|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
sıra (dağ/tepe) |
range i.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
sıra ile yapmak |
alternate f.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
ara sıra |
occasionally zf.
|
|
4 |
Yaygın Kullanım |
ara sıra |
sometimes zf.
|
|
General |
|
5 |
Genel |
sıra sayıları |
ordinal number i.
|
|
6 |
Genel |
tek sıra yürüyüş |
indian file i.
|
|
7 |
Genel |
bir taşıtın kendi ağırlığının yanı sıra taşıyabileceği yük |
useful load i.
|
|
8 |
Genel |
sıra sayısı |
ordinal number i.
|
|
9 |
Genel |
izafi sıra |
relative rank i.
|
|
10 |
Genel |
sıra (kilisede oturacak) |
pew i.
|
|
11 |
Genel |
insanların bir şey beklemek üzere oluşturduğu sıra |
queue i.
|
|
12 |
Genel |
üst üste üç sıra kürekli kadırga |
trireme i.
|
|
13 |
Genel |
çapalanmış düz sıra |
ridge i.
|
|
14 |
Genel |
sıra ile yapma |
rotation i.
|
|
15 |
Genel |
tek sıra halinde yürüme |
defiling i.
|
|
16 |
Genel |
sıra (kilisede) |
pew i.
|
|
17 |
Genel |
sıra dışı olay bildirimi |
notification of unusual event i.
|
|
18 |
Genel |
bir sıra durumunda |
in a line i.
|
|
19 |
Genel |
sıra evler |
row i.
|
|
20 |
Genel |
sıra bazlı strateji oyun türüne verilen ad |
tbs i.
|
|
21 |
Genel |
sağır sıra kemer |
blind arcade i.
|
|
22 |
Genel |
sıra evleri olan sokak |
row i.
|
|
23 |
Genel |
aile sıra no |
family serial no i.
|
|
24 |
Genel |
sıra sütunlar |
colonnade i.
|
|
25 |
Genel |
sıra sayısı |
ordinal i.
|
|
26 |
Genel |
alfabetik sıra |
alphabetic sequence i.
|
|
27 |
Genel |
ikinci sıra |
second rank i.
|
|
28 |
Genel |
sıra numarası |
rotation number i.
|
|
29 |
Genel |
sıra istatistikleri |
order statistics i.
|
|
30 |
Genel |
alfabetik sıra |
alphabetical order i.
|
|
31 |
Genel |
alfabetik sıra |
order arranged a to z i.
|
|
32 |
Genel |
sıra istatistiği |
order statistic i.
|
|
33 |
Genel |
sıra sayıları |
ordinal numbers i.
|
|
34 |
Genel |
birinci sıra |
first rank i.
|
|
35 |
Genel |
birinci sıra |
first row i.
|
|
36 |
Genel |
birinci sıra |
rank number one i.
|
|
37 |
Genel |
sıra sıra olan evlerden herhangi birisi |
terraced house i.
|
|
38 |
Genel |
etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen kimse |
vegan i.
|
|
39 |
Genel |
sıra kemerler |
arcade i.
|
|
40 |
Genel |
sıra evler |
ribbon building i.
|
|
41 |
Genel |
azalan sıra |
descending order i.
|
|
42 |
Genel |
ön sıra |
forefront i.
|
|
43 |
Genel |
ara sıra kullanım için tutulan ev |
pied-a-terre i.
|
|
44 |
Genel |
uzun sıra |
pew i.
|
|
45 |
Genel |
(işi) sıra ile yapma |
rotation i.
|
|
46 |
Genel |
sıra dağlar |
chain of mountains i.
|
|
47 |
Genel |
sıra dağlar |
range of mountains i.
|
|
48 |
Genel |
sıra gecesi |
sira night i.
|
|
49 |
Genel |
sıra arkadaşı |
desk mate i.
|
|
50 |
Genel |
kronolojik sıra |
chronological order i.
|
|
51 |
Genel |
sıra no |
item no i.
|
|
52 |
Genel |
sıra no |
item number i.
|
|
53 |
Genel |
üçüncü sıra |
third rank i.
|
|
54 |
Genel |
iki sıra |
two lines i.
|
|
55 |
Genel |
ara sıra içen |
occasional drinker i.
|
|
56 |
Genel |
tek sıra tekerlekli paten |
in-line-skate i.
|
|
57 |
Genel |
tek sıra tekerlekli paten |
in-line-skates i.
|
|
58 |
Genel |
sıra sıra dükkanların olduğu sokak |
parade i.
|
|
59 |
Genel |
sıra arkadaşı |
deskmate i.
|
|
60 |
Genel |
hippilerin taktıkları birkaç sıra boncuktan oluşan kolye |
love beads i.
|
|
61 |
Genel |
ön sıra |
front row i.
|
|
62 |
Genel |
sıra tablosu/cetveli |
order table i.
|
|
63 |
Genel |
birey sıra no (bsn) |
individual registration number (irn) i.
|
|
64 |
Genel |
doğru sıra |
correct order i.
|
|
65 |
Genel |
sıra dışı tedbirler |
extraordinary measures i.
|
|
66 |
Genel |
sıra dışı önlemler |
extraordinary measures i.
|
|
67 |
Genel |
(gösteri salonunda/stadyumda) en arkadaki/üstteki sıra |
row z i.
|
|
68 |
Genel |
eski sıra arkadaşı |
ex-deskmate i.
|
|
69 |
Genel |
üst sıra organizasyon |
upline organization i.
|
|
70 |
Genel |
sıra fişi |
queue token i.
|
|
71 |
Genel |
güney çin ve güneydoğu asya dillerinin yanı sıra tai dillerini de içine alan dil ailesi |
tai-kadai i.
|
|
72 |
Genel |
sürgülü masa/sıra kapağı |
tambour i.
|
|
73 |
Genel |
sıra sıra evlerin arkasındaki geçit |
backing i.
|
|
74 |
Genel |
arka sıra |
back row i.
|
|
75 |
Genel |
sıra (katır, at, tay vb.) |
rake i.
|
|
76 |
Genel |
sıra sütunlar |
pergolo i.
|
|
77 |
Genel |
sıra kemerler |
pergolo i.
|
|
78 |
Genel |
sıra ev |
townhouse i.
|
|
79 |
Genel |
sıra ev |
townhome i.
|
|
80 |
Genel |
sıra dışı |
avant–garde i.
|
|
81 |
Genel |
sıra dışı |
etypic i.
|
|
82 |
Genel |
sıra dışı şeyler |
extraordinaries i.
|
|
83 |
Genel |
son sıra |
bottom i.
|
|
84 |
Genel |
özellikle kale duvarının tepesine inşa edilen sıra halinde ahşaptan geçici barınaklar |
bratticings [obsolete] i.
|
|
85 |
Genel |
suçlunun kendisine vuran iki sıra adamın arasından koştuğu eski bir ceza türü |
gantlet i.
|
|
86 |
Genel |
suçluya vuran iki sıra adam |
gantlet i.
|
|
87 |
Genel |
sıra dışı faaliyet |
glamor i.
|
|
88 |
Genel |
sıra dışı faaliyet |
glamour i.
|
|
89 |
Genel |
ara sıra olan bir şey |
occasional i.
|
|
90 |
Genel |
tarakçıların kullandığı tek sıra dişli bir tür eğe |
graille i.
|
|
91 |
Genel |
eşit boyuttaki kare veya dikdörtgenlerden oluşan sıra |
grid i.
|
|
92 |
Genel |
sıra dışı kimse |
one i.
|
|
93 |
Genel |
sıra, yapı veya etki yönünden ters çevrilmiş şey |
opposite i.
|
|
94 |
Genel |
kronolojik sıra |
chronological sequence i.
|
|
95 |
Genel |
kronolojik sıra |
chronological succession i.
|
|
96 |
Genel |
çapraz sıra |
diagonal i.
|
|
97 |
Genel |
sıra dizili olma |
sequentiality i.
|
|
98 |
Genel |
ara sıra belediyeden yardım alan kimse |
casual [uk] i.
|
|
99 |
Genel |
sıra halinde düzenlenmiş şeyler |
column i.
|
|
100 |
Genel |
sıra halinde düzenlenmiş bir insan grubu |
column i.
|
|
101 |
Genel |
sıra dışı ürün |
piece of work i.
|
|
102 |
Genel |
mantıksal sıra |
consequence [obsolete] i.
|
|
103 |
Genel |
kesintisiz sıra |
contiguity [obsolete] i.
|
|
104 |
Genel |
uzun sıra halinde ilerleyen bir dizi insan |
crocodile i.
|
|
105 |
Genel |
okul gezisinde oluşturulan sıra |
crocodile i.
|
|
106 |
Genel |
çapraz sıra |
crossrow i.
|
|
107 |
Genel |
(dokuma ipinde) son sıra |
fell i.
|
|
108 |
Genel |
(soylu kimseye ait) sıra ev |
inn [dated] [uk] i.
|
|
109 |
Genel |
ara sıra yapılan tenkit |
potshot i.
|
|
110 |
Genel |
peşi sıra gelen şey |
corollary i.
|
|
111 |
Genel |
elliye karşılık gelen sıra sayısı |
fiftieth i.
|
|
112 |
Genel |
ara sıra et veya balık tüketen vejetaryen kimse |
flexitarian i.
|
|
113 |
Genel |
birinci sıra |
forerank i.
|
|
114 |
Genel |
karşı karşıya duran ve ellerindeki sopa gibi silahlarla aralarından geçenlere vuran iki sıra insan |
gauntlet i.
|
|
115 |
Genel |
sıra, dizi veya topluluk halinde bulunup zorlu bir sınav teşkil eden şey |
gauntlet i.
|
|
116 |
Genel |
sıra arkadaşı |
pewfellow i.
|
|
117 |
Genel |
ilk sıra |
primary i.
|
|
118 |
Genel |
sıra arkadaşı |
puefellow [obsolete] i.
|
|
119 |
Genel |
dizide septilyona denk gelen sıra sayısı |
septillionth i.
|
|
120 |
Genel |
tekli sıra |
single file i.
|
|
121 |
Genel |
kırk sekizinci sıra sayı |
forty-eighth i.
|
|
122 |
Genel |
kırk beşinci sıra sayı |
forty-fifth i.
|
|
123 |
Genel |
kırk bir sıra sayı |
forty-first i.
|
|
124 |
Genel |
kırk dördüncü sıra sayı |
forty-fourth i.
|
|
125 |
Genel |
kırk dokuzuncu sıra sayı |
forty-ninth i.
|
|
126 |
Genel |
kırk ikinci sıra sayı |
forty-second i.
|
|
127 |
Genel |
kırk yedinci sıra sayı |
forty-seventh i.
|
|
128 |
Genel |
kırk altıncı sıra sayı |
forty-sixth i.
|
|
129 |
Genel |
kırk üçüncü sıra sayı |
forty-third i.
|
|
130 |
Genel |
(armada) altı sıra dalgalı şerit motifi |
fountain i.
|
|
131 |
Genel |
dördüncü sıra |
four i.
|
|
132 |
Genel |
dört sıra sayısı |
fourth i.
|
|
133 |
Genel |
altıncı sıra |
sixth i.
|
|
134 |
Genel |
altmışıncı sıra |
sixtieth i.
|
|
135 |
Genel |
altmış sekizinci sıra |
sixty-eight i.
|
|
136 |
Genel |
altmış beşinci sıra |
sixty-fifth i.
|
|
137 |
Genel |
altmış beşinci sıra |
sixty-five i.
|
|
138 |
Genel |
altmış dördüncü sıra |
sixty-four i.
|
|
139 |
Genel |
altmış dördüncü sıra |
sixty-fourth i.
|
|
140 |
Genel |
altmış dokuzuncu sıra |
sixty-nine i.
|
|
141 |
Genel |
altmış birinci sıra |
sixty-one i.
|
|
142 |
Genel |
altmış yedinci sıra |
sixty-seven i.
|
|
143 |
Genel |
altmış altıncı sıra |
sixty-six i.
|
|
144 |
Genel |
altmış üçüncü sıra |
sixty-three i.
|
|
145 |
Genel |
altmış ikinci sıra |
sixty-two i.
|
|
146 |
Genel |
dar sıra |
strake i.
|
|
147 |
Genel |
peşi sıra gerçekleşme |
subsequentness i.
|
|
148 |
Genel |
sıra dışı başarı |
succès fou i.
|
|
149 |
Genel |
sıra dışı başarı |
succèsfou i.
|
|
150 |
Genel |
sıra ile ilerleyen grup |
success [obsolete] i.
|
|
151 |
Genel |
sıra dışı tasarımlı vitrin |
supercabinet i.
|
|
152 |
Genel |
tek sıra yürümek |
walk file f.
|
|
153 |
Genel |
sıra olmak |
queue f.
|
|
154 |
Genel |
sıra olmak |
rank f.
|
|
155 |
Genel |
sıra beklemek |
await one's turn f.
|
|
156 |
Genel |
sıra olmak |
queue up f.
|
|
157 |
Genel |
ara sıra nefes almak |
breathe spasmodically f.
|
|
158 |
Genel |
tek sıra olmak |
form a single file f.
|
|
159 |
Genel |
sıra ile yapmak |
alternate f.
|
|
160 |
Genel |
sıra olmak |
be lined f.
|
|
161 |
Genel |
belirli bir sıra halinde geçmek |
parade f.
|
|
162 |
Genel |
sıra dayağı yemek |
run the gauntlet f.
|
|
163 |
Genel |
sıra halinde gitmek |
string f.
|
|
164 |
Genel |
sıra ile yapmak |
take turns f.
|
|
165 |
Genel |
sıra ile yürümek |
file f.
|
|
166 |
Genel |
çift sıra olmak |
make double line f.
|
|
167 |
Genel |
tek sıra halinde çıkmak |
file out f.
|
|
168 |
Genel |
sıra halinde olmak |
range f.
|
|
169 |
Genel |
sıra olmak |
form a line f.
|
|
170 |
Genel |
(birbirlerini) sıra ile izlemek |
alternate f.
|
|
171 |
Genel |
iki sıra parketmek |
double-park f.
|
|
172 |
Genel |
sıra gelmek |
one's turn to come f.
|
|
173 |
Genel |
bir şeyin/kişinin yanından (tek sıra) geçmek |
file past someone or something f.
|
|
174 |
Genel |
sıra halinde girmek |
file into something f.
|
|
175 |
Genel |
sıra dışı/aykırı olanı seçmek |
choose the odd one out f.
|
|
176 |
Genel |
(bankada vb) sıra almak |
get in the teller line f.
|
|
177 |
Genel |
(bankada vb) sıra almak |
take a queue number f.
|
|
178 |
Genel |
(bankada vb) sıra almak |
get in line f.
|
|
179 |
Genel |
atm'de sıra beklemek |
wait in line at the atm f.
|
|
180 |
Genel |
bankamatikde sıra beklemek |
wait in line at the atm f.
|
|
181 |
Genel |
sıra halinde yürümek |
defile f.
|
|
182 |
Genel |
sıra fişi almak |
take a queue token f.
|
|
183 |
Genel |
sıra halinde art arda gelmek |
cavalcade f.
|
|
184 |
Genel |
avlanırken tazıların peşi sıra gitmek |
ride to hounds f.
|
|
185 |
Genel |
peşi sıra/arkasından götürmek |
lead f.
|
|
186 |
Genel |
sıra oluşturmak |
course f.
|
|
187 |
Genel |
tek sıra halinde yürümek |
file f.
|
|
188 |
Genel |
peşi sıra gelmek |
follow f.
|
|
189 |
Genel |
sıra eklemek |
pew f.
|
|
190 |
Genel |
(tek sıra tekerlekli patenle) kaymak |
rollerblade f.
|
|
191 |
Genel |
peşi sıra izlemek |
second f.
|
|
192 |
Genel |
sıra oluşturmak |
cue f.
|
|
193 |
Genel |
bir şeyi sıra ile yapmak |
steven [obsolete] f.
|
|
194 |
Genel |
ara sıra meydana gelen |
sporadic s.
|
|
195 |
Genel |
ara sıra yağmur yağan |
showery s.
|
|
196 |
Genel |
ara sıra olan |
snatchy s.
|
|
197 |
Genel |
ara sıra gözüken |
sporadic s.
|
|
198 |
Genel |
ancak ara sıra iyi olan |
spotty s.
|
|
199 |
Genel |
sıra dışı |
extraordinary s.
|
|
200 |
Genel |
sıra gösteren |
ordinal s.
|
|
201 |
Genel |
6 sıra halinde |
drawn up six deep s.
|
|
202 |
Genel |
ara sıra olan |
sporadic s.
|
|
203 |
Genel |
ara sıra olan |
occasional s.
|
|
204 |
Genel |
ara sıra olabilen |
odd s.
|
|
205 |
Genel |
ara sıra |
sporadic s.
|
|
206 |
Genel |
sıra sütunlu |
colonnaded s.
|
|
207 |
Genel |
ara sıra meydana gelen |
odd s.
|
|
208 |
Genel |
ara sıra meydana gelen |
occasional s.
|
|
209 |
Genel |
iki sıra halinde düzenlenmiş |
distichous s.
|
|
210 |
Genel |
sıra dışı |
uncommon s.
|
|
211 |
Genel |
sıra işi |
ordinary s.
|
|
212 |
Genel |
sıra işi |
common s.
|
|
213 |
Genel |
tek sıra düğmeli (ceket) |
single-breasted s.
|
|
214 |
Genel |
sıra kemerli |
arcaded s.
|
|
215 |
Genel |
sıra dışı |
freaky s.
|
|
216 |
Genel |
sıra dışı |
marginal s.
|
|
217 |
Genel |
oldukça sıra dışı |
highly unusual s.
|
|
218 |
Genel |
bir hayli sıra dışı |
highly unusual s.
|
|
219 |
Genel |
sıra dışı |
way-out s.
|
|
220 |
Genel |
sıra dışı |
outstanding s.
|
|
221 |
Genel |
sıra dışı |
raging s.
|
|
222 |
Genel |
ara sıra olan |
casual s.
|
|
223 |
Genel |
son derece sıra dışı |
tonitruous s.
|
|
224 |
Genel |
son derece sıra dışı |
tonitruant s.
|
|
225 |
Genel |
ara sıra bozulabilen |
trick s.
|
|
226 |
Genel |
sıra halinde dizili olmayan |
astichous s.
|
|
227 |
Genel |
sıra dışı |
atypic s.
|
|
228 |
Genel |
sıra dışı |
out of one's way s.
|
|
229 |
Genel |
sıra dışı |
unusual s.
|
|
230 |
Genel |
sıra dışı |
bold s.
|
|
231 |
Genel |
sıra dışı |
loopy s.
|
|
232 |
Genel |
sıra dışı faaliyetlerle dolu |
glamorous s.
|
|
233 |
Genel |
sıra dışı faaliyetlerle dolu |
glamourous s.
|
|
234 |
Genel |
ara sıra olan |
daimen [obsolete] [scotland] s.
|
|
235 |
Genel |
ara sıra meydana gelen |
daimen [obsolete] [scotland] s.
|
|
236 |
Genel |
sıra dışı |
dainty [obsolete] s.
|
|
237 |
Genel |
sekiz katlı (sıra) |
octaploid s.
|
|
238 |
Genel |
sekizinci (sıra) |
octonary s.
|
|
239 |
Genel |
ara sıra gerçekleşen |
odd s.
|
|
240 |
Genel |
sıra ile geçen |
rotatory s.
|
|
241 |
Genel |
sıra dışı ve düzensiz görünen |
disharmonic s.
|
|
242 |
Genel |
ara sıra olan |
infrequent s.
|
|
243 |
Genel |
iki sıra halinde düzenlenmiş |
distich s.
|
|
244 |
Genel |
peşi sıra gelen |
parallel s.
|
|
245 |
Genel |
ara sıra gelişen |
popping s.
|
|
246 |
Genel |
nesnelerin belirli bir sıra veya niteliğe göre düzenlendiği (ölçek) |
clinal s.
|
|
247 |
Genel |
peşi sıra gelen |
contiguous s.
|
|
248 |
Genel |
zaman veya sıra olarak yakında olan |
contiguous s.
|
|
249 |
Genel |
(zaman veya sıra olarak) daha uzak olan |
postremote s.
|
|
250 |
Genel |
tamamen sıra dışı |
flakey s.
|
|
251 |
Genel |
sıra dışı |
geason s.
|
|
252 |
Genel |
sıra dışı özellikleri olan |
gee-whiz s.
|
|
253 |
Genel |
ara sıra meydana gelen |
orra [scotland] s.
|
|
254 |
Genel |
ara sıra olan |
orra [scotland] s.
|
|
255 |
Genel |
ara sıra meydana gelen |
orrow [scotland] s.
|
|
256 |
Genel |
ara sıra olan |
orrow [scotland] s.
|
|
257 |
Genel |
ilk (sıra, zaman) |
prime s.
|
|
258 |
Genel |
sıra dışı |
premiere s.
|
|
259 |
Genel |
(sıra) tek kişilik |
single-file s.
|
|
260 |
Genel |
peşi sıra |
sistering s.
|
|
261 |
Genel |
sıra ile takip eden |
subsecutive s.
|
|
262 |
Genel |
sıra dışı |
unique s.
|
|
263 |
Genel |
sıra boyunca |
all along the line zf.
|
|
264 |
Genel |
ara sıra |
in spots zf.
|
|
265 |
Genel |
ara sıra |
off and on zf.
|
|
266 |
Genel |
sıra ile |
in order zf.
|
|
267 |
Genel |
sıra ile |
turn and turn about zf.
|
|
268 |
Genel |
ara sıra |
here and there zf.
|
|
269 |
Genel |
ardı sıra |
immediately after zf.
|
|
270 |
Genel |
tek sıra halinde |
single file zf.
|
|
271 |
Genel |
ara sıra |
on occasion zf.
|
|
272 |
Genel |
tek sıra halinde |
in single file zf.
|
|
273 |
Genel |
birbirinin arkası sıra |
in tandem zf.
|
|
274 |
Genel |
ara sıra |
at times zf.
|
|
275 |
Genel |
ara sıra |
on and off zf.
|
|
276 |
Genel |
sıra dışı |
out of turn zf.
|
|
277 |
Genel |
ara sıra |
every once in a while zf.
|
|
278 |
Genel |
sıra beklemeden |
out of turn zf.
|
|
279 |
Genel |
birbiri peşi sıra |
one after another zf.
|
|
280 |
Genel |
sıra ile |
one after another zf.
|
|
281 |
Genel |
ara sıra |
at regular intervals zf.
|
|
282 |
Genel |
ara sıra |
once in a while zf.
|
|
283 |
Genel |
sıra ile |
in turn zf.
|
|
284 |
Genel |
yanı sıra |
along zf.
|
|
285 |
Genel |
bunun yanı sıra |
on the other hand zf.
|
|
286 |
Genel |
ara sıra |
now and then zf.
|
|
287 |
Genel |
ara sıra |
from time to time zf.
|
|
288 |
Genel |
ara sıra |
every so often zf.
|
|
289 |
Genel |
ara sıra |
now and again zf.
|
|
290 |
Genel |
sıra ile |
by turns zf.
|
|
291 |
Genel |
peşi sıra |
behind him zf.
|
|
292 |
Genel |
ara sıra |
sometimes zf.
|
|
293 |
Genel |
düzenli sıra ile yolunda |
in order zf.
|
|
294 |
Genel |
ara sıra |
at intervals zf.
|
|
295 |
Genel |
sıra ile değişik bir şekilde |
turn and turn about zf.
|
|
296 |
Genel |
peşi sıra |
following him zf.
|
|
297 |
Genel |
birbiri peşi sıra |
one after the other zf.
|
|
298 |
Genel |
ara sıra |
every now and then zf.
|
|
299 |
Genel |
sıra ile |
end to end zf.
|
|
300 |
Genel |
sıra halinde |
in series zf.
|
|
301 |
Genel |
sıra sıra |
in rows zf.
|
|
302 |
Genel |
kronolojik sıra ile |
in chronological order zf.
|
|
303 |
Genel |
ara sıra |
every now and again zf.
|
|
304 |
Genel |
bunun yanı sıra |
besides zf.
|
|
305 |
Genel |
sıra ile |
successively zf.
|
|
306 |
Genel |
sıra beklemeksizin |
free of turn zf.
|
|
307 |
Genel |
ara sıra |
occasionally zf.
|
|
308 |
Genel |
yanı sıra |
right along with zf.
|
|
309 |
Genel |
yanı sıra |
right along side zf.
|
|
310 |
Genel |
sıra ile |
alternately zf.
|
|
311 |
Genel |
sıra ile |
in succession zf.
|
|
312 |
Genel |
sıra dışında |
out of turn zf.
|
|
313 |
Genel |
ara sıra |
time to time zf.
|
|
314 |
Genel |
bunun yanı sıra |
in addition to this zf.
|
|
315 |
Genel |
tek sıra halinde |
in tandem zf.
|
|
316 |
Genel |
sıra halinde/birbiri ardına gelen |
like beads-on-a-string zf.
|
|
317 |
Genel |
peşi sıra |
subsequently zf.
|
|
318 |
Genel |
peşi sıra |
afterward zf.
|
|
319 |
Genel |
bunun yanı sıra |
again zf.
|
|
320 |
Genel |
art arda tek sıra halinde |
in trail zf.
|
|
321 |
Genel |
sıra ile |
along zf.
|
|
322 |
Genel |
yanı sıra |
alongst [dialect] zf.
|
|
323 |
Genel |
tek sıra halinde |
uniserially zf.
|
|
324 |
Genel |
tek sıra halinde |
uniseriately zf.
|
|
325 |
Genel |
ara sıra |
whiles zf.
|
|
326 |
Genel |
ara sıra |
whiles [scotland] zf.
|
|
327 |
Genel |
sıra ile |
on zf.
|
|
328 |
Genel |
ardı sıra |
on the neck of zf.
|
|
329 |
Genel |
ara sıra |
once and again zf.
|
|
330 |
Genel |
yanı sıra |
overplus [obsolete] zf.
|
|
331 |
Genel |
sıra sıra |
in line zf.
|
|
332 |
Genel |
ara sıra |
incidentally zf.
|
|
333 |
Genel |
iki sıra halinde |
distichously zf.
|
|
334 |
Genel |
peşi sıra |
consequently [obsolete] zf.
|
|
335 |
Genel |
sıra dışı olarak |
inordinately zf.
|
|
336 |
Genel |
ara sıra |
semioccasionally zf.
|
|
337 |
Genel |
peşi sıra |
so zf.
|
|
338 |
Genel |
peşi sıra |
successantly zf.
|
|
339 |
Genel |
sıra ile |
successantly zf.
|
|
340 |
Genel |
yanı sıra |
besides ed.
|
|
341 |
Genel |
peşi sıra |
after ed.
|
|
342 |
Genel |
yanı sıra |
next ed.
|
|
343 |
Genel |
yanı sıra |
among ed.
|
|
344 |
Genel |
yanı sıra |
as well as bağ.
|
|
345 |
Genel |
peşi sıra anlamına gelen ön ek |
post- ök.
|
|
346 |
Genel |
sıra, düzen anlamında sonek |
- taxy snk.
|
|
347 |
Genel |
sıra sayı numarasını belirten bir son ek |
-st snk.
|
|
348 |
Genel |
sıra dışı durum |
exc (exception) kısalt.
|
|
349 |
Genel |
ara sıra olan |
occas (occasional) kısalt.
|
|
350 |
Genel |
ara sıra |
occas (occasionally) kısalt.
|
|
Phrasals |
|
351 |
Öbek Fiiller |
ardı sıra gitmek |
go behind f.
|
|
352 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin üzerinde sıraya girmek/sıra yapmak |
line up on something f.
|
|
353 |
Öbek Fiiller |
birinin kuyruğunda/peşi sıra dolaşmak |
run around after someone f.
|
|
354 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi (bardak vb) bir yere (masa/sıra) hızla vurmak |
slap something down f.
|
|
355 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi (bardak vb) bir yere (masa/sıra) hızla vurmak |
plop something down f.
|
|
356 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi (bardak vb) bir yere (masa/sıra) hızla vurmak |
plonk something down f.
|
|
357 |
Öbek Fiiller |
sıra oluşturmak |
line up in something f.
|
|
358 |
Öbek Fiiller |
sıra oluşturmak |
line up into something f.
|
|
359 |
Öbek Fiiller |
sıra ile/sırasıyla yapmak |
change off f.
|
|
360 |
Öbek Fiiller |
yanı sıra yürümek |
walk along f.
|
|
361 |
Öbek Fiiller |
(bir yerden) tek sıra halinde çıkmak |
file out of (something) f.
|
|
362 |
Öbek Fiiller |
bir işe geçmek/sıra gelmek |
get to something f.
|
|
363 |
Öbek Fiiller |
birini ya da bir şeyi peşi sıra sürüklemek |
carry (someone or something) along with (someone or something) f.
|
|
364 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin peşi sıra) gitmek |
carry someone along (with something) f.
|
|
365 |
Öbek Fiiller |
birini ya da bir şeyi peşi sıra sürüklemek |
carry someone along f.
|
|
366 |
Öbek Fiiller |
peşi sıra takip etmek |
follow along f.
|
|
367 |
Öbek Fiiller |
boyunca sıra oluşturmak |
line up along f.
|
|
368 |
Öbek Fiiller |
yanında sıraya girmek/sıra oluşturmak |
line up along f.
|
|
369 |
Öbek Fiiller |
boyunca sıra yapmak |
line up along f.
|
|
370 |
Öbek Fiiller |
yanında sıraya sokmak/sıra yapmak |
line up along f.
|
|
371 |
Öbek Fiiller |
üstünde sıra yapmak |
line up along f.
|
|
372 |
Öbek Fiiller |
tepesinde sıraya sokmak/sıra yapmak |
line up along f.
|
|
373 |
Öbek Fiiller |
yan yana sıra yapmak |
line up alongside f.
|
|
374 |
Öbek Fiiller |
yan yana sıra oluşturmak |
line up alongside f.
|
|
375 |
Öbek Fiiller |
yan yana sıra olmak |
line up alongside f.
|
|
376 |
Öbek Fiiller |
yanında sıra yapmak |
line up alongside f.
|
|
377 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak |
line up alongside someone or something f.
|
|
378 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak |
line up alongside someone or something f.
|
|
379 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin yanına sıra olmak |
line up alongside someone or something f.
|
|
380 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak |
line up alongside someone or something f.
|
|
381 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak |
line up alongside someone or something f.
|
|
382 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin yanına sıra olmak |
line up alongside someone or something f.
|
|
383 |
Öbek Fiiller |
sıra olmak |
cue up f.
|
|
384 |
Öbek Fiiller |
sıra oluşturmak |
cue up f.
|
|
385 |
Öbek Fiiller |
sıra halinde girmek |
file in f.
|
|
386 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye/bir yere) sıra halinde girmek |
file into (something or some place) f.
|
|
387 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye/bir yere) sıra halinde girmek |
file in (something or some place) f.
|
|
388 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) kuyruğunda/peşi sıra dolaşmak |
run around after (someone or something) f.
|
|
389 |
Öbek Fiiller |
tek sıra halinde girmek |
file in f.
|
|
Phrases |
|
390 |
İfadeler |
(bir şey) olduğu kadar/olmasının yanı sıra (başka bir şey) de |
not so much (something) as (something else) zf.
|
|
391 |
İfadeler |
(bir şey) olduğu kadar/olmasının yanı sıra (başka bir şey) de |
not so much something as something zf.
|
|
392 |
İfadeler |
diğerlerinin yanı sıra |
as much as anything (else) zf.
|
|
393 |
İfadeler |
yahudilerden sıra hıristiyanlara gelecek |
after saturday comes Sunday [rare] expr.
|
|
394 |
İfadeler |
ara sıra |
at one time or another expr.
|
|
395 |
İfadeler |
ara sıra |
ever and anon expr.
|
|
396 |
İfadeler |
bunların yanı sıra |
in addition to these expr.
|
|
397 |
İfadeler |
sıra sıra |
row after row expr.
|
|
398 |
İfadeler |
sıra dışı/aykırı olanı seç |
choose the odd one out expr.
|
|
399 |
İfadeler |
yanı sıra |
apart from expr.
|
|
400 |
İfadeler |
yanı sıra |
along with expr.
|
|
401 |
İfadeler |
aklı sıra |
in someone's wisdom expr.
|
|
402 |
İfadeler |
kendi aklı sıra |
in someone's wisdom expr.
|
|
403 |
İfadeler |
ara sıra |
on an irregular basis expr.
|
|
404 |
İfadeler |
(birinin) peşi sıra |
in the train of (someone) [old-fashioned] expr.
|
|
Proverb |
|
405 |
Atasözü |
sıra ile değil para ile |
them as has, gets
|
|
Colloquial |
|
406 |
Konuşma Dili |
ragbide birinci ve ikinci sıra birlikte |
tight five i.
|
|
407 |
Konuşma Dili |
sıra dışı biri |
a piece of work [us] i.
|
|
408 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
pushing in i.
|
|
409 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
shorting i.
|
|
410 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
barging i.
|
|
411 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
breaking i.
|
|
412 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
cutting in line i.
|
|
413 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
ditching i.
|
|
414 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
skipping i.
|
|
415 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
line/queue jumping i.
|
|
416 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
budging i.
|
|
417 |
Konuşma Dili |
(kuyruk/sıra) kaynak yapma |
butting i.
|
|
418 |
Konuşma Dili |
iki tane beşlik sıra halinde dizilmiş on şişe şaraptan oluşan paket |
decimal dozen i.
|
|
419 |
Konuşma Dili |
sıra dışı/tuhaf/acayip kişi |
strange duck i.
|
|
420 |
Konuşma Dili |
sıra dışı biri/şey |
killer-diller i.
|
|
421 |
Konuşma Dili |
olağanüstü/sıra dışı şey |
lollapalooza i.
|
|
422 |
Konuşma Dili |
sıra dışı bir şey |
a doozy i.
|
|
423 |
Konuşma Dili |
sıra dışı bir şekilde aydınlanmış olduklarını iddia edenler |
illuminati i.
|
|
424 |
Konuşma Dili |
(bir şey) olduğu kadar/olmasının yanı sıra (başka bir şey) de olmak |
be not so much (something) as (something else) f.
|
|
425 |
Konuşma Dili |
bir şey olduğu kadar/olmasının yanı sıra başka bir şey de olmak |
be not so much something as something f.
|
|
426 |
Konuşma Dili |
sıra dışı |
killer-diller s.
|
|
427 |
Konuşma Dili |
sıra dışı |
funky s.
|
|
428 |
Konuşma Dili |
sıra dışı |
phunky s.
|
|
429 |
Konuşma Dili |
sıra dışı ve şahane |
weird and wonderful s.
|
|
430 |
Konuşma Dili |
ara sıra |
ever and again zf.
|
|
431 |
Konuşma Dili |
ara sıra |
every now and then/again zf.
|
|
432 |
Konuşma Dili |
ara sıra |
on occasions expr.
|
|
433 |
Konuşma Dili |
hemen peşi sıra |
hot on one's heels expr.
|
|
434 |
Konuşma Dili |
hemen peşi sıra |
close on one's heels expr.
|
|
435 |
Konuşma Dili |
sıra ilerlesin |
keep that line moving expr.
|
|
436 |
Konuşma Dili |
tek sıra halinde |
in indian file expr.
|
|
437 |
Konuşma Dili |
tek sıra halinde |
single file expr.
|
|
438 |
Konuşma Dili |
yanı sıra |
not to mention expr.
|
|
439 |
Konuşma Dili |
sıra birinde |
at bat expr.
|
|
440 |
Konuşma Dili |
sıra dışı |
the glassy [australia] expr.
|
|
441 |
Konuşma Dili |
sıra dışı |
just the glassy expr.
|
|
442 |
Konuşma Dili |
sıra bekleyerek |
on standby expr.
|
|
443 |
Konuşma Dili |
ara sıra |
ever and again/anon expr.
|
|
444 |
Konuşma Dili |
bunun yanı sıra |
otoh (on the other hand) expr.
|
|
445 |
Konuşma Dili |
sıra dışı (bir şey) |
quite a (something) expr.
|
|
446 |
Konuşma Dili |
sıra dışı bir şey |
quite something expr.
|
|
Idioms |
|
447 |
Deyim |
(monopol oyununda) sıra kaybetmeden hapisten kurtulma jokeri |
get out of jail free card i.
|
|
448 |
Deyim |
ardı sıra |
thick and fast i.
|
|
449 |
Deyim |
ön sıra/önlerde yer |
a ringside seat i.
|
|
450 |
Deyim |
ön sıra/önlerde yer |
a ringside view i.
|
|
451 |
Deyim |
(birinin) marifeti/komik/sıra dışı becerisi |
somebody's party piece i.
|
|
452 |
Deyim |
sıra dışı özellikler/nitelikler |
sterling qualities i.
|
|
453 |
Deyim |
mucizevi ve sıra dışı bir şey olacağının habercisi |
bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something i.
|
|
454 |
Deyim |
sıra dışı/mucizevi bir şey olacağına dair bir işaret |
bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something i.
|
|
455 |
Deyim |
(birinin) komik/sıra dışı becerisi |
(one's) party piece i.
|
|
456 |
Deyim |
sıra dışı bir isim |
a name to conjure with [uk] i.
|
|
457 |
Deyim |
sıra dışı tip |
a piece of work [us] i.
|
|
458 |
Deyim |
sıra dışı kimse/şey |
a rare bird i.
|
|
459 |
Deyim |
sıra dışı bir şey |
a real doozy i.
|
|
460 |
Deyim |
tek sıra |
indian file i.
|
|
461 |
Deyim |
sıra dışı bir/hayat/yaşam tarzı seçmek |
march to a different beat f.
|
|
462 |
Deyim |
sıra dışı bir/hayat/yaşam tarzı seçmek |
march to a different drummer f.
|
|
463 |
Deyim |
inanılmayacak kadar güzel/olağanüstü/sıra dışı olmak |
beggar belief f.
|
|
464 |
Deyim |
anlatılamayacak kadar güzel/olağanüstü/sıra dışı olmak |
beggar belief f.
|
|
465 |
Deyim |
tarif edilemeyecek kadar güzel/olağanüstü/sıra dışı olmak |
beggar belief f.
|
|
466 |
Deyim |
inanılmayacak kadar güzel/olağanüstü/sıra dışı olmak |
beggar description f.
|
|
467 |
Deyim |
anlatılamayacak kadar güzel/olağanüstü/sıra dışı olmak |
beggar description f.
|
|
468 |
Deyim |
tarif edilemeyecek kadar güzel/olağanüstü/sıra dışı olmak |
beggar description f.
|
|
469 |
Deyim |
bir işi birisiyle sıra ile yapmak |
take it in turns f.
|
|
470 |
Deyim |
sıra/kuyruk oluşturmak |
fall in line f.
|
|
471 |
Deyim |
sıra dayağı yemek |
run the gauntlet f.
|
|
472 |
Deyim |
sıra onda olmak |
ball is in court f.
|
|
473 |
Deyim |
sıra/kuyruk oluşturmak |
fall into line f.
|
|
474 |
Deyim |
sıra dışı düşünmek |
think out of the box f.
|
|
475 |
Deyim |
sıra onda olmak |
the ball is in someone's court f.
|
|
476 |
Deyim |
tek sıra halinde yürümek |
walk in single line f.
|
|
477 |
Deyim |
tek sıra halinde yürümek |
march in a single file f.
|
|
478 |
Deyim |
tek sıra halinde yürümek |
walk in a single file f.
|
|
479 |
Deyim |
tek sıra halinde yürümek |
march in single line f.
|
|
480 |
Deyim |
tek sıra halinde yürümek |
march in a single line f.
|
|
481 |
Deyim |
tek sıra halinde yürümek |
walk in a single line f.
|
|
482 |
Deyim |
(kuyruk/sıra) kaynak yapmak |
queue jumping f.
|
|
483 |
Deyim |
sıra gelmemek |
not have a look in [uk] f.
|
|
484 |
Deyim |
sıra dışı bir hayat/yaşam tarzı seçmek |
march to (the beat of) a different drum f.
|
|
485 |
Deyim |
sıra dışı bir şey yapmak |
walk on water f.
|
|
486 |
Deyim |
sıra dışı olmak |
be in left field f.
|
|
487 |
Deyim |
sıra dışı olmak |
be off the wall f.
|
|
488 |
Deyim |
yanından (tek sıra) geçmek |
file past f.
|
|
489 |
Deyim |
sıra halinde geçip gitmek |
file past f.
|
|
490 |
Deyim |
(birinin/bir şeyin) peşi sıra gitmek |
follow (someone or something) in stride f.
|
|
491 |
Deyim |
ilginç/sıra dışı (bir şeye) iyice bakmak |
have an eyeful (of something) [uk] f.
|
|
492 |
Deyim |
ilginç/sıra dışı (bir şeye) iyice bakmak |
get an eyeful (of something) [uk] f.
|
|
493 |
Deyim |
sıra dışı/olağanüstü bir başarı elde etmek |
hit (something) out of the ballpark f.
|
|
494 |
Deyim |
sıra dışı/olağanüstü bir başarı elde etmek |
hit (something) out of the park f.
|
|
495 |
Deyim |
(başarılı zamanların yanı sıra) ...da başarısız dönemleri olmak |
have a checkered history/past/career f.
|
|
496 |
Deyim |
ara sıra |
now and anon [old-fashioned] zf.
|
|
497 |
Deyim |
tek sıra halinde |
indian file zf.
|
|
498 |
Deyim |
sıra onda |
the ball is in one's court expr.
|
|
499 |
Deyim |
ara sıra |
few and far between expr.
|
|
500 |
Deyim |
ara sıra |
by fits and starts expr.
|
|