olgunlaşmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

olgunlaşmış



"olgunlaşmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olgunlaşmış ripe s.
olgunlaşmış matured s.
olgunlaşmış mellowed s.
olgunlaşmış seasoned s.
olgunlaşmış full-blown s.
olgunlaşmış mature s.
olgunlaşmış blow s.
olgunlaşmış ripened s.
olgunlaşmış stricken s.
Trade/Economic
olgunlaşmış conventional s.
Biology
olgunlaşmış fully formed s.
olgunlaşmış fully grown s.
Modern Slang
olgunlaşmış all grown up s.

"olgunlaşmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olgunlaşmış karahindiba tohumlarının çiçek sapından kopmadan önceki beyaz ve tüy gibi top hali puffball i.
olgunlaşmış kemik mature bone i.
hakkında konuşulacak kadar olgunlaşmış fikir a speech-ripe idea i.
olgunlaşmış fındık leamer i.
olgunlaşmış patatesleri toprağa zarar vermeden çıkarmak grabble [dialect] f.
konuşulacak kadar olgunlaşmış speech-ripe s.
tohumu olgunlaşmış ripe s.
fazla olgunlaşmış overmellow s.
(özellikle böcekler için) cinsel olarak olgunlaşmış perfect s.
fazla olgunlaşmış squashy s.
aşırı olgunlaşmış squashy s.
Idioms
kısa sürede olgunlaşmış kişi/şey a seven-day wonder i.
olgunlaşmış/hazır olmak be ripe for the picking f.
Medical
olgunlaşmış kemik mature bone i.
Gastronomy
iyice olgunlaşmış üzümlerden yapılan, malaga mahsulü tatlı beyaz şarap mountain i.
iyice olgunlaşmış üzümlerden yapılan, malaga mahsulü tatlı beyaz şarap mountain wine i.
Biology
tam olgunlaşmış fully-fledged s.
Zoology
cinsel olarak olgunlaşmış büyük erkek memeli bill [scotland] i.
Botanic
tüm dokuları olgunlaşmış bir tohumluktan köken alan meyve true fruit i.
doğuştan bitişik kısımları olmadan olgunlaşmış perikarptan oluşan bir meyve autocarp i.
gül ağacının çok sayıda akeni çevreleyen etli bir çiçek tablasından oluşan olgunlaşmış bir yalancı meyvesi hep i.
olgunlaşmış mantar flat i.
çekirdeği olgunlaşmış etli kısma yapışık olmayan meyve freestone i.
olgunlaşmış pamuk çiçeği snap i.
doğuştan bitişik kısımları olmadan olgunlaşmış perikarptan oluşan autocarpous s.
olgunlaşmamış ve olgunlaşmış biçimleri farklılık göstermeyen (bitki veya bitki parçası) homoblastic s.
çeliklemede kullanılacak kadar olgunlaşmış (sap gibi bitki kısmı) ripe s.
Agriculture
olgunlaşmış meyve ripe i.
olgunlaşmış sebze ripe i.
ağaçta olgunlaşmış tree-ripe s.
ağaçta olgunlaşmış tree-ripened s.
olgunlaşmış bir halde in zf.
Forestry
olgunlaşmış kerestelerin yakın sıklıkta ayıklanması selection i.
Ornithology
yakalanmadan önce olgunlaşmış (şahin) haggard s.