izleyen - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

izleyen



"izleyen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
izleyen following s.
General
izleyen pursuer i.
izleyen tracer i.
izleyen consequent s.
izleyen consequential s.
izleyen onlooking s.
izleyen sequent s.
izleyen succeeding s.
izleyen supervening s.
izleyen subsequent s.
izleyen acolouthic s.
izleyen acoluthic s.
izleyen corollary s.
izleyen succedent s.
izleyen succeedant s.
izleyen supervenient s.
izleyen after ed.
izleyen by [dialect] [uk] ed.
Technical
izleyen tracer i.
izleyen next s.
Computer
izleyen trailing s.

"izleyen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 164 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
birbirini izleyen successive s.
General
birbirini izleyen iki ya da daha fazla sayıda tümce ya da dizenin sonlarının tekrarı epistrophe i.
sapkın bir şekilde birilerini izleyen kimse stalker i.
noeli izleyen gün boxing day i.
füze izleyen radar missile tracking radar i.
yangın izleyen kimse fire buff i.
kaza yerinde durup olanlarını izleyen tipler gawker i.
bir olayı olaya karışmadan kenardan izleyen bywatcher i.
bir olayı olaya karışmadan kenardan izleyen bystander i.
birbirini izleyen devreler successive periods i.
çizgi izleyen robot line follower robot i.
izleyen kimse regarder i.
sevdiği dizinin bölümlerini art arda izleyen kişi binge-watcher i.
stadyumdaki izleyicilerin birbirine izleyen bölümler halinde ayağa kalkarak kollarını kaldırıp sonra da oturarak yarattıkları dalgalanma efekti mexican wave i.
benzer yaklaşım izleyen şey herald i.
yakın izleyen mücadele horse race i.
yakın izleyen mücadele horserace i.
yakın izleyen mücadele horse-race i.
birbirini izleyen görüntü panorama i.
diğerlerinin eylemlerini izleyen veya denetleyen kimse gatekeeper i.
skeptisizm öğretisini izleyen kimse skeptic i.
dikkatle izleyen attentive s.
birbirini sırayla izleyen (şeyler) alternate s.
birbirini izleyen alternate s.
birbirini izleyen serial s.
birbirini izleyen consecutive s.
birbirini izleyen consequent s.
birbirini izleyen sequenced s.
birbirini izleyen successive s.
birbirini izleyen sequential s.
ılımlı bir politika izleyen middle-of-the-road s.
ılımlı bir yol izleyen middle-of-the-road s.
birbirini izleyen rapid-fire s.
yakın izleyen hot s.
hızlı şekilde birbirini izleyen dingdong s.
hızlı şekilde birbirini izleyen ding-dong s.
rotasyon izleyen rotatory s.
birbirini izleyen consectaneous [obsolete] s.
birbirini izleyen consectary s.
yakından izleyen inspective s.
birbirini izleyen parallel s.
aynı yolu izleyen parallel s.
aynı gelişimi izleyen parallel s.
belirli bir prosedür izleyen prescribed s.
talimatı izleyen forward s.
güneşi izleyen solisequious s.
birbirini izleyen subsecutive s.
birbirini izleyen successional s.
seri şeklinde izleyen by ed.
dizi şeklinde izleyen by ed.
izleyen anlamı veren son ek -scopus snk.
Phrases
birbirini izleyen çeyrek (üç ay) q-o-q i.
birbirini izleyen yıllar years running i.
birbirini izleyen haftalar weeks running i.
birbirini izleyen günler days running i.
birbirini izleyen aylar months running i.
bunu izleyen şey from this follows expr.
izleyen haftalarda in the weeks that followed expr.
Idioms
gizlice izleyen/dinleyen/kulak misafiri olan kimse a fly on the wall i.
çaktırmadan izleyen/dinleyen/kulak misafiri olan kimse a fly on the wall i.
insanları soyunurken gizlice izleyen sapık a peeping tom i.
pür dikkat izleyen seyirci captive audience i.
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip sofa spud i.
biri/bir şey hakkındaki gelişmeleri takip etden/izleyen abreast of someone or something s.
dışarıdan bakan/izleyen on the outside, looking in expr.
kenardan bakan/izleyen on the outside, looking in expr.
bir hayvanın öldürülmesini izleyen in at the death expr.
bir hayvanın öldürülmesini izleyen in at the kill expr.
bir hayvanın öldürülmesini izleyen in on the kill expr.
Speaking
bizi izleyen biri var there is someone watching us expr.
bizi izleyen birisi var there is someone watching us expr.
Trade/Economic
nasdaq borsasının performansını izleyen bir endeksin ticari markası nasdaq composite i.
birbirini izleyen günler consecutive days i.
birbirini izleyen repetend i.
birbirini izleyen günler running days i.
birbirini izleyen günler sequential days i.
izleyen siparişler further orders i.
kısa vadeli hizmet sunumunu izleyen oniki ay içindeki personel sosyal hakları short-term employee benefits i.
piyasada önder firmanın fiyatı belirlemesi ve onu izleyen ufak firmaların da aynı fiyatı koyması stackelberg strategy i.
otarşik politika izleyen (ülke) self-sufficient s.
Law
bir önceki ihmali izleyen ihmal supervening negligence i.
Politics
bir ülkenin ulusal bağımsızlığı için savaşan, genellikle gerilla savaşı yolunu izleyen devrimci hareket national liberation front i.
bekle ve gör politikası izleyen kişi partisan of a wait-and-see policy i.
barış sürecinin başlangıç tarihini izleyen dönem posthostilities period i.
Tourism
birbirini izleyen turlar back to back tours i.
yol kenarında ayı izleyen turistlerin yarattığı trafik sıkışıklığı bear jam i.
Technical
birbirini izleyen termal şoklar successive thermal shocks i.
çizgi izleyen robot line follower robot i.
gece yarısını izleyen ilk birkaç saat small hours i.
gök cisimlerine gitmek üzere belirli bir rota izleyen uzay aracı flyby i.
hedef izleyen radar target tracking radar i.
iz izleyen denetleç track-following controller i.
izleyen boşluklar trailing blanks i.
kristalin ana hatlarını izleyen ve oluşumu sırasında meydana gelen değişiklikleri gösteren yapı zonal structure i.
birbirini izleyen alternating s.
birbirini izleyen successive s.
birbirini izleyen sequent s.
Computer
çevrit izleyen denetim contouring control i.
füze izleyen radar missile tracking radar i.
Television
bir tv programının genel izlenme oranını seçilen izleyici grubundaki izleyen oranından çıkarsama yöntemi nielsen rating i.
hikayesi birbirini izleyen bölümler halinde yayınlanan televizyon yapımı miniseries i.
Textile
enson modayı izleyen trendy s.
Construction
izleyen şey tracer i.
Marine
batık gemi ile kıyı arasındaki hattı izleyen su sızdırmaz tekne veya kutu life car i.
kerte hattını izleyen (seyir hattı) paradoxal s.
Medical
doğumu izleyen iki hafta boyunca süren kanama lochia i.
doğumu izleyen iki hafta boyunca süren vajinal akıntı lochia i.
Psychology
psikolojinin birincil ilgi alanını birbirini izleyen fikir veya zihinsel deneyimler olarak gören atomistic s.
psikolojinin birincil ilgi alanını birbirini izleyen fikir veya zihinsel deneyimler olarak gören atomistical s.
Pathology
küçük çocuklarda akut hidrosefaliye benzeyen aşırı ishali izleyen semptom grubu hydrocephaloid affection i.
Food Engineering
birbirini izleyen tandem s.
Geometry
büyük çember üzerinde yer alan iki nokta arasındaki en kısa yayı izleyen yol great circle route i.
Logic
birbirini izleyen adımların geçerliliğini tamamen ortaya koyan (kanıt) rigorous s.
mantıksal olarak birbirini izleyen sequacious s.
Physics
nükleer enerji salınımını izleyen postatomic s.
ilk atom bombası patlamasını izleyen postatomic s.
Chemistry
birbirini izleyen üyeleri arasında düzenli farka sahip olan bir dizideki kimyasal bileşikler arasındaki ilişki homology i.
Biology
dna veya rna molekülünde birbirini izleyen üç nükleotit triplet i.
döllenme ve ilgili süreçlerin iyi işaretlenmiş, birbirini izleyen, diploid ve haploid fazlarla sonuçlandığı bir organizma özelliği mixis i.
birbiri ardına gelen iki embriyo gelişim sürecinden birini izleyen diphygenic s.
Astronomy
gök cisimlerinin istikamet açısı ve rakımını otomatik olarak sürekli izleyen navigasyon cihazı astro-tracker i.
(roket, füze) yörünge altı rota izleyen suborbital s.
Zoology
(metamer) birbirini izleyen segmentlerde tekrarlanan segmental s.
Tobacco
birbirini izleyen iki nefes arasındaki süre puff interval i.
Social Sciences
önkayıtlayıcılık teorisini izleyen kimse prescriptivist i.
elektronik medyanın çıkışını izleyen dönem ile ilgili postliterate s.
elektronik medyanın çıkışını izleyen dönemde gelişen postliterate s.
Linguistics
işlev izleyen function marker i.
öge izleyen argument tracer i.
dilsel olayları gözlemlenebilir biçimlere dayanarak kaydetme ve sınıflandırma şeklinde objektif bir metodoloji izleyen yaklaşım mechanism i.
History
ingiltere'de norman istilasını izleyen dönemde tahkikat yapma yetkisi bulunan jürinin üyesi olan kimse recognitor i.
ingiltere'nin eski dönemlerinde avam kamarası'nda parlamentoyu izleyen kadınlara ayrılan özel bölüm ladies' gallery i.
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo time chart i.
belirli bir tarihsel dönemde birbirini izleyen önemli olayları listeleyen tablo time line i.
Archaeology
birbirini izleyen tabakalarda elde edilen buluntu dizisi sequence i.
Religious
hz isa'nın öğretilerine inanan veya onu izleyen kişi christian i.
isa mesih'in öğretilerine inanan veya onu izleyen kişi christian i.
isa'nın kutsal üçlü'den ayrı bir kişi olmadığı, daha çok tanrı'nın birbirini izleyen üç şeklinden veya tezahüründen biri olduğunu savunan monarşianizm görüşü modalistic monarchianism i.
Philosophy
aristo felsefesini izleyen kimseye peripatetic i.
kinizm akımını izleyen kimse cynic i.
kireneli aristippos'un öğretilerini izleyen kimse cyrenaic i.
aristoteles felsefesini izleyen peripatetic s.
Geography
birbirini izleyen olay consequent i.
birbirini izleyen birden fazla kıvrımı bulunan ve taşkın yatağı gibi nispeten düz arazilerde görülen bir akarsu meandering stream i.
birbirini izleyen dik ve yumuşak eğimli yamaçları bulunan (topoğrafya) dip-and-scarp i.
yer şekillerini izleyen üst üste binmiş hava fotoğrafı dizisi feature line overlap i.
Meteorology
güneşi izleyen rüzgar heliotropic wind i.
Sport
müsabakayı ringe veya arenaya en yakın koltukta izleyen kimse ringsider i.
Art
siena sanatını izleyen siennese s.
siena sanatını izleyen sienese s.
Photography
bir hareketin birbirini izleyen aşamalarını kaydetmek için hızlı ve art arda gelen flaşlar kullanılarak çekilen (fotoğraf) multiflash s.
Slang
duş alan mahkumları kontrol amacıyla izleyen ceza evi görevlisi gazer i.
duştaki mahkumları izleyen/dikizleyen gardiyan peter gazer i.
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip layabout i.
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip bum i.
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip couch potato i.
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip idler i.
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip loafer i.
hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip do-nothing i.
my little pony izleyen yetişkin erkek brony i.
her bulduğu videoyu izleyen tip vidiot i.
British Slang
sürekli televizyon izleyen tip square-eyes i.
Modern Slang
hava araçlarının hareketi, inmesi, kalkması gibi operasyonlardan sorumlu kontrol kulesinde oturan ve hava trafiğini izleyen görevli air boss i.
Star Wars
izleyen sektörler trailing sectors i.