blown - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

blown

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"blown" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 29 sonuç

İngilizce Türkçe
General
blown s. üflenmiş
blown s. esmiş
blown s. çiçeklenmiş
blown s. şişmiş
blown s. soluğu kesilmiş
blown s. sineklenmiş
blown s. bozuk
blown s. hava veya buharı hareket ettirerek hareket ettirilmiş
blown s. (çiçek) açmış
blown s. (hayvan) midesi şişmiş
blown s. (ağzı kapalı yiyecek kabı) içeriğinin bozulması nedeniyle şişmiş
blown s. (yiyecek) bozuk
blown s. yorgun
blown s. bitkin
blown s. patlama nedeniyle parçalanmış
blown s. tahrip olmuş
blown s. erimiş
blown s. tesirsiz
blown s. şekilsiz
Irregular Verb
blown f. blow - blown
Colloquial
blown s. turboşarjlı (araç)
Technical
blown s. üfleyerek oluşturulmuş
Automotive
blown s. (silindir) mekanik gerilim altında harap olmuş
Agriculture
blown s. (lahana, karnabahar ) çiçekli sebzelerin aşırı gelişmesi
Slang
blown s. sarhoş
blown s. kafası kıyak/güzel/iyi
blown s. uçmuş
blown s. leyla
blown s. pilot (sarhoş)

"blown" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 172 sonuç

İngilizce Türkçe
General
blown tire i. patlamış lastik
become full blown f. (hastalık) tamamen gelişmek
be blown up f. şişirilmek
be blown out f. patlama yaşamak
blown up s. şiş
full blown s. tamamen açılmış
full-blown s. tamamen açmış
full-blown s. tam gelişmiş
blown up s. nefes nefese kalmış
blown up s. şişmiş
blown up s. soluğu kesilmiş
blown up s. şişirilmiş
full-blown s. olgunlaşmış
blown-up s. böbürlenen
blown-up s. anlamsız veya yapay bir şekilde detaylandırılmış
blown-up s. yıkım veya patlama nedeniyle zarar görmüş
blown-up s. (top, balon) şişirilmiş
fly-blown s. sineklenmiş
fly-blown s. bozuk
fly-blown s. (et) sineklenmiş
fly-blown s. sinek bokuyla kaplanmış
fly-blown s. kusurlu
fly-blown s. lekeli
Colloquial
be blown away by something f. (bir şeyden) çok etkilenmek
be blown away by something f. (bir şeye) hayran kalmak/olmak
be blown away f. çok etkilenmek
be blown away f. hayran kalmak/olmak
be blown away f. şaşkına çevrilmek
be blown away f. çok heyecanlandırılmak
blown away s. çok heyecanlanmış/etkilenmiş
blown away s. sarhoş
blown away s. pilot olmuş
blown away s. kurşunla vurulmuş
blown away s. öldürülmüş
blown away s. kurşunlanmış
blown away s. kurşun sıkılmış
blown away s. postu deldirmiş
blown away s. defteri dürülmüş
blown away s. havaya uçmuş
blown away s. şaşırmış
blown away s. yenilgiye uğramış
Idioms
be blown off course f. rota dışına çıkmak
be blown off course f. (dışsal bir nedenle) planları yarıda kesilmek
be blown off course f. planları etkilenmek
be blown off course f. planları alt üst olmak
have (one's) wig blown off f. çok etkilenmek
have (one's) wig blown off f. canlanmak
have (one's) wig blown off f. hayat bulmak
have (one's) wig blown off f. kanatlanmak
be blown up by one's own bomb f. kendi sonunu hazırlamak
be blown off course f. rota dışına çıkmak
be blown off course f. rotadan sapmak
be blown off course f. yoldan çıkmak
be blown off course f. planları suya düşmek
be blown off course f. planları alt üst olmak
be blown off course f. rotayı şaşırmak
be blown out of the water f. bozguna uğramak
be blown out of the water f. hezimete uğramak
be blown out of the water f. fena yenilmek
be blown out of the water f. dümdüz olmak
be blown out of the water f. açık ara yenilmek
be blown out of the water f. büyük yenilgiye uğramak
be blown to smithereens f. paramparça edilmek
be blown to smithereens f. tuz buz edilmek
be blown to smithereens f. yerle bir edilmek
be blown to smithereens f. paramparça edilmek
be blown to smithereens f. tuz buz edilmek
be blown to smithereens f. yerle bir edilmek
be blown to smithereens f. tuz buz olmak
be blown to smithereens f. tarumar edilmek
blown (all) out of proportion f. çok abartmak
blown (all) out of proportion f. çok büyütmek
blown (all) out of proportion f. pireden deve yapmak
blown (all) out of proportion f. pireyi deve yapmak
blown (all) out of proportion f. şişirmek
blown to bits s. paramparça olmuş/edilmiş
blown to bits s. (patlatılarak) parçalarına ayrılmış
Trade/Economic
full blown-crisis i. tam anlamıyla bir kriz
full blown-crisis i. tam gelişmiş kriz
Industry
mouth-blown glass i. ağızdan üflemeli cam
Technical
bottom blown basic oxygen process i. alttan üflemeli alkali oksijen süreci
bottom blown converter i. alttan üflemeli konvertör
bottom blown oxygen steelmaking i. alttan üflemeli oksijen çelik yapımı
bottom blown processes i. alttan üflemeli süreçler
combination blown processes i. birleşik üflemeli süreçler
blown joint i. boru lehim eki
hand-blown i. el üfleme
hand blown glass i. el üfleme cam
blown oil i. havalandırılmış yağ
oxygen-blown pneumatic process i. oksijen üflemeli pnömatik süreç
blown oil i. okside yağ
hot-blown slag i. sıcak hadde pulu
free-blown glass i. serbest üfleme camı
blown up i. şişirilmiş
blown-film extrusion i. üfürme zar sıkması
blown glassware i. üfleme cam eşya
blown sheet i. üfleme borudan düz cam
blown glass i. üfürme cam
blown-film process i. üfürme zar süreci
side-blown converter i. yandan üflemeli dönüştürgeç
blown fuse i. yanmış sigorta
side-blown converter i. yandan üflemeli konvertör
side blown converter i. yandan üflemeli konvertör
side blown converter i. yandan üflemeli dönüştürgeç
blown down i. yerleştirme havası
badly blown s. bozuk üflenmiş
blown-out s. iyi şişirilmiş
not blown-up s. iyi üflenmemiş
not blown-up s. iyi şişmemiş
blown out s. üflenerek ucu açılmış
Computer
blown-up image i. büyütülmüş görüntü
blown-up image i. yakınlaştırılmış görüntü
Telecom
air blown fiber i. hava üflemeli lif
blown fiber i. şişmiş lif
blown cable i. üflemeli kablo
Construction
blown asphalt i. okside asfalt
Automotive
blown engine i. aşırı zorlanma sonucu motorun patlaması
blown engine i. kompresörlü/turboşarjlı motor
blown engine i. patlamış motor
blown fuse i. yanmış sigorta
blown head gasket i. yanmış silindir kapak contası
Marine
wind-blown sand i. rüzgarla taşıma kum
wind-blown sand transport rate i. rüzgarla kumun taşınım oranı
Medical
blown pupils i. irileşmiş gözbebekleri
Chemistry
air-blown asphalt i. hava-şişirmeli asfalt
Environment
blown sand control i. kum tipisi kontrolu
blown sand i. kum tipisi
Geography
blown sand i. erozyon kumu
blown sand i. rüzgarla taşınmış kum
Military
blown primer i. kapsül parçalanması
Hunting
over blown i. geri tepmesi ve barut dumanını çok fazla sızdıran silah
Art
end blown flute i. kaval
Music
end-blown flute i. kaval
end-blown flute i. ney
side-blown flute i. yan flüt
end-blown s. uçtan üflemeli
Photography
blown-up s. (fotoğraf) büyütülmüş
Ottoman Turkish
blown up s. berhava
Archaic
high-blown s. gösterişçi
high-blown s. kendini beğenmiş
Slang
blown up s. sarhoş
blown up s. kafası kıyak/güzel/iyi
blown up s. uçmuş
blown up s. leyla
blown up s. pilot (sarhoş)
blown away s. alkol ya da uyuşturucunun etkisinde
blown away s. sarhoş
blown away s. kafası dumanlı
blown away s. uçmuş
blown away s. kafası kıyak
blown away s. leyla olmuş
blown away s. pilot olmuş
blown away s. sarhoş
blown away s. kafası iyi
blown away s. kafası güzel
blown away s. uçmuş
blown away s. kafası kıyak
blown away s. kafası dumanlı
blown away s. kafası yüksek
blown away s. silahla öldürülmüş
blown (out) s. alkol ya da uyuşturucunun etkisinde
blown (out) s. sarhoş
blown (out) s. kafası dumanlı
blown (out) s. kafası iyi
blown (out) s. kafası güzel
blown (out) s. kafası kıyak
blown (out) s. uçmuş
blown (out) s. leyla olmuş
blown (out) s. pilot olmuş
blown (out) s. kafası yüksek
fly-blown [australia] s. parasız
fly-blown [australia] s. meteliksiz