwandering
s.
104
Genel
sessiz ve başıboş
mum-chance
s.
105
Genel
son derece başıboş
overidle
s.
106
Genel
başıboş dolaşan
devious
s.
107
Genel
başıboş bir şekilde
ramblingly
zf.
108
Genel
başıboş bir tarzda
excursively
zf.
109
Genel
başıboş bir biçimde
wild
zf.
110
Genel
başıboş şekilde
loiteringly
zf.
111
Genel
başıboş bir şekilde
rovingly
zf.
112
Genel
başıboş bir şekilde
deviously
zf.
Phrasals
113
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
wander in
f.
114
Öbek Fiiller
boş boş/başıboş dolanmak/dolaşmak
rat around
f.
115
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
loaf around
f.
116
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
loaf about
f.
117
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
lounge about
f.
118
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
lounge around
f.
119
Öbek Fiiller
başıboş gezmek
knock about (somewhere)
f.
120
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
stray on
f.
121
Öbek Fiiller
'-de başıboş dolaşmak
stray on
f.
122
Öbek Fiiller
(bir yerde) başıboş dolaşmak
stray onto (some place)
f.
123
Öbek Fiiller
bir şeyde başıboş dolaşmak
stray onto something
f.
124
Öbek Fiiller
başıboş geçirmek
drift along
f.
125
Öbek Fiiller
başıboş bir şekilde girmek
stray in
f.
126
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
stray in
f.
127
Öbek Fiiller
(bir yere) başıboş bir şekilde girmek
stray into (some place)
f.
Phrases
128
İfadeler
başıboş dolanan herkes kaybolmuş değildir
not all those who wander, are lost
expr.
Colloquial
129
Konuşma Dili
başıboş kimse
bagman
i.
130
Konuşma Dili
avare/başıboş olmak
crumbbum
f.
131
Konuşma Dili
başıboş dolaşmak
go walkabout [australia]
f.
132
Konuşma Dili
toplum kurallarını umursamayan, başıboş
laid-back
s.
Idioms
133
Deyim
başıboş bırakmak
give full rein to
f.
134
Deyim
başıboş bırakmak
give a long leash
f.
135
Deyim
başıboş kalmak
run wild
f.
136
Deyim
tümüyle başıboş/kontrolsüz olmak
be wide open
f.
137
Deyim
başıboş sürüklenmek
cast adrift
f.
138
Deyim
plansız/başıboş yaşamak
cast adrift
f.
139
Deyim
başıboş kalmak
cast adrift
f.
140
Deyim
başıboş kalmak
cast loose
f.
141
Deyim
başıboş hareket etmek
run off in all directions
f.
142
Deyim
başıboş bırakılmak
be cut adrift
f.
143
Deyim
başıboş gezmek
be on the loose
f.
144
Deyim
başıboş şekilde yüzmek/suda sürüklenmek
run adrift
f.
145
Deyim
başıboş bırakılmak
run adrift
f.
146
Deyim
oradan oraya/başıboş şekilde savrulmak
run adrift
f.
147
Deyim
başıboş bırakmak
set adrift
f.
148
Deyim
başıboş kalmış
cast loose
s.
149
Deyim
başıboş dolaşarak (serseri)
on the road
zf.
150
Deyim
başıboş gezen/dolaşan
on the gad [dated]
expr.
151
Deyim
başıboş gezen/dolaşan
upon the gad [dated]
expr.
Speaking
152
Konuşma
bagajınızı başıboş bırakmayın
don't leave your luggage unattended
expr.
Veterinary
153
Veterinerlik
başıboş hayvan kısırlaştırma projesi
stray animal neutering project
i.
Astronomy
154
Gökbilim
başıboş süper kütleli kara delik
rogue supermassive black hole
i.
155
Gökbilim
başıboş gezegen
rogue planet
i.
156
Gökbilim
mavi başıboş yıldız
blue straggler star
i.
Agriculture
157
Tarım
(new england'da) başıboş sığırları ağıla götüren görevli
field driver
i.
Breeding
158
Hayvancılık
başıboş hayvanları aramak için sığır sürüsünü yarıp geçen sığır çobanı
trail cutter
i.
159
Hayvancılık
başıboş at
rogue
i.
Literature
160
Edebiyat
çoğunlukla serseri bir kahramanın başıboş gezginlik yaşamında yaşadığı olayları gevşek ve rahat bir üslupla anlatan roman türü
picaresque novel
i.
History
161
Tarih
başıboş samuray
ronin
i.
Environment
162
Çevre
başıboş bırakılmış zehirli atık alanı
orphan site
i.
Hunting
163
Silah/Atıcılık
tazıların başıboş dolaşmasını önleyip bir arada tutan avcı
whipperin
i.
Archaic
164
Eski Kullanım
başıboş ve aylak kimse
estray
i.
165
Eski Kullanım
başıboş kalmış evcil hayvan
estray
i.
166
Eski Kullanım
başıboş gezinme
lounge
i.
167
Eski Kullanım
başıboş hayvanların beslenmesi ve bakımından sorumlu yerel hükümet yetkilisi
pounder
i.
168
Eski Kullanım
başıboş dolaşmak
err
f.
169
Eski Kullanım
başıboş gezmek
hull
f.
170
Eski Kullanım
başıboş gezerek vakit kaybetmek
hull
f.
Slang
171
Argo
başıboş dolaşmak
bugger about
f.
172
Argo
başıboş dolaşmak
balls about
f.
173
Argo
başıboş dolaşmak
balls around
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başıboş
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy