ripe - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ripe

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"ripe" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 71 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
ripe s. olgun
General
ripe f. erginleşmek
ripe f. kemale ermek
ripe f. kapsamlı incelemeye tabi olmak
ripe f. detaylı soruşturmadan geçmek
ripe f. gözden geçirmek
ripe f. incelemek
ripe s. bekletilmiş
ripe s. uygun
ripe s. dinlendirilmiş
ripe s. olgun (meyve)
ripe s. olgunlaşmış
ripe s. hazır
ripe s. tam vakti gelmiş
ripe s. erişkin
ripe s. açık saçık
ripe s. yaşlıca
ripe s. ameliyata hazır (apse)
ripe s. yetişmiş
ripe s. ergin
ripe s. pişkin
ripe s. sulu
ripe s. görmüş geçirmiş
ripe s. kemale ermiş
ripe s. olgun
ripe s. tensel ve dolgun
ripe s. kaba
ripe s. uygunsuz
ripe s. bayağı
ripe s. edebe aykırı
ripe s. kötü koku yayan
ripe s. tohumu olgunlaşmış
ripe s. pis kokulu
ripe s. kokuşmuş
ripe s. ağır kokulu
ripe s. davetkar
ripe s. tahrik eden
ripe s. ilerlemiş (zaman)
ripe s. uygulanmaya hazır olan
ripe s. zamanı gelen
ripe s. elverişli durumda
ripe s. müsait olan
ripe s. keskin (koku)
ripe s. nahoş (koku)
Law
ripe s. mahkemeye taşınma evresine gelmiş (anlaşmazlık)
ripe s. adli işlem başlatılmasına hazır
ripe s. yargılamaya hazır
ripe s. ödenmeye hazır
Technical
ripe s. olgun
Medical
ripe s. ameliyatla alınacak kadar gelişmiş (katarakt)
Physiology
ripe s. dışarı atılmaya müsait (yumurta)
Gastronomy
ripe s. olmuş
Biology
ripe s. tomurcuklanma hücresi bulunmayan (maya)
Marine Biology
ripe s. olgun yumurta taşıyan (balık)
ripe s. olgun spermatozoa taşıyan (balık)
Botanic
ripe s. çeliklemede kullanılacak kadar olgunlaşmış (sap gibi bitki kısmı)
Agriculture
ripe i. olgunlaşmış meyve
ripe i. olgunlaşmış sebze
Forestry
ripe s. kesilmeye müsait
Geography
ripe i. nehir kenarı
ripe i. ırmak kıyısı
Archaic
ripe s. irin toplamış (yara, tümör)
ripe s. akıtılmaya müsait (yara, tümör)
ripe s. sarhoş
Slang
ripe s. bütün
ripe s. eksiksiz
ripe s. adamakıllı
ripe s. ölçüsüz
ripe s. aşırı
ripe s. fahiş
ripe s. hafif müstehcen

"ripe" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a speech-ripe idea i. hakkında konuşulacak kadar olgunlaşmış fikir
ripe fruit i. olgun meyve
grow ripe f. olgunlaşmak
make ripe f. olgunlaştırmak
(time) be ripe for f. zamanı gelmek
live to a ripe old age f. dünyaya kazık kakmak
ripe [scotland] f. adamakıllı aramak
ripe [scotland] f. tıkayan şeyden arındırmak
ripe [scotland] f. ayıklamak
ripe [scotland] f. (birini, dükkanı) soymak
speech-ripe s. konuşulacak kadar olgunlaşmış
ripe with s. ile dolu
Phrasals
ripe for (something) f. (bir şeyi) çağıran durumda
ripe for (something) f. (bir şeyi) davet eden durumda
ripe for (something) f. (bir şeye) hazır durumda
ripe for (something) f. (bir şeye) ihtiyacı olan bir halde
Colloquial
time is ripe expr. tam zamanı
time is ripe expr. tam sırası
Idioms
ripe old age i. çok ileri bir yaş
live to a ripe old age f. çok yaşamak
live to a ripe old age f. çok yaşlanıncaya kadar yaşamak
live to a ripe old age f. çok uzun yaşamak
live to a ripe old age f. iyice yaşlanana kadar yaşamak
at the ripe old age of (something) f. iyice yaşlanana kadar yaşamak
live to the ripe old age f. torun torba sahibi olmak
live to the (ripe old) age of something f. (70/80 vb) yaşına kadar yaşamak
be ripe for the picking f. ideal konumda/durumda olmak
be ripe for the picking f. kullanılabilir/kar sağlanabilir durumda olmak
be ripe for the picking f. fayda sağlayabilir olmak
be ripe for the picking f. olgunlaşmış/hazır olmak
at the ripe old age expr. bir hayli yaşlı
early ripe, early rotten expr. büyümüş de küçülmüş
soon ripe, soon rotten expr. büyümüş de küçülmüş
at the ripe old age expr. çok yaşlı
at a ripe old age expr. bir hayli yaşlı
at a ripe old age expr. çok yaşlı
at the ripe old age expr. bir hayli yaşlı
at the ripe old age expr. çok yaşlı
at a ripe old age expr. geç bir yaşta
at a ripe old age expr. bir hayli yaşlı
to a ripe old age expr. geç bir yaşa kadar
to a ripe old age expr. iyice yaşlanana kadar
like a ripe plum expr. kolayca
like a ripe plum expr. direnç göstermeden
like a ripe plum expr. karşı koymadan
like a ripe plum expr. kendiliğinden
the time is ripe expr. tam zamanı
the time is ripe expr. tam sırası
the time is ripe expr. zamanı geldi
to a ripe old age expr. geç yaşa kadar
to a ripe old age expr. iyice yaşlanana kadar
to the ripe old age expr. geç yaşa kadar
to the ripe old age expr. iyice yaşlanana kadar
Speaking
when the time is ripe expr. sırası gelince
when the time is ripe expr. sırası geldiğinde
when the time is ripe expr. zamanı geldiğinde
when the time is ripe expr. zamanı gelince
Construction
ripe [scotland] f. (kaba zeminden) taşları sökmek
ripe [scotland] f. (kaba zeminden) taşları ayırmak
Parasitology
ripe rot i. (meyve) antraknoz hastalığı
Marine Biology
ripe fish i. olgun balık
ripe egg i. olgun yumurta
Botanic
ripe olive i. salamura zeytin
rathe-ripe s. erken gelişmiş
Agriculture
ripe [dialect] f. oraklamak
ripe [dialect] f. ekin biçmek
tree-ripe s. ağaçta olgunlaşmış
market-ripe s. en iyi durumda satışa çıkmaları için tam olgunlaşmamışken hasat edilmiş
market-ripe s. tamamen olgunlaşmamış
Slang
cherry ripe [uk] i. pipo
cherry ripe [uk] i. saçmalık
cherry ripe [uk] i. kuru gürültü
cherry ripe [uk] i. boş laf
cherry ripe [uk] i. aptal aptal konuşma