line-up - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

line-up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"line-up" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

İngilizce Türkçe
General
line-up i. saf
line-up i. dizi
line-up i. konser vb gibi bir etkinlikte sanatçıların sahne alma sırası
line-up i. program
line-up i. sıra
Law
line-up i. gerçek suçluyu teşhis etmek icin (karakolda polis tarafindan) şüphelilerin sıraya dizilmesi
line-up i. teşhis amacıyla yüzleştirme veya muvacehe
line-up i. teşhis maksadıyla zanlıları/şüpheli şahısları sıraya dizme
line-up i. zanlı teşhis odası
Sport
line-up i. oyun başlamadan oyuncuların yerini alması
line-up i. maç kadrosu
line-up i. esami listesi

"line-up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 143 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
line up f. sıralanmak
General
police line-up i. polis kordonu
line up f. sıraya girmek
line up f. dizilmek
line up f. kurmak
line up f. dizmek
line up with f. savunmak
line up f. düzenlemek
line up f. sıralamak
line up f. hizaya gelmek
line up f. ayarlamak
line up f. sıraya sokmak
line up f. sıraya dizmek
line up at the door f. kapıda sıraya girmek
line up f. toplayıp kullanımına sunmak
line up f. basılan malzemeyi kontrol edip düzeltmek
Phrasals
line up f. monte ederek kullanılabilir hale getirmek
line up f. temin etmek
line up f. toplamak
line up f. basılı materyalin konumunu düzenlemek
line up f. astarla (kitap cildini) kaplamak
line up behind f. arkasına dizilmek
line up for something f. bir şey için sıraya girmek/kuyruk yapmak
line up on something f. bir şeyin üzerinde sıraya girmek/sıra yapmak
line up behind f. destekleme amacıyla arkasında saf tutmak
line up in something f. sıra oluşturmak
line up into something f. sıra oluşturmak
line up for something f. (bir şey için) sıraya girmek
line up for something f. (bir şey için) kuyruğa girmek
line up with f. sırada birine/bir şeye katılmak
line up with f. ile sıraya girmek
line up with f. diğerleriyle birlikte sıraya girmek
line up with f. ile sıraya sokmak
line up with f. diğerleriyle birlikte sıraya sokmak
line up with f. ile hizaya girmek
line up with f. ile hizaya sokmak
line up with f. ile hizalamak
line up with f. ile hizalanmak
line up with f. ile ip gibi dizmek/sıralamak
line up with f. ile ip gibi dizilmek/sıralanmak
line up with f. ile uyumlu olmak
line up with f. ile mutabık olmak
line up with f. ile uygun olmak
line up with f. ile toplantı, etkinlik, görüşme organize etmek
line up with f. ile toplantı, etkinlik, görüşme planlamak
line up with f. ile toplantı, etkinlik, görüşme tarihi belirlemek
line up with f. ile toplantı, etkinlik, görüşme ayarlamak
line up with someone f. biriyle sıraya girmek
line up along f. boyunca sıraya girmek
line up along f. boyunca sıra oluşturmak
line up along f. yanında sıraya girmek/sıra oluşturmak
line up along f. boyunca sıraya sokmak
line up along f. boyunca sıra yapmak
line up along f. yanında sıraya sokmak/sıra yapmak
line up along f. üstünde sıraya sokmak
line up along f. üstünde sıra yapmak
line up along f. tepesinde sıraya sokmak/sıra yapmak
line up alongside f. yanında sıraya girmek
line up alongside f. yanında sırada olmak
line up alongside f. yanında sırada durmak
line up alongside f. yan yana sıraya girmek
line up alongside f. yan yana sıra yapmak
line up alongside f. yan yana sıra oluşturmak
line up alongside f. yan yana sıra olmak
line up alongside f. yanında sıraya sokmak
line up alongside f. yanında sıra yapmak
line up alongside f. yanında sıraya koymak
line up alongside f. yan yana sıraya dizmek
line up alongside f. yan yana sıraya koymak
line up alongside f. yan yana sıralamak
line up alongside f. yan yana sıraya sokmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıra olmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıralamak
line up alongside someone or something f. biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıra olmak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek
line up alongside someone or something f. birinin/bir şeyin yanına sıralamak
line up alongside someone or something f. biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak
line up against f. karşısında sıraya girmek
line up against f. '-in karşısında sıralanmak
line up against f. karşısında dizilmek
line up against f. -e karşı bir araya getirmek
line up against f. '-in karşısına dizmek/çıkarmak
line up against f. -e karşı dizilmek
line up against f. '-e karşı sıralanmak
line up against f. '-e karşı sıraya girmek
line up against f. -e karşı dizmek
line up against f. '-e karşı sıralamak
line up against f. '-e karşı sıraya sokmak
line up for f. için sıraya girmek/kuyruk yapmak
line up for f. için sıraya girmek
line up for f. için kuyruğa girmek
line up in f. (bir şekilde) sıralanmak
line up in f. (bir şekilde) sıraya girmek
line up in f. (bir şekilde) dizilmek
line up in f. (bir şey halinde) sıraya girmek/dizilmek
line up in f. (bir şekilde) sıralamak
line up in f. (bir şekilde) sıraya sokmak
line up in f. (bir şekilde) dizmek
line up in f. (bir şey halinde) sıraya sokmak/dizmek
line up in f. (bir yerde/bir yerin veya bir şeyin içerisinde) sıraya girmek/dizilmek
line up in f. (bir yerde/bir yerin veya bir şeyin içerisinde) sıraya sokmak/dizmek
line up on f. -in üzerinde sıralanmak
line up on f. '-in üzerinde sıraya girmek
line up on f. '-in üzerinde dizilmek
line up on f. boyunca sıralanmak/dizilmek
line up on f. -in üzerinde sıralamak
line up on f. '-in üzerinde sıraya sokmak
line up on f. '-in üzerinde dizmek
line up on f. boyunca sıralamak/dizmek
line up on f. -in üzerine sıralamak
line up on f. '-in üzerine dizmek
Idioms
line up to blurb f. kitap kapağındaki yazı yazanlar arasında yer almak
line up against f. -e karşı bir araya gelmek
Speaking
line up expr. sıraya geçin
how to line up the wagons expr. vagonların sıralanışı nasıl yapılır
Computer
line up extend i. çizgi yukarı uzatma
line up expr. çizgi yukarı
line up icons expr. simgeleri diz
line up icons expr. simgeleri hizala
line up icons expr. simgeleri sırala
line up expr. yukarı doğru diz
Automotive
starting line-up i. başlama sıralaması
Statistics
line up f. sıraya girmek
Military
bottom line up front (bluf) expr. ilk ve en onemli bilgi/bilgiler
Sport
team line-up i. takım kadrosu
line up of the team i. takım kadrosu
Volleyball
line up i. diziliş
line up trick i. diziliş aldatmacası
Bookbindery
line up f. (kitap) astarlamak