bell - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bell

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bell" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 52 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
bell i. çan
bell i. zil
General
bell i. taç yapraklar
bell i. dalgıç hücresi
bell i. korol
bell i. zil
bell i. çıngırdak
bell i. sütun başlığı gövdesi
bell i. çan sesi
bell i. başarı nişanesi
bell f. böğürmek
bell f. çan gibi genişlemek
bell f. üzerine zil koymak
bell f. zili çaldırmak
bell f. fanusa kapatmak
bell f. çana benzeyen ses çıkarmak
bell f. çan gibi şişmek
bell f. çiçek açmak
bell f. çan biçimini almak
bell f. çınlamak
bell f. çınlatmak
bell f. (bir talep için) zil çalmak
Colloquial
bell i. ödül
Technical
bell i. çıngırak
bell i. çan
bell i. külah (fırın)
bell i. muf
bell i. borunun genişletilmiş ucu
bell i. nozülün açık ucu
bell i. dalgıç çanı
Computer
bell i. zil
Electric
bell i. sinyal veren elektrikli cihaz
Architecture
bell i. yapraklı sütun başının alt kısmı
Automotive
bell i. vantilatör kayışı
Marine
bell i. kampana
bell i. saati belirtmek için kampanaya vurma
bell i. kampana vuruşuyla belirtilen zaman
bell i. gemi telgraf sinyali
Medical
bell i. stetoskobun fincan şeklindeki ucu
Gastronomy
bell i. servis kapağı
Marine Biology
bell i. denizanası gövdesi
Zoology
bell i. böğürtülü hayvan çığlığı
bell i. geyiğin boynundan sarkan tüylü deri
Education
bell i. ders zili
Geography
bell i. kaliforniya eyaletinde şehir
bell i. florida eyaletinde yerleşim yeri
bell i. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
Boxing
bell i. gong sesi
Music
bell i. kalak (trompet/saksafon)
bell i. ksilofon
British Slang
bell i. telefon araması
bell f. (birine) telefon açmak

"bell" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
death bell i. cenaze çanı
cow bell i. inek çıngırağı
door bell i. kapı zili
telephone bell i. telefon zili
bell metal i. çan metali
bell metal i. pirinç
sleigh bell i. çıngırak
bell pepper i. dolmabiber
bell tower i. çan kulesi
small bell i. çıngırak
lutine bell i. lutine çanı
sheep bell i. koyun zili
bell jar i. çan şeklinde kavanoz
bell pepper i. dolmalık biber
church bell i. kilise çanı
diving bell i. dalgıç hücresi
warning bell i. uyarı zili
bell ringer i. zangoç
fire bell i. yangın zili
dinner bell i. yemek zili
small bell i. çıngırdak
school bell i. okul zili
bell bottoms i. ispanyol paça pantolon
bell dome i. çan kulesi
bell type furnace i. çan fırın
electric bell i. elektrik zili
bell crank i. mafsal
bell glass i. çan biçiminde kavanoz
alarm bell i. alarm zili
alarm bell i. alarm çanı
bell button i. zil düğmesi
bell alarm system i. zilli uyarı sistemi
bell jar i. cam fanus
bell founder i. çan dökümcüsü
bell end i. çan
bell turret i. çan kuleciği
bell end i. çanak uç
bell chuck i. kovan aynası
bell crank i. manivela
bell trap i. canlı yer süzgeci
bell-and-spigot joint i. geçme
bell-and-spigot joint i. muflonlu bağlantı
bell-and-spigot joint i. kovanlı bağlantı
bell-boy i. otel garsonu
bell-shaped roof i. çan çatı
bell-shaped roof i. çankubbe
bell-button i. zil butonu
bell-shaped curve i. çan eğrisi
bell-shaped dome i. çankubbe
diving-bell i. dalgıç hücresi
dumb-bell i. ahmak
dumb-bell i. gülle
dumb-bell i. aptal
break time bell i. teneffüs zili
playtime bell i. teneffüs zili
dinner bell i. yemek çanı
the ringing bell i. çalan zil
bell room i. çan odası
a jingle bell i. yılbaşı çanı
a jingle bell i. noel çanı
alarm bell i. tehlike çanı
bell glass i. fanus
bell clapper i. çan tokmağı
bell glass i. çan şeklinde kavanoz
wet bell i. dalma çanı
diving bell i. dalma çanı
death bell i. ölüm çanı
bell tone i. zil sesi/tonu
bell rope i. çan ipi
school bell i. ders zili
bell ring i. zil çanı
table bell i. uşağı masaya çağırmak için kullanılan küçük zil
alarm bell i. alarm
alarm bell i. uyarı sinyali
alarm bell i. tehlike zili
night bell i. gece çanı
night bell i. gece zili
bell hanger i. zangoç
bell pull i. kapı zili ipi
bell ringing i. zil çalma
bell shape i. çan şekli
bell tent i. çan şeklinde çadır
bell-ringer i. zangoç
bell ringer i. başarılı olan şey
bell ringer i. çok beğenilen şey
minute bell i. ölüm veya cenaze olduğunu bildirmek üzere dakikada bir çalınan çan
mote bell i. müzakereye davet etmek için çalınan çan
gong bell i. küçük çekiçle çalınan fincan tabağına benzer elektrikli bir çan
bell cot i. çanların yerleştirildiği üstü kapalı korunaklı alan
bell cote i. çanların yerleştirildiği üstü kapalı korunaklı alan
bell ringer i. amacına ulaşan şey
bell ringing i. zil çalma sesi
bell ringer i. nokta atışı eylem
bell ringer i. el zili çalan kimse
bell-ringer i. el zili çalan kimse
crotal bell i. küçük ve yuvarlak zil
sance-bell i. ayin esnasında çalınan ufak kilise çanı
shark bell i. (avustralya'da) yüzenleri köpekbalıklarına karşı uyarmak için çalınan zil
shop bell i. (dükkan kapılarında) müşteri geldi zili
sleigh bell i. kapı zili
bear the bell f. kazanmak
carry away the bell f. yenmek
bell the cat f. tehlikeli işi üzerine almak
ring a bell f. kampana çalmak
ring a bell f. yabancı gelmemek
carry away the bell f. kazanmak
bear the bell f. yenmek
ring a bell or gong f. çan çalmak
ring a bell f. bir şeyi hatırlamak
ring a bell f. ışık yakmak
press the bell f. zile basmak
ring the bell f. zile basmak
ring the bell f. zili çalmak
ring the bell f. zil çalmak
(the bell) ring f. zil çalmak
having a bell s. çanlı
having a bell s. kampanalı
having a bell s. zilli
bell shaped s. çan biçimli
bell shaped s. çan şeklinde
bell-shaped s. kloş
bell-bottomed s. ispanyol paça
bell-faced s. belirgin bir yüzey konveksine sahip (çekiç)
bell-mouthed s. geniş ağızlı
Phrasals
bell out f. çan eğrisi biçiminde olmak
bell out f. torba gibi olmak
bell out f. orta kısmı çan şeklinde çıkık olmak
Phrases
you can't unring a bell expr. olmuşa/ölmüşe çare yok
you can't unring a bell expr. olmuşla ölmüşe çare yok
you can't unring a bell expr. ölüyü diriltemezsin
you can't unring a bell expr. bardak kırıldı artık
you can't unring a bell expr. herkesin kulağına gitti artık
you can't unring a bell expr. sağır sultan bile duydu artık
you can't unring a bell expr. duymayan kalmadı zaten
you can't unring a bell expr. olan oldu/olmuş
Proverb
you can't unring a bell yayılan bir haberi veya skandalı geri alamazsın
you can't unring a bell laf torbaya girmez
you can't unring a bell ölüyü/ölmüşü diriltemezsin
you can't unring a bell kesilen baş yerine konmaz
Colloquial
ma bell i. ana bell
ma bell i. halk arasında at&t firması için kullanılan bir ad
bell-topper [obsolete] i. ipekten yapılmış uzun şapka
be saved by the bell f. birini imdada yetişmesiyle zor bir durumdan sıyırmak
be saved by the bell f. son anda birinin gelişiyle veya müdahalesiyle kurtulmak
be saved by the bell f. paçayı kurtarmak
doesn't have enough sense to bell a cat expr. akılsızın teki
ring a bell? expr. bir şeyler çağrıştırdı mı?
doesn't have enough sense to bell a cat expr. bir gıdım aklı yok
doesn't have enough sense to bell a cat expr. hiç aklı yok
now that rings a bell expr. şimdi bir şeyler çağrıştırmaya başladı
Idioms
bell, book, and candle i. lanetleme
bell, book, and candle i. mucizevi, doğaüstü ya da tuhaf olaylara dair sembolik nesneler
bell, book, and candle i. kukuleta, süpürge ve sihirli değnek
bell, book, and candle i. birisini lanetleme kalıbı
bell, book, and candle i. canına okuma
bell, book, and candle i. mucizevi ve sıradışı bir şey olacağının habercisi
bell, book, and candle i. mucizevi, doğaüstü ya da tuhaf olaylara dair sembolik nesneler
bell, book, and candle i. kukuleta, süpürge ve sihirli değnek
bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something i. mucizevi ve sıra dışı bir şey olacağının habercisi
bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something i. alışılmamış/tuhaf bir şey olma ihtimalinin habercisi
bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something i. sıra dışı/mucizevi bir şey olacağına dair bir işaret
bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something i. birini lanetlemenin formülü
bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something i. ruhsal ölümün simgesi
mama bell i. amerikan telefon ve telgraf kurumunun (at&t) 1981'e kadar devam eden tekeline gönderme yapan esprili bir tabir
passing bell i. biri öldüğünde çalınan çan
passing bell i. ölüm çanı
passing bell i. birinin öldüğünü bildirmek için çalınan çan
passing bell i. (bir şeyin) sonu
passing bell i. (bir şeyin) sonunun geldiğinin işareti
passing bell i. (bir şeyin) son bulduğuna işaret
bear away the bell f. bir şeyde üstün olmak
bear the bell f. (sürüde) birinci olmak
bell the cat f. tehlikeli bir görev yapmak
curse by bell f. katolik kilisesinde törenle aforoz etmek
lose the bell f. yenilmek
bear the bell f. (sürüde) lider olmak
bell the cat f. çok büyük risk almak
bear the bell f. (sürüde) alfa olmak
bear the bell f. (sürüde) boynunda çan asılı olmak
bear away the bell f. birinciliği/kupayı kapmak
bear away the bell f. birinciliği/kupayı almak
bear away the bell f. birinciliği/kupayı kazanmak
bear away the bell f. birinciliği/kupayı kaptırmamak
bear away the bell f. kupayı/madalyayı eve götürmek
bear the bell f. önden gitmek
bear the bell f. önde/başta olmak
bear the bell f. öncü/lider olmak
bear the bell f. yolu göstermek
bear the bell f. liderlik/rehberlik yapmak
answer the bell f. (her gerektiğinde) çok çalışarak iyi iş çıkarmak
answer the bell f. her zorluğu başarıyla yenmek
answer the bell f. her zorluğa başarıyla göğüs germek
answer the bell f. başarana kadar mücadele etmek/pes etmemek
answer the bell f. durmadan yorulmadan çalışmak
bear away the bell f. bir yarışı/yarışmayı kazanmak
bear away the bell f. kupayı/madalyayı evine götürmek
get (one's) bell rung f. saksıyı kırdırmak
get (one's) bell rung f. beyni dağılmak
get (one's) bell rung f. kafasına şiddetli bir darbe almak/yemek
get (one's) bell rung f. gözlerinde şimşek/şimşekler çaktıracak bir yumruk yemek
get (one's) bell rung f. kendinden geçecek/yere yığılacak kadar şiddetli bir yumruk yemek
get (one's) bell rung f. kafası kırılmak
ring (one's) bell f. saksıyı kırdırmak
ring (one's) bell f. beyni dağılmak
ring (one's) bell f. kafasına şiddetli bir darbe almak/yemek
ring (one's) bell f. gözlerinde şimşek/şimşekler çaktıracak bir yumruk yemek
ring (one's) bell f. kendinden geçecek/yere yığılacak kadar şiddetli bir yumruk yemek
ring (one's) bell f. kafası kırılmak
ring (one's) bell f. kafasını/beynini uçurmak
ring (one's) bell f. gözünü morartmak
ring (one's) bell f. (birine) göre/uygun olmak
ring (one's) bell f. (birinin) istediği gibi (bir şey) olmak
ring (one's) bell f. (birinin) aradığı gibi (bir şey) olmak
ring (one's) bell f. (birinin) hoşlandığı (bir şey) olmak
ring (one's) bell f. (birinin) hoşuna gidecek bir tarzda olmak
ring (one's) bell f. (birinin) seveceği bir tarzda olmak
ring (one's) bell f. (birine) istediğini/ihtiyaç duyduğunu vermek
ring (one's) bell f. (birinin) kafasına uymak
ring (one's) bell f. (birine) ilginç/enteresan gelmek
ring (one's) bell f. (birinin) aklını başından almak
ring (one's) bell f. (birini) tahrik etmek/heyecanlandırmak
ring (one's) bell f. (birinde) cinsel istek uyandırmak
ring (one's) bell f. (birinin) ilgisini/dikkatini çekmek
ring (one's) bell f. (birine) seksi/çekici gelmek
ring someone's bell [us] f. (birine) göre/uygun olmak
ring someone's bell [us] f. (birinin) istediği gibi (bir şey) olmak
ring someone's bell [us] f. (birinin) aradığı gibi (bir şey) olmak
ring someone's bell [us] f. (birinin) hoşlandığı (bir şey) olmak
ring someone's bell [us] f. (birinin) hoşuna gidecek bir tarzda olmak
ring someone's bell [us] f. (birinin) seveceği bir tarzda olmak
ring someone's bell [us] f. (birine) istediğini/ihtiyaç duyduğunu vermek
ring someone's bell [us] f. (birinin) kafasına uymak
ring someone's bell [us] f. (birine) ilginç/enteresan gelmek
ring someone's bell [us] f. (birinin) aklını başından almak
ring someone's bell [us] f. (birini) tahrik etmek/heyecanlandırmak
ring someone's bell [us] f. (birinde) cinsel istek uyandırmak
ring someone's bell [us] f. (birinin) ilgisini/dikkatini çekmek
ring someone's bell [us] f. (birine) seksi/çekici gelmek
unring a bell f. geri almak
unring a bell f. ölüyü/ölmüşü diriltmek
unring a bell f. kırılan bardağı onarmak/eski haline getirmek
unring a bell f. olmuşu geri almak
unring a bell f. olmuşa/ölmüşe çare aramak
unring a bell f. yayılan bir haberi/skandalı geri almaya çalışmak
ring a bell f. aklına getirmek
ring a bell f. anımsamasına neden olmak
ring a bell f. anımsatmak
give someone a bell f. birisine telefon etmek
ring a bell f. bir şeyler çağrıştırmak
give someone a bell f. birisine telefon açmak
ring a bell f. çağrıştırmak
ring the bell f. ilaç gibi gelmek
ring the bell f. turnayı gözünden vurmak
ring the bell f. tam aradığı şey olmak
ring the bell f. tam ihtiyacı olan şey olmak
ring the bell f. özellikle akılda kalıcı olmak
ring the bell f. kayda değer olmak
ring the bell f. etkili/etkileyici olmak
ring the bell f. özellikle dikkat çekmek
ring the bell f. endişe verici olmak
ring the bell f. panik yaratmak
ring the bell f. korku verici olmak
ring the bell f. telaşlandırıcı olmak
ring the bell f. ürkütücü olmak
ring the bell f. harekete geçirici olmak
ring the bell f. çanları çalmak
ring the bell f. sinyalini vermek
ring the bell f. habercisi olmak
ring the bell f. haberini vermek
ring the bell f. uyarmak
ring the bell f. göstergesi olmak
ring the bell f. işaret etmek
be as sound as a bell f. sapasağlam olmak
be as sound as a bell f. turp gibi olmak
be as sound as a bell f. taş gibi (sağlam) olmak
bear the bell f. başı çekmek
give (one) a bell [uk/australia] f. (birine) telefon etmek
give (one) a bell [uk/australia] f. (birine) alo demek
give (one) a bell [uk/australia] f. (birine) telefon açmak
give somebody a bell [uk] f. birine telefon etmek
give somebody a bell [uk] f. birine alo demek
give somebody a bell [uk] f. birine telefon açmak
as sound as a bell s. sapasağlam
as sound as a bell s. taş gibi (sağlam)
clear as a bell s. (ses) çok açık
clear as a bell s. çok net ve anlaşılır
clear as a bell s. net (ses)
clear as a bell s. tertemiz (ses)
saved by the bell s. (birinin imdada yetişmesiyle) zor bir durumdan son anda sıyırmış
saved by the bell s. son anda (birinin gelişiyle veya müdahalesiyle) kurtulmuş
saved by the bell s. son anda paçayı kurtarmış
saved by the bell s. (bir şey sayesinde) paçayı kurtarmış
saved by the bell s. (bir şey sayesinde) son anda yırtmış
sound as a bell s. sapasağlam
sound as a bell s. taş gibi (sağlam)
sound as a bell s. turp gibi sapasağlam
who will bell the cat expr. var mı bir babayiğit
who will bell the cat expr. bu zor işi kim üstlenecek
who will bell the cat expr. kimde var o cesaret
who will bell the cat expr. kimde var o yürek
as clear as a bell expr. belirgin (ses)
as clear as a bell expr. çok anlaşılır
as clear as a bell expr. çok net ve anlaşılır
as clear as a bell expr. gün gibi aşikar
as clear as a bell expr. net (ses)
as sound as a bell expr. turp gibi sapasağlam
as clear as a bell expr. (ses) çok açık
(something) doesn't ring a bell (with one) expr. (bir şey birine) bir şey anımsatmıyor
(something) doesn't ring a bell (with one) expr. (bir şey birine) tanıdık gelmiyor
(something) doesn't ring a bell (with one) expr. (bir şey birine) bir şey hatırlatmıyor
(something) doesn't ring a bell (with one) expr. (bir şey birinde) bir çağrışım yapmıyor
(something) rings a bell (with one) expr. (bir şey) tanıdık geliyor
(something) rings a bell (with one) expr. (bir şey) yabancı gelmiyor
(something) rings a bell (with one) expr. (bir şey) bir şeyi anımsatıyor/hatırlatıyor
(something) rings a bell (with one) expr. (bir şey) bir çağrışım yapıyor
ask not for whom the bell tolls, it tolls for (someone or something) expr. çanlar kimin için çalıyor, (biri/bir şey) için çalıyor
ask not for whom the bell tolls, it tolls for (someone or something) expr. (biri/bir şey) için tehlike kapıda
who will bell the cat expr. var mı bir babayiğit
who will bell the cat expr. bu zor işi kim üstlenecek
who will bell the cat expr. kimde var o cesaret
who will bell the cat expr. kimde var o yürek
the bell tolls for (someone or something) expr. çanlar (biri/bir şey) için çalıyor
Speaking
does that ring a bell? expr. bu size bir şeyler hatırlatıyor mu?
does this ring a bell? expr. bu sana bir şey ifade ediyor mu?
when does the bell ring? expr. ne zaman zil çalacak?
when will the bell ring? expr. ne zaman zil çalacak?
it rings a bell expr. tanıdık gibi geliyor
when does the bell ring? expr. zil ne zaman çalacak?
the bell rang expr. zil çaldı
till the bell rings expr. zil çalana kadar
the bell is ringing expr. zil çalıyor
when will the bell ring? expr. zil ne zaman çalacak?
the bell rung expr. zil çaldı
Trade/Economic
closing bell i. borsanın kapanışı
opening bell i. borsa açılış zili
closing bell i. borsada kapanış zili
bell shaped curve i. çan eğrisi
bell shape curve i. orta vadelerde yüksek verim eğrisi
bell shaped curve i. normal dağılım eğrisi
market bell i. piyasada alım ve satımın başladığını bildirmek için çalınan zil
Politics
bell ringing i. seçim propagandası
Tourism
bell captain i. bel kaptan
bell captain i. belboy şefi
bell boy i. karşılama görevlisi
bell boy i. oda hizmetçisi
the liberty bell i. özgürlük çanı
Technical
alarm bell i. alarm zili
alarm bell i. tehlike çanı
alarm bell i. alarm çanı
pressure bell i. basınç çanı
bell-socket i. bağlama kovanı
large bell hopper i. büyük çan hoperi
bell of pipe i. boru mulu
large bell i. büyük çan
bell-shaped i. çan biçimi
bell character i. çağrı karakteri
bell rods i. çan çubukları
bell metal ore i. çan metali cevheri
bell-less top system i. çansız tepe dizgesi
bell curve i. çan eğrisi
bell buoy i. çanlı şamandra
bell-type furnace i. çansı fırın
bell founder i. çan dökümcüsü
bell foundry i. çan dökümhanesi
bell metal i. çan metali
glass bell i. cam fanus
bell-type annealing furnace i. çansı tavlama fırını
bell type furnace i. çan fırın
bell-less top system i. çansız tepe sistemi
bell-shaped distribuiton i. çan biçimli dağılım
bell-less top i. çansız tepe
bell furnace i. çan fırın
bell annealer i. çansı tavlayıcı
double bell i. çift çan
glass bell i. cam kavanoz
bell distribution i. çan dağılımı
bell overhang i. çan sarkması
hand-bell i. çıngırak
bell housing i. debriyaj kapağı
diving bell i. dalgıç çanı
rotating bell i. döner çan
bell crank i. dirsekli mafsal
bell crank i. dirsekli krank
bell crank lever i. dirsekli manivela
hand-bell i. el çanı
electromechanical bell i. elektromekanik zil
electric bell i. elektrikli zil
bell jar i. fanus
bell-buzzer i. haber düdüğü
bell-mouth i. genişletilmiş ağız
bell crank i. hareketin yönünü değiştirmek için kullanılan manivela
bell chuck i. kovan aynası
bell crank i. kol
small bell i. küçük çan
magneto bell i. manyeto zil
bell crank i. mafsallı levye
bell crank i. manivela
bell-and-spigot joint i. muflu bağlantı
bell and spigot joint i. muflonlu bağlantı
bell metal i. pirinç
wind-bell i. rüzgar çanı
liquid sealed bell i. sızdırmaz sıvılı çan
bell cutout switch i. susturma switchi
bell cutout switch i. susturma düğmesi
alarm bell i. tehlike zili
warning bell i. uyarma zili
bell housing i. volant muhafaza
fire bell i. yangın zili
fire bell i. yangın çanı
wind-bell i. yel çanı
bell ringing transformer i. zil trafosu
bell wire i. zil teli
call bell system i. zil çağrı sistemi
bell-ringing transformer i. zil transformatörü
bell transformer i. zil transformatörü
bell wire i. zil kablosu
bell-knob i. zil butonu
bell cutout switch i. zil kesme
bell-ringing transformer i. zil trafosu
bell punch i. zilli bilet makinesi
bell trap i. çan şeklinde bir drenaj süzgeci
bell-krupp process i. krupp süreci
bell-krupp process i. friedrich krupp tarafından uygulanmış bir tür pik demiri arındırma işlemi
wind-bell i. rüzgarın etkisiyle hareket edip çalacak kadar hafif çan
bell process i. eriyik haldeki pik demirini demir oksitle yıkama
bell-less s. çansız
bell-shaped s. çan biçimli
bell-mouth s. çan ağızlı
bell-mouth s. konik ağızlı
Computer
liquid sealed bell i. sızdırmaz sıvılı çan
Telecom
regional Bell holding company i. bell bölge holding şirketi
regional bell operating companies i. bölgesel bell işletim şirketleri
bell® i. bell telefon şirketi
Electric
electric bell i. elektrikli zil
bell push i. elektrik zili düğmesi
electromechanical bell i. elektromekanik zil
electric bell i. elektrik zili
magneto bell i. manyeto zil
Mechanic
actuating bell crank i. tahrik mafsalı
Textile
bell-bottoms i. bol paça pantolon
bell skirt i. çan etek
bell-bottoms i. ispanyol paça pantolon
bell-bottom i. ispanyol paça pantolon
bell bottomed trousers i. ispanyol paça pantolon
bell bottoms i. paça kısmı geniş pantolon
bell-bottom i. paça kısmı geniş pantolon
bell-bottomed s. ispanyol paça
bell-bottom s. ispanyol paça
Architecture
bell tower i. çan kulesi
bell tower i. çankulesi
bell roof i. çan şeklinde çatı
bell cage i. büyük çanları taşıyan ahşap çerçeve
bell deck i. açık çan kulesinde çanların altındaki zemin
bell gable i. kalkan duvarının çanları barındıran uzantısı
Construction
bell hole i. boruların birleştirilmesine olanak sağlayan boru eklem yerlerinin altında boru siperinde yapılmış çukur
bell hole i. çan çukuru
bell hole i. kanal içinde yapılacak kaynak ve bakım işleri için genişletilmiş kanal bölümü
bell arch i. çıkma destekleri üzerine inşa edilen beşik kemer
Automotive
fluid separating bell i. ayırıcı kampana
bell mouth i. çanağzı
bell-mouth wear i. çanağzı aşınma
bell housing i. debriyaj muhafazası
bell crank housing i. debriyaj mahfazası
bell-housing i. debriyaj mahfaza
bell housing i. kavrama kapağı
bell metal i. pirinç
selecting bell crank i. seçici dirsekli kol
bell crank housing i. volan mahfazası
Railway
anchorage bell i. ankraj çanı
Aeronautic
bell crank i. hareketin yönünü değiştirmek için kullanılan kol
Marine
bell buoy i. çanlı samandra
bell buoy i. canlı şamandıra
bell buoy i. çanlı şamandıra
ship's bell i. gemi çanı
ships bell i. gemi zili
ship's bell i. gemi zili
certificate for the ship’s bell and gong i. kampana ve gong sertifikası
bell book i. makine dairesi defteri
Mining
bell and hopper i. maden eritme ocağının tepesindeki aparat
Medical
bell palsy i. bell felci
nerve of bell i. bell siniri
small bell sign i. çıngırak işareti
martin-bell syndrome i. frajil x sendromu
small bell sign i. sonet işaretl
Psychology
martin-bell syndrome i. martin-bell sendromu
Dentistry
bell stage i. çan safhası
Gastronomy
bell pepper i. biber dolmalık
sweet bell pepper i. dolmalık biber
bell pepper i. dolma biber
green bell i. dolmalık yeşil biber
stuffed squash and bell peppers i. etli kabak-biber dolması
rice and minced meat stuffed bell peppers i. etli biber dolması
Math
bell-shaped curve i. çan eğrisi
Statistics
bell distribution i. çan dağılımı
bell-shaped curve i. çan eğrisi
bell curve i. çan eğrisi
bell-shaped s. normal dağılımlı
bell-shaped s. normal dağılımla ilgili
bell-shaped s. normal eğrili
bell-shaped s. normal eğriyle ilgili