Geçmiş

in face of

"in face of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	in face of ed.	karşısında
2	Genel	in face of ed.	rağmen

"in face of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	fly in the face of f.	hiçe saymak
2	Genel	be helpless in the face of death f.	ölüm karşısında çaresiz olmak
3	Genel	in the face of all men zf.	çevreye karşı
4	Genel	in the face of danger zf.	tehlike karşısında
5	Genel	in the face of day zf.	açıkça
6	Genel	in the face of such a situation zf.	böyle bir durum karşısında
7	Genel	in the face of ed.	rağmen
8	Genel	in the face of ed.	karşında
9	Genel	in the face of ed.	karşısında
10	Genel	in the face of ed.	huzurunda
11	Genel	in the face of ed.	dikkate alarak
12	Genel	in the face of ed.	yüzüne karşı
Phrases
13	İfadeler	in the face of (something) expr.	(bir şeye) karşın
14	İfadeler	in the face of (something) expr.	(bir şeye) rağmen
15	İfadeler	in the face of (something) expr.	(bir şey) karşısında
16	İfadeler	in the face of (something) expr.	(bir şeye) meydan okuyarak
17	İfadeler	in the face of (something) expr.	(bir şeye) karşı
18	İfadeler	in the face of adversity expr.	olumsuzluk anında
Idioms
19	Deyim	fly in the face of f.	direnç göstermek
20	Deyim	fly in the face of f.	göğüs germek
21	Deyim	fly in the face of f.	cesaretle karşı koymak
22	Deyim	fly in the face of f.	aşağılamak
23	Deyim	fly in the face of f.	hakaret etmek
24	Deyim	fly in the face of f.	şerefini iki paralık etmek
25	Deyim	fly in the face of f.	şiddetle karşı çıkmak
26	Deyim	fly in the face of f.	direnmek
27	Deyim	fly in the face of f.	dayanmak
28	Deyim	laugh in the face of f.	alay etmek
29	Deyim	not see one's hand in front of one's face f.	burnunun ucunu görememek
30	Deyim	fly in the face of f.	baş kaldırmak
31	Deyim	can't see one's hand in front of one's face f.	burnunun ucunu görememek
32	Deyim	can't see one's hand in front of one's face f.	göz gözü görmemek
33	Deyim	fly in the face of someone f.	karşı gelmek
34	Deyim	fly in the face of f.	karşı gelmek
35	Deyim	fly in the face of someone f.	karşı çıkmak
36	Deyim	fly in the face of someone f.	karşı olmak
37	Deyim	fly in the face of f.	meydan okumak
38	Deyim	fly in the face of f.	şiddetle karşı çıkmak
39	Deyim	fly in the face of f.	sözleşmeye vb uymamak
40	Deyim	fly in the face of f.	sözünü dinlememek
41	Deyim	fly in the face of someone f.	ters düşmek
42	Deyim	fly in the face of f.	takmamak
43	Deyim	fly in the face of f.	zıt düşmek
44	Deyim	spit in the eye face of f.	tepeden bakmak
45	Deyim	spit in the eye face of f.	hor görmek
46	Deyim	spit in the eye face of f.	hakir görmek
47	Deyim	spit in the eye face of f.	kibirle bakmak
48	Deyim	can't see hand in front of face f.	burnunun ucunu görememek
49	Deyim	can't see hand in front of face f.	göz gözü görmemek
50	Deyim	fly in the face of someone or something f.	birine/bir şeye şiddetle karşı çıkmak
51	Deyim	fly in the face of someone or something f.	birine/bir şeye karşı gelmek
52	Deyim	fly in the face of someone or something f.	birine/bir şeye meydan okumak
53	Deyim	fly in the face of someone or something f.	birine/bir şeye zıt düşmek
54	Deyim	fly in the face of someone or something f.	birini/bir şeyi hiçe saymak
55	Deyim	fly in the face of (something) f.	(bir şeye) şiddetle karşı çıkmak
56	Deyim	fly in the face of (something) f.	(bir şeye) karşı gelmek
57	Deyim	fly in the face of (something) f.	(bir şeye) meydan okumak
58	Deyim	fly in the face of (something) f.	(bir şeye) zıt düşmek
59	Deyim	fly in the face of (something) f.	(bir şeyi) hiçe saymak
60	Deyim	fly in the face of something f.	bir şeye karşı gelmek
61	Deyim	fly in the face of something f.	bir şeye karşı olmak
62	Deyim	fly in the face of something f.	bir şeye meydan okumak
63	Deyim	fly in the face of something f.	bir şeye zıt düşmek
64	Deyim	fly in the face of something f.	bir şeyi hiçe saymak
65	Deyim	fly in the face of something f.	bir şeye şiddetle karşı çıkmak
Speaking
66	Konuşma	she left home in the face of strong opposition from her parents expr.	anne babasının karşı çıkmasına rağmen evi terk etti