Geçmiş

doğru düzgün

"doğru düzgün" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	doğru düzgün	decent s.
General
2	Genel	doğru düzgün	nice s.
3	Genel	doğru düzgün	true s.
4	Genel	doğru düzgün	profound s.
5	Genel	doğru düzgün	honourable [obsolete] s.
6	Genel	doğru düzgün	properly zf.
7	Genel	doğru düzgün	nice zf.
8	Genel	doğru düzgün	nicely zf.
9	Genel	doğru düzgün	trim zf.
10	Genel	doğru düzgün	widely zf.
11	Genel	doğru düzgün	featly zf.
12	Genel	doğru düzgün	orthodoxly zf.
Technical
13	Teknik	doğru düzgün	straight zf.
Religious
14	Dini	doğru düzgün	orthodoxally [obsolete] zf.

"doğru düzgün" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	doğru düzgün bir şekilde	fittingly zf.
General
2	Genel	yemeğini didikleyip doğru düzgün yemeyen kimse	pingler [dialect] [uk] i.
3	Genel	şöyle doğru düzgün	halfway decent s.
4	Genel	alkolün etkisiyle doğru düzgün düşünme yeteneğini yitirmiş	befogged s.
5	Genel	alkolün etkisiyle doğru düzgün düşünme yeteneğini yitirmiş	befuddled s.
6	Genel	doğru düzgün hissedilmeyen	obscure s.
7	Genel	doğru düzgün adı olmayan	improper s.
Proverb
8	Atasözü	bir şey doğru/doğru düzgün yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın	if you want it done right, do it yourself
9	Atasözü	bir şey doğru/doğru düzgün yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın	if you want something done right, do it yourself
Colloquial
10	Konuşma Dili	doğru düzgün çalışmayan	on the bum s.
11	Konuşma Dili	doğru düzgün göremiyorum	can't see straight expr.
12	Konuşma Dili	ya işini doğru düzgün yap ya da çek git	(do something) or get off the pot expr.
13	Konuşma Dili	ya doğru düzgün çalış ya da gölge etme	(do something) or get off the pot expr.
14	Konuşma Dili	son derece düzgün/doğru	on the up and up [us] expr.
Idioms
15	Deyim	düzgün/doğru düzgün çalışmamak	be on the bum f.
16	Deyim	doğru düzgün çalışmamak	be in bad shape f.
17	Deyim	doğru düzgün görememek	can't see straight f.
18	Deyim	bir konuyla ilgili doğruları/gerçekleri doğru düzgün öğrenmek/yansıtmak	get one's facts straight f.
19	Deyim	bir konuyla ilgili doğruları/gerçekleri doğru düzgün öğrenmek/yansıtmak	get the facts straight f.
20	Deyim	doğru düzgün görmemek	not see straight f.
Technical
21	Teknik	düzgün değişen doğru akım	pulsating direct current i.
Pathology
22	Patoloji	amaçlı hareketlerin doğru veya düzgün yapılamaması	paraphraxia i.
23	Patoloji	amaçlı hareketlerin doğru veya düzgün yapılamaması	paraphraxis i.
Breeding
24	Hayvancılık	doğru düzgün kısırlaştırılamadığı için iyi et veremeyip nadiren üreyebilen horoz	slip i.
Slang
25	Argo	doğru düzgün işlememesine/çalışmamasına neden olmak	kack up f.
26	Argo	doğru düzgün yapmak	cook f.
27	Argo	doğru düzgün çalışmayan	on the blink s.
Modern Slang
28	Modern Argo	sadece reklamlar için trafik çekmeye çalışan ve doğru düzgün bir içeriği olmayan web sitesi	ad trap i.