olmuş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

olmuş



"olmuş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olmuş grown s.
olmuş mature s.
olmuş done s.
olmuş past s.
olmuş up s.
olmuş happened s.
olmuş foregone s.
Gastronomy
olmuş ripe s.

"olmuş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
harap olmuş ruined s.
kullanılmaz olmuş obsolete s.
General
diken diken olmuş deri goose pimples i.
un ufak olmuş broken into pieces i.
birden zengin olmuş kimse arriviste i.
gözleri çakmak çakmak olmuş kimse dragon i.
içi yok olmuş bir şeyin dışı shell i.
diken diken olmuş deri cutis anserina i.
emekli olmuş ama onursal olarak titrini sürdüren emeriti i.
diken diken olmuş deri goose flesh i.
organize olmuş toplum body politic i.
tarihsel olarak papa'ya ait olmuş olan orta italya devletçikleri papal states i.
kal olmuş lack of use i.
olmuş bitmiş iş fait accompli i.
telef olmuş destroyed i.
olmuş bitmiş bir şey an accomplished fact i.
hipnotize olmuş bir kişiyi uyandırma dehypnotizing i.
emekli olmuş bayan emerita i.
hayatta başarısız olmuş joke i.
diken diken olmuş deri goosebump i.
resmen kabul edilmemiş fakat fiilen olmuş bir şey virtual i.
tüyleri diken diken olmuş deri goosebumps i.
tüyleri diken diken olmuş deri gooseflesh i.
tüyleri diken diken olmuş deri goosepimples i.
modern ama yine de klişe olmuş yeni kelime buzzword i.
kullanımı son zamanlarda yaygınlaşmış dillere pelesenk olmuş yeni kelime buzzword i.
tüyleri diken diken olmuş goose pimples i.
tüyleri diken diken olmuş goose flesh i.
tüyleri diken diken olmuş goose bumps i.
yalama olmuş vida stripped screw i.
yalama olmuş vida worn screw i.
güneş etkisiyle sarı olmuş saç sun-bleached blonde hair i.
halka mal olmuş kimse public character i.
topluma mal olmuş şahıs socially prominent person i.
topluma mal olmuş kişi socially prominent person i.
kendi çabalarıyla milyarder olmuş (kişi) self-made billionaire i.
hipnotize olmuş bir kişiyi uyandırma dehypnotising i.
şartlı tahliye olmuş kimse parolee i.
şartlı tahliye olmuş kimse probationer i.
1950 ve 60'larda popüler olmuş genelde küt saç olarak kullanılan kulak altına kadar uzanan, perçemli bir saç modeli pageboy haircut i.
kamuya mal olmuş kişi public figure i.
ismini domuz turtasından alan 1850'lerde popüler olmuş bir şapka türü pork pie hat i.
paramparça olmuş şey catastrophe [scottish] i.
ıslah olmuş kimse redemptionary i.
çevredeki nahoşluklardan izole olmuş durum veya yer oasis i.
yakın zamanda var olmuş new-sprung i.
yeni var olmuş new-sprung i.
10. yüzyılda mançurya ve iç moğolistan'da egemen olmuş liao hanedanı'nı kuran moğol halkına mensup kimse khitan i.
günümüzde yemen'in güneybatısında konuşulan yok olmuş eski güney arapçası qatabanian i.
berbat olmuş şey mess-up i.
büyük bir yapının harap olmuş veya terk edilmiş iskeleti hulk i.
mö. 5. yüzyıldan ms. 16. yüzyıla kadar ohio ve mississippi vadilerinde etkili olmuş kızılderili kabilelerine mensup kimse mound-builder i.
M.Ö. 4. yüzyılda sirakuza'da hükümdar olan dionysios'un sarayında yaşamış ve dünyaca ünlü damokles'in kılıcı deyiminin zamanımıza kadar gelmesine sebep olmuş kişi damocles i.
glasgow sanat okulu çevresinde toplanmış ve 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında etkili olmuş bir grup tasarımcı glasgow school i.
kamuya mal olmuş birinin yıkıcı eleştiriler karşısındaki savunmasızlığı glass jaw i.
moda olmuş kelime buzz term i.
kalsine olmuş cüruf dander [dialect] [uk] i.
tüyleri diken diken olmuş deri gooseskin i.
topluma mal olmuş kimseler pantheon i.
tüyleri diken diken olmuş deri chicken skin i.
yeni partiye üye olmuş olma proselytism i.
paranın köpeği olmuş sanatçı prostitute i.
hipnotize olmuş kişiyi uyandırmak dehypnotise f.
hipnotize olmuş kişiyi uyandırmak dehypnotize f.
heba olmuş wasted f.
olmuş bir şeyin tersini istemek unwill f.
mahlul olmuş escheated s.
mağlup olmuş discomfited s.
hayran olmuş ensorceled s.
sonucu olmuş ensued s.
eşdeğerde olmuş equaled s.
suç işlemenize sebep olmuş contributed to your offending s.
altüst olmuş upset s.
ibret olmuş exampled s.
harap olmuş tost s.
baba olmuş begotten s.
mezun olmuş graduated s.
heba olmuş wasted s.
zail olmuş evanished s.
örnek olmuş exemplified s.
yakında olmuş recent s.
kat kat olmuş stratified s.
güneş yanığı olmuş sunburnt s.
yok olmuş gone s.
mest olmuş ecstatical s.
topluma mal olmuş celebrated s.
yeni olmuş fresh s.
sağır olmuş deafened s.
harap olmuş wrecked s.
kani olmuş convinced s.
yalama olmuş eroded s.
lime lime olmuş torn to ribbons s.
deforme olmuş crooked s.
sebep olmuş occasioned s.
aşık olmuş fallen in love with s.
harap olmuş destroyed s.
aynı onda olmuş coexisted s.
muadili olmuş equalised s.
zengin olmuş feathered s.
aşık olmuş fell in love with s.
harabe olmuş ruined s.
nüfuz olmuş entered s.
hasıl olmuş emerged s.
ortadan yok olmuş vanished s.
fit olmuş quits s.
muadili olmuş equalled s.
rezil olmuş downfallen s.
yok olmuş extinct s.
yanıp kül olmuş burned to a crisp s.
erekte olmuş erected s.
mat olmuş checkmated s.
deforme olmuş deformed s.
alabora olmuş overturned s.
alan talan olmuş plundered s.
eşdeğerde olmuş equalled s.
güneş yanığı olmuş sunburned s.
yeni (olmuş) recent s.
lig üyesi olmuş leaguered s.
tahrip olmuş tost s.
kulak misafiri olmuş overheard s.
kangren olmuş gangrened s.
tel tel olmuş (kumaş/halı) threadbare s.
neden olmuş led s.
memnun olmuş pleased s.
altüst olmuş disorganized s.
atasözü olmuş proverbial s.
mağlup olmuş defeated s.
organize olmuş organized s.
sarılık olmuş jaundiced s.
konsantre olmuş concentrated s.
mest olmuş enrapt s.
ikna olmuş convinced s.
muadili olmuş equaled s.
ölümünden sonra (olan/olmuş) posthumous s.
deforme olmuş misshapen s.
mest olmuş drunk s.
tortop olmuş involute s.
zail olmuş evanesced s.
gerdanı kat kat olmuş jowly s.
teslim olmuş surrendered s.
fit olmuş even s.
deprese olmuş depressed s.
mest olmuş rapturous s.
bertaraf olmuş removed s.
alt üst olmuş dashed s.
bira ile sarhoş olmuş beery s.
berbat olmuş ruined s.
yok olmuş evanished s.
suç işlemesine sebep olmuş contributed to one's offending s.
eşdeğerde olmuş equalised s.
var olmuş existed s.
karmakarışık olmuş ensnarled s.
tahrip olmuş blasted s.
yok olmuş annihilated s.
altüst olmuş disrupted s.
üstün olmuş excelled s.
mest olmuş rapt s.
mest olmuş entranced s.
dahil olmuş entered s.
mest olmuş enraptured s.
hasıl olmuş engendered s.
devlete intikal olmuş escheated s.
apse olmuş abscessed s.
tatmin olmuş satisfied s.
afişe olmuş revealed s.
hayran olmuş ensorcelled s.
evvelce olmuş precedential s.
rahatsız olmuş bothered s.
mahkum olmuş sentenced s.
üye olmuş entered s.
ameliyat olmuş operated s.
tuzla buz olmuş (ümitler vb) shipwrecked s.
sebep olmuş caused s.
bertaraf olmuş staved s.
izole olmuş seclusive s.
harap olmuş slummed s.
sürü olmuş toplanmış shoaled s.
parça parça olmuş shivered s.
mucur olmuş slagged s.
asimile olmuş assimilated s.
alışkanlık olmuş routinised s.
adet olmuş routinised s.
adet olmuş routinized s.
alışkanlık olmuş routinized s.
mest olmuş ecstatic s.
farklı ve moda olmuş nouveau s.
bronz olmuş bronzed s.
kurban olmuş victimised s.
kurban olmuş victimized s.
haşat olmuş banged up s.
alabora olmuş upturned s.
üniversiteye kayıt olmuş matriculated s.
darmadağınık olmuş shot to pieces s.
darmadağınık olmuş shot to hell s.
birlik olmuş corporate s.
entegre olmuş integrated s.
çift olmuş geminate s.
topluma mal olmuş far-famed s.
altüst olmuş topsy-turvy s.
iyi organize olmuş well-organized s.
topluma mal olmuş widely-esteemed s.
sarhoş olmuş besotted s.
yok olmuş blasted s.
ıslah olmuş regenerate s.
kafası allak bullak olmuş messed up in the head s.
yerinden olmuş subrogated s.
yeniden entegre olmuş reintegrated s.
demode olmuş out of fashion s.
tamamıyla tahrip olmuş (araç) totaled s.
abone olmuş subscribed s.
yanıp kül olmuş burnt down s.
rahatsız olmuş annoyed s.
rahatsız olmuş irked s.
rahatsız olmuş irritated s.
tarihin derinliklerinde kaybolmuş/yok olmuş/yitmiş lost in the mists of time s.
tahrip olmuş stricken s.
savaştan tahrip olmuş war-ravaged s.
yağmurla sırılsıklam olmuş rain-soaked s.
tıraş olmuş shaved s.
taburcu olmuş discharged s.
berbat olmuş corrupted s.
paramparça olmuş shattered s.
karmakarışık olmuş balled up s.
dejenere olmuş bastardly s.
kıpkırmızı olmuş red hot s.
teslim olmuş capitulated s.
altüst olmuş dashed s.
yangından tarumar olmuş razed by fire s.
gerçek olmuş actualised s.
gerçek olmuş actualized s.
muadili olmuş equalized s.
eşdeğerde olmuş equalized s.
altüst olmuş disorganised s.
tamamıyla tahrip olmuş (araç) totalled s.
iyi organize olmuş well-organised s.
organize olmuş organised s.
paramparça olmuş smashed s.
kentli olmuş urbanised s.
şehirli olmuş urbanised s.
kentli olmuş urbanized s.
şehirli olmuş urbanized s.
allak bullak olmuş ghastly s.
üzeri yağ/petrol olmuş oil-coated s.
şok olmuş staggered s.
kuduz olmuş rabid s.
helak olmuş ragged s.
arkadaş olmuş affrended [obsolete] s.
arkadaş olmuş affriended [obsolete] s.
dost olmuş affriended [obsolete] s.
tahrik olmuş aflame s.
atasözü olmuş adagial s.
heba olmuş canker-bit s.
yok olmuş agone s.
tahrik olmuş teased s.
şok olmuş shocked s.
tahriş olmuş chafed s.
al al olmuş reddened s.
ıslah olmuş reformed s.
yatak döşek olmuş laid low s.
Tahriş olmuş irritated s.
ziyan olmuş naught s.
şok olmuş nerve-shaken s.
gıcık olmuş annoyed s.
tahrik olmuş toey s.
kafası allak bullak olmuş touched s.
uzun süren endişeden harap olmuş trauchled s.
tahrik olmuş turned on s.
bira içmekten zom olmuş in ale [obsolete] s.
malum olmuş augurous s.
harap olmuş ravaged s.
altüst olmuş upset s.
rezil olmuş awkward s.
yakın zamanda başarılı olmuş emerging s.
başarısız olmuş empty-handed s.
alt üst olmuş unorganized s.
alt üst olmuş unorganised s.
rahatsız olmuş unpeaceable s.
alabora olmuş upended s.
mest olmuş extatic s.
şaraptan sarhoş olmuş winy s.
tatmin olmuş quat s.
(yüz) kıpkırmızı olmuş blackened s.
kışın şiddetli hava koşulları nedeniyle tahrip olmuş winter-beaten s.
sarhoş olmuş wiped out s.
zom olmuş wiped out s.
sarhoş olmuş wiped-out s.
zom olmuş wiped-out s.
uyuz olmuş mangey s.
büyülenerek kedere gark olmuş hag-ridden s.
harap olmuş half-ruined s.
tahrip olmuş blown s.
leyla olmuş happy s.
ters yüz olmuş (giysi) wrong-side-out s.
harap olmuş haywire s.
kederden altüst olmuş broken s.
gıcık olmuş hoha [new zealand] s.
delice aşık olmuş gaga s.
heba olmuş lost s.
yangın nedeniyle yok olmuş burned-over s.
başarısız olmuş bust s.
rahatsız olmuş riled s.
cin ile sarhoş olmuş ginny s.
çöl yaşamına adapte olmuş desert s.
telef olmuş destructed s.
harap olmuş destructed s.
mest olmuş dionysiac s.
şok olmuş heartstricken s.
şok olmuş heart-stricken s.
geçmişte var olmuş historic s.
çok popüler olmuş hit. s.
çok ünlü olmuş hit. s.
sığır hastalığından telef olmuş murrion [obsolete] s.
yanıp kül olmuş on-air s.
bir zamanlar olmuş one s.
tek tarafın rızasıyla olmuş one-party s.
aşırı derecede konsantre olmuş overfocussed s.
un ufak olmuş riven s.
paramparça olmuş riven s.
ayar olmuş rotted [dialect] s.
harap olmuş ruinate s.
şok olmuş devastated s.
altüst olmuş dislocated s.
kepaze olmuş in dust and ashes s.
yanıp kül olmuş incinerate [obsolete] s.
karmakarışık olmuş metagrabolized s.
karmakarışık olmuş metagrabolised s.
allak bullak olmuş metagrobolised s.
allak bullak olmuş metagrobolized s.
deforme olmuş distort s.
şok olmuş disturbed s.
tüyleri diken diken olmuş goosey s.
tüyleri diken diken olmuş goosy s.
birbirine adapte olmuş coadapted s.
teskin olmuş comforted s.
tam olmuş done (up) s.
yok olmuş done in s.
yok olmuş done up s.
tek vücut olmuş incorporate s.
mutlu olmuş felicitate [obsolete] s.
zevkten dört köşe olmuş intoxicated s.
düşüncelere gark olmuş pensived [obsolete] s.
kamuya mal olmuş populist s.
kamuya mal olmuş populistic s.
pul pul olmuş scabby s.
et sineklerinin yumurta veya larvalarıyla kontamine olmuş flyblown s.
amacına kanalize olmuş focused s.
amacına kanalize olmuş focussed s.
new mexico'da ms. 700-900 yılları arasında var olmuş bir kültüre ait veya ilgili rosa s.
yanakları al al olmuş rose-cheeked s.
yanakları al al olmuş rosy-cheeked s.
hurda olmuş scrap s.
rahatsız olmuş scundered s.
rahatsız olmuş scunnered [scotland] s.
rahatsız olmuş scunnered s.
kendisi neden olmuş self-begotten s.
kendisi ön ayak olmuş self-begotten s.
kendinden tatmin olmuş self-content s.
izole olmuş gibi hisseden set-apart s.
allak bullak olmuş shaggy s.
parça parça olmuş sharded s.
tokat manyağı olmuş slap-happy s.
pamuk gibi olmuş soft s.
yanıp kül olmuş charred s.
spagetti gibi olmuş spaghettilike s.
kördüğüm olmuş stalemated s.
(belirtilen şey) yüzünden sırılsıklam olmuş -soaked s.
keçe gibi olmuş bedraggled s.
yerle bir olmuş trashed s.
razı olmuş bir şekilde consentedly zf.
şoke olmuş bir şekilde shockedly zf.
küfelik olmuş bir halde cockeyedly zf.
mosmor olmuş bir halde lividly zf.
mest olmuş bir halde ecstatically zf.
şoke olmuş bir halde appalledly zf.
deforme olmuş bir biçimde crookedly zf.
organize olmuş bir şekilde organizedly zf.
ikna olmuş bir şekilde persuadedly zf.
mest olmuş bir şekilde enrapturedly zf.
mest olmuş gibi enchantedly zf.
dejenere olmuş vaziyette degenerately zf.
hoşnut olmuş bir halde delightedly zf.
şok olmuş bir halde openmouthedly zf.
madara olmuş bir biçimde humiliatedly zf.
deforme olmuş bir biçimde acrook zf.
altüst olmuş bir şekilde topsy-turvily zf.
ne olmuş yani so what? ünl.
yakında olmuş anlamını veren bir ön ek fresh- ök.
bir kaza olmuş there's been a crash expr.
bir yanlış anlaşılma olmuş there's been a misunderstanding expr.
bir yanlış anlama olmuş there's been a misunderstanding expr.
bir kaza olmuş! there's been an accident! expr.
Phrasals
(birine/bir şeye) aşık olmuş taken with (someone or something) f.
(birine/bir şeye) deli olmuş mad about (someone or something) s.
Phrases
sanki (bir şey) yapmış/olmuş gibi for all the world as if (someone or something) expr.
sanki (bir şey) yapmış/olmuş gibi for all the world as if/though... expr.
sanki (bir şey) yapmış/olmuş gibi for all the world like somebody/something expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak the lunatics have taken over the asylum expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak the lunatics are running the asylum expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak the inmates have taken over the asylum expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak the inmates are running the asylum expr.
olan oldu/olmuş you can't unring a bell expr.
kim takar kaç kere/tane olmuş who’s counting? expr.
gerçekten öyle olana kadar...mış gibi (öyleymiş/olmuş/başarmış) gibi yap fake it till you make it expr.
gerçekten öyle olana kadar...mış gibi (öyleymiş/olmuş/başarmış) gibi yap act as if expr.
kamuya mal olmuş a matter of public record expr.
kördüğüm olmuş at an impasse expr.
(biriyle) birlik olmuş in league (with someone) expr.
ile birlik olmuş in league with expr.
ile birlik olmuş in cahoots with expr.
Proverb
bu işte senin de kusurun olmuş olmalı it takes two to make a quarrel
olan olmuş, üzülmenin faydası yok (it's) no good crying over spilt milk
olan olmuş, üzülmenin faydası yok (there's) no good crying over spilt milk
olan olmuş, üzülmenin faydası yok (it's) no use crying over spilled milk
olan olmuş, üzülmenin faydası yok (there's) no use crying over spilled milk
olan olmuş, üzülmenin faydası yok (it's) no use crying over spilt milk
olan olmuş, üzülmenin faydası yok (there's) no use crying over spilt milk
olan olmuş, üzülmenin faydası yok (there's) no point crying over spilt milk
olmuş bitmiş/geçmiş gitmiş şeye üzülmenin faydası yok (there's) no point crying over spilt milk
Colloquial
aşka aşık olmuş kimse hopeless romantic i.
yatak izi olmuş surat rack face i.
çorba olmuş durum fibber mcgee's closet i.
haşat olmuş kimse hamburger i.
pert olmuş kimse hamburger i.
herkesin diline dolanmış/moda olmuş kelime buzz word i.
bir yerden diğerine hızlıca hareket edecek şekilde organize olmuş grev gözcüsü flying picket i.
işi olmuş bilmek have it made f.
rahatsız olmuş on the rag s.
şoke olmuş gobsmack s.
leyla olmuş blue around the gills s.
pilot olmuş blue around the gills s.
leyla olmuş green around the gills s.
pilot olmuş green around the gills s.
pilot olmuş belted s.
yorgunluktan perişan olmuş bruised and battered s.
yorgunluktan harap olmuş bir halde bruised and battered s.
allak bullak olmuş buffaloed s.
karman çorman olmuş buffaloed s.
zihni altüst olmuş buffaloed s.
haşat/turşu olmuş on the bum s.
pilot olmuş blown away s.
sünnet olmuş clipped s.
alkolden sarhoş olmuş skunked s.
bozum olmuş miffed s.
iptal olmuş cancelled s.
iptal olmuş canceled s.
karman çorman olmuş goofed up s.
uyarıcılarla kafası iyi olmuş wired s.
zom olmuş down s.
mağlup olmuş flushed down the tubes s.
başarısız olmuş flushed down the tubes s.
beş paralık olmuş flushed down the tubes s.
alay konusu olmuş dragged s.
maskara olmuş dragged s.
rezil olmuş dragged s.
gözleri dolu dolu olmuş moist around the edges s.
mosmor olmuş with egg on (one's) face s.
bozum olmuş with egg on (one's) face s.
mosmor olmuş with egg on your face s.
bozum olmuş with egg on your face s.
zom olmuş eliminated s.
(bir şeyden) huzursuz olmuş exercised about (something) s.
bir şeyden dolayı mutsuz olmuş exercised about something s.
zom olmuş wall-eyed s.
paramparça olmuş far gone s.
ambale olmuş discombobulated s.
kafası allak bullak olmuş discombobulated s.
kafası allak bullak olmuş discomboobulated s.
pilot olmuş balmy s.
bulut olmuş balmy s.
alt üst olmuş gone moggy [south africa] s.
zom olmuş gonged s.
darmadağın olmuş goofed (up) s.
ambale olmuş goofed (up) s.
alt üst olmuş unglued s.
allak bullak olmuş unglued s.
(uyuşturucudan) kafası olmuş high on (drugs) s.
zom olmuş horizontal s.
(birine/bir şeye) çok sinir olmuş over (someone or something) s.
(birine/bir şeye) çok gıcık olmuş over (someone or something) s.
kafası iyi/güzel olmuş plowed (under) s.
iptal olmuş (kafa/sarhoşluk anlamında) plowed (under) s.
leyla olmuş pooped (out) s.
kafayı olmuş pooped (out) s.
perişan olmuş zapped s.
kafası olmuş plugged in s.
beyaz yakalı olmuş yuppified s.
altüst olmuş jacked up s.
altüst olmuş mixed up s.
bir şeyle aşırı enerjik olmuş jacked up on (something) s.
tam üstüne göre olmuş/yapılmış tailor-made s.
ev yapımı içkiyle sarhoş olmuş moonlit s.
kaçak içkiyle sarhoş olmuş moonlit s.
(uyuşturucunun etkisiyle) neredeyse felç olmuş numbed out s.
(bir şeyden) çıktığı iyi olmuş well out of (something) s.
artık (bir şeyin) içerisinde olmadığı iyi olmuş well out of (something) s.
(bir şeyden) kurtulduğu iyi olmuş well out of (something) s.
zom olmuş killed (off) s.
gıcık olmuş peed off s.
uyuz olmuş peed off s.
gıcık olmuş peonied off s.