hariç - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hariç



"hariç" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
hariç except ed.
hariç excluding ed.
General
hariç foreign country i.
hariç foreign place i.
hariç the outside i.
hariç bar i.
hariç exempt i.
hariç exclusive s.
hariç extra s.
hariç excepted s.
hariç external s.
hariç stinging s.
hariç exogenous s.
hariç short zf.
hariç excepting ed.
hariç saving ed.
hariç outside ed.
hariç than ed.
hariç without ed.
hariç save for ed.
hariç save ed.
hariç not including ed.
hariç barring ed.
hariç but the ed.
hariç excluding ed.
hariç bating ed.
hariç exclusive of ed.
hariç on [dialect] [uk/scotland] ed.
hariç only [dialect] ed.
hariç sauf ed.
hariç outtaken [obsolete] ed.
hariç outwith [scotland] ed.
hariç or [dialect] bağ.
hariç except bağ.
hariç ex (except) kısalt.
hariç exc (except) kısalt.
hariç excl (excluding) kısalt.
hariç wo (without) kısalt.
hariç wt (without) kısalt.
Trade/Economic
hariç ex ed.
Technical
hariç exterior s.
hariç excluding s.
hariç except for expr.
Aeronautic
hariç but ed.
Medical
hariç extra- ök.
Music
hariç senza ed.
Archaic
hariç outtake ed.

"hariç" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 231 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
hariç tutmak exclude f.
hariç tutulan exclusive s.
General
hariç tutan exceptor i.
maaştan hariç kazanılan para perquisite i.
hariç tutma exclusion i.
hariç tutma dispensation i.
hariç tutma exception i.
hariç tutma eliminating i.
bağlı adaları hariç olmak üzere kesintisiz büyük kara parçası mainland i.
maaştan hariç kazanılan para perk i.
kalem (kurşunkalem hariç) pen i.
hariç tutma exempting i.
hariç bırakma exclusion i.
hariç tutulan makam exempted addressee i.
ölüm hariç her şey everything but death i.
tüm hayvan ürünlerini hariç tutan diyet vegan diet i.
hariç tutulma exclusion i.
hariç bırakma baulk [obsolete] [uk] i.
istenilen zamanda oynanabilen dört domino taşı hariç uç uca gelen sayıların toplamda yedi olması gerektiği bir çeşit domino oyunu matador i.
müslüman kadınların yüz, eller ve ayaklar hariç vücudunun tamamını örttüğü geleneksel bir giyim tarzı hijab i.
(onursal rütbelerde) en düşük hariç rütbeye sahip olan kimse officer i.
(deri hariç) ayakkabı yapımında kullanılan küçük malzemeler findings i.
(deniz ürünleri hariç) hayvan eti flesh meat i.
hariç tutulmuş excluded f.
hariç tutmak except f.
hariç tutulmak be excluded f.
hariç tutmak leave out f.
hariç bırakmak rule out f.
hariç tutmak exclude f.
hariç tutmak leave off f.
hariç tutmak keep out f.
hariç olmak be excluded f.
hariç bırakmak leave out f.
hariç bırakmak put out of f.
hariç tutmak put out of f.
hariç tutmak exempt f.
hariç bırakmak omit f.
hariç bırakmak except f.
hariç bırakmak take out f.
hariç bırakmak exclude f.
hariç bırakmak leave off f.
hariç tutmak dispense f.
hariç bırakmak bate f.
(yola kaldırım taşı hariç) yüzey malzemesi uygulamak improve f.
hariç tutmak close f.
hariç tutmak pre-exempt f.
hariç tutmak shut out f.
hariç tutmak supersede [obsolete] f.
hariç tutan exceptive s.
konudan hariç digressive s.
hariç tutulabilir exemptible s.
karşılıklı hariç mutually exclusive s.
hariç tutulan exclusive s.
hariç tutulan excludable s.
hariç tutulabilir excludable s.
hariç bırakılmış beyond the pale s.
kaliforniya hariç federal except california s.
hariç tutulabilemeyen nonexcludable s.
hariç tutan exclusive s.
hariç tutulmuş foreclosed s.
hariç tutan eliminative s.
hariç tutmayan unexceptive s.
hariç tutulmamış unexcluded s.
hariç tutan exclusionary s.
hariç tutulmuş hors concours s.
haneden arması, sembol hariç yazısız (madeni para) mute s.
haneden arması, sembol hariç tanımlanamayan (madeni para) mute s.
para hariç varlıklara dair in-kind s.
hariç tutularak exteriorly zf.
bizden hariç apart from us zf.
-den hariç with the exception zf.
biri hariç hepsi all but one zf.
biri hariç hepsi all except one zf.
hariç tutarak to the exclusion of ed.
hariç olmak üzere with the exception of ed.
-den hariç from out ed.
hariç hiçbir şey nothing but ed.
hariç olmak üzere excluding ed.
hariç olmak üzere excepting ed.
hariç olmak üzere except for ed.
hariç olmak üzere not including ed.
hariç tutulan bating ed.
hariç tutma anlamı veren ön ek dis- ök.
hariç tutulan excl (exclusive) kısalt.
hariç tutmak excl (exclude) kısalt.
hariç tutulmuş excl (excluded) kısalt.
Phrasals
hariç tutmak shut off f.
hariç tutmak set aside f.
hariç tutmak factor out f.
bir durumu/sorunu tekrar gözden geçirerek bir şeyi hariç tutmak factor out f.
hariç tutmak take out f.
hariç tutmak box out f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) hariç tutmak exclude (someone or something) from (something) f.
-den hariç tutmak exclude from f.
hukuka veya anlaşma kurallarına bakarak hariç tutmak rule in f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) hariç tutmak omit (someone or something) from (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) hariç tutmak preclude (someone or something) from (something) f.
Phrases
benden hariç instead of me expr.
benden hariç except me expr.
birkaç istisna hariç with a few exceptions expr.
kanundaki istisnalar hariç olmak üzere without prejudice to the exceptions in the law expr.
yukarıda tarif edilen şartlar dışında hariç aside from the circumstances described above expr.
biri/bir şey hariç aside from someone or something expr.
(biri/bir şey) hariç except for (someone or something) expr.
Colloquial
bir tanesi hariç hepsi all except one i.
yasal boyutu hariç evliliğe benzeyen ilişki marriage lite i.
hariç tutmak include out f.
bir/birkaç şey hariç normal otherwise normal s.
beni hariç tut include me out expr.
Idioms
hariç tutulmak be on the cutting room floor f.
hariç tutulmuş on the outside looking in expr.
hariç tutulmuş on the cutting room floor expr.
Speaking
hariç hiç biri anything but i.
vergiler hariç before taxes expr.
Trade/Economic
ambalaj hariç packing extra i.
bir hisse senedinin gerçekleşen kar paylarının alım hakkı hariç satılması ex-dividend i.
faiz hariç ex interest i.
faiz ödemesi hariç ex interest i.
genel avarya hariç free of general average (f.g.a.) i.
hariç tutulan özvarlıklar excluded assets i.
hariç tutulan sözleşmeler excluded contracts i.
hariç tutulan ticari markalar excluded trade marks i.
hariç tutulan yükümlülükler excluded liabilities i.
hata ve noksanlar hariç errors and omissions excepted i.
hariç bırakılan risk excluded risk i.
hariç tutma omitting i.
hariç bırakma exclusion i.
hariç tutulan fikri mülkiyet excluded ip i.
hata ve noksan hariç errors and omissions excepted i.
hariç tutulan ticari markalar excluded trademarks i.
hariç tutulan iş excluded business i.
hariç tutulan aktifler excluded assets i.
iki ticari şirketin (borsa veya yasal alanlar hariç) belli bir alanda tek bir şirketmiş gibi faaliyet göstermesi dual-listed company i.
işçilik hariç üretim masrafları factory expense i.
silah hariç her şey everything but arms i.
tüm avaryalar hariç free of all average i.
tatil günleri hariç diğer çalışma günleri clear working days i.
vergi hariç fiyat price excluding tax i.
bir kuruluşun temel faaliyetleri hariç tüm faaliyetlerini elden çıkarıp toplanan kaynakları rakiplerinin arasından sıyrılmasını sağlayacak becerilerine ayırdığı iş stratejisi focused strategy i.
kdv hariç vat excluded s.
masraf hariç cost exclusive s.
kdv hariç vat exclusive s.
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç ex new s.
faiz hariç x in s.
faiz ödemesi hariç x in s.
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç olarak ex new zf.
bütün avaryalar hariç free of all average expr.
cif boşaltma masrafları hariç c.i.f. free out expr.
dava ve say masrafları hariç excluding sue and labour charges expr.
çıkarılacak prim hisseleri hariç ex bonus expr.
hatalar hariç errors excepted expr.
özel avarya hariç free of particular average expr.
özel avarya hariç warrant free from particular average expr.
pazar ve tatiller hariç sundays and holidays excepted expr.
zapt ve müsadere hariç free of capture and seizure expr.
vergiler hariç tax excl. expr.
vergi hariç tax excluded expr.
yükleme ve boşaltma giderleri hariç free in and out expr.
Law
tahsisat gibi şeyler hariç olarak verilen ücret base pay i.
hariç tutmak exclude f.
mevzudan hariç beside the point expr.
konudan hariç beside the point expr.
konudan hariç beside the mark expr.
mevzudan hariç beside the mark expr.
sadetten hariç beside the mark expr.
sadetten hariç beside the point expr.
Insurance
hayat hariç diğer genel sigorta branşları non life insurance i.
müşterek avarya hasarı hariç nakliyat sigorta poliçesi warranted free from average i.
özel avarya hariç koşulu free of particular average i.
zapt ve müsadere hariç fcs (free of capture and seizure) i.
hususi avarya hariç free of particular average expr.
her türlü avaryalar hariç free of all average expr.
hatalar hariç errors excepted expr.
istisna, hariç exclusion, excluded expr.
kargaşalık ve halk hareketleri hariç free of riots ands civil commotions expr.
pazar ve tatil günleri hariç sundays and holidays excepted expr.
sovtaj masrafları hariç excluding salvage charges expr.
zapt etme ve el koyma hariç free of capture and seizure expr.
hata ve eksiklikler hariç errors and omission excepted expr.
Technical
hariç tutarak yönetme management by exception i.
nem ve kül hariç yakıt analizi moisture and ash free analysis i.
iç bölümlerin sergilenmesi için dış yüzeyin hariç tutulduğu sunum cutaway drawing i.
iç bölümlerin sergilenmesi için dış yüzeyin hariç tutulduğu sunum cutaway model i.
florür hariç excluding fluoride s.
Computer
hariç tutarak yönetme management by exception i.
hariç tutulacak klasörler folders to be excluded i.
tablolar hariç otomatik automatic except tables expr.
Traffic
motosiklet hariç taşıt trafiğine kapalı yol no motor vehicles i.
Psychology
(paranoid şizofreni hariç) paranoid bozukluk paraphrenia i.
Gastronomy
(kırmızı et hariç) balık ve kümes hayvanları yiyen kimse demiveg i.
(kırmızı et hariç) balık ve kümes hayvanları yiyen kimse demiveg i.
(kırmızı et hariç) balık ve kümes hayvanları yiyen kimse demi-vegetarian i.
Math
bir hariç ortak böleni olmayan kesir pay ve paydası lowest terms i.
ilk köşegeni ile buna bitişik iki köşegeni hariç tüm elemanları sıfır olan determinant continuant i.
Logic
(mantıkta) istisna ve hariç bırakma anlamına gelen bir işaret minus sign i.
Chemistry
geçici hariç alan temporary exclusion area i.
Biology
(germ hücreleri hariç) bir organizmanın bütünü soma i.
(kuş ve memeliler hariç hayvanlar) değişkensıcaklı poikilothermous s.
(kuş ve memeliler hariç hayvanlar) vücut sıcaklığı ortama göre değişen poikilothermous s.
Marine Biology
çok genç dönemleri hariç kabuksuz olan, sırt veya yanlarında solungaçları bulunan yumuşakçaları içeren bir şube nudibranchiata i.
ringa balığı hariç yenilebilir market balıklarından biri whitefish i.
nautilidae familyası hariç yaşayan tüm kafadan bacaklıları kapsayan bir alt sınıf dibranchia i.
nautilidae familyası hariç yaşayan tüm kafadan bacaklıları kapsayan bir alt sınıf dibranchiata i.
nautilidae familyası hariç yaşayan tüm kafadan bacaklıları kapsayan bir alt sınıf subclass dibranchia i.
nautilidae familyası hariç yaşayan tüm kafadan bacaklıları kapsayan bir alt sınıf subclass dibranchiata i.
Zoology
böcek gözünün (mercek hariç) yumuşak dokusu ommateum [obsolete] i.
böcek gözünün (mercek hariç) yumuşak dokusuna ait veya ilgili ommateal s.
Botanic
en uç kuzey ve akdeniz bölgesi hariç avrupa genelindeki akarsu ve nehirlerde yetişen çok yıllık bitki great yellowcress (nasturtium amphibium) i.
en uç kuzey ve akdeniz bölgesi hariç avrupa genelindeki akarsu ve nehirlerde yetişen çok yıllık bitki rorippa amphibia i.
afrika hariç ılıman güney yarım kürede yetişen bir kayın ağacı nothofagus i.
sınır işareti işlevi görmesi için tepesindeki dallar hariç tümüyle budanmış ağaç lopstick [canada] i.
sınır işareti işlevi görmesi için tepesindeki dallar hariç tümüyle budanmış ağaç lobstick [canada] i.
Education
oxford ve cambridge hariç diğer ingiliz üniversiteleri ile ilgili redbrick s.
oxford ve cambridge hariç diğer ingiliz üniversiteleri ile ilgili red-brick s.
Geography
avrupa kıtası (ada ülkeleri hariç) europe [uk/ireland] i.
yerkürenin ekvatoru hariç bir kesişim düzleminden elde edilen kesit çember small circle i.
Military
askeri alımlar hariç belli görev prosedürlerini detaylı şekilde anlatan genelkurmay başkanlığı yönetmeliği chairman of the joint chiefs of staff instruction i.
askeri alımlar hariç belli görev prosedürlerini detaylı şekilde anlatan genelkurmay başkanlığı yönetmeliği chairman of the joint chiefs of staff manual i.
hariç iskele outport i.
hariç tutulan makam exempted addressee i.
askeri birliğin arka hariç her yönden kuşatılması cul-de-sac i.
Art
(bacak hariç) balerinin yaptığı anlamlı beden hareketi pantomime i.
Music
ikinci, üçüncü, beşinci ve altıncı notalar hariç tam seslerle bölünmüş bir diyatonik dizi minor diatonic scale i.
Abbreviation
(gümrükte) noksanlar hariç o.e. (omissions excepted) s.
faiz hariç xi s.
faiz ödemesi hariç xi s.
Archaic
hariç tutmak retrench f.
Reptiles
abd'de kuzey bölgeleri hariç yaygın olan, sarı şeritli siyah veya kahverengi bir yılan common kingsnake (lampropeltis getulus) i.
deri sırtlı kaplumbağa hariç tüm yaşayan kaplumbağaları içeren bir testudinata alt takımı thecophoroidea i.
kaplumbağalar hariç yaşayan tüm sürüngenleri kapsayan bir alt sınıf subclass diapsida i.
British Slang
hariç hiçbir şey nobbut (nothing but) expr.