|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
çirkin ve korkunç kadın |
gorgon i.
|
|
2 |
Genel |
korkunç tip |
fright i.
|
|
3 |
Genel |
ağız (korkunç bir yere açılan) |
maw i.
|
|
4 |
Genel |
korkunç son |
doom i.
|
|
5 |
Genel |
korkunç bir hata |
an egregious mistake i.
|
|
6 |
Genel |
korkunç kimse |
ogre i.
|
|
7 |
Genel |
korkunç haber |
terrible news i.
|
|
8 |
Genel |
korkunç tecrübe |
frightening experience i.
|
|
9 |
Genel |
korkunç şeyler |
terrible things i.
|
|
10 |
Genel |
korkunç şeyler |
horrible things i.
|
|
11 |
Genel |
korkunç ve tüyler ürpertici hikayeler |
freaky scary stories i.
|
|
12 |
Genel |
berbat/korkunç gürültü |
terrible noise i.
|
|
13 |
Genel |
korkunç bir trafik kazası |
a terrible traffic accident i.
|
|
14 |
Genel |
korkunç yaratık |
horrible creature i.
|
|
15 |
Genel |
korkunç rüya |
horrible dream i.
|
|
16 |
Genel |
korkunç yaratık |
bogy i.
|
|
17 |
Genel |
korkunç kaza |
awful accident i.
|
|
18 |
Genel |
korkunç bir şok |
a dreadful shock i.
|
|
19 |
Genel |
korkunç ağaç |
spooky tree i.
|
|
20 |
Genel |
korkunç çocuk |
terrible child i.
|
|
21 |
Genel |
yaygın rustik yaşamdan korkunç manzara temsili |
bambocciade i.
|
|
22 |
Genel |
korkunç kimse |
terrible i.
|
|
23 |
Genel |
korkunç şey |
terrible i.
|
|
24 |
Genel |
korkunç şey |
thundercloud i.
|
|
25 |
Genel |
korkunç olma |
ugsomeness [scottish] i.
|
|
26 |
Genel |
korkunç kimse |
hair-raiser i.
|
|
27 |
Genel |
korkunç hayalet |
boogyman i.
|
|
28 |
Genel |
korkunç kelime |
bug word [obsolete] i.
|
|
29 |
Genel |
korkunç kelime |
bug's word [obsolete] i.
|
|
30 |
Genel |
korkunç şey |
horrible i.
|
|
31 |
Genel |
korkunç şeyler |
horrors i.
|
|
32 |
Genel |
korkunç şey |
monstrousness i.
|
|
33 |
Genel |
korkunç olma |
morbidness i.
|
|
34 |
Genel |
korkunç şey |
ghastliness i.
|
|
35 |
Genel |
korkunç nesne |
ogre i.
|
|
36 |
Genel |
korkunç yaratık |
runnion i.
|
|
37 |
Genel |
balkabağını oyarak yapılmış korkunç/gülünç maske |
jack-o'-lantern i.
|
|
38 |
Genel |
balkabağını oyarak yapılmış korkunç/gülünç maske |
jack o'lantern i.
|
|
39 |
Genel |
korkunç tip |
fricht i.
|
|
40 |
Genel |
korkunç görüntülere karşı dayanıklı olmak |
have a strong stomach f.
|
|
41 |
Genel |
korkunç bir şekilde yaralamak |
mangle f.
|
|
42 |
Genel |
korkunç yalanlar söylemek |
lie in one's teeth f.
|
|
43 |
Genel |
irkilmek (korkunç bir manzara karşısında veya acıyla) |
wince f.
|
|
44 |
Genel |
biraz geri çekilmek (korkunç bir manzara karşısında) |
wince f.
|
|
45 |
Genel |
korkunç görünmek |
look awful f.
|
|
46 |
Genel |
korkunç görünmek |
look terrible f.
|
|
47 |
Genel |
korkunç bir şeyler yapmak |
do something horrible f.
|
|
48 |
Genel |
korkunç bir şeyler yapmak |
do something terrible f.
|
|
49 |
Genel |
korkunç bir kavgaya dönüşmek |
erupt into a terrible fight f.
|
|
50 |
Genel |
korkunç görünmek |
look a fright f.
|
|
51 |
Genel |
korkunç bir baş ağrısı olmak |
have a terrible headache f.
|
|
52 |
Genel |
korkunç bir baş ağrısı çekmek |
have a terrible headache f.
|
|
53 |
Genel |
korkunç sonuçlar doğurmak |
have horrible consequences f.
|
|
54 |
Genel |
korkunç sonuçlar doğurmak |
have terrible consequences f.
|
|
55 |
Genel |
korkunç sonuçlar doğurmak |
lead to terrible consequences f.
|
|
56 |
Genel |
çok korkunç |
monstrous s.
|
|
57 |
Genel |
en korkunç olanı |
direst s.
|
|
58 |
Genel |
korkunç derecede büyük |
monstrous s.
|
|
59 |
Genel |
korkunç derecede kötü |
monstrous s.
|
|
60 |
Genel |
tarif edilemeyecek kadar korkunç |
unspeakable s.
|
|
61 |
Genel |
daha korkunç olanı |
direr s.
|
|
62 |
Genel |
çok korkunç |
much dreaded s.
|
|
63 |
Genel |
korkunç zamanlar |
terrible times s.
|
|
64 |
Genel |
korkunç olmayan |
unformidable s.
|
|
65 |
Genel |
korkunç olmayan |
unscary s.
|
|
66 |
Genel |
acımasız ve korkunç |
grizzly s.
|
|
67 |
Genel |
bahsetmesi bile korkunç olan |
infandous [obsolete] s.
|
|
68 |
Genel |
korkunç olmayan |
informidable [obsolete] s.
|
|
69 |
Genel |
çirkin ve korkunç |
gorgon s.
|
|
70 |
Genel |
korkunç derecede kötü |
fiendly s.
|
|
71 |
Genel |
korkunç bir şeyin farkında olmayan |
blissfully unaware s.
|
|
72 |
Genel |
akıl almaz derecede korkunç ve uhrevi |
lovecraftian s.
|
|
73 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
sickeningly zf.
|
|
74 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
egregiously zf.
|
|
75 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
ghastfully zf.
|
|
76 |
Genel |
korkunç şekilde |
frightfully zf.
|
|
77 |
Genel |
korkunç bir biçimde |
gruesomely zf.
|
|
78 |
Genel |
korkunç bir biçimde |
hideously zf.
|
|
79 |
Genel |
korkunç biçimde |
hopelessly zf.
|
|
80 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
appallingly zf.
|
|
81 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
awedly zf.
|
|
82 |
Genel |
korkunç bir halde |
minaciously zf.
|
|
83 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
terrifyingly zf.
|
|
84 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
direly zf.
|
|
85 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
horribly zf.
|
|
86 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
frightfully zf.
|
|
87 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
frighfully zf.
|
|
88 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
gorily zf.
|
|
89 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
horridly zf.
|
|
90 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
atrociously zf.
|
|
91 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
horrendously zf.
|
|
92 |
Genel |
korkunç şekilde |
awesomely zf.
|
|
93 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
dreadfully zf.
|
|
94 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
terribly zf.
|
|
95 |
Genel |
korkunç oranda |
at a fearful rate zf.
|
|
96 |
Genel |
korkunç/feci boyutta (ki) |
catastrophically zf.
|
|
97 |
Genel |
korkunç bir karmaşa içinde |
in a terrible mess zf.
|
|
98 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
wickedly zf.
|
|
99 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
hellishly zf.
|
|
100 |
Genel |
korkunç derecede |
horribly zf.
|
|
101 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
horrifyingly zf.
|
|
102 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
gashly zf.
|
|
103 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
ghastlily zf.
|
|
104 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
ghastily zf.
|
|
105 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
grisly zf.
|
|
106 |
Genel |
korkunç şekilde |
dismayfully zf.
|
|
107 |
Genel |
korkunç bir şekilde |
infamously zf.
|
|
108 |
Genel |
korkunç şekilde |
fearfully zf.
|
|
109 |
Genel |
korkunç ve zorba anlamı veren son ek |
-zilla snk.
|
|
Phrasals |
|
110 |
Öbek Fiiller |
biri hakkında korkunç bir şey keşfetmek |
find someone out f.
|
|
Phrases |
|
111 |
İfadeler |
korkunç eşitsizlikler |
the appalling disparities expr.
|
|
Colloquial |
|
112 |
Konuşma Dili |
korkunç bir kaza |
a horrible accident i.
|
|
113 |
Konuşma Dili |
korkunç deneyim |
harrowing experience i.
|
|
114 |
Konuşma Dili |
korkunç bir şey |
horror show i.
|
|
115 |
Konuşma Dili |
korkunç durumda olan şey |
horror show i.
|
|
116 |
Konuşma Dili |
uyuşturucudan kaynaklı korkunç/ürkütücü halüsinasyonlar |
horrors i.
|
|
117 |
Konuşma Dili |
korkunç bir şey |
horse pucky [us] i.
|
|
118 |
Konuşma Dili |
korkunç çığlık |
blue murder i.
|
|
119 |
Konuşma Dili |
korkunç şey |
bysen i.
|
|
120 |
Konuşma Dili |
berbat/korkunç (bir şey) |
helluva (something) i.
|
|
121 |
Konuşma Dili |
berbat/korkunç biri/bir şey |
helluva someone/something i.
|
|
122 |
Konuşma Dili |
berbat/korkunç (bir şey veya kişi) |
a hell of a someone or something zf.
|
|
123 |
Konuşma Dili |
berbat/korkunç (bir şey veya kişi) |
a helluva someone or something zf.
|
|
124 |
Konuşma Dili |
dışarıda korkunç şeyler oluyor |
terrible things are happening outside expr.
|
|
125 |
Konuşma Dili |
çok korkunç bir şey oldu |
something terrible has happened expr.
|
|
126 |
Konuşma Dili |
korkunç iyi |
wicked bad expr.
|
|
127 |
Konuşma Dili |
berbat/korkunç (bir kişi/bir şey) |
hell of a (person or thing) expr.
|
|
Idioms |
|
128 |
Deyim |
korkunç anne |
the mother from hell i.
|
|
129 |
Deyim |
gizli tutulan korkunç bir şey |
something nasty in the woodshed i.
|
|
130 |
Deyim |
korkunç kimse |
a sick puppy i.
|
|
131 |
Deyim |
korkunç kimse |
one sick puppy i.
|
|
132 |
Deyim |
bir şeyi olduğundan daha ciddi/korkunç gösteren bir hikaye/söylenti |
scare story i.
|
|
133 |
Deyim |
korkunç gürültü çıkarmak |
hammer at f.
|
|
134 |
Deyim |
korkunç kin duymak |
hate someone's guts f.
|
|
135 |
Deyim |
korkunç gelmek |
hold terror for someone f.
|
|
136 |
Deyim |
korkunç gelmek |
hold terror for f.
|
|
137 |
Deyim |
(biriyle/bir şeyle ilgili) korkunç, iç karartıcı bir tablo çizmek |
paint a terrible, depressing, picture (of somebody/something) f.
|
|
138 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) korkunç, iç karartıcı bir şekilde tasvir etmek/betimlemek |
paint a terrible, depressing, picture (of somebody/something) f.
|
|
139 |
Deyim |
korkunç bir şekilde ölmek |
die a horrible death f.
|
|
140 |
Deyim |
korkunç boyutlarda |
of biblical proportions s.
|
|
141 |
Deyim |
düşüncesi bile korkunç |
not bear thinking about expr.
|
|
142 |
Deyim |
(birinin/bir şeyin) korkunç/acı hatırası altında |
under the shadow of (someone or something) expr.
|
|
Speaking |
|
143 |
Konuşma |
bu kadar korkunç bir olayın arkasında ne gibi bir neden olduğu konusunda herhangi bir fikrim yok |
I have no idea what the motive behind such an horrific act might be expr.
|
|
144 |
Konuşma |
korkunç bir hata yaptım |
I've made a horrible mistake expr.
|
|
145 |
Konuşma |
ne korkunç! |
how scary! expr.
|
|
146 |
Konuşma |
ne korkunç! |
how awful! expr.
|
|
147 |
Konuşma |
korkunç bir kaza geçirdik |
we had a terrible accident expr.
|
|
148 |
Konuşma |
kendimi korkunç derecede suçlu hissediyorum |
I feel terribly guilty expr.
|
|
149 |
Konuşma |
ne kadar kötü/korkunç |
how horrible expr.
|
|
150 |
Konuşma |
korkunç şeyler yaptın |
you've done terrible things expr.
|
|
151 |
Konuşma |
sonuçlar korkunç olabilir |
the consequences could be dire expr.
|
|
152 |
Konuşma |
bu oldukça korkunç |
this is pretty horrible expr.
|
|
Law |
|
153 |
Hukuk |
korkunç cinayetler |
horrible murders i.
|
|
154 |
Hukuk |
korkunç, şiddetli ve pornografik film |
video nasty [uk] i.
|
|
Television |
|
155 |
Televizyon |
kasıtlı olarak şiddet içeren, rahatsız edici ve korkunç programlar gösteren televizyon programları |
car-crash tv i.
|
|
Psychology |
|
156 |
Psikoloji |
korkunç durumlara düşme korkusu |
counterphobia i.
|
|
Zoology |
|
157 |
Zooloji |
dehşetli/korkunç kurt |
canis dirus i.
|
|
History |
|
158 |
Tarih |
korkunç ivan |
ivan the terrible i.
|
|
Sport |
|
159 |
Spor |
korkunç sayı |
eighty-seven i.
|
|
Theatre |
|
160 |
Tiyatro |
korkunç veya iğrenç şeyleri konu alan tiyatro |
grand guignol i.
|
|
Cinema |
|
161 |
Sinema |
korkunç bir film |
scary movie i.
|
|
Mythology |
|
162 |
Mitoloji |
hayal ürünü korkunç yaratık |
chimera i.
|
|
163 |
Mitoloji |
hayal ürünü korkunç yaratık |
chimaera i.
|
|
164 |
Mitoloji |
kuzey ingiliz folklorunda, mitolojik, büyük diş ve pençeleri olan korkunç köpek |
barghest i.
|
|
165 |
Mitoloji |
uykularında göğüslerine veya midelerine çömelerek veya korkunç hayaller görmelerini sağlayarak insanlara işkence eden dişi bir iblis |
mara i.
|
|
166 |
Mitoloji |
uykularında göğüslerine veya midelerine çömelerek veya korkunç hayaller görmelerini sağlayarak insanlara işkence eden dişi bir iblis |
mare [obsolete] i.
|
|
167 |
Mitoloji |
korkunç yaratık |
orc i.
|
|
Latin |
|
168 |
Latince |
korkunç yıl |
annus horribilis i.
|
|
Archaic |
|
169 |
Eski Kullanım |
korkunç olma |
tremendousness i.
|
|
170 |
Eski Kullanım |
korkunç şey |
infernal i.
|
|
171 |
Eski Kullanım |
korkunç kimse |
satanist i.
|
|
172 |
Eski Kullanım |
korkunç bir şekilde |
tremendously zf.
|
|
Slang |
|
173 |
Argo |
korkunç bir olay yerine doğru giden ambulans |
meat wagon i.
|
|
174 |
Argo |
korkunç bir suratı olmak |
been bobbing for fries f.
|
|
175 |
Argo |
korkunç eğlenceli |
hairy-assed s.
|
|
176 |
Argo |
çok/aşırı/korkunç kötü |
shit-ass s.
|
|
177 |
Argo |
çok/aşırı/korkunç kötü |
shitass s.
|
|
178 |
Argo |
korkunç eğlenceli |
hairy-ass s.
|
|
179 |
Argo |
(bir şey) korkunç iyi |
(something) is wicked expr.
|
|
180 |
Argo |
korkunç (iyi/güzel) |
(totally) tubular [cliché] expr.
|
|
Paleontology |
|
181 |
Paleontology |
korkunç pençe |
deinonychus i.
|
|
182 |
Paleontology |
korkunç timsah |
deinosuchus i.
|
|
183 |
Paleontology |
korkunç pençe |
deinonychus i.
|
|
184 |
Paleontology |
olağandışı korkunç el |
deinocheirus i.
|
|
Star Wars |
|
185 |
Star Wars |
korkunç-kedi |
dire-cat i.
|
|
186 |
Star Wars |
paralyngian korkunç sümüklü böceği |
paralyngian dire slug i.
|
|