Geçmiş

be caught

"be caught" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	be caught f.	ele geçmek
2	Genel	be caught f.	yakayı ele vermek
3	Genel	be caught f.	enselenmek
4	Genel	be caught f.	yakalanmak
5	Genel	be caught f.	avlanmak
6	Genel	be caught f.	paket olmak (polis tarafından)
Slang
7	Argo	be caught f.	piyastos olmak

"be caught" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 199 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	be caught in a storm f.	fırtınaya yakalanmak
2	Genel	be caught off one's guard f.	hazırlıksız yakalanmak
3	Genel	be caught in the act f.	iş üstünde yakalanmak
4	Genel	be caught in crossfire f.	çapraz ateşe tutulmak
5	Genel	be caught in the act of burglary f.	hırsızlık yaparken yakalanmak
6	Genel	be caught in flagrante f.	uygunsuz vaziyette yakalanmak (cinsel ilişki vb)
7	Genel	be caught short f.	sıkışmak
8	Genel	be caught unawares f.	gafil avlanmak
9	Genel	be caught short of f.	yanında yeterli miktarda olmamak
10	Genel	be caught in the rain f.	yağmura yakalanmak
11	Genel	be caught unprepared f.	hazırlıksız yakalanmak
12	Genel	be caught between two fires f.	iki ateş arasında kalmak
13	Genel	be caught in a trap f.	kapana kısılmak
14	Genel	be caught in a net f.	ağa tutulmak
15	Genel	be caught short f.	parası çıkışmamak
16	Genel	be caught in a cleft stick f.	açmaza düşmek
17	Genel	be caught in a cleft stick f.	açmaza girmek
18	Genel	be caught in a cleft stick f.	açmaza getirmek
19	Genel	be caught in a cleft stick f.	açmaza sürüklemek
20	Genel	be caught short f.	abdesti gelmek
21	Genel	be caught (between) f.	sıkışmak
22	Genel	be caught on camera f.	kameraya yakalanmak
23	Genel	be caught on camera f.	kameralara yakalanmak
24	Genel	be caught dead f.	ölü ele geçirilmek
25	Genel	be caught dead f.	ölü olarak ele geçirilmek
26	Genel	be caught red-handed f.	suçüstü yakalanmak
27	Genel	be caught in an impossible-to-escape situation f.	kıskıvrak yakalanmak
28	Genel	be caught flat footed f.	kontrpiyede kalmak
29	Genel	be caught by the radar f.	radara yakalanmak
30	Genel	be caught by the storm f.	fırtınaya tutulmak
31	Genel	be caught by the storm f.	fırtınaya yakalanmak
32	Genel	be caught by the storm f.	fırtınaya kapılmak
33	Genel	be caught the eye of a good coach f.	iyi bir antrenörün dikkatini çekmek
34	Genel	be caught smoking crack pipe f.	taş kokain çekerken yakalanmak
35	Genel	be caught smoking crack pipe f.	krek çekerken yakalanmak
36	Genel	be caught smoking in bed f.	yatakta sigara içerken yakalanmak
Phrasals
37	Öbek Fiiller	be caught out f.	yakayı ele vermek
Phrases
38	İfadeler	be caught in a compromising position expr.	uygunsuz durumda yakalanmak
39	İfadeler	be caught in a compromising position expr.	uygunsuz pozisyonda yakalanmak
Colloquial
40	Konuşma Dili	be caught flat-footed f.	hazırlıksız yakalanmak
41	Konuşma Dili	be caught flat-footed f.	gafil avlanmak
42	Konuşma Dili	be caught flat-footed f.	habersiz yakalanmak
43	Konuşma Dili	be caught unawares f.	boş bulunmak
44	Konuşma Dili	be caught napping f.	uyurken yakalanmak
45	Konuşma Dili	be caught napping f.	gafil avlanmak
46	Konuşma Dili	somebody wouldn't be seen/caught dead... f.	(bir şeyi) hayatta yapmamak
47	Konuşma Dili	somebody wouldn't be seen/caught dead... f.	(bir şeyi) ölürüm de yapmam/ölür de yapmaz
48	Konuşma Dili	somebody wouldn't be seen/caught dead... f.	bir şeyi hayatta yapmam/yapmaz
Idioms
49	Deyim	be caught flat-footed f.	umulmadık bir anda yakalanmak
50	Deyim	be caught flat-footed f.	beklenmedik bir anda yakalanmak
51	Deyim	be caught flat-footed f.	hazırlıksız yakalanmak
52	Deyim	be caught flat-footed f.	habersiz yakalanmak
53	Deyim	be caught flat-footed f.	şaşakalmak
54	Deyim	be caught flat-footed f.	zor/müşkül duruma düşmek/girmek
55	Deyim	be caught flat-footed f.	gafil avlanmak
56	Deyim	be caught flat-footed f.	ters tarafa yatmak
57	Deyim	be caught in the crunch f.	eli darda yakalanmak
58	Deyim	be caught in the crunch f.	(paraca) sıkışık durumda yakalanmak
59	Deyim	be caught with chaff f.	oltaya gelmek
60	Deyim	be caught with chaff f.	sazan gibi atlamak
61	Deyim	be caught with chaff f.	kolayca kandırılmak
62	Deyim	be caught with chaff f.	her söze kanmak
63	Deyim	be caught in a cleft stick f.	açmaza düşmek
64	Deyim	be caught in the middle f.	arada kalmak
65	Deyim	be caught up in a row with f.	arası açılmak
66	Deyim	be caught up in f.	aşırı ilgi duymak
67	Deyim	be caught up in a row with f.	bozuşmak
68	Deyim	be caught up in f.	bir işe takılıp kalmak
69	Deyim	be caught in a cleft stick f.	çıkmaza düşmek
70	Deyim	be caught like a rabbit in the headlights f.	çok şaşırmak
71	Deyim	be caught/freeze like a deer in the headlights f.	çok şaşırmak
72	Deyim	be caught with one's pants down f.	hazırlıksız yakalanmak
73	Deyim	be caught with one's fingers in the cookie jar f.	enselenmek
74	Deyim	be caught short f.	elinin altında bulunmamak
75	Deyim	be caught with one's trousers down f.	hazırlıksız yakalanmak
76	Deyim	be caught with one's hand in the cookie jar f.	enselenmek
77	Deyim	be caught napping f.	hazırlıksız yakalanmak
78	Deyim	be caught between two stools f.	iki işi birden yapmaya çalışırken hiçbirini başaramamak
79	Deyim	be caught in the middle f.	iki ateş arasında kalmak
80	Deyim	be caught in the cross-fire f.	iki ateş arasında kalmak
81	Deyim	be caught in the crossfire f.	iki ateş arasında kalmak
82	Deyim	be caught up in a row with f.	kavga etmek
83	Deyim	be caught up in a row with f.	külahları değişmek
84	Deyim	be like a deer caught in the headlights f.	korkudan donakalmak
85	Deyim	be caught short f.	meteliksiz kalmak
86	Deyim	be like a rabbit caught in the headlights f.	korkudan donakalmak
87	Deyim	be caught between two stools f.	önündeki iki fırsatı da değerlendiremeyip başarısız olmak
88	Deyim	be caught up in f.	kendini vermek
89	Deyim	be like a deer caught in the headlights f.	kımıldayamayacak kadar korkmak
90	Deyim	be caught on the wrong foot f.	kontrpiyede kalmak
91	Deyim	be like a rabbit caught in the headlights f.	kımıldayamayacak kadar korkmak
92	Deyim	be caught by the short hairs f.	köşeye sıkıştırılmak
93	Deyim	be caught with one's fingers in the cookie jar f.	suçüstü yakalanmak
94	Deyim	be caught with one's pants down f.	rezil bir durumda yakalanmak
95	Deyim	be caught with one's pants down f.	savunmasız yakalanmak
96	Deyim	be caught with one's hand in the cookie jar f.	suçüstü yakalanmak
97	Deyim	be caught short f.	parasız kalmak
98	Deyim	be caught with one's trousers down f.	savunmasız yakalanmak
99	Deyim	be caught with one's trousers down f.	rezil bir durumda yakalanmak
100	Deyim	be caught short f.	parası yetmemek
101	Deyim	be caught up in a row with f.	tartışmak
102	Deyim	be caught short f.	tuvaleti gelmek
103	Deyim	be caught in a compromising position f.	uygunsuz durumda (seks yaparken) yakalanmak
104	Deyim	be caught short f.	(aniden/birden) tuvaleti gelmek
105	Deyim	be caught like a rabbit in the headlights f.	(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak
106	Deyim	be caught/freeze like a deer in the headlights f.	(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak
107	Deyim	be caught short f.	yokluğunu çekmek
108	Deyim	be caught in the crunch f.	mali sıkıntılar yaşamak
109	Deyim	be caught in the crunch f.	darboğaza girmek
110	Deyim	be caught in the middle f.	aradan sıyrılırken yakalanmak
111	Deyim	be caught off guard f.	gafil avlanmak
112	Deyim	be caught flat-footed f.	ürkütülmek
113	Deyim	be caught in a time warp f.	taş devrinde/geçmişte takılıp kalmak
114	Deyim	be caught in a time warp f.	zamanın gerisinde kalmak
115	Deyim	be caught in a time warp f.	zaman durmuş olmak
116	Deyim	be caught in a time warp f.	demode kalmak
117	Deyim	be caught in a time warp f.	geçmiş bir zamanda takılıp kalmak
118	Deyim	be caught on the hop f.	hazırlıksız yakalanmak
119	Deyim	be caught on the hop f.	gafil avlanmak
120	Deyim	be caught on the hop f.	habersiz yakalanmak
121	Deyim	be caught on the hop f.	umulmadık bir anda yakalanmak
122	Deyim	be caught on the hop f.	beklenmedik bir anda yakalanmak
123	Deyim	be caught on the hop f.	şaşakalmak
124	Deyim	be caught on the wrong foot f.	hazırlıksız yakalanmak
125	Deyim	be caught on the wrong foot f.	gafil avlanmak
126	Deyim	be caught on the wrong foot f.	habersiz yakalanmak
127	Deyim	be caught on the wrong foot f.	umulmadık bir anda yakalanmak
128	Deyim	be caught on the wrong foot f.	beklenmedik bir anda yakalanmak
129	Deyim	be caught on the wrong foot f.	şaşakalmak
130	Deyim	be caught with chaff f.	kolay/hemen aldanmak
131	Deyim	be caught with chaff f.	kolayca/hemen oyuna gelmek
132	Deyim	be caught in the crossfire f.	çapraz ateşte kalmak
133	Deyim	be caught in the crossfire f.	çatışmanın ortasında kalmak
134	Deyim	be caught off (one's) guard f.	savunmasız yakalanmak
135	Deyim	be caught off (one's) guard f.	gafil avlanmak
136	Deyim	be caught off (one's) guard f.	boşluğuna/dikkatsizliğine gelmek
137	Deyim	be caught off (one's) guard f.	dikkatsiz/savunmasız bir anında yakalanmak
138	Deyim	be caught off (one's) guard f.	beklenmedik bir anda yakalanmak
139	Deyim	be caught with your pants down f.	gafil avlanmak
140	Deyim	be caught with your pants down f.	savunmasız yakalanmak
141	Deyim	be caught with your pants down f.	hazırlıksız yakalanmak
142	Deyim	be caught with your pants down f.	rezil bir durumda yakalanmak
143	Deyim	be caught with your pants down f.	yatakta yakalanmak/basılmak
144	Deyim	be caught with your pants down f.	uygunsuz bir halde yakalanmak/basılmak
145	Deyim	be caught with your trousers down [uk] f.	gafil avlanmak
146	Deyim	be caught with your trousers down [uk] f.	savunmasız yakalanmak
147	Deyim	be caught with your trousers down [uk] f.	hazırlıksız yakalanmak
148	Deyim	be caught with your trousers down [uk] f.	rezil bir durumda yakalanmak
149	Deyim	be caught with your trousers down [uk] f.	yatakta yakalanmak/basılmak
150	Deyim	be caught with your trousers down [uk] f.	uygunsuz bir halde yakalanmak/basılmak
151	Deyim	be caught short [uk] f.	olmadık bir yerde/zamanda tuvaleti gelmek
152	Deyim	be caught short [uk] f.	tuvalete sıkışmak
153	Deyim	be caught short [uk] f.	çok tuvaleti gelmek
154	Deyim	be caught short [uk] f.	acilen tuvalete gitmesi gerekmek
155	Deyim	be caught with one's pants down f.	donsuz yakalanmak
156	Deyim	be caught with one's pants down f.	savunmasız yakalanmak
157	Deyim	be caught with one's pants down f.	rezil bir durumda/halde yakalanmak
158	Deyim	be caught with one's pants down f.	utanç verici bir halde yakalanmak
159	Deyim	be caught with one's pants down f.	uygunsuz bir biçimde yakalanmak
160	Deyim	be caught with one's pants down f.	kötü yakalanmak
161	Deyim	be caught with one's pants down f.	gafil avlanmak
162	Deyim	wouldn't be caught dead (doing something) f.	(bir şeyi) hiçbir şekilde/surette yapmamak
163	Deyim	wouldn't be caught dead (doing something) f.	(bir şeyi) ölse/hayatta yapmamak
164	Deyim	wouldn't be caught dead at (something) f.	(bir şeye) asla girmemek
165	Deyim	wouldn't be caught dead at (something) f.	(bir şeye) ölse/hayatta girmemek
166	Deyim	wouldn't be caught dead at (something) f.	(bir şeyde) asla bulunmamak
167	Deyim	wouldn't be caught dead in (something) f.	(bir şeyi) ölse/hayatta giymemek
168	Deyim	wouldn't be caught dead in (something) f.	(bir şeyi) imkanı yok giymemek
169	Deyim	wouldn't be caught dead in (something) f.	(bir şeye) asla girmemek
170	Deyim	wouldn't be caught dead in (something) f.	(bir şeye) ölse/hayatta girmemek
171	Deyim	wouldn't be caught dead in (something) f.	(bir şeyde) asla bulunmamak
172	Deyim	wouldn't be caught dead with (someone) f.	ölse/hayatta (biriyle) birlikte olmamak
173	Deyim	wouldn't be caught dead with (someone) f.	imkanı yok (biriyle) birlikte olmamak
174	Deyim	wouldn't be caught dead with (something) f.	ölse/hayatta (bir şeye) sahip olmamak
175	Deyim	wouldn't be caught dead with (something) f.	imkanı yok (bir şeye) sahip olmamak
176	Deyim	wouldn't be caught dead with (something) f.	ölse (bir şeyle) görünmemek
177	Deyim	wouldn't be caught/seen dead expr.	hiçbir şekilde (yapmama)
178	Deyim	wouldn't be caught/seen dead expr.	hiçbir surette (yapmama)
179	Deyim	wouldn't be caught/seen dead expr.	kıyamet kopsa bile (yapmama)
180	Deyim	wouldn't be caught dead expr.	ölürüm de yapmam
181	Deyim	wouldn't be caught dead expr.	ölsem yapmam
182	Deyim	wouldn't be caught dead expr.	işim olmaz
Speaking
183	Konuşma	would not be caught dead (doing something) f.	(bir şeyi) hiçbir şekilde/surette yapmamak
184	Konuşma	cannot be caught expr.	yakalanamaz
185	Konuşma	somebody would not be caught dead expr.	(bir şeyi) hayatta yapmamak/giymemek/olmaz
Law
186	Hukuk	be caught red-handed f.	cürmü meşhut halinde yakalanmak
187	Hukuk	be caught on the very act f.	suç üstünde yakalanmak
Traffic
188	Trafik	be caught in traffic f.	trafiğe takılmak
189	Trafik	be caught in a traffic jam f.	trafiğe yakalanmak
Slang
190	Argo	be caught masturbating f.	mastürbasyon yaparken yakalanmak
191	Argo	be caught short f.	hazırlıksız yakalanmak
192	Argo	be caught short f.	parasız anına denk gelmek
193	Argo	be caught short f.	evlilik dışı hamile kalmak
194	Argo	be caught short f.	evli değilken hamile kalmak
195	Argo	be caught short f.	evlenmeden hamile kalmak
196	Argo	be caught short f.	gayrimeşru hamile kalmak
197	Argo	be caught short [uk/australia] f.	(tuvalete) sıkışmak
198	Argo	be caught short [uk/australia] f.	çok tuvaleti gelmek
199	Argo	be caught short [uk/australia] f.	acilen tuvalete gitmesi gerekmek