forty - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

forty

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"forty" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 29 sonuç

İngilizce Türkçe
General
forty i. kırk sayısı (40)
forty i. kırk
forty i. 40
forty i. kırk birim
forty i. kırk birim
forty i. kırk nesne
forty i. kırklı grup
forty i. kırklı dizi
forty i. kırk beden giysi
forty i. kırk üyeli oluşum
forty i. kırk parçalı şey
forty i. 40lı yıllar
forty s. kırkıncı
forty s. kırk tane
forty s. kırk yapan
forty s. kırk eden
forty s. kırk yaşında olan
forty zm. kırk tanesi
forty zm. kırkı
Marine
forty i. kırk tonluk gemi
forty i. kırk tonluk yükü olan gemi
Math
forty i. (roma rakamı) xl
Geography
forty i. kırk dönümlük arazi
forty i. (arazide) toprak kesitinin on altıda biri
forty i. dikdörtgen toprak parçası
forty i. parsel
Tennis
forty i. (tenis maçında) üç sayı
Slang
forty i. sert içki
forty i. 40 onsluk şişe

"forty" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 304 sonuç

İngilizce Türkçe
General
top forty i. ilk kırk
forty five i. kırkbeş
forty at a time i. kırkar
forty three i. kırk üç
forty five i. kırk beş
forty nine i. kırk dokuz
forty two i. kırk iki
forty seven i. kırk yedi
forty four i. kırk dört
forty one i. kırk bir
forty eight i. kırk sekiz
forty one i. 41
forty seven i. 47
forty eight i. 48
forty three i. 43
forty four i. 44
forty five i. 45
forty nine i. 49
forty six i. 46
forty two i. 42
forty six i. kırk altı
forty seventh i. kırk yedinci
forty-eight i. kırk sekiz birim
forty-eight i. kırk sekiz nesne
forty-eight i. kırk sekizli grup
forty-eight i. kırk sekizli dizi
forty-eight i. kırk sekiz beden giysi
forty-eight i. kırk sekiz üyeli oluşum
forty-eight i. kırk sekiz parçalı şey
forty-eighth i. kırk sekizinci sıra sayı
forty-eighth i. (bir birime ait) kırk sekiz eş parça
forty-eighth i. bir şeye ait kırk sekiz eş parçadan biri
forty-fifth i. kırk beşinci sıra sayı
forty-fifth i. (bir birime ait) kırk beş eş parça
forty-fifth i. bir şeye ait kırk beş eş parçadan biri
forty-first i. kırk bir sıra sayı
forty-first i. (bir birime ait) kırk bir eş parça
forty-first i. bir şeye ait kırk bir eş parçadan biri
forty-five i. kırk beş sayısı
forty-five i. (roma rakamı) xlv
forty-five i. kırk beş kişilik grup
forty-five i. kırk beşli grup
forty-five i. kırk beş birim
forty-five i. kırk beş nesne
forty-five i. kırk beşli dizi
forty-five i. kırk beş beden giysi
forty-four i. kırk dört sayısı
forty-four i. kırk dört birim
forty-four i. kırk dört nesne
forty-four i. kırk dörtlü grup
forty-four i. kırk dörtlü dizi
forty-four i. kırk dörtlük miktar
forty-four i. kırk dördüncü öge
forty-four i. kırk dört beden kıyafet
forty-fourth i. kırk dördüncü sıra sayı
forty-fourth i. (bir birime ait) kırk dört eş parça
forty-fourth i. bir şeye ait kırk dört eş parçadan biri
forty-nine i. kırk dokuz birey
forty-nine i. kırk dokuz öğe
forty-nine i. kırk dokuzlu set
forty-nine i. kırk dokuz sayısı
forty-nine i. kırk dokuz birim
forty-nine i. yedinin karesi
forty-nine i. kırk dokuz nesne
forty-nine i. kırk dokuzlu grup
forty-nine i. kırk dokuzlu dizi
forty-nine i. kırk dokuzluk miktar
forty-nine i. kırk dokuzuncu öge
forty-nine i. kırk dokuz beden kıyafet
forty-niner i. değerli mineral avcısı
forty-niner i. maden avcısı
forty-niner i. yeni keşfedilen alana akın eden maden arayıcısı
forty-ninth i. kırk dokuzuncu sıra sayı
forty-ninth i. (bir birime ait) kırk dokuz eş parça
forty-ninth i. bir şeye ait kırk dokuz eş parçadan biri
forty-one i. kırk bir sayısı
forty-one i. kırk bir birim
forty-one i. kırk bir nesne
forty-one i. kırk birli grup
forty-one i. kırk birli dizi
forty-one i. kırk birlik miktar
forty-one i. kırk birinci öge
forty-one i. kırk bir beden kıyafet
forty-second i. kırk ikinci sıra sayı
forty-second i. (bir birime ait) kırk iki eş parça
forty-second i. bir şeye ait kırk iki eş parçadan biri
forty-seven i. kırk yedi sayısı
forty-seven i. kırk yedi birim
forty-seven i. kırk yedi nesne
forty-seven i. kırk yedili grup
forty-seven i. kırk yedili dizi
forty-seven i. kırk yedilik miktar
forty-seven i. kırk yedinci öge
forty-seven i. kırk yedi beden kıyafet
forty-seventh i. kırk yedinci sıra sayı
forty-seventh i. (bir birime ait) kırk yedi eş parça
forty-seventh i. bir şeye ait kırk yedi eş parçadan biri
forty-six i. kırk altı sayısı
forty-six i. kırk altı birim
forty-six i. kırk altı nesne
forty-six i. kırk altılı grup
forty-six i. kırk altılı dizi
forty-six i. kırk altılık miktar
forty-six i. kırk altıncı öge
forty-six i. kırk altı beden kıyafet
forty-sixth i. kırk altıncı sıra sayı
forty-sixth i. (bir birime ait) kırk altı eş parça
forty-sixth i. bir şeye ait kırk altı eş parçadan biri
forty-third i. kırk üçüncü sıra sayı
forty-third i. (bir birime ait) kırk üç eş parça
forty-third i. bir şeye ait kırk üç eş parçadan biri
forty-three i. kırk üç sayısı
forty-three i. kırk üç birim
forty-three i. kırk üç nesne
forty-three i. kırk üçlü grup
forty-three i. kırk üçlü dizi
forty-three i. kırk üçlük miktar
forty-three i. kırk üçüncü öge
forty-three i. kırk üç beden kıyafet
forty-two i. kırk iki sayısı
forty-two i. kırk iki birim
forty-two i. kırk iki nesne
forty-two i. kırk ikili grup
forty-two i. kırk ikili dizi
forty-two i. kırk ikilik miktar
forty-two i. kırk ikinci öge
forty-two i. kırk iki beden kıyafet
forty-two i. yirmi sekiz domino taşı ile oynanan bir oyun
forty fifth s. kırk beşinci
forty third s. kırk üçüncü
forty first s. kırk birinci
forty eighth s. kırk sekizinci
forty sixth s. kırk altıncı
forty second s. kırk ikinci
forty ninth s. kırk dokuzuncu
forty fourth s. kırk dördüncü
hundred-and-forty-fifth s. yüz kırk beşinci
one hundred forty s. yüz kırk olan
one hundred forty s. yüz otuzdan on fazla olan
one hundred forty-five s. yüz kırk beş olan
one hundred forty-five s. yüz kırktan beş fazla olan
forty-eight s. kırk sekize denk gelen
forty-eight s. kırk sekiz eden
forty-eighth s. kırk sekizinci sırada olan
forty-eighth s. kırk sekiz eş parçaya denk gelen
forty-eighth s. kırk sekiz eş parçadan biri olan
forty-eighth s. 48inci
forty-fifth s. kırk beşinci sırada olan
forty-fifth s. kırk beş eş parçaya denk gelen
forty-fifth s. kırk beş eş parçadan biri olan
forty-fifth s. 45inci
forty-first s. kırk birinci sırada olan
forty-first s. kırk bir eş parçaya denk gelen
forty-first s. kırk bir eş parçadan biri olan
forty-first s. 41inci
forty-five s. kırk beşe denk gelen
forty-five s. kırk beşlik
forty-four s. kırk dörde denk gelen
forty-four s. kırk dörtlük
forty-fourth s. kırk dördüncü sırada olan
forty-fourth s. kırk dört eş parçaya denk gelen
forty-fourth s. kırk dört eş parçadan biri olan
forty-fourth s. 44üncü
forty-nine s. kırk dokuza denk gelen
forty-nine s. kırk dokuzluk
forty-ninth s. kırk dokuzuncu sırada olan
forty-ninth s. kırk dokuz eş parçaya denk gelen
forty-ninth s. kırk dokuz eş parçadan biri olan
forty-one s. kırk bire denk gelen
forty-one s. kırk birlik
forty-second s. kırk ikinci sırada olan
forty-second s. kırk iki eş parçaya denk gelen
forty-second s. kırk iki eş parçadan biri olan
forty-second s. 42nci
forty-seven s. kırk yediye denk gelen
forty-seven s. kırk yedilik
forty-seventh s. kırk yedinci sırada olan
forty-seventh s. kırk yedi eş parçaya denk gelen
forty-seventh s. kırk yedi eş parçadan biri olan
forty-seventh s. 47nci
forty-six s. kırk altıya denk gelen
forty-six s. kırk altılık
forty-sixth s. kırk altıncı sırada olan
forty-sixth s. kırk altı eş parçaya denk gelen
forty-sixth s. kırk altı eş parçadan biri olan
forty-sixth s. 46ncı
forty-third s. kırk üçüncü sırada olan
forty-third s. kırk üç eş parçaya denk gelen
forty-third s. kırk üç eş parçadan biri olan
forty-third s. 43üncü
forty-three s. kırk üçe denk gelen
forty-three s. kırk üçlük
forty-two s. kırk ikiye denk gelen
forty-two s. kırk ikilik
forty each zf. kırkar
forty years later zf. 40 yıl sonra
forty years ago zf. kırk yıl önce
forty years ago zf. kırk sene önce
forty-eight zm. kırk sekiz tanesi
forty-eight zm. kırk sekizi
forty-five zm. kırk beş tanesi
forty-five zm. kırk beşi
forty-four zm. kırk dört tanesi
forty-four zm. kırk dördü
forty-one zm. kırk bir tanesi
forty-one zm. kırk biri
forty-seven zm. kırk yedi tanesi
forty-seven zm. kırk yedisi
forty-six zm. kırk altı tanesi
forty-six zm. kırk altısı
forty-three zm. kırk üç tanesi
forty-three zm. kırk üçü
forty-two zm. kırk iki tanesi
forty-two zm. kırk ikisi
Phrases
after forty expr. kırktan sonra
on the shady side of forty expr. kırkını geçmiş
after forty expr. kırkından sonra
Proverb
life begins at forty hayat kırkında başlar
a cup of coffee commits one to forty years of friendship bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var
a cup of coffee commits one to forty years of friendship bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır
a cup of coffee commits one to forty years of friendship bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var
Colloquial
two-forty i. yüksek hız
forty-something i. kırklı yaşlarında kimse
forty-something s. kırk küsur (yaş)
forty-something s. kırklı yaşlarda
forty-something s. kırklarında
forty minutes ago expr. kırk dakika önce
Idioms
forty acres and a mule i. vaat
forty acres and a mule i. sadaka
forty acres and a mule i. tutulmayan söz
forty acres and a mule i. yerine getirilmeyen vaat
forty acres and a mule i. devletin verdiği yardım/bağış
forty acres and a mule i. abd’de iç savaş sırasında kölelikten azat edenlere verileceği vaat edilen küçük bir arsa ve bir katır sözü
forty acres and a mule i. tutulmayan/yerine getirilmeyen söz
forty acres and a mule i. boş çıkan vaat
forty winks i. güzellik uykusu
forty winks i. gün içinde yapılan kısa şekerleme
forty winks i. hafif ve kısa uyku
forty winks i. kestirme (şekerleme)
forty winks i. kısa süren uyku
forty winks i. kısa uyku
forty winks i. şekerleme
back forty i. en sessiz köşe
back forty i. herkesten uzak sessiz bir köşe
back forty i. çiftliğin arka tarafındaki ekilmemiş bölüm
forty minutes of hell [us] i. kırk dakikalık dişe dişe mücadele (basketbol)
forty minutes of hell [us] i. kırk dakikayı karşı takımın burnundan getirme
north forty i. bir arazinin kuzeyindeki kırk akrelik alan
give someone forty minutes of hell [us] f. cehennemi yaşatmak
go two-forty f. at gibi koşturmak
give someone forty minutes of hell [us] f. hayatlarını zindan etmek
go two-forty f. at gibi koşmak
give someone forty minutes of hell [us] f. burunlarından getirmek
catch forty winks f. biraz kestirmek
take forty winks f. biraz kestirmek
catch forty winks f. biraz uyumak
have forty winks f. biraz uyumak
take forty winks f. biraz uyumak
have forty winks f. biraz kestirmek
have forty winks f. şekerleme yapmak
catch forty winks f. şekerleme yapmak
grab forty winks f. şekerleme yapmak
take forty winks f. şekerleme yapmak
grab forty winks f. (uyku anlamında) kestirmek
forty ways from sunday zf. her yönden
forty ways from sunday zf. her açıdan
forty ways from sunday zf. mümkün olan her şekilde
forty ways from sunday zf. her türlü
forty ways from sunday zf. tamamen
forty ways from sunday zf. baştan sona
forty ways to sunday expr. tamamen
forty ways to sunday expr. her yönden
forty ways to sunday expr. her açıdan
forty ways to sunday expr. her türlü
forty ways to sunday expr. baştan sona
Speaking
he/she is forty if she's a day expr. o en az 40 yaşında
thirty/forty something expr. otuzlu kırklı yaşlarında
Trade/Economic
forty-foot equivalent unit (feu) i. 40 feet'lik konteyner
Marine
forty-niner i. iki kişi tarafından kullanılan bir dingi çeşidi
Agriculture
back forty i. uzak ve ekilmemiş veya gelişmemiş, belirsiz büyüklükteki toprak parçası
Literature
ali baba and the forty thieves i. ali baba ve kırk haramiler
forty thieves i. kırk haramiler
History
forty-five [uk] i. 1745 jakobit isyanı
forty-niner [us] i. altına hücum olaylarında yer almış bir altın avcısı
forty-niners i. altına hücum olaylarında yer almış bir altın avcısı
Geography
forty fort i. pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
lower forty-eight i. abd'nin birbirine komşu 48 kıtası
lower forty-eight i. kuzey amerika kıtası üzerinde 48 eyaleti kapsayan bölge
forty-ninth parallel [canada] i. kırk dokuzuncu paralel
forty-ninth parallel [canada] i. kanada-abd sınırı
Military
forty-eight i. (askeri faaliyetlerden) kırk sekiz saatlik izin
Hunting
forty-five i. .45 kalibrelik silah
forty-four i. .44 kalibrelik silah
forty-one i. .41 kalibrelik silah
Sport
two-forty i. bir mili iki dakika kırk saniyede kat etme
forty-one i. oyuncunun kırk bir sayı almaya çalıştığı bir bilardo türü
Card
auction forty–fives i. kırk beş (kart oyunu)
forty-five i. her kağıt dağıtımında puan kaydedilen bir iskambil oyunu
forty-five i. bir spoil five oyunu çeşidi
Music
forty-five i. 45'lik plak
Printery
forty-eight i. kırk sekiz yaprak kağıt boyutu
Ornithology
forty-spot (pardalotus quadragintus) i. tazmanya'ya özgü benekli bir kuş
British Slang
forty winks i. kısa uyku
forty winks i. şekerleme