kalın - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kalın



"kalın" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kalın coarse s.
kalın thick s.
General
kalın fruitiness i.
kalın cavernous s.
kalın rich s.
kalın deep s.
kalın fat s.
kalın dense s.
kalın stout s.
kalın thicker s.
kalın gross s.
kalın full s.
kalın thick s.
kalın bold s.
kalın massive s.
kalın soupy s.
kalın girthy s.
kalın raploch s.
kalın blubber s.
kalın mothered s.
kalın husky s.
kalın limous s.
kalın lubber s.
kalın riley s.
kalın depectible [obsolete] s.
kalın fast [obsolete] s.
kalın squab s.
kalın pachy- ök.
Technical
kalın massive s.
kalın thick s.
Computer
kalın boldface s.
kalın bold s.
kalın bold on expr.
Informatics
kalın boldface s.
Mechanic
kalın course s.
Forestry
kalın tulgey s.
Linguistics
kalın back s.
kalın velarised s.
kalın velarized s.
Music
kalın low s.
Abbreviation
kalın thk i.
Archaic
kalın blabber s.

"kalın" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kalın perde drape i.
akarsuların iki yakasına gerilen ve geçisi önleyen kalın zincir boom i.
kalın bir dilim et steak i.
tezgah (kasabın üstünde et kestiği kalın tahta) slab i.
kalın pançeta thick skirt i.
kalın kafalı woodenhead i.
kısa ve kalın sopa bludgeon i.
kalın palto greatcoat i.
kalın ve kapalı tava dutch oven i.
kalın sapları olan geniş bir bambu krooman i.
kalın kafalı chucklehead i.
kalın kafalı numskull i.
kalın saplı mantar thick footed morel i.
kalın ses deep voice i.
kısa ve kalın sopa truncheon i.
kalın mutfak tezgahı chunky worktop i.
kalın bir parça chunk i.
en kalın kadın sesi contralto i.
yünlü kalın kumaş beaver i.
kalın kafalı bonehead i.
kalın dilim (ekmek/kek için) slab i.
kalın tabaka slab i.
ayakkabı pençesi kalın clump i.
kalın bir çeşit yünlü kumaş kersey i.
ipekli kalın kumaş samite i.
en kalın kadın sesi alto i.
kruvaze kalın ceket reefer i.
kalın arabacı paltosu box coat i.
kısa ve kalın şey spud i.
kalın siyah harfler boldface i.
kalın cilt thick skin i.
kalın çelik halat cable i.
kalın derili hayvan pachyderm i.
kısa ve kalın parça chunk i.
kalın dokuma kayış webbing i.
kısa ve kalın sopa cudgel i.
kalın diz thick knee i.
ekstra kalın mutfak tezgahı extra chunky worktop i.
kalın fincan thick cup i.
kalın yapılı kimse thickset i.
kısa kalın tüyleri olan bir kedi türü shorthair i.
kalın bağırsak large bowel i.
kalın dilim slab i.
kalın ve dayanıklı ayakkabı brogue i.
kalın işçi tulumu dungarees i.
kalın diz thick-knee i.
kısa kalın direk bollard i.
kalın karton cardboard i.
kalın parça chunk i.
kalın tüylü kaban duffel coat i.
kartvizit yapımında kullanılan kalın bir kağıt cover stock i.
kalın sicim twine i.
el dokuması kalın yün yunan halısı flokati i.
kalın bıyık thick mustache i.
kalın harf bold letter i.
kalın giysiler warm clothes i.
kalın giysiler heavy clothes i.
kalın bağırsak large/lower intestine i.
kozanın kalın kabuğu thick hide of the cocoon i.
kalın ve sağlam bir ayakkabı clodhopper i.
kalın ve sağlam bir ayakkabı wingtips i.
kalın ve sağlam bir ayakkabı brogan i.
kalın ve sağlam bir ayakkabı brogue i.
kalın sis/pus thick haze i.
kalın sis thick fog i.
kalın kıyafetler warm/heavy clothing i.
kalın elbiseler thick clothes i.
kalın elbiseler warm/heavy clothing i.
kalın kıyafetler thick clothes i.
kalın kafalılık density i.
kısa kalın ceket donkey jacket i.
kalın kafalı dizzard i.
yoğun duman (kalın duman bulutu) pall of smoke i.
kalın kesme tahtası butcher's block i.
kalın kıyafet thick clothes i.
kalın kaş thick eyebrow i.
kalın palto thick coat i.
kalın dudak thick lip i.
kalın dudak full lip i.
kalın bacak thick leg i.
kalın bir tuğla duvar brick-and-half wall i.
kalın halat thick rope i.
uzun ve kalın saç örgüsü locs i.
uzun ve kalın saç örgüsü dreads i.
uzun ve kalın saç örgüsü dreadlocks i.
kalın ceket heavy jacket i.
kalın palto heavy coat i.
kalın yünlü bir kumaş, iplik yada şerit caddis i.
kalın yünlü bir kumaş, iplik yada şerit caddice i.
bir tür kalın şayak cadis i.
şehri kuşatan kalın duvarlar ceinture i.
kısa ve kalın topuklu kadın ayakkabısı court shoes i.
bir şeyin kalın kısmı thickness i.
kalın kafa thickskull i.
en kalın kısmı thick i.
kalın kafalı kimse underhead i.
yuvarlak kalın bir somun ekmek fade [scotland] i.
büyük ve kalın parça junk i.
kalın yün ceket blanket–coat i.
gemi donanımını aşınmadan korumak için kullanılan kalın bir halat ağı mat i.
kalın kafa blockhead [obsolete] i.
kalın kafalılık blockheadism i.
kalın tabanlı ve ağır bir ayakkabı work shoe i.
kalın bir oxford ayakkabı brogue shoe i.
sıcak mutfak aletlerini tutmak için kullanılan kalın bez holder i.
kalın sis misle i.
kalın veya gür saç mop head i.
kalın veya gür saçlı kimse mop head i.
kalın ve kabarık saçlı kimse mophead i.
kalın seslilik reverberance i.
kalın seslilik plangency i.
kalın seslilik sonorousness i.
kalın parçalar hunks i.
kalın toz bull dust [australia] i.
kalın toz bulldust [australia] i.
kısa, kalın ve güçlü boyun bull neck i.
kısa, kalın ve güçlü boyun bullneck i.
(saç) kalın favori burnsides [us] i.
(kütüğün, tüfeğin,) geniş veya kalın ucu but end i.
eskiden irlandalı erkeklerin alın kısmında bıraktığı keçeleşmiş kalın saç tutamı glib i.
kalın kaplama malzemesi overcoating i.
kalın okunaklı el yazısı round hand i.
kalın okunaklı el yazısı roundhand i.
(özellikle et parçasında) kalın ve küt uç chump i.
kalın tabanlı, geniş ağızlı ve 7-8 ons hacimli kısa ve geniş bir bardak old-fashioned i.
kalın tabanlı, geniş ağızlı ve 7-8 ons hacimli kısa ve geniş bir bardak old-fashioned i.
kalın tahta parçası clog [dialect] [uk] i.
kalın yapılı bodur kız cutty i.
kalın tabanlı bir tür iş ayakkabısı dom pedro i.
kalın ve şekilsiz nesne dump [dialect] [uk] i.
kalın madeni para piedfort i.
kalın madeni para piefort i.
bazı köpeklerde kalın alt tüyler pile i.
(üniforma) üst giysilerinin yapımında kullanılan kalın ve mavi kumaş pilot cloth i.
kalın tabanlı bağcıklı bir ayakkabı türü polish i.
kalın kafalı fathead i.
kalın dudaklı pouch-mouthed i.
ipekli kalın kumaş samette i.
ipekli kalın bir kumaş türü sarsnet i.
cenaze töreni öncesi ölünün başında beklerken kullanılan kalın mum corpse candle i.
kerestecilerin giydiği kalın botlar over i.
eskiden at binerken kullanılan kalın kumaş veya deriden yapılmış koruyucu tayt sherryvallies i.
kalın ve gür öbek shock i.
kalın harfler boldface i.
kalın kafalı philistine i.
kalın ve gür ses çıkarmak thunder f.
kalın giyinmek (soğuğa karşı) wrap up f.
kalın tabaka yapmak slab f.
kalın sesle söylemek roll out f.
çok kalın giyinmek overdress f.
(çocuğu vb.) çok kalın giydirmek overdress f.
(çocuğu vb) çok kalın giydirmek overclothe f.
çok kalın giyinmek overclothe f.
kalın elbiseler giymek wear thick clothes f.
kalın elbiseler giymek wear warm clothes f.
kalın veya yağlı bir şeyle sıvamak beslubber f.
kalın bir astarla kaplamak overlard f.
kalın yapılı thickset s.
kalın derili thickskinned s.
kısa ve kalın chunky s.
kalın kabuklu thickskinned s.
kalın kafalı stupid s.
kalın kafalı thickwitted s.
en kalın olanı densest s.
kalın (kar tabakası) heavy s.
ensesi kalın rich s.
ensesi kalın powerful s.
ensesi kalın influential s.
kalın kafalı thick s.
kalın kafalı dull s.
kadar kalın as thick as s.
en kalın thickest s.
kalın kafalı thickheaded s.
kalın kafalı thickskulled s.
kısa ve kalın stubby s.
kalın (elbise) heavy s.
kalın sesli bass s.
kalın kafalı dim s.
kalın kafalı wooden s.
daha kalın thicker s.
kalın (ses) deep s.
kalın kafalı dense s.
kalın kafalı woodenheaded s.
kalın kabuklu pachydermatous s.
en kalın kafalı olanı dimmest s.
kalın olmayan thin s.
kalın kafalı obtuse s.
kalın derili pachydermatous s.
yeterince kalın thick enough s.
kalın kafalı slowwitted s.
kalın kafalı dumb s.
en kalın heaviest s.
kalın kafalı bone-headed s.
kalın kafalı fat-headed s.
kalın kafalı slow-witted s.
kalın kabuklu thick-shelled s.
kalın kafalı thick-headed s.
ensesi kalın well-off s.
başında yukarı dikilmiş sık ve kalın saçlara sahip olan shockheaded s.
kalın derili indurate s.
kalın kabuklu indurate s.
kalın kabuklu callous s.
kalın derili callous s.
kalın dilimli thick-sliced s.
kalın dilimlenmiş thick-sliced s.
kalın kafalı half-witted s.
kalın bağırsak ile ilgili colonic s.
kalın dudaklı thick-lipped s.
kalın dudaklı full-lipped s.
kısa ve kalın boyunlu bullnecked s.
kısa ve kalın boyunlu bull-necked s.
ucu kalın club-shaped s.
nispeten kalın thickish s.
kalın kafalı thick-witted s.
kalın tonlu base s.
kısa boylu, kalın yapılı ve kısa geniş yüzlü olan lateral s.
(yazı tipi) kalın bold type s.
kısa ve kalın low-set s.
kalın kafalı lumbering s.
kalın kafalı lumberly s.
kalın yapılı lumpy s.
kalın ve yuvarlak globby s.
kalın kafalı gross-headed s.
kalın paltolu heavy-coated s.
kısa ve kalın heavy-set s.
ortalamadan kalın heavyweight s.
kalın kafalı opaque s.
çok kalın giyinmiş overclad s.
çok kalın overthick s.
aşırı kalın overthick s.
kalın dokulu rough-grained s.
kalın lifli rough-grained s.
kalın saçlı rough-haired s.
kalın ve küt uçlu chump s.
(özellikle örme giysiler) kalın ve ağır malzemeden yapılmış chunky [uk] s.
kalın parçalarla dolu chunky s.
yüzeyi kuru ve kalın bir tabakayla kaplı olan caked s.
kalın (yüzük vb.) belcher s.
kalın kafalı drowsy s.
kalın duvarlı pachydermous s.
kalın kafalı fatbrained s.
yuvarlak, kalın ve net (el yazısı) roman s.
kalın dokulu saçları olan shag-haired s.
yukarı dikilmiş sık ve kalın saçları olan shock-headed s.
kısa ve kalın snub s.
kısa ve kalın snubbed s.
kısa ve kalın yapılı spuddy s.
çok kalın superthick s.
aşırı kalın superthick s.
ensesi kalın minted s.
kalın yazılmış bold s.
kalın bir halde thick zf.
kalın bir sesle bassly zf.
kalın kafalı gibi woodenly zf.
kalın ve koyu puntoyla big and bold zf.
kalın bir şekilde grossly zf.
kalın olacak şekilde thick zf.
kalın tabaka halinde thickly zf.
hoşça kalın! goodbye! ünl.
esen kalın good bye ünl.
hoşça kalın! bye-bye! ünl.
hoşça kalın valete ünl.
sağlıcakla kalın bv (bene vale) kısalt.
Phrasals
uzun ve kalın saç örgüsü jata (sanskritçe) i.
kalın şeyler giyinmek bundle up f.
at eyerinin altına halı gibi kalın bir madde koymak rug up f.
kalın ve yüksek bir sesle söylemek/bildirmek drone (something) out f.
kalın ve monoton bir sesle söylemek/bildirmek drone (something) out f.
basılı malzemeyi üstüne daha kalın baskı yaparak iptal etmek block out f.
Phrases
hoşça kalın arkadaşlar adios muchachos expr.
takipte kalın stay tuned expr.
Colloquial
kilolu bir kimsenin baldırı ile bileği arasında kalan kalın bölge cankle i.
ensesi kalın kimse big daddy i.
ensesi kalın kişi big hitter i.
ensesi kalın kişi heavy hitter i.
önde büyük cepleri olan kapüşonlu svetşört/kalın üst bunny hug i.
kalın kafa dumb cluck i.
kalın kafa cluckhead i.
kalın kafa clucky i.
kalın kafa clunkhead i.
kalın kafalı thick head i.
kalın kafalı chowderhead i.
kalın kafalı dough-head i.
ensesi kalın kişi face card i.
ensesi kalın kişi face card i.
kışladaki askerlerin giydiği kalın ve dayanıklı elbise/kıyafet fattygews i.
kalın kafalı dipwad i.
kalın kafalı hamburger i.
kalın kafalı kimse newt i.
kısa, kalın telli ve kıvırcık saç wool i.
kalın kafalı kimse log i.
üzerine daha kalın şeyler giymek wear something warmer f.
kalın yapılı (kimse) nuggety [aus] s.
kalın kafalı a bit obtuse s.
çok kalın kafalı daft as a brush [uk] s.
kalın kafalı loggerheaded s.
kalın kafalı duncical s.
kalın kafalı duncish s.
kalın kafalı thick-skulled s.
kalın kafalı pudding-headed s.
hatta kalın lütfen please hold ünl.
olduğunuz yerde kalın stay where you are expr.
sağlıcakla kalın take care of yourself expr.
sevgiyle kalın! so long! expr.
sevgiyle kalın take care expr.
şimdilik hoşça kalın (goodbye) till later expr.
şimdilik hoşça kalın (goodbye) till then expr.
şimdilik hoşça kalın (goodbye) until later expr.
şimdilik hoşça kalın (goodbye) until next time expr.
bir dahaki sefere kadar hoşça kal/hoşça kalın (goodbye) until next time expr.
hatta kalın lütfen! could you hold(, please)? expr.
şimdilik hoşça kal/hoşça kalın goodbye for now expr.
kalın yazı tipi bld (boldface) kısalt.
Idioms
ensesi kalın kimse a (person) of substance i.
kalın kafalı bean head i.
kalın kafalı a bean head i.
kalın/küt bacak beef to (the) heel [ireland] i.
kalın/küt bacak beef to (the) heel like a mullingar heifer [ireland] i.
kalın/küt bacak beef to the hoof [ireland] i.
ensesi kalın kişi big white chief i.
ensesi kalın kişi a (person) of substance i.
ensesi kalın kişi a woman, man, person of substance i.
ensesi kalın kimse a big fish i.
kalın kafalı olmak not have two brain cells to rub together f.
bir şeyi birinin kalın kafasına sokmak get something through someone's thick skull f.
bir şeyi birinin kalın kafasına sokmak get something into someone's thick head f.
kalın kafalı olmak have a thick head f.
kalın kafalı olmak have a hard head f.
derisi kalın olmak have a hide like a rhinoceros f.
derisi kalın olmak have a skin like a rhinoceros f.
kalın kafalı olmak have a thick skull f.
(bir şeyi birinin) kalın kafasına iyice sokmak hammer (something) into (one's) thick skull f.
(bir şeyi birinin) kalın kafasına sokmak pound (something) into (one's) thick skull f.
(bir şeyi) tekrar ede ede (birinin) kalın kafasına sokmak pound (something) into (one's) thick skull f.
kalın bir tabaka halinde yaymak/sürmek spread something on thick f.
kalın kafalı olmak be (as) thick as a brick f.
kalın kafalı olmak be (as) thick as a short plank f.
kalın kafalı olmak be (as) thick as two short planks f.
(bir şeyi) kalın kafasına sokmak get (something) into (one's) thick head f.
(bir şeyi birinin) kalın kafasına sokmak get (something) into (one's) thick head f.
(bir şeyi) kalın kafasına sokmak get (something) into (someone's) thick skull f.
(bir şeyi birinin) kalın kafasına sokmak get (something) into (someone's) thick skull f.
bir şeyi birinin (kalın) kafasına sokmak get something into somebody's (thick) head f.
kalın kafasına sokmak get through thick skull f.
hatta kal/kalın hold the wire f.
kalın bir tabaka halinde yaymak/sürmek spread on thick f.
kalın derili thick-skinned s.
kalın kafalı slow on the draw s.
kalın kabuklu thick-skinned s.
koyu ve kalın (sis) as thick as pea soup expr.
kalın kafalı out to lunch expr.
koyu ve kalın (sis) thick as pea soup expr.
kalın kafalı slow on the uptake expr.
kalın kafalı three bricks shy of a load expr.
kalın kafalı slow off the mark expr.
kalın kafalı as thick as a brick expr.
hoşça kalın so long, and thanks for all the fish expr.
hoşça kalın ve her şey için teşekkürler so long, and thanks for all the fish expr.
Speaking
hoşça kalın be good i.
hatta kalın lütfen hold the line please ünl.
hatta kalın lütfen hold please ünl.
hatta kalın lütfen hold the phone please ünl.
hatta kalın lütfen hold the wire please ünl.
bunu o kalın kafana sok get that through your thick skull expr.
bunu o kalın kafana sok get this into your thick head expr.
bizimle kalın stay with us expr.
bunu o kalın kafana sok get something into your thick head expr.
bunu o kalın kafana sok get it into your thick skull expr.
bunu o kalın kafana sok get this through your thick skull expr.
hatta kalın lütfen! will you hold? expr.
hatta kalın lütfen! can you hold? expr.
esenlikler dilerim/esen kalın peace be with you expr.
hatta kalın please hold expr.
hatta kalın lütfen! could you hold? expr.
lütfen hatta kalın hold the line please expr.
lütfen hatta kalın please hold expr.
lütfen hatta kalın hold the phone please expr.
lütfen hatta kalın hold the wire please expr.
lütfen hatta kalın hold please expr.
sağlıkla ve güvende kalın be safe and healthy expr.
Industry
kalın mukavvaları kesmede kullanılan bıçaklı bir makine ripper i.
Technical
taş veya tuğladan yapılan kalın kiriş raggle [scotland] i.
buhar kazanlarının yapımında kullanılan, çelik levhadan ince fakat sac ya da soba borusundan kalın olan sac levha tank iron i.
bir hortumdan oksijen ile beslendiğinde kalın metal kesmek için ısı veren demir boru lance i.
baklavalı kalın sac checker plate i.
çok kalın metal levha platina i.
çembersel kalın saclar circular plates i.
çok kalın boru extra heavy pipe i.
darçıkımlı kalın çubuk extruded rod i.
dokuma kalın şerit webbing i.
dört ayaklı ve sonsuz dikişli düz kalın dokuma sapanlar four-leg and endless sewn flat woven webbing sling i.
döşemelik kalın kadife kumaş moquette i.
geminin demirlemesinde kullanılan kalın yoma halatı hawser i.
kalın kalem blunt pencil i.
kalın diş coarse thread i.
kalın sesleri düzenleme bass compensation i.
kalın yazıyüzü boldface i.
kalın doku deep case i.
kalın Ethernet thick Ethernet i.
kalın mukavva millboard i.
kalın dişli cıvata stove bolt i.
kalın parlatma çarkı mop i.
kalın numune bulk specimen i.
kalın etli boru thick-walled pipe i.
kalın kauçuk thick rubber i.
kalın hatve coarse pitch i.
kalın eğe bastard file i.
kalın eğe coarse file i.
kalın filtre yöntemiyle sabitlik kontrolü constancy check by the thick filter method i.
kalın kabuk heavy case i.
kalın karton cardboard i.
kalın gövde heavy panel i.
kalın düz cam thick sheet glass i.
kalın yer thick section i.
kalın zımpara coarse emery i.
kalın pencere camı extra heavy sheet glass i.
kalın yağ thick oil i.
kalın petrol yağı heavy oil i.
kalın kesit thick section i.
kalın tel thick wire i.
kalın taneli kum coarse sand i.
kalın tel heavy gauge wire i.
kalın folyo thick foil i.
kalın dip heavy bottom i.
kalın zar algılıyıcıları thick-film sensors i.
kalın havlı yünlü kumaş duffle i.
kalın cam plate glass i.
kalın zar yağlaması thick film lubrication i.
kalın düzcam crystal sheet glass i.
kalın pencere camı extra thick sheet glass i.
kalın kenarlı savak broad crested weir i.
kalın cidarlı kaymalı yatak thick-walled plain bearing i.
kalın cidarlı döküm heavy-walled casting i.
kalın mercek thick lens i.
kalın taneli çakıl coarse gravel i.
kalın gres consistent grease i.
kalın filmli yağlama thick-film lubrication i.
kalın zımpara bezi coarse emery i.
kısa kalın sopa singlestick i.
mavi tavlı kalın sac blue annealed plate i.
ortası kalın pencere camı crown glass i.
paslanmaz çelik kalın çubuk stainless steel rod i.
soğuk çekilmiş kalın çubuk cold-drawn rod i.
sıkımlı kalın çubuk extruded rod i.
sıcak haddelenmiş çelik kalın çubuklar hot-rolled steel rods i.
suni liflerden yapılan düz kalın dokuma sapan flat-woven webbing sling made of man-made fibers i.
taşlanmış kalın cam thick polished plate glass i.
üniversal kalın sac haddesi universal plate mill i.
ucu kalın sopa bludgeon i.
yüzeyi pürüzlü kalın dökme cam thick rough cast plate glass i.
yünde kalın kıl kemp i.
yüksek ve orta ısıl dirençli kalın mamuller thick products of high and medium thermal resistance i.
kalın parça junk [dated] i.
koyu renkli kalın camdan yapılan bira şişesi junk bottle i.
keskin ve sivri çıkıntıları olan kalın eğe wood file i.
(kalın kauçuk) ayakkabı tabanı lug sole i.
levhanın kalın ucu butt i.
çubuğun kalın ucu butt i.
panonun kalın ucu butt i.
padavranın kalın ucu butt i.
kalın dosya rubber i.
kalın sert kauçuk lastik cushion tire i.
küçük ve çok kalın sikke dump i.
kalın tahta ucu butt i.
kalın petrol yağı dead oil i.
kalın uçlu ahşap keskisi slick i.
kalın kaymak double cream f.
üzerine kalın katmanlar halinde eklemek slab f.
kalın katmanlar halinde uygulamak slab f.
bir kasnağı diğerinden daha kalın olan (halat takımı) thick-and-thin s.
kalın duvarlı heavy walled s.
kalın gibi thickish s.
kalın film entegreli thick film integrated s.
kalın cidarlı thick-wall s.
kalın duvarlı thick-walled s.
kalın cidarlı heavy walled s.
kalın çift katmanlı thick double layering s.
kalın cidarlı thick-walled s.
(madeni para) küçük ve kalın dumpy s.
Computer
arial kalın arial bold i.
çok kalın sol kenarlık xl left border i.
çok kalın extra thick i.
gizli kalın hidden bold i.
kalın dalga thick wave i.
kalın yazıtipi boldface type i.
kalın nokta çizgi thick dot dash i.
kalın italik bold italic i.
kalın metin bold text i.
kalın kağıt thick paper i.
kalın kağıt thicker paper i.
kalın çizgi thick dash i.
kalın boşluk thick space i.
kalın alt çizgi thick underline i.
karmaşık kalın complex bold i.
kalın anahat thick outline i.
kalın nokta-çizgi thick dot-dash i.
kalın oblik bold oblique i.
kalın ok thick arrow i.
kalın klasör lever arch i.
kalın kenarlı mercek concave lens i.