|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
herhangi bir görevi masa başında yapıp değerlendirmeye tabi tutan kişi |
desk officer i.
|
|
2 |
Genel |
herhangi bir alanda en büyük ödül |
blue ribbon i.
|
|
3 |
Genel |
herhangi bir şeyden yoğun yığın |
cloud i.
|
|
4 |
Genel |
herhangi bir yazı |
paper i.
|
|
5 |
Genel |
sırtı çukur olan herhangi bir şey |
saddleback i.
|
|
6 |
Genel |
kalabalık içinde herhangi bir olaya müdahale etmeme eğilimi |
bystander effect i.
|
|
7 |
Genel |
haftanın herhangi bir günü |
any day of the week i.
|
|
8 |
Genel |
herhangi bir olayın ellinci yıldönümü |
jubilee i.
|
|
9 |
Genel |
tatil veya başka herhangi bir organizayonun karşıladıklarına ilaveten müşteri tarafından satın alına |
optional extra i.
|
|
|
10 |
Genel |
emeklilik sigortası gibi işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey |
fringe benefit i.
|
|
11 |
Genel |
herhangi bir ülkenin egemenliğinde olmayan sular |
high seas i.
|
|
12 |
Genel |
olay (meydana gelen herhangi bir) |
occurrence i.
|
|
13 |
Genel |
işçinin herhangi bir nedenle işine gelmemesi durumu |
absenteeism i.
|
|
14 |
Genel |
laktik asidin herhangi bir tuzu veya esteri |
lactate i.
|
|
15 |
Genel |
karanfil familyasından herhangi bir çiçek |
dianthus i.
|
|
16 |
Genel |
reçine (çam reçinesinden başka herhangi bir) |
gum i.
|
|
17 |
Genel |
ünlü olmak dışında kaydedeğer herhangi bir meziyeti olmayan ünlü |
professional celebrity i.
|
|
18 |
Genel |
kalıtım yoluyla geçen herhangi bir özellik |
heritage i.
|
|
19 |
Genel |
barış sembolü olarak kullanılan herhangi bir şey |
olive branch i.
|
|
20 |
Genel |
bir tartışmanın herhangi bir sorundan dolayı sonuca varamaması durumu |
aporia i.
|
|
21 |
Genel |
bir tartışmanın herhangi bir sorundan dolayı sonuca varamaması |
aporia i.
|
|
22 |
Genel |
ismin yalın halinden başka herhangi bir hali |
oblique case i.
|
|
23 |
Genel |
bir nesne ya da olguyu herhangi bir şekilde tanımlayan veri |
metadata i.
|
|
24 |
Genel |
herhangi bir aksesuar |
fitting i.
|
|
25 |
Genel |
herhangi bir şeyin yok olacağı haberi |
knell i.
|
|
26 |
Genel |
herhangi bir şeyin yerini gösteren işaret |
landmark i.
|
|
27 |
Genel |
sporda verilen herhangi bir işaretle yarışa başlama |
ascent i.
|
|
28 |
Genel |
dialkol;herhangi bir diatomik alkol |
glycol i.
|
|
29 |
Genel |
herhangi bir pasif eğlence biçimi |
enterdrainment i.
|
|
|
30 |
Genel |
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele alma |
contextualization i.
|
|
31 |
Genel |
özel alet aracılığıyla herhangi bir boşlukta bulunan havayı boşaltma |
exsufflation i.
|
|
32 |
Genel |
cumartesi ve pazar dışında herhangi bir gün |
weekday i.
|
|
33 |
Genel |
çatı şeklinde örten herhangi bir yapı |
tecta i.
|
|
34 |
Genel |
yelpaze biçimindeki herhangi bir şey |
fan i.
|
|
35 |
Genel |
007 ile biten herhangi bir yıl (2007 vb) |
bond year i.
|
|
36 |
Genel |
insanların buluşmayı veya bir şey kurmayı kararlaştırdıkları herhangi bir yer |
venue i.
|
|
37 |
Genel |
yolcu taşıyan herhangi bir aracın bölmesi |
car i.
|
|
38 |
Genel |
herhangi bir kimse |
everyman i.
|
|
39 |
Genel |
herhangi bir adam |
man in the street i.
|
|
40 |
Genel |
herhangi bir gemi veya uçak |
craft i.
|
|
41 |
Genel |
herhangi bir ulaşım biçiminde kalkış ve varış saatlerini gösterir tarife |
timetable i.
|
|
42 |
Genel |
herhangi bir malzemeden küçük bir parça |
patch i.
|
|
43 |
Genel |
herhangi bir sınıfa girmeme |
classlessness i.
|
|
44 |
Genel |
herhangi bir şeye yeni başlayan kimse |
neophyte i.
|
|
45 |
Genel |
ıstırabı yok eden herhangi bir şey |
nepenthe i.
|
|
46 |
Genel |
herhangi bir şeyin kaynağı |
nidus i.
|
|
47 |
Genel |
yüzün herhangi bir tarafı |
feature i.
|
|
48 |
Genel |
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte tekrar ele alma |
recontextualization i.
|
|
49 |
Genel |
hint-avrupa dil ailesinden herhangi bir dili konuşan halk |
aryan i.
|
|
50 |
Genel |
takip etmede kullanılan herhangi bir şey |
follow-up i.
|
|
51 |
Genel |
abd'de uzakdoğu dahil asya'nın herhangi bir yerinden gelen kişi |
asian i.
|
|
52 |
Genel |
(herhangi) bir |
a i.
|
|
53 |
Genel |
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele alma |
contextualization i.
|
|
54 |
Genel |
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele alma |
contextualisation i.
|
|
55 |
Genel |
günün herhangi bir zamanı |
at any time of day i.
|
|
56 |
Genel |
herhangi bir ilimde ilk çalışma |
propaedeutic i.
|
|
57 |
Genel |
herhangi bir ilimde ilk çalışma |
propaedeutics i.
|
|
58 |
Genel |
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler |
fanfic i.
|
|
59 |
Genel |
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler |
fanfiction i.
|
|
60 |
Genel |
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler |
fan-fiction i.
|
|
61 |
Genel |
herhangi bir dinin kutsal kabul edilen yazıtlarını meydana getiren kitapların tümü |
canon of scripture i.
|
|
62 |
Genel |
herhangi bir dinin kutsal kabul edilen yazıtlarını meydana getiren kitapların tümü |
biblical canon i.
|
|
63 |
Genel |
herhangi bir sebeple hayvansal kaynaklı hiçbir besini tüketmeme |
veganism i.
|
|
64 |
Genel |
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele alma |
contextualisation i.
|
|
65 |
Genel |
herhangi bir kanıta dayanmayan düşünce |
say-so i.
|
|
66 |
Genel |
herhangi bir korku anında ani zıplama |
jumpscare i.
|
|
67 |
Genel |
herhangi bir aktiviteye yeni başlayan, herhangi bir aktivitenin acemisi olan kimse |
newbie i.
|
|
68 |
Genel |
herhangi bir ritmik hareketin vuruşu, sayısı ya da ölçüsü |
cadence i.
|
|
69 |
Genel |
herhangi bir ritmik hareketin vuruşu, sayısı ya da ölçüsü |
cadency i.
|
|
|
70 |
Genel |
(çek defteri gibi) kopya olarak başka bir şeye karşılık gelen herhangi bir şey |
tally i.
|
|
71 |
Genel |
değerli, yüksek fiyatlı herhangi bir şey |
taonga [new zeland] i.
|
|
72 |
Genel |
herhangi bir kiliseye veya binaya bağlı olmayan çan kulesi |
campanile i.
|
|
73 |
Genel |
mum yakmak için kullanılan herhangi bir araç veya nesne |
candlelighter i.
|
|
74 |
Genel |
herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımının yasaklanması |
cannibalization i.
|
|
75 |
Genel |
herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımının yasaklanması |
cannibalisation i.
|
|
76 |
Genel |
herhangi bir otoritenin gözdesi |
teacher's pet i.
|
|
77 |
Genel |
belli bir kaynağa erişimin herhangi bir günde nüfusun yarısına kısıtlanması şeklinde uygulanan tayınlama (trafiğe çıkışta tek/çift plaka uygulaması gibi) |
odd-even rationing i.
|
|
78 |
Genel |
belli bir kaynağa erişimin herhangi bir günde nüfusun yarısına kısıtlanması şeklinde uygulanan tayınlama (trafiğe çıkışta tek/çift plaka uygulaması gibi) |
even odd rationing i.
|
|
79 |
Genel |
herhangi bir derneğin ya da cemiyetin toplantılarını yaptığı bina |
chapter house i.
|
|
80 |
Genel |
herhangi bir derneğin ya da cemiyetin toplantılarını yaptığı bina |
chapterhouse i.
|
|
81 |
Genel |
herhangi bir şeyi toplamayan kimse |
noncollector i.
|
|
82 |
Genel |
işkence, sıkıntı veya acı veren herhangi bir şey |
tormentry i.
|
|
83 |
Genel |
herhangi bir kategoride sınıflandırılamayan kimse/şey |
transcendent i.
|
|
84 |
Genel |
herhangi bir grup |
any body i.
|
|
85 |
Genel |
grubun herhangi bir üyesi |
any one i.
|
|
86 |
Genel |
briçte eli güçlendiren ancak herhangi bir el değerlendirme yönteminde bahsedilmeyen kart |
filler i.
|
|
87 |
Genel |
herhangi bir kadın |
everywoman i.
|
|
88 |
Genel |
şövalyenin vücudunun herhangi bir kısmını örten zincirli tertibat |
voider [dialect] i.
|
|
89 |
Genel |
herhangi bir sanat, zanaat veya ticaret alanında usta olan erkek |
master workman i.
|
|
90 |
Genel |
geçmişi veya herhangi bir şeye dayalı olmayıp tamamen yeni yapılmış şey |
whole cloth i.
|
|
91 |
Genel |
herhangi bir kimse |
manjack [caribbean] i.
|
|
92 |
Genel |
sahiplik, üretim yeri veya kalite bildiren isim, logo veya herhangi bir işaret |
mark i.
|
|
93 |
Genel |
(ingiliz sömürge dönemi hindistanı'nda) bir ingiliz memurun veya statü sahibi herhangi bir beyaz adamın karısı |
memsahib i.
|
|
94 |
Genel |
havanın zemine bitişik olmayıp altında katı veya sıvı yüzey bulunmayan herhangi bir bölgesi |
midair i.
|
|
95 |
Genel |
havanın zemine bitişik olmayan veya altında katı veya sıvı yüzey bulunmayan herhangi bir noktası veya bölgesi |
mid-air i.
|
|
96 |
Genel |
herhangi bir konuda sevgiyle veya derin bilgiyle yazı yazan kimse |
boswell i.
|
|
97 |
Genel |
herhangi bir markaya bağlılığı olmayan bir tüketici |
brandslut i.
|
|
98 |
Genel |
herhangi bir erkek |
mister i.
|
|
99 |
Genel |
vücudu veya herhangi bir uzvunu hareket ettirme |
motion i.
|
|
100 |
Genel |
para kazanmak için herhangi bir meslek icra etmeyen, zengin bir erkek |
gentleman i.
|
|
101 |
Genel |
(vücudun herhangi bir bölümünü) çevirme |
rotation i.
|
|
102 |
Genel |
herhangi bir cinsiyete çekim duymaya açık kimse |
omnisexual i.
|
|
103 |
Genel |
herhangi bir toprak mülkiyetine bağlı bulunmayıp bağımsız olan ve devredilmesi için tapu gereken arazi parçası |
common at large i.
|
|
104 |
Genel |
herhangi bir toprak mülkiyetine bağlı bulunmayıp bağımsız olan ve devredilmesi için tapu gereken arazi parçası |
common in gross i.
|
|
105 |
Genel |
herhangi bir bağlılığı olmayan kimse |
independent i.
|
|
106 |
Genel |
baklagillerden herhangi bir bitki |
pea i.
|
|
107 |
Genel |
bir mevsimle, haftanın bir günüyle veya başka herhangi bir dönem ile ilişkilendirilen örüntü, değişim veya dalgalanma |
seasonalities i.
|
|
108 |
Genel |
(ingiltere'de) herhangi bir bira yapımcısına ait olmayıp sahibinin kendi birasını ürettiği veya birayı istediği yerden satın aldığı bar |
free public house i.
|
|
109 |
Genel |
x miktarda (herhangi bir şey) |
x amount (of something) i.
|
|
110 |
Genel |
varlığı herhangi bir şeye dayanmayan oluşum |
substantive i.
|
|
111 |
Genel |
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak |
contextualize f.
|
|
112 |
Genel |
olmak (hayat/işler herhangi bir durumda) |
go f.
|
|
113 |
Genel |
herhangi bir cisme başka bir cismi katarak fazlasını alamayacak derecede doldurmak |
embrue f.
|
|
114 |
Genel |
herhangi bir hayat belirtisi göstermemek |
show no signs of life f.
|
|
115 |
Genel |
herhangi bir yanlış görmemek |
see no wrong f.
|
|
116 |
Genel |
bir durum karşısında herhangi bir önlem almamak |
let something ride f.
|
|
117 |
Genel |
(herhangi bir) gelişme göstermemek |
make no headway f.
|
|
118 |
Genel |
(herhangi bir) ilerleme göstermemek |
make no headway f.
|
|
119 |
Genel |
(herhangi bir) gelişme kaydetmemek |
make no headway f.
|
|
120 |
Genel |
(herhangi bir) ilerleme kaydetmemek |
make no headway f.
|
|
121 |
Genel |
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak |
contextualise f.
|
|
122 |
Genel |
herhangi bir olaydan kaynaklanmak |
arise out of f.
|
|
123 |
Genel |
herhangi bir anlam ifade etmemek |
make no sense f.
|
|
124 |
Genel |
herhangi bir anlam ifade etmemek |
not make any sense f.
|
|
125 |
Genel |
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak |
contextualize f.
|
|
126 |
Genel |
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak |
contextualise f.
|
|
127 |
Genel |
herhangi bir sürece ya da ürüne etki eden ufak problemleri çözmek |
work out the bugs f.
|
|
128 |
Genel |
herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımını yasaklamak |
cannibalize f.
|
|
129 |
Genel |
herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımını yasaklamak |
cannibalise f.
|
|
130 |
Genel |
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması |
allodial s.
|
|
131 |
Genel |
herhangi bir tanesi |
any s.
|
|
132 |
Genel |
herhangi bir fiyatı olmayan |
tariffless s.
|
|
133 |
Genel |
hakkında herhangi bir suçlama veya itham bulunmayan |
sackless s.
|
|
134 |
Genel |
(herhangi) bir |
an s.
|
|
135 |
Genel |
(herhangi) bir |
any s.
|
|
136 |
Genel |
herhangi bir duyu organıyla hissedilen |
sensated s.
|
|
137 |
Genel |
herhangi bir sınıfla ilgili olmayan |
nonclass s.
|
|
138 |
Genel |
herhangi bir sonuca kesin bir etki etmeyen |
nondecisive s.
|
|
139 |
Genel |
herhangi bir teması olmayan |
nonthematic s.
|
|
140 |
Genel |
herhangi bir duygu sergilemeyen |
throbless s.
|
|
141 |
Genel |
herhangi bir meziyeti olmayan |
unremarkable s.
|
|
142 |
Genel |
herhangi bir özelliği olmayan |
unremarkable s.
|
|
143 |
Genel |
herhangi bir işte çalışmayan |
unactive s.
|
|
144 |
Genel |
herhangi bir özelliği olmayan |
unprepossessing s.
|
|
145 |
Genel |
test sonuçlarını etkileyecek herhangi bir bilgi verilmeden yapılan |
blind s.
|
|
146 |
Genel |
herhangi bir teste dayanan |
high-proof s.
|
|
147 |
Genel |
felsefi veya dini hümanizmin herhangi bir formuna ait |
humanist s.
|
|
148 |
Genel |
felsefi veya dini hümanizmin herhangi bir formu ile ilişkili |
humanist s.
|
|
149 |
Genel |
herhangi bir para biriminde milyarları bulunan |
multibillion s.
|
|
150 |
Genel |
herhangi bir para biriminde milyarlara mal olan |
multibillion s.
|
|
151 |
Genel |
parasal olmayan herhangi bir birimden milyarlarca içeren |
multibillion s.
|
|
152 |
Genel |
menfaat içeren herhangi bir durumdan gayriahlaki şekilde istifade eden |
opportunistic s.
|
|
153 |
Genel |
amaçtan, önderlikten veya kılavuzluk edecek herhangi bir şeyden yoksun |
rudderless s.
|
|
154 |
Genel |
(koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan |
illegal s.
|
|
155 |
Genel |
herhangi bir cinsiyete çekim duymaya açık olan |
omnisexual s.
|
|
156 |
Genel |
varlığı herhangi bir nedene bağlı olmayan |
self-existent s.
|
|
157 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
in anyway zf.
|
|
158 |
Genel |
herhangi bir fiyat için |
for any price zf.
|
|
159 |
Genel |
herhangi bir yolla |
in any way zf.
|
|
160 |
Genel |
herhangi bir suretle |
in any wise zf.
|
|
161 |
Genel |
herhangi bir yere |
anywhere zf.
|
|
162 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
in what manner zf.
|
|
163 |
Genel |
herhangi bir suretle |
by any means zf.
|
|
164 |
Genel |
herhangi bir yerde |
anywhere zf.
|
|
165 |
Genel |
herhangi bir yer |
anywhere zf.
|
|
166 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
by some means or other zf.
|
|
167 |
Genel |
herhangi bir yere |
whithersoever zf.
|
|
168 |
Genel |
herhangi bir tarafa |
whitherward zf.
|
|
169 |
Genel |
herhangi bir engel olmaksızın |
without let or hindrance zf.
|
|
170 |
Genel |
herhangi bir yere |
any place zf.
|
|
171 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
anywise zf.
|
|
172 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
anyway zf.
|
|
173 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
in any way zf.
|
|
174 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
anyhow zf.
|
|
175 |
Genel |
(herhangi) bir yere |
anywhere zf.
|
|
176 |
Genel |
(herhangi) bir yerde |
anywhere zf.
|
|
177 |
Genel |
herhangi bir zaman |
anytime zf.
|
|
178 |
Genel |
herhangi bir zamanda |
whenever zf.
|
|
179 |
Genel |
herhangi bir zamanda |
at anytime zf.
|
|
180 |
Genel |
herhangi bir zamanda |
ever zf.
|
|
181 |
Genel |
bundan sonraki herhangi bir zamanda |
at any time thereafter zf.
|
|
182 |
Genel |
herhangi bir sebeple |
for any reason zf.
|
|
183 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
in any manner zf.
|
|
184 |
Genel |
herhangi bir bakımdan |
in any respect zf.
|
|
185 |
Genel |
herhangi bir yer için |
for anywhere zf.
|
|
186 |
Genel |
herhangi bir gerekçe gösterilmeden |
unjustifiably zf.
|
|
187 |
Genel |
herhangi bir gerekçe gösterilmeden |
inexcusably zf.
|
|
188 |
Genel |
herhangi bir zamanda |
any given time zf.
|
|
189 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
any way zf.
|
|
190 |
Genel |
herhangi bir yere |
any whither zf.
|
|
191 |
Genel |
herhangi bir zamanda |
anywhen zf.
|
|
192 |
Genel |
herhangi bir yere doğru |
anywhither zf.
|
|
193 |
Genel |
herhangi bir zaman |
whensoever zf.
|
|
194 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
once zf.
|
|
195 |
Genel |
herhangi bir yerde |
owher [obsolete] zf.
|
|
196 |
Genel |
herhangi bir yer |
owher [obsolete] zf.
|
|
197 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
owt [dialect] zf.
|
|
198 |
Genel |
herhangi bir kimse |
anyone zm.
|
|
199 |
Genel |
herhangi bir kimse |
anybody zm.
|
|
200 |
Genel |
herhangi bir şey |
anything zm.
|
|
201 |
Genel |
(herhangi) bir şey |
anything zm.
|
|
202 |
Genel |
herhangi bir yer |
anyplace zm.
|
|
203 |
Genel |
herhangi bir şey |
owt zm.
|
|
204 |
Genel |
herhangi bir yerde |
wherever zm.
|
|
205 |
Genel |
herhangi bir yere |
wherever zm.
|
|
206 |
Genel |
herhangi bir yer |
wherever zm.
|
|
207 |
Genel |
herhangi bir kişinin |
whose zm.
|
|
208 |
Genel |
herhangi bir yere |
whither bağ.
|
|
209 |
Genel |
herhangi bir sonuca |
whither bağ.
|
|
210 |
Genel |
herhangi bir duruma |
whither bağ.
|
|
211 |
Genel |
herhangi bir zamanda |
whenas bağ.
|
|
212 |
Genel |
herhangi bir yerden |
whencesoever bağ.
|
|
213 |
Genel |
herhangi bir kaynaktan |
whencesoever bağ.
|
|
214 |
Genel |
ingiliz veya britanya kökenli herhangi bir şeyi belirtmek üzere kullanılan önek |
anglo ök.
|
|
215 |
Genel |
herhangi bir alanda mükemmellik belirten sonek |
-tastic snk.
|
|
216 |
Genel |
herhangi bir şekilde |
by any manner of means expr.
|
|
217 |
Genel |
herhangi bir yolla |
by any manner of means expr.
|
|
Phrasals |
|
218 |
Öbek Fiiller |
herhangi bir fondan hisse satın almak |
buy in f.
|
|
219 |
Öbek Fiiller |
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) aklamak |
acquit (one) of (something) f.
|
|
220 |
Öbek Fiiller |
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) suçsuz bulmak |
acquit (one) of (something) f.
|
|
221 |
Öbek Fiiller |
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) beraat ettirmek |
acquit (one) of (something) f.
|
|
222 |
Öbek Fiiller |
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) temize çıkarmak |
acquit (one) of (something) f.
|
|
223 |
Öbek Fiiller |
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) aklamak |
acquit someone of something f.
|
|
224 |
Öbek Fiiller |
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) suçsuz bulmak |
acquit someone of something f.
|
|
225 |
Öbek Fiiller |
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) beraat ettirmek |
acquit someone of something f.
|
|
226 |
Öbek Fiiller |
(birini herhangi bir suçtan veya kabahatten) temize çıkarmak |
acquit someone of something f.
|
|
227 |
Öbek Fiiller |
herhangi bir yere atmak/bırakmak |
pitch on f.
|
|
228 |
Öbek Fiiller |
(herhangi bir tarafa) meyletmek/eğilmek |
list to (some direction) f.
|
|
Phrases |
|
229 |
İfadeler |
aksine herhangi bir hüküm bulunsa bile |
notwithstanding any provision to the contrary expr.
|
|
230 |
İfadeler |
herhangi bir kısıtlama yapılmaksızın |
without making any restrictions expr.
|
|
231 |
İfadeler |
herhangi bir anlaşmazlık durumunda |
in case of any dispute expr.
|
|
232 |
İfadeler |
herhangi bir neden göstermeden |
without giving any reason expr.
|
|
233 |
İfadeler |
herhangi bir değişiklik yapma |
don't make any changes expr.
|
|
234 |
İfadeler |
herhangi bir anlaşmazlık halinde |
in case of any dispute expr.
|
|
235 |
İfadeler |
eğer herhangi bir sorun meydana gelirse |
if any problem occurs expr.
|
|
236 |
İfadeler |
herhangi bir amaçla |
for whatever purpose expr.
|
|
237 |
İfadeler |
herhangi bir kısıtlama yapılmaksızın |
without any restrictions imposed expr.
|
|
238 |
İfadeler |
herhangi bir bildirim yapılmaksızın |
without any notification expr.
|
|
239 |
İfadeler |
herhangi bir amaçla |
for any purpose expr.
|
|
240 |
İfadeler |
eğer herhangi bir sorun meydana gelirse |
if any problem arises expr.
|
|
241 |
İfadeler |
herhangi bir gerekçe göstermeden |
without any reason expr.
|
|
242 |
İfadeler |
eğer herhangi bir problem olursa |
if any problem arises expr.
|
|
243 |
İfadeler |
herhangi bir sorumluluk kabul etmeyerek |
without accepting any responsibility expr.
|
|
244 |
İfadeler |
herhangi bir kısıtlama yapılmaksızın |
without imposing any restrictions expr.
|
|
245 |
İfadeler |
herhangi bir gerekçe gösterilmeden |
without any excuse expr.
|
|
246 |
İfadeler |
herhangi bir zamanda |
at any one time expr.
|
|
247 |
İfadeler |
herhangi bir değişiklik yapmayınız |
don't make any changes expr.
|
|
248 |
İfadeler |
herhangi bir zamanda |
at any given time expr.
|
|
249 |
İfadeler |
herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin |
without any justification expr.
|
|
250 |
İfadeler |
eğer herhangi bir problem olursa |
if any problem occurs expr.
|
|
251 |
İfadeler |
şu andan itibaren geçerli (herhangi bir kararın) |
effective immediately expr.
|
|
252 |
İfadeler |
tüzük ya da genel hukuk tarafından kastedilen ya da bu anlaşmanın hükümleri çerçevesindeki herhangi bir hak saklı kalmak koşuluyla |
without prejudice to any rights implied by statute or common law or under the provisions of this agreement expr.
|
|
253 |
İfadeler |
türk lirası veya herhangi bir para cinsinden |
in turkish lira or any other currency expr.
|
|
254 |
İfadeler |
tarih herhangi bir rehber ise |
if history is any guide expr.
|
|
255 |
İfadeler |
(belirlenen/belli bir zaman aralığındaki) herhangi bir zamanda |
at any given time expr.
|
|
256 |
İfadeler |
herhangi bir şekilde |
at all expr.
|
|
Proverb |
|
257 |
Atasözü |
kişi kendinde herhangi bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalıdır |
people who live in glass houses shouldn't throw stones
|
|
258 |
Atasözü |
kişi kendinde herhangi bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalıdır |
those who live in glass houses shouldn't throw stones
|
|
Colloquial |
|
259 |
Konuşma Dili |
herhangi bir kategoriye girmeyen kimse |
tweener i.
|
|
260 |
Konuşma Dili |
eski araba ya da herhangi bir makine |
bolt bucket i.
|
|
261 |
Konuşma Dili |
hiçbir şeyi umursamadan herhangi bir durumda tüm zorluklara rağmen istediğini elde etmek anlamına gelen bir ifade |
thug life i.
|
|
262 |
Konuşma Dili |
herhangi bir sorumluluğu olmayan genç adam |
roving blade i.
|
|
263 |
Konuşma Dili |
(birinin) herhangi bir kazancı |
anything in it for (one) i.
|
|
264 |
Konuşma Dili |
(birinin) herhangi bir çıkarı |
anything in it for (one) i.
|
|
265 |
Konuşma Dili |
herhangi bir kelime |
boo i.
|
|
266 |
Konuşma Dili |
herhangi bir ses |
boo i.
|
|
267 |
Konuşma Dili |
herhangi bir kimse |
booger i.
|
|
268 |
Konuşma Dili |
herhangi bir şey |
booger i.
|
|
269 |
Konuşma Dili |
herhangi bir hazırlık yapmadan |
ex tempore zf.
|
|
270 |
Konuşma Dili |
herhangi bir yerde |
anyplace [us/canada] zf.
|
|
271 |
Konuşma Dili |
herhangi bir yere |
anyplace [us/canada] zf.
|
|
272 |
Konuşma Dili |
herhangi bir yerde |
anywheres [us] zf.
|
|
273 |
Konuşma Dili |
herhangi bir yere |
anywheres [us] zf.
|
|
274 |
Konuşma Dili |
herhangi bir hazırlık yapmadan |
off hand expr.
|
|
275 |
Konuşma Dili |
günün herhangi bir saatinde |
at any time of day expr.
|
|
276 |
Konuşma Dili |
herhangi bir gün olur |
any day will do expr.
|
|
277 |
Konuşma Dili |
herhangi bir gün |
any day expr.
|
|
278 |
Konuşma Dili |
herhangi bir gün bana uyar |
any day will do expr.
|
|
279 |
Konuşma Dili |
herhangi bir suretle |
in any way expr.
|
|
280 |
Konuşma Dili |
herhangi bir zorluk çekmeden |
hands down expr.
|
|
281 |
Konuşma Dili |
herhangi bir şekilde |
anyways expr.
|
|
282 |
Konuşma Dili |
dünyanın herhangi bir yerinde |
god's green earth expr.
|
|
283 |
Konuşma Dili |
herhangi bir aksilik çıkmazsa |
gwatcdr (god willing and the creek don't rise) expr.
|
|
284 |
Konuşma Dili |
buna benzer herhangi bir şey |
anything of the kind expr.
|
|
285 |
Konuşma Dili |
herhangi bir suretle |
never a whit expr.
|
|
286 |
Konuşma Dili |
herhangi bir şekilde |
never a whit expr.
|
|
287 |
Konuşma Dili |
gece veya gündüz herhangi bir saat |
all hours (of the day and night) expr.
|
|
288 |
Konuşma Dili |
gece veya gündüz herhangi bir saat |
all hours (of the day and night) expr.
|
|
289 |
Konuşma Dili |
herhangi bir şey, zaman |
any old thing, time expr.
|
|
290 |
Konuşma Dili |
başka herhangi bir mesele |
any other business expr.
|
|
291 |
Konuşma Dili |
herhangi bir şekilde |
any which way expr.
|
|
292 |
Konuşma Dili |
birinin herhangi bir kazancı |
anything/nothing/something in it for somebody expr.
|
|
293 |
Konuşma Dili |
birinin herhangi bir çıkarı |
anything/nothing/something in it for somebody expr.
|
|
294 |
Konuşma Dili |
başka herhangi bir mesele |
aob (any other business) expr.
|
|
295 |
Konuşma Dili |
başka herhangi bir iş |
aob (any other business) expr.
|
|
296 |
Konuşma Dili |
herhangi bir ipucu var mı? |
any leads? expr.
|
|
297 |
Konuşma Dili |
günün herhangi bir saati |
day or night expr.
|
|
298 |
Konuşma Dili |
ümitsiz hastalarda kalp ve solunum durması olayında herhangi bir müdahalede bulunmama kararı |
dnacpr (do not attempt cpr (cardiopulmonary resuscitation)) expr.
|
|
299 |
Konuşma Dili |
(sosyal medyada) fotoğrafın üzerinde filtre/herhangi bir oynama olmadığını belirten etiket |
#nofilter expr.
|
|
300 |
Konuşma Dili |
herhangi biri/bir şey/bir yer |
somebody/something/somewhere or other expr.
|
|
301 |
Konuşma Dili |
herhangi bir tercihim yok |
I don't care exclam.
|
|
Idioms |
|
302 |
Deyim |
herhangi bir ilgi |
the faintest interest i.
|
|
303 |
Deyim |
kavranması zor bir iç işleyişi olan herhangi bir sistem ya da araç |
black box i.
|
|
304 |
Deyim |
herhangi bir şey |
any old thing i.
|
|
305 |
Deyim |
sığınacak herhangi bir liman |
any port in a storm i.
|
|
306 |
Deyim |
(olayların/hayatın/herhangi bir şeyin) iyi/iyimser/neşeli/yararlı/olumlu tarafı |
sunny side i.
|
|
307 |
Deyim |
herhangi bir hükümdar |
king or kaiser [old-fashioned] i.
|
|
308 |
Deyim |
herhangi bir fani hükümdar/hükmeden |
king or kaiser [old-fashioned] i.
|
|
309 |
Deyim |
herhangi bir yer |
any old place i.
|
|
310 |
Deyim |
herhangi bir köşe |
any (old) nook or cranny i.
|
|
311 |
Deyim |
herhangi bir şeyle karıştırılmamış/seyreltilmemiş sert içki |
a stiff drink i.
|
|
312 |
Deyim |
herhangi bir hilede başarılı olmak |
come it f.
|
|
313 |
Deyim |
adı herhangi bir olaya karışmamak |
keep (one's) slate clean f.
|
|
314 |
Deyim |
herhangi bir sıkıntı yok onayı almak |
get the all-clear f.
|
|
315 |
Deyim |
herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek |
give somebody the all-clear f.
|
|
316 |
Deyim |
herhangi bir fikri olmamak |
have no idea f.
|
|
317 |
Deyim |
herhangi bir işin içinde olmak |
have a hand in f.
|
|
318 |
Deyim |
herhangi bir işin içinde olmak |
take a hand in f.
|
|
319 |
Deyim |
girdiği herhangi bir sosyal ortamda ilgi odağı olan kimse olmak |
be the life and soul of the party f.
|
|
320 |
Deyim |
herhangi bir karar almaktan kaçınmak |
sit on the fence f.
|
|
321 |
Deyim |
otel vb gibi bir yerden herhangi bir ödeme yapmadan gizlice sıvışmak |
do a moonlight flit f.
|
|
322 |
Deyim |
(herhangi bir sorgulama yapmadan) doğru kabul etmek |
take it as read f.
|
|
323 |
Deyim |
(özellikle bir kitabın) (içinde) ile ilgili herhangi bir şey (bilgi) olmamak |
have nothing on someone or something f.
|
|
324 |
Deyim |
herhangi bir kısıtlaması/zorunluluğu olmamak |
have no strings attached f.
|
|
325 |
Deyim |
herhangi bir düzenlemeye ihtiyaç duymamak |
have no strings attached f.
|
|
326 |
Deyim |
herhangi bir sıkıntı yok onayı almak |
get the all-clear f.
|
|
327 |
Deyim |
herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek |
give somebody the all-clear f.
|
|
328 |
Deyim |
(birine) herhangi bir sıkıntı yok demek |
give (one) the all-clear f.
|
|
329 |
Deyim |
(herhangi bir sorgulama yapmadan) doğru kabul edilmek |
be taken as read f.
|
|
330 |
Deyim |
birine herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek |
give somebody the all-clear f.
|
|
331 |
Deyim |
herhangi bir sıkıntı yok onayı almak |
get the all-clear f.
|
|
332 |
Deyim |
herhangi bir sıkıntı yok onayı vermek |
give the all-clear f.
|
|
333 |
Deyim |
bir durum karşısında herhangi bir önlem almamak |
let ride f.
|
|
334 |
Deyim |
bir durum karşısında herhangi bir önlem almamak |
let something lie f.
|
|
335 |
Deyim |
herhangi bir haber olmaması kötü haber almaktan iyidir |
no news is good news expr.
|
|
336 |
Deyim |
herhangi bir şey (yeni olması şartdeğil) |
any old thing expr.
|
|
337 |
Deyim |
gece veya gündüz herhangi bir saatte |
at all hours of the day and night expr.
|
|
338 |
Deyim |
herhangi bir aksilik çıkmazsa |
lord willing and the creek don't rise expr.
|
|
339 |
Deyim |
herhangi bir gün |
any other day expr.
|
|
340 |
Deyim |
herhangi bir suretle |
for love or money expr.
|
|
341 |
Deyim |
kimseden herhangi bir yardım istemeden |
off one's own bat expr.
|
|
342 |
Deyim |
üzerinde herhangi bir borç olmayan |
free and clear expr.
|
|
343 |
Deyim |
üzerinde herhangi bir borç veya ipotek olmadan |
free and clear expr.
|
|
344 |
Deyim |
(bir kimseyi tanımlarken herhangi bir olumsuz durum için) hiç eser yok |
not have a type of bone in one's body expr.
|
|
345 |
Deyim |
(birinden) herhangi bir ses |
another peep out of (one) expr.
|
|
346 |
Deyim |
herhangi bir aksilik çıkmazsa |
(the good) lord willing and the creek don't rise [rural] expr.
|
|
347 |
Deyim |
mümkün olabilecek herhangi bir şekilde |
by any stretch expr.
|
|
348 |
Deyim |
mümkün olabilecek/akla gelebilecek/hayal edilebilecek herhangi bir şekilde |
by any stretch of the imagination expr.
|
|
349 |
Deyim |
herhangi bir kısıtlama/zorunluluk olmaksızın |
no strings expr.
|
|
350 |
Deyim |
kayda değer herhangi bir şey (yok) |
not anything to boast about expr.
|
|
351 |
Deyim |
dikkate değer herhangi bir şey (yok) |
not anything to boast about expr.
|
|
352 |
Deyim |
göze çarpan herhangi bir şey (yok) |
not anything to boast about expr.
|
|
353 |
Deyim |
etkileyici herhangi bir şey (yok) |
not anything to boast about expr.
|
|
Formal |
|
354 |
Resmi |
herhangi bir sorumluluğu olmayan genç adam |
roving blade i.
|
|
355 |
Resmi |
herhangi bir duyuyu içermeyen (renksiz, tatsız, kokusuz vb.) |
nonsensuous s.
|
|
356 |
Resmi |
herhangi bir duyuyu harekete geçirmeyen |
nonsensuous s.
|
|
Speaking |
|
357 |
Konuşma |
burada kaldığınız süre zarfında herhangi bir probleminiz ya da sorunuz olursa |
if you have any problems or any questions during your stay here expr.
|
|
358 |
Konuşma |
bu kadar korkunç bir olayın arkasında ne gibi bir neden olduğu konusunda herhangi bir fikrim yok |
I have no idea what the motive behind such an horrific act might be expr.
|
|
359 |
Konuşma |
bununla ilgili herhangi bir kanıtınız var mı? |
do you have any evidence of that? expr.
|
|
360 |
Konuşma |
düzeleceğine dair herhangi bir ışık göremiyorum |
I don't see any chance of it coming back expr.
|
|
361 |
Konuşma |
herhangi bir sorun var mı? |
Is there any problem? expr.
|
|
362 |
Konuşma |
herhangi bir sabıkam yok |
I don't have any criminal record expr.
|
|
363 |
Konuşma |
herhangi bir şey olursa |
if anything should happen expr.
|
|
364 |
Konuşma |
herhangi bir şey söylemek bana düşmez |
this is not my place to say anything expr.
|
|
365 |
Konuşma |
herhangi bir sabıkam yok |
I have no criminal record expr.
|
|
366 |
Konuşma |
herhangi birine bir şey yaptığımı gördün mü? |
have you seen me do anything to anyone? expr.
|
|
367 |
Konuşma |
herhangi bir şekilde mümkünse |
if at all possible expr.
|
|
368 |
Konuşma |
herhangi bir yere dokunun |
tap anywhere expr.
|
|
369 |
Konuşma |
herhangi bir hata yaptın mı? |
did you make any mistakes? expr.
|
|
370 |
Konuşma |
herhangi bir sorun olursa |
if anything should happen expr.
|
|
371 |
Konuşma |
herhangi bir aksilik çıkmazsa |
god willing and the creek don't rise expr.
|
|
372 |
Konuşma |
herhangi bir neden belirtilmedi |
no reason was specified expr.
|
|
373 |
Konuşma |
herhangi bir ağrınız var mı? |
do you have any pain? expr.
|
|
374 |
Konuşma |
herhangi bir yeteneğim var mı bilmiyorum |
I don't know if i have any talent expr.
|
|
375 |
Konuşma |
herhangi bir sorun olursa |
if anything happens expr.
|
|
376 |
Konuşma |
herhangi bir problem var mı? |
Is there any problem? expr.
|
|
377 |
Konuşma |
herhangi bir şeye ihtiyacın olursa |
if there's anything you need at all expr.
|
|
378 |
Konuşma |
herhangi bir isteğiniz/ihtiyacınız varsa sormaktan çekinmeyin |
If there's anything you need don't hesitate to ask expr.
|
|
379 |
Konuşma |
herhangi bir şekilde mümkünse |
if it is at all possible expr.
|
|
380 |
Konuşma |
herhangi bir şey olursa |
if anything happens expr.
|
|
381 |
Konuşma |
onu herhangi bir şeyle suçladılar mı? |
did they charge him with anything? expr.
|
|
382 |
Konuşma |
onunla herhangi bir şekilde bir bağlantın var mı? |
do you have some sort of connection with him? expr.
|
|
383 |
Konuşma |
onun kimseye herhangi bir yararı var mı? |
is he doing anybody any good? expr.
|
|
384 |
Konuşma |
yardım edebileceğim herhangi bir şey var mı? |
is there anything that I can help you with? expr.
|
|
385 |
Konuşma |
herhangi bir iptal durumu var mı? |
are there any cancellations? expr.
|
|
386 |
Konuşma |
herhangi bir ilaca karşı alerjin var mı? |
are you allergic to any medications? expr.
|
|
387 |
Konuşma |
herhangi bir ilaca karşı bilinen bir alerjin var mı? |
are you allergic to any medications? expr.
|
|
388 |
Konuşma |
herhangi bir ilaca karşı alerjiniz var mı? |
are you allergic to any medications? expr.
|
|
389 |
Konuşma |
herhangi bir ilaca karşı bildiğiniz bir alerjiniz var mı? |
are you allergic to any medications? expr.
|
|
390 |
Konuşma |
herhangi bir ilaca karşı bilinen bir alerjiniz var mı? |
are you allergic to any medications? expr.
|
|
391 |
Konuşma |
herhangi bir ilaca karşı bildiğin bir alerjin var mı? |
are you allergic to any medications? expr.
|
|
392 |
Konuşma |
herhangi bir ilaç kullanıyor musunuz? |
are you taking any medications? expr.
|
|
393 |
Konuşma |
herhangi bir ilaç kullanıyor musun? |
are you taking any medications? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
394 |
Ticaret/Ekonomi |
başka herhangi bir iş |
any other business (aob) i.
|
|
395 |
Ticaret/Ekonomi |
bir değişkenin herhangi bir andaki toplam ya da birikmiş değeri |
stock i.
|
|
396 |
Ticaret/Ekonomi |
bir çalışanın aynı şirkette maaşında herhangi bir iyileştirme yapılmadan mevcut çalıştığı departmandan/birimden başka bir departmana/birime transfer edilmesi |
lateral move i.
|
|
397 |
Ticaret/Ekonomi |
çalışanın bir önceki iş yerinden aldığı/alacağı bir başka işyerinde çalışmasında "bizim açımızdan herhangi bir mahzuru yoktur" rızasını gösterir belge |
certificate of no objection i.
|
|
398 |
Ticaret/Ekonomi |
çalışanın bir önceki iş yerinden aldığı/alacağı bir başka işyerinde çalışmasında "bizim açımızdan herhangi bir mahzuru yoktur" rızasını gösterir belge |
no objection certificate i.
|
|
399 |
Ticaret/Ekonomi |
doğada arzı sınırlı olan herhangi bir kaynak |
exhaustible resource i.
|
|
400 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir makam için yeterli niteliklere sahip olmama |
ineligibility i.
|
|
401 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir anda piyasada geçerli olan faiz |
nominal rate of interest i.
|
|
402 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir faaliyetin önceden belirlenen kalitede ve zamanda en az maliyetle başarılması için alınan önlemler |
cost control i.
|
|
403 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir firmanın uyguladığı imalat sistemlerinde gerekli standartlara uyumlu olduğunu gösteren kanıt |
evidence of compliance i.
|
|
404 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir ülkede patlak veren krizin diğer ülkelere de yansıması/geçmesi |
financial contagion i.
|
|
405 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir olayın sadece küçük bir kısmının görünür olduğunu savunan düşünce |
iceberg principle i.
|
|
406 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir şart belirtilmeksizin yapılan ciro |
unqualified endorsement i.
|
|
407 |
Ticaret/Ekonomi |
işletmenin herhangi bir nedenle geçici olarak durması |
outage i.
|
|
408 |
Ticaret/Ekonomi |
istatistik incelemesinde kullanılan herhangi bir ekonometrik model olasılık dağılımlarının birbirlerinden farklı olması |
heteroscedasticity i.
|
|
409 |
Ticaret/Ekonomi |
katlanılan maliyetin herhangi bir parçası |
cost fraction i.
|
|
410 |
Ticaret/Ekonomi |
sendika vb. herhangi bir yasal ya da sosyal anlamda bir güvencesi olmaksızın çalışan insanların oluşturduğu istihdam |
precarious employment i.
|
|
411 |
Ticaret/Ekonomi |
sözleşmede herhangi bir yenileme yapmadan önce belirlenmiş olan asıl sözleşme süresi |
initial term of the contract i.
|
|
412 |
Ticaret/Ekonomi |
sözleşmede herhangi bir yenileme yapmadan önce belirlenmiş olan asıl sözleşme süresi |
initial contract duration i.
|
|
413 |
Ticaret/Ekonomi |
üst yöneticelere hesap veren altında herhangi bir çalışan olmayan yönetici |
non-manager i.
|
|
414 |
Ticaret/Ekonomi |
üretime yardımcı olan herhangi bir maddi sabit varlık |
facility i.
|
|
415 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir ticaret şirketine çalışmayan kızılderili tüccar |
free trader i.
|
|
416 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir değerlendirmeye tabi olmayan |
non-assessable s.
|
|
417 |
Ticaret/Ekonomi |
(nakit para) herhangi bir yere teminat olarak sunulmayan |
clean s.
|
|
418 |
Ticaret/Ekonomi |
bu durumların hiç birinde ilgili pasiflere ilişkin herhangi bir yükümlülüğü bulunmaksızın |
in each case, without liability to account expr.
|
|
419 |
Ticaret/Ekonomi |
herhangi bir girişimde bulunmasına gerek kalmaksızın |
without any action on the part of ... expr.
|
|
Law |
|
420 |
Hukuk |
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması |
alodiality i.
|
|
421 |
Hukuk |
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması |
allodiality i.
|
|
422 |
Hukuk |
bir şahsın herhangi bir menkul mal veya hak ile ilgili güvene dayanan bir muamele yapmasından doğan tröst |
resulting trust i.
|
|
423 |
Hukuk |
bir şahsın herhangi bir menkul mal veya hak ile ilgili güvene dayanan bir muamele yapmasından doğan tröst |
constructive trust i.
|
|
424 |
Hukuk |
bir şahsın herhangi bir menkul mal veya hak ile ilgili güvene dayanan bir muamele yapmasından doğan tröst |
implied trust i.
|
|
425 |
Hukuk |
bir şahsın herhangi bir menkul mal veya hak ile ilgili güvene dayanan bir muamele yapmasından doğan tröst |
express trust i.
|
|
426 |
Hukuk |
bir mülkü o mülkün sahibinin izniyle kullanan ancak söz konusu mülk üzerinde herhangi bir yasal hakka sahip olmayan kimse |
bare licensee i.
|
|
427 |
Hukuk |
davada herhangi bir çıkarı olmadığı halde kanuni usullere uygunluğu sağlamak için davacı olan kimse |
nominal plaintiff i.
|
|
428 |
Hukuk |
eşlerden birinin herhangi bir yasal sebebe dayanmaksızın diğerinden ayrı yaşaması |
subtraction of conjugal rights i.
|
|
429 |
Hukuk |
herhangi bir tarih kararlaştırmadan celseyi dağıtma |
adjournment sine die i.
|
|
430 |
Hukuk |
herhangi bir biçimde tutulan veya hapsedilen kişilerin korunması için prensipler bütünü |
body of principles for the protection of all persons under any form of detention or imprisonment i.
|
|
431 |
Hukuk |
herhangi bir veraset talebinde bulunulmayan miras |
vacant succession i.
|
|
432 |
Hukuk |
hükümdar adına çıkarılan ve herhangi bir imtiyaza sahip olduğunu iddia eden şahıstan iddiasının mesnedini soran karar |
quo warranto i.
|
|
433 |
Hukuk |
ingiliz hukunda avukatların sıkı bir rotasyonla herhangi bir müvekkilin davasını üstlenme zorunluluğu |
cab rank rule i.
|
|
434 |
Hukuk |
ingiltere' de dava vekillerinin zorunlu ve dönüşümlü olarak herhangi bir müvekkile atanması |
cab rank rule i.
|
|
435 |
Hukuk |
teslimi herhangi bir şarta tabi olmayan gayrimenkul teminatı |
equitable charge i.
|
|
436 |
Hukuk |
teslimi herhangi bir şarta tabi olmayan rehin |
equitable lien i.
|
|
437 |
Hukuk |
üzerinde herhangi bir müeyyide olmayan mülk |
allodia i.
|
|
438 |
Hukuk |
üzerinde herhangi bir müeyyide olmayan mülk |
allodium i.
|
|
439 |
Hukuk |
üzerindeki tarih veya eskiliği nedeniyle gerçek kabul edilen herhangi bir tanıklığa gerek duyulmayan kanıt niteliğindeki belge |
ancient document i.
|
|
440 |
Hukuk |
üzerinde herhangi bir müeyyide olmayan mülk |
allod i.
|
|
441 |
Hukuk |
üzerinde herhangi bir müeyyide olmayan mülk |
allodial i.
|
|
442 |
Hukuk |
yediemine herhangi bir vecibe yüklemeyen tevdi münasebeti |
dry trust i.
|
|
443 |
Hukuk |
herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olan toprak |
udal i.
|
|
444 |
Hukuk |
herhangi bir feodal yükümlülüğü olmayan toprak sahibi |
udaler i.
|
|
445 |
Hukuk |
herhangi bir feodal yükümlülüğü olmayan toprak sahibi |
udaller i.
|
|
446 |
Hukuk |
mevcut zamanda başlayıp herhangi bir koşula bağlı olmayan miras hakkı |
vested legacy i.
|
|
447 |
Hukuk |
karşılığında herhangi bir geçer bedel verilmeksizin mülkün devredildiği kimse |
volunteer i.
|
|
448 |
Hukuk |
(amerikan devrimi'nden önce) britanya kraliyet memurlarına herhangi bir binada kaçak malları arama yetkisi veren mahkeme emri |
writ of assistance i.
|
|
449 |
Hukuk |
herhangi bir takdir veya keyfi ceza vermek suretiyle cezalandırmak |
amerce f.
|
|
450 |
Hukuk |
toprağın herhangi bir feodal yükümlülük olmaksızın köylüye ait olması ile ilgili |
alodial s.
|
|
Politics |
|
451 |
Siyasal |
yahudilerin israil'e göçünü andıran herhangi bir göç |
aliyah i.
|
|
452 |
Siyasal |
herhangi bir seçmenin ön seçim sandığına giderek istediği aday adayına oy verebildiği önseçim |
open primary i.
|
|
453 |
Siyasal |
herhangi bir oylamada çoğunluğun sağlanamaması |
lack of majority i.
|
|
454 |
Siyasal |
herhangi bir yasa maddesindeki değişikliğin parlamentodan geçmesi |
pass the amendment i.
|
|
455 |
Siyasal |
siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı |
potemkin village i.
|
|
456 |
Siyasal |
siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı |
potyomkin village i.
|
|
457 |
Siyasal |
soy ve kültür birlikteliği olduğu halde herhangi bir devletin sınırları dışında yer alan halk ile söz konusu devletin birleşmesi fikri |
irredentism i.
|
|
458 |
Siyasal |
herhangi bir yasama organına üye kimse |
member i.
|
|
459 |
Siyasal |
herhangi bir grupla ilişkisi olmayan |
tribeless s.
|
|
460 |
Siyasal |
herhangi bir siyasi parti veya örgütle bağlantısı olmayan |
independent s.
|
|
Industry |
|
461 |
Sanayi |
(solvent veya herhangi bir sıvının işlenmediği) işletim öncesi test süreci |
dry commissioning i.
|
|
462 |
Sanayi |
bir duruma herhangi bir ayrıntı olmaksızın genel bakış |
helicopter view i.
|
|
Media |
|
463 |
Medya |
(hikaye, reklam) gazetenin herhangi bir bölümünde yer alan |
run-of-paper s.
|
|
Technical |
|
464 |
Teknik |
bir cismi yalıtkan yapan veya yalıtan herhangi bir madde |
insulator i.
|
|
465 |
Teknik |
buharlaşma basıncı olan herhangi belirli bir sıcaklık |
saturation temperature i.
|
|
466 |
Teknik |
dünya ile güneş arasındaki herhangi bir gezegen |
interior planet i.
|
|
467 |
Teknik |
dikromik asitin herhangi bir tuzu |
dichromate i.
|
|
468 |
Teknik |
gemilerinin açık denizde herhangi bir engel olmadan serbest olarak hareket edebilmesi |
freedom of the seas i.
|
|
469 |
Teknik |
herhangi bir radyasyon kaynağı ile bir detektör arasında bulunan obje |
absorber i.
|
|
470 |
Teknik |
herhangi bir şeyin modeli |
mock up i.
|
|
471 |
Teknik |
herhangi bir yüzeyde yığılı olan radyoaktif madde |
active deposit i.
|
|
472 |
Teknik |
herhangi bir kürenin en büyük dairesi |
diametral plane i.
|
|
473 |
Teknik |
herhangi bir yansıtıcı için hız girişim ölçme sistemi |
velocity interferometer system for any reflector (visar) i.
|
|
474 |
Teknik |
herhangi bir şeyin küçük bir miktarı |
dram i.
|
|
475 |
Teknik |
herhangi bir işin yapılması usulü |
technique i.
|
|
476 |
Teknik |
herhangi bir malzemeden küçük bir parça |
patch i.
|
|
477 |
Teknik |
herhangi bir şeyin en içteki parçası |
core i.
|
|
478 |
Teknik |
herhangi bir etki gözlenemeyen yoğunluk düzeyi |
no observed effect concentration i.
|
|
479 |
Teknik |
herhangi bir kaynaktan yayılan fakat henüz çarpışmamış olan nötronlar |
virgin neutrons i.
|
|
480 |
Teknik |
herhangi bir boya veya boya maddesi |
fucus i.
|
|
481 |
Teknik |
herhangi bir şeyin en üst noktası |
height i.
|
|
482 |
Teknik |
içinde kullanıcının servis yapabileceği herhangi bir parça yoktur |
no user serviceable parts inside i.
|
|
483 |
Teknik |
kesmek için kullanılan herhangi bir alet |
hack i.
|
|
484 |
Teknik |
kendisini tamamlayan herhangi bir şey |
integer i.
|
|
485 |
Teknik |
90 ° dışındaki herhangi bir açı |
bevel angle i.
|
|
486 |
Teknik |
yüzen herhangi bir şey |
flotage i.
|
|
487 |
Teknik |
titreşimli harekette denge noktasının hat üzerindeki herhangi bir noktaya olan uzaklığı |
displacement i.
|
|
488 |
Teknik |
herhangi bir maddenin üzerindeki asit ve tuz gibi maddeleri temizlemek |
edulcorate f.
|
|
489 |
Teknik |
herhangi bir sıvıyı donma noktasına kadar soğutmak |
supercool f.
|
|
Computer |
|
490 |
Bilgisayar |
alanın herhangi bir bölümü |
any part of field i.
|
|
491 |
Bilgisayar |
dijital ortamda en az 24 saat boyunca dikkatleri üzerine toplayan herhangi bir kelime veya ifade |
yanny i.
|
|
492 |
Bilgisayar |
google sayfa değerinin yükselmesi için bir sitenin kendi sitesinin anasayfasında veya herhangi bir alt sayfasında başka bir siteye banner veya text link vermesi veya barındırması |
backlink i.
|
|
493 |
Bilgisayar |
herhangi bir tuşla durdurma |
any key abort i.
|
|
494 |
Bilgisayar |
herhangi bir alan |
any field i.
|
|
495 |
Bilgisayar |
herhangi bir grup |
any apartment i.
|
|
496 |
Bilgisayar |
herhangi bir zaman |
any time i.
|
|
497 |
Bilgisayar |
herhangi bir alana girilen değerin belirtilen bir değerle karşılaştırılabilir olmasını sağlayan özellik |
comparevalidator i.
|
|
498 |
Bilgisayar |
herhangi bir faydaları olmayan ancak kullanıcıya virüslere karşı en iyi korumayı vadeden yazılımlar |
scareware i.
|
|
499 |
Bilgisayar |
herhangi bir konu |
any subject i.
|
|
500 |
Bilgisayar |
herhangi bir kaynak |
any source i.
|
|