emek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

emek



"emek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
emek labour i.
emek labor i.
General
emek exertion i.
emek effort i.
emek pain i.
emek elbow grease i.
emek pains i.
emek endeavor i.
emek endeavour i.
emek toil i.
emek work i.
emek opifice [obsolete] i.
emek labor i.
Idioms
emek elbow-grease i.
Trade/Economic
emek agents of production i.
emek labor i.
emek work i.
emek labour i.
emek manpower i.
Politics
emek labor i.
emek labour i.
Archaic
emek strife i.

"emek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 311 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
çok az iş/çalışma/emek lack of work i.
General
emek piyasası labour market i.
emek seyyaliyeti labour force mobility i.
emek harcama endeavoring i.
emek pazarı labour market i.
emek monopolü labour monopoly i.
vasıflı emek skilled labour i.
vasıfsız emek unskilled labour i.
emek müessiriyeti effectiveness of labor i.
çok emek isteyen iş a demanding job i.
emek harcama endeavouring i.
emek hareketi labour force mobility i.
emek piyasası employment market i.
emek arzı supply of labour i.
belirli bir süre için her yıl ödenen ve emek karşılığı olmayan maaş annuity i.
emek talebi labour demand i.
emek talebi demand for labour i.
emek arzı labour supply i.
emek verimi labour productivity i.
işçi emek kooperatifleri cooperative society of labor i.
ücretli emek wage labour i.
yabancı emek alienation i.
toplam emek total labor i.
emek toplamı labor total i.
emek kaybı thrashing i.
emek-değer kuramı labour theory of value i.
emek göçü labour-manpower migration i.
nitelikli emek-işgücü skilled labour i.
harcanan emek ve zaman the effort and time spent i.
emek gerektirmeyen laborless i.
harcanan emek süresiyle ölçülen değer time value i.
emek harcama endeavourment i.
emek harcanan çalışma lucubration i.
emek harcanan düşünce lucubration i.
üzerine yoğun emek harcanan eser lucubration i.
aşırı emek heat i.
emek harcanan şey good i.
emek tasarrufu sağlayan cihaz labour-saving device i.
emek tasarrufu sağlayan cihaz labor-saving device i.
sendikasız işçilere ait emek free labour i.
hür insanların verdiği emek free labour i.
(zaman, emek) ayırma allocation i.
emek vermek labor f.
emek harcamak endeavour f.
bir şey için emek harcamak work at f.
emek sarfetmek toil f.
emek çekmek work hard f.
emek vermek labour f.
emek harcamak labor f.
emek sarfetmek work f.
emek harcamak labour f.
harcamak (bir proje için para/emek/zaman) invest in f.
emek vermek take pains with f.
büyük emek vermek make a great effort f.
büyük emek vermek take pains with f.
emek harcamak endeavor f.
zaman ve emek ayırmak spare time and effort f.
emek vererek bir yere, konuma vb. getirmek labor [obsolete] f.
emek vererek bir yere, konuma vb. getirmek labour [obsolete] f.
yanlış şekilde emek harcamak mislabour f.
yanlış şekilde emek harcamak mislabor f.
(işi için) yoğun emek sarf etmek hustle f.
(bir şeye) aşırı emek sarf etmek overlabour f.
çok emek harcamak overtoil f.
kademeli emek harcamak dose f.
emek harcamak peg f.
emek sömürücüsü ilan etmek scab f.
emek vererek sağlamak squeeze f.
emek harcamak strike f.
emek sarf etmek strike f.
emek sarf etmek labor_labour f.
emek harcamış endeavoured s.
gönüllülerin emek ve bağışlarıyla desteklenen (kurum) voluntary s.
emek harcamış endeavored s.
daha az emek isteyen laborsaving s.
emek isteyen demanding s.
çok emek ve sabır isteyen exacting s.
çok çalışma/emek gerektiren operose s.
emek dışı non-labor s.
emek içermeyen non-labor s.
çok emek isteyen laborious s.
emek ve dikkat isteyen laborous [obsolete] s.
emek tasarrufu sağlayan labor-saving s.
çok emek gerektiren laborsome s.
emek ve dikkat isteyen labourious s.
çok emek gerektiren laboursome s.
fiziksel emek yerine zihinsel veya mekanik efor gerektiren nonmanual s.
emek istemeyen undemanding s.
çok emek istemeyen unlaborious s.
çok emek istemeyen unlabouring s.
emek sarf etmeyen untoiling s.
emek verilerek tasarlanan lucubratory [obsolete] s.
emek verilmeden yapılan glib s.
emek veren onboard s.
çok emek gerektiren operous s.
emek gerektiren slavish s.
emek isteyen slavish s.
emek gerektirmeyen soft s.
emek vererek laboriously zf.
Phrasals
yoğun emek harcamak labour over f.
çok emek vermek graft away f.
çok emek harcamak graft away f.
(bir şey) yapmaya emek vermek endeavor to (do something) f.
(bir şeyde) emek emek ilerlemek plod through (something) f.
emek emek ilerlemek plow on f.
yoğun emek harcamak/çalışmak labor over f.
-de emek emek ilerlemek plod through f.
Proverb
emek olmadan yemek olmaz nothing gained
emek olmadan yemek olmaz nothing ventured nothing gained
emek olmadan yemek olmaz he that would eat the fruit must climb the tree
Colloquial
çok az iş/çalışma/emek a bit of work i.
emek harcamayı gerektirmek take doing f.
çok emek vermesi gerekmek have to go some f.
hiç emek sarf etmeden without breaking a sweat expr.
Idioms
beyhude emek caucus race i.
üzerinde çok emek sarfedilmiş olduğu belli olan smell of the lamp i.
birilerinin emrinde çalışan emek işçileri hewers of wood and drawers of water i.
az emek harcayıp çok para kazanılan iş/makam/durum a gravy train i.
çok emek sarf edilmiş gibi durmak smell of the lamp f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek board the gravy train f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek climb on the gravy train f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek get on the gravy train f.
kötü bir alışkanlığı devam ettirebilmek için çok para/emek/çaba harcamak feed the beast f.
çok emek harcamak sweat blood f.
emek vermek break a sweat f.
emek vermek have a great deal of trouble f.
(birinin gösterdiği emek/sergilediği çaba için) bahşiş/para vermek make it worth someone's while f.
sonu hüsran olan bir işe çok fazla para ve emek harcamak pay too dearly for (one's) whistle f.
(bir işe) çok emek vermek put (one's) backbone into (something) f.
(bir şeyi yapmak) için çok emek vermesi gerekmek have to go some to (do something) f.
çalışmadan/emek vermeden kazanabileceğini düşünmek think the world owes (one) a living f.
emek vermeden yemek olabileceğini sanmak think the world owes (one) a living f.
çalışmadan/emek vermeden kazanabileceğini düşünmek think the world owes you a living f.
emek vermeden yemek olabileceğini sanmak think the world owes you a living f.
emek sarf etmek put in work f.
(bir şeyi yapmak için) çok emek harcamak go to great lengths (to do something) f.
yapmaya emek vermek endeavor to do f.
emek vermek get/sink your teeth into something f.
(bir şey yapmak için) çok emek harcamak go to any lengths to (do something) f.
(bir şey yapmak için) çok emek harcamak go to any length to (do something) f.
(bir şey yapmak için) çok emek harcamak go to any greats to (do something) f.
(bir şey yapmak için) çok emek harcamak go to any great to (do something) f.
sıkı çalışmak emek işidir hard work is not easy expr.
çok emek blood, sweat, and tears expr.
emek vermeden yemek olur (sanmak) (think) the world owes you a living expr.
Speaking
bu yolda çok emek harcadık we’ve expended a lot of effort on this expr.
emek olmadan yemek olmaz no pain no gain expr.
Trade/Economic
amerikan emek federasyonu ve sanayi kuruluşları kongresi the american federation of labor and congress of industrial organizations i.
artan işsizlik karşısında aileye ekmek getirenler işlerini kaybettikçe ailenin gelirindeki düşmeyi önlemek üzere başka aile bireylerinin de emek piyasalarına girmeye başlamaları görüşü added worker hypothesis i.
belli bir yenilik veya buluş dolayısıyla aynı emek miktarının kullanılmasıyla daha yüksek bir üretim elde edilmesi labor saving technological progress i.
birincil emek piyasası primary labour market i.
birim emek maliyeti unit cost of labor i.
birim emek maliyet unit labor cost i.
çok emek/çalışma/yetenek gerektiren iş/görev demanding assignment i.
değerin emek kuramı labour theory of value i.
dava ve emek masrafları sue and labor charges i.
dışsal emek piyasası external labor market i.
birikmiş emek stored-up labour i.
bağımlı emek contingent labour i.
bağımlı emek contingent labor i.
duygulanımsal emek affective labor i.
duygulanımsal emek affective labour i.
düşünsel emek intellectual labour i.
duygusal emek emotional labor i.
duygusal emek emotional labour i.
basit emek simple labor i.
artık emek surplus labor i.
düşük ücretli emek pauper labor i.
dolaysız emek direct labor i.
emek girdisi input of labour i.
emek zengin ülke labor abundant country i.
emek borsası labor exchange i.
emek ve dayanışma günü labor and solidarity day i.
emek değer teorisi labour theory of value i.
entelektüel emek intellectual labour i.
emek maliyet oranı labour cost ratio i.
emek piyasası labour market i.
emek piyasası labor market i.
emek mücadelesi labour struggle i.
emek karşılığı olmayan artış unearned income increment i.
emek verimliliği labor productivity i.
emek piyasası esnekliği labor market flexibility i.
emek devir oranı labor turnover i.
emek stoklaması labor hoarding i.
emek-yoğun mal labor intensive commodity i.
emek kıt ülke labor-scarce country i.
emek girdisi input of labor i.
emek göçü labor emigration i.
emek tekeli labor monoply i.
emek yoğun sistem labor-intensive system i.
emek ihracı export of jobs i.
emek maliyeti labor cost i.
emek birliği labor union i.
emek hareketi movement of labor i.
emek süresi labour time i.
emek akışkanlığı mobility of labour i.
emek-değer teorisi labor theory of value i.
emek maliyeti labour cost i.
emek gömülemesi labor hoarding i.
emek-yoğun mal labour intensive commodity i.
emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimcilik vb üretim kaynakları factor i.
emek süreci labor process i.
emek girdisi başına düşen tarımsal üretim agricultural labor productivity i.
emek/sermaye oranları labor capital proportions i.
enformel emek informal labour i.
emek/sermaye oranları labour capital proportions i.
emek göçü labour emigration i.
emek piyasası esnekliği labour market flexibility i.
emek süreci labour process i.
emek mücadelesi labor struggle i.
emek piyasası kuruluşları labour market institutions i.
emek/sermaye oranı labor/capital ratio i.
emek-yoğun üretim craft production i.
emek değer teorisi labor theory of value i.
emek sömürüsü labour exploitation i.
emek dışı gelir nonlabor income i.
emek miktarı quantity of labour i.
emek ispatı proof of work i.
emek tasarrufu sağlayan teknolojik gelişme labor saving technological progress i.
emek istifçiliği labor hoarding i.
emek piyasasında işçi döngüsü turnover in the labor market i.
emek piyasası labour market i.
emek piyasası esnekliği labour market flexibility i.
emek verimliliği labour productivity i.
emek değer teorisi labour theory of value i.
emek maliyet oranı labor cost ratio i.
emek yoğun üretim craft production i.
emek gücü labour power i.
emek arzı labour supply i.
emek gelirleri employee compensation i.
emek-yoğun mal labor-intensive commodity i.
emek geliştirici teknolojik ilerleme labor-augmenting technological progress i.
emek piyasasında ayrımcılık labor market discrimination i.
emek hareketsizliği etkenleri labor immobility i.
emek süresi labor time i.
emek sermaye oranı labor capital ratio i.
emek arzı labor supply i.
emek piyasası labour-market i.
etkin emek effective labor i.
ikincil emek piyasaları secondary labor markets i.
içsel emek piyasası internal labor market i.
ikili emek piyasası hipotezi dual labor market hypothesis i.
ılımlı emek piyasası reformu modest labour market reform i.
karşılıksız emek unpaid work i.
kayıt dışı emek informal labour i.
kısa dönem emek arz eğrisi short-run labor demand curve i.
marjinal emek maliyeti marginal labor cost i.
örgütlenmiş emek organized labor i.
rekabetçi emek piyasası competitive labor market i.
sermaye-emek oranı capital-labor ratio i.
sınırsız emek arzı unlimited supplies of labor i.
serbest emek piyasası free labor market i.
sermaye emek oranı capital-labor ratio i.
sermayenin emek yerine ikame esnekliği elasticity of substitution of capital for labor i.
serbest emek piyasası free labour market i.
tersine dönen emek arz eğrisi backward-bending labor supply curve i.
tarımsal emek verimliliği agricultural labor productivity i.
ucuz emek ülkesi cheap labor country i.
uluslararası emek piyasası international labor market i.
uzun dönemli emek talebi long-run demand for labor i.
yoğun emek sarf edilerek oluşturulmuş sermaye sweat equity i.
işin büyük emek gerektiren ilk aşamaları oncome i.
emek sömürüsü exploitation of labor i.
emek sömürüsü exploitation of labour i.
esnek emek piyasası flexible labor market i.
serbest emek free labour f.
sömürüye dayalı işgücü/emek sweatshop labour f.
somut emek concrete labor f.
somut emek concrete labour f.
sömürüye dayalı işgücü/emek sweatshop labor f.
toplumsal gerekliliği olan emek socially necessary labor f.
toplumsal olarak gerekli emek socially necessary labor f.
verimsiz emek unproductive labour f.
yetişmiş emek skilled labor f.
ucuz emek cheap labor f.
vasıflı emek skilled labor f.
emek yoğun labor intensive s.
emek yoğun labour intensive s.
emek yoğun labor-intensive s.
emek-yoğun labor intensive s.
emek isteyen toilsome s.
emek-yoğun teknik labor-intensive technique s.
emek yoğun labour-intensive s.
emek yoğun labour intensive s.
emek-yoğun labour intensive s.
emek temelli labor-based s.
emek tabanlı labor-based s.
emek temelli labour-based s.
emek tabanlı labour-based s.
Law
dava ve emek klozu sue and labour clause i.
şahsi emek personal work f.
Politics
emek geliri labor income i.
emek partisi labour party i.
emek emperyalizmi labour imperialism i.
halkın emek partisi people's labour party i.
çin halk cumhuriyeti'nin ekonomik sorunları çözmek için 1959-60'ta yürüttüğü emek yoğun sanayileşme projesi great leap forward i.
emek-yoğun labor-intensive s.
emek-yoğun labour-intensive s.
emek yoğun labour-heavy s.
Industry
(farklı işleme yoğunluğunda verimlilik değişimini ölçmek için toprağa uygulanan) kademeli emek artışı dose i.
sendikasız işçilere ait emek free labor i.
hür insanların verdiği emek free labor i.
Technical
emek yoğun üretim labour-intensive manufacturing i.
emek kaybı thrashing i.
Literature
emek hırsızlığı plagiarism i.
emek hırsızlığı plagiarisation i.
emek hırsızlığı plagiarization i.
History
emek ve sosyalist enternasyonal labour and socialist international i.
Military
askeri emek military labor i.
askeri emek military labour i.
Latin
emek her şeyi yener labor omnia vincit expr.