catch something - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

catch something

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"catch something" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
catch something f. bir şeyi dinleyebilmek
catch something f. bir şeyi izleyebilmek

"catch something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 160 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
catch (someone or something) in (something) f. tuzakla yakalamak
catch (someone or something) in (something) f. tuzakta (bir şey, hayvan) bulmak
catch (someone or something) in (something) f. (birini veya bir şeyi) tuzağa yakalanmış bulmak
catch (someone or something) in (something) f. kötü bir şey yaparken yakalamak
catch (someone or something) in (something) f. kötü bir şey yaptığını anlamak
catch (someone) with (someone or something) f. (birini) çalıntı vs. bir şeyle yakalamak
catch (someone) with (someone or something) f. (birini) çalıntı vs. bir şey üstündeyken yakalamak
catch (someone) with (someone or something) f. (birini) bir yöntemle yakalamak
catch (someone) with (someone or something) f. (birini) köpeklerle peşine düşerek vs. yakalamak
catch (someone) with (someone or something) f. (birini) bir şey yardımıyla yakalamak
catch (someone) with (someone or something) f. (birini) biriyle yakalamak
catch (someone) with (someone or something) f. (birini) biriyle beraberken yakalamak
catch (someone) with (someone or something) f. (birini) biriyle beraberken görmek
catch something from someone f. birinden bir hastalık kapmak
catch something from someone f. birinden bir hastalık bulaşmak
catch something from someone f. birinden bir hastalık geçmek
catch someone at something f. birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
catch someone doing something f. birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
catch onto something f. (çalı/diken) bir şeye takılmak
catch (one) with (someone or something) f. (birini biriyle/bir şeyle) yakalamak
catch (one) with (someone or something) f. (birini biriyle/bir şeyle) görmek/basmak
catch (one) with (someone or something) f. (birini) belli bir yöntemle/araçla yakalamak
catch (one) with (someone or something) f. (birini) belli bir yöntemle/araçla tutuklamak
catch someone with something f. birini bir şeyle yakalamak
catch someone with something f. birini çalıntı/yasadışı bir şeyle yakalamak
catch someone with something f. birini bir şeyle basmak
catch someone with something f. birini bir şeyle bulmak
catch someone with something f. birini bir şey yardımıyla yakalamak/tutuklamak
catch onto (something) f. (bir şeye) tutunmak
catch onto (something) f. (bir şeye) geçmek
catch onto (something) f. (bir şeye) kilitlenmek
catch at (something) f. (birini) suçüstü yakalamak
catch at (something) f. (birini) iş üstünde yakalamak
catch at (something) f. (bir şeye) yapışmak
catch at (something) f. (bir şeyi) sıkıca tutmak
catch hell (about someone or something) f. (biri/bir şey hakkında) azar işitmek
catch hell (about someone or something) f. (biri/bir şey hakkında) azarlanmak
catch hell (about someone or something) f. (biri/bir şey hakkında) fırça yemek
catch hell (for something) f. (biri/bir şey hakkında) azar işitmek
catch hell (for something) f. (biri/bir şey hakkında) azarlanmak
catch hell (for something) f. (biri/bir şey hakkında) fırça yemek
catch something on something f. bir şeyi bir şeye takmak
catch something on something f. bir şeyini (bir çıkıntıya, bir şeyin ucuna) takmak
catch someone up in something f. birinin (bir duyguya) kapılmasına neden olmak
catch someone up in something f. birinin bir şeye ilgisini çekmek
catch someone up in something f. birinin (zihnen) bir şeye takılmasına neden olmak
catch something up in something f. bir şeyi bir şeyin içinde tuzağa düşürmek
catch something up in something f. bir şeyi kapanla/ağ atarak yakalamak
catch something up in something f. bir şeyi ağına düşürmek
catch up in (something) f. (biri şeye) kapılmak
catch up in (something) f. (bir şeye) kaptırmak
catch up in (something) f. (bir şeyin) içine çekmek
catch up in (something) f. (bir şeye) dahil etmek
catch up in (something) f. (bir şeye) bulaştırmak
catch up in (something) f. (bir şeye) karıştırmak
catch someone up on (someone or something) f. birine (birinde/bir şeyden) haber vermek
catch up on (something) f. (bir şeyi) öğrenmek
catch up on (something) f. gündemi yakalamak
catch up on (something) f. (bir şeyle) ilgili arayı kapatmak
catch up on (something) f. (ihmal edilmiş bir işi) yapmak
catch up on (something) f. (ertelenmiş bir işi) yapmak
catch up on (something) f. (bir şeyi) telafi etmek
catch up to (something or someone) f. (birini/bir şeyi) yakalamak
catch up to (something or someone) f. (birine/bir şeye) yetişmek
catch up to (something or someone) f. (biriyle/bir şeyle) arayı kapatmak
Colloquial
not let someone catch someone doing something f. (bir daha) bir şey yaparken görülmemek
not let someone catch someone doing something f. (bir daha) bir şey yaparken yakalanmamak
not let someone catch someone doing something f. (bir daha sakın) bir şeyi yapmamak
catch (one) (doing something) f. (birini bir şey yaparken) yakalamak
catch (one) (doing something) f. (birini bir şey yaparken) basmak
Idioms
a catch to (something) i. mahzur
a catch to (something) i. engel
a catch to (something) i. güçlük
a catch to (something) i. sorun
a catch to (something) i. dezavantaj
a catch to (something) i. mani
a catch to (something) i. pürüz
a catch to (something) i. handikap
a catch to (something) i. aksaklık
a catch to (something) i. problem
a catch to (something) i. aksaklık
a catch to (something) i. sıkıntı
a catch to (something) i. pürüz
a catch to (something) i. bityeniği
a catch to (something) i. dezavantaj
not let (someone) catch (one) (doing something) f. (yasak bir şey yaparken birine) yakalanmamak
not let (someone) catch (one) (doing something) f. (yaparken biri tarafından) görülmemek
not want to catch someone doing something f. (yasak bir şey yaparken birine) yakalanmamak
not want to catch someone doing something f. (yaparken biri tarafından) görülmemek
catch hell for something f. azar işitmek
catch hell something f. azar işitmek
catch wind of something f. bir şeyin duyumunu almak
catch sight of somebody/something f. bir an görmek
get/catch wind of something f. bir şeyin duyumunu almak
catch wind of something f. duyum almak
catch hell something f. fırça yemek
catch sight of somebody/something f. gözüne ilişmek
catch hell for something f. fırça yemek
catch oneself doing something f. kendini bir şey yaparken bulmak (şaşkınlıkla)
not let (someone) catch (one) (doing something) f. (izinsiz bir şey yaparken birine) yakalanmamak
catch ahold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch ahold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch ahold of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmak
catch ahold of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakalamak
catch ahold of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kavramak
catch hold of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmak
catch hold of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakalamak
catch hold of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kavramak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi kavramak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi kavramak
catch someone in the act (of doing something) f. birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch someone in the act (of doing something) f. birini (bir şey yaparken) basmak
catch someone in the act (of doing something) f. birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch someone in the act (of doing something) f. birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something) f. birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch somebody in the act (of doing something) f. birini (bir şey yaparken) basmak
catch somebody in the act (of doing something) f. birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something) f. birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something) f. (birini bir şey yaparken) yakalamak
catch (one) in the act of (doing something) f. (birini bir şey yaparken) basmak
catch (one) in the act of (doing something) f. (birini bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something) f. (birini bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch a glimpse of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) bir an için görmek
catch a glimpse of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) göz ucuyla görmek
catch a glimpse of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) görür gibi olmak
catch a glimpse of (someone or something) f. (biri/bir şey) gözüne ilişmek
catch a whiff of (something) f. (bir şey) kokusu almak
catch a whiff of (something) f. burnuna (bir şey) kokusu gelmek
catch a whiff of (something) f. (bir şeyden) zerre kadar almak
catch a whiff of (something) f. (bir şeyden) zırnık koklamak
catch a whiff of (something) f. (bir şeyin) kokusunu almak
catch a whiff of (something) f. (bir şeyin) kokusu burnuna gitmek/gelmek
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch sight of (someone or something) f. (biri/bir şey) gözüne ilişmek
catch sight of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) bir an için görmek
catch sight of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) göz ucuyla görmek
catch sight of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) bir an görmek
catch sight of (someone or something) f. (biri/bir şey) gözüne çarpmak
catch sight of (someone or something) f. (birini/bir şeyi) anlık olarak görmek
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi tutmak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take hold of somebody/something f. birini/bir şeyi kavramak
catch hold of someone or something f. birini/bir şeyi tutmak
catch hold of someone or something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch hold of someone or something f. birini/bir şeyi kavramak
catch ahold of someone or something f. birini/bir şeyi tutmak
catch ahold of someone or something f. birini/bir şeyi yakalamak
catch ahold of someone or something f. birini/bir şeyi kavramak
not want to catch (one) (doing something) f. (birini bir şey yaparken) görmek istememek
not want to catch (one) (doing something) f. (birini bir şey yaparken) yakalamak istememek
not want to catch (one) (doing something) f. (birinin/bir şey yaptığını) görmek istememek