İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | call forth f. | kullanmak |
Genel | call forth f. | yol açmak |
Genel | call forth f. | ortaya çıkarmak |
Genel | call forth f. | çıkarmak |
Genel | call forth f. | neden olmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | call forth f. | (mahkeme salonuna vb) çağırmak |
Öbek Fiiller | call forth f. | öne çıkmasını söylemek |
Öbek Fiiller | call forth f. | öne doğru çağırmak |
Öbek Fiiller | call forth f. | hayata geçirmek |
Öbek Fiiller | call forth f. | faaliyete sokmak |
Öbek Fiiller | call forth f. | harekete geçirmek |
Öbek Fiiller | call forth f. | eyleme çağırmak |
Öbek Fiiller | call forth f. | gün ışığına çıkarmak |
Öbek Fiiller | call forth f. | neden olmak |
Öbek Fiiller | call forth f. | ortaya çıkarmak |
Öbek Fiiller | call forth | yol açmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | call someone forth f. | (birini bir yere gelmesi için) çağırmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | call something forth f. | bir şeyi teşvik etmek | ||
Öbek Fiiller | call something forth f. | bir şeye sebep olmak | ||
Öbek Fiiller | call something forth f. | bir şeyi tetiklemek | ||
Öbek Fiiller | call something forth f. | bir şeyi harekete geçirmek |