Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
listen
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"listen"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
listen
f.
dinlemek
General
2
Genel
listen
f.
kulak asmak
3
Genel
listen
f.
kulak vermek
Technical
4
Teknik
listen
f.
dinlenmek
Computer
5
Bilgisayar
listen
expr.
dinle
"listen"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 157 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
listen to
f.
dinlemek
General
2
Genel
must-listen song
i.
kesinlikle dinlenmesi gereken şarkı
3
Genel
listen out
f.
kulak vermek
4
Genel
listen to
f.
dinlemek
5
Genel
listen to reason
f.
laf dinlemek
6
Genel
listen to advice
f.
söz dinlemek
7
Genel
listen to advice
f.
laf dinlemek
8
Genel
listen carefully
f.
kulak vermek
9
Genel
listen to
f.
kulak vermek
10
Genel
listen in
f.
başkasının konuşmasını dinlemek
11
Genel
listen in
f.
kulak misafiri olmak
12
Genel
listen to reason
f.
mantığa kulak vermek
13
Genel
listen very carefully
f.
can kulağı ile dinlemek
14
Genel
make someone listen to something
f.
dinletmek
15
Genel
not listen to the teacher
f.
ders dinlememek
16
Genel
not to listen
f.
dinlememek
17
Genel
not want to listen
f.
dinlemek istememek
18
Genel
listen to music
f.
müzik dinlemek
19
Genel
listen to a song
f.
şarkı dinlemek
20
Genel
listen to the complaint
f.
şikayet dinlemek
21
Genel
listen for
f.
dikkat etmek
22
Genel
listen for
f.
kulak vermek
23
Genel
like to listen to music
f.
müzik dinlemekten hoşlanmak
24
Genel
listen to one's inner voice
f.
içindeki sese kulak vermek
25
Genel
listen to the voice of conscience
f.
vicdanının sesini dinlemek
26
Genel
listen to the news
f.
haber dinlemek
27
Genel
listen live
f.
canlı dinlemek
28
Genel
listen to the teacher
f.
öğretmeni dinlemek
29
Genel
listen to the teacher
f.
ders dinlemek
30
Genel
listen to the teacher
f.
dersi dinlemek
31
Genel
listen in on phone calls
f.
telefon konuşmalarını/görüşmelerini dinlemek
32
Genel
listen to the weather forecast
f.
hava durumunu dinlemek
33
Genel
listen to one's mother
f.
anne sözü dinlemek
34
Genel
listen to one's mother
f.
annenin sözünü dinlemek
35
Genel
listen in
f.
telsiz/yayın dinlemek
Phrasals
36
Öbek Fiiller
listen after
f.
ilgilenmek
37
Öbek Fiiller
listen in on
f.
gizlice dinlemek
38
Öbek Fiiller
listen after (something) [obsolete]
f.
(bir şeyi) sorgulamak
39
Öbek Fiiller
listen after (something) [obsolete]
f.
(bir şeyi) soruşturmak
40
Öbek Fiiller
listen after (something) [obsolete]
f.
(bir şeyi) araştırmak
41
Öbek Fiiller
listen for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek
42
Öbek Fiiller
listen for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek
43
Öbek Fiiller
listen for (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) duymaya çalışmak
44
Öbek Fiiller
listen in (on someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) dışarıdan dinlemek
45
Öbek Fiiller
listen in (on someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) misafir olarak dinlemek
46
Öbek Fiiller
listen in (on someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) gizlice dinlemek
47
Öbek Fiiller
listen in (on someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kulak kabartmak
48
Öbek Fiiller
listen in (on someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kulak misafiri olmak
49
Öbek Fiiller
listen out for (someone or something) [uk]
f.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek
50
Öbek Fiiller
listen out for (someone or something) [uk]
f.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek
51
Öbek Fiiller
listen out for (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) duymaya çalışmak
Phrases
52
İfadeler
stop, look, and listen
expr.
dur, bak ve dinle
53
İfadeler
you are what you listen to
expr.
ne dinliyorsan o'sun
54
İfadeler
listen with an open heart
expr.
tüm kalbinizle kulak verin
55
İfadeler
listen again and fiil in the blanks
expr.
yeniden dinleyin ve boşlukları doldurun
Colloquial
56
Konuşma Dili
listen to yourself
expr.
ağzından çıkanı duysana
57
Konuşma Dili
listen to reason
expr.
aklını başına topla
58
Konuşma Dili
listen carefully
expr.
dikkatle dinle
59
Konuşma Dili
listen up people
expr.
dinleyin millet
60
Konuşma Dili
listen to me!
expr.
dinle beni!
61
Konuşma Dili
for once in your life you listen to your father
expr.
hayatında bir kez olsun babanı dinle
62
Konuşma Dili
listen to me at least
expr.
en azından beni bir dinle
63
Konuşma Dili
listen to your inner voice
expr.
içindeki sese kulak ver
64
Konuşma Dili
listen to your inner voice
expr.
içindeki sesi dinle
65
Konuşma Dili
listen to your intuition
expr.
içindeki sese kulak ver
66
Konuşma Dili
listen to your teacher carefully
expr.
öğretmenini dikkatli dinle
67
Konuşma Dili
listen to reason
expr.
mantıklı düşün
68
Konuşma Dili
listen to your heart
expr.
kalbinin sesini dinle
69
Konuşma Dili
listen to what you're saying
expr.
ne söylediğinin fakında mısın
70
Konuşma Dili
listen to your heart
expr.
kalbini dinle
71
Konuşma Dili
now listen carefully
expr.
şimdi dikkatlice dinle
72
Konuşma Dili
listen to reason
expr.
sağduyuna kulak ver
73
Konuşma Dili
have a listen
expr.
bir kulak ver
Idioms
74
Deyim
listen to reason
f.
laftan anlamak
75
Deyim
listen (to someone or something) with half an ear
f.
(birini/bir şeyi) yarım dinlemek
76
Deyim
listen (to someone or something) with half an ear
f.
(birini/bir şeyi) tam dinlememek
77
Deyim
listen (to someone or something) with half an ear
f.
(birine/bir şeye) dikkat vererek dinlememek
78
Deyim
listen (to someone or something) with half an ear
f.
(birini/bir şeyi) yarım kulak dinlemek
79
Deyim
listen (to someone or something) with half an ear
f.
(birini/bir şeyi) kesik kesik dinlemek
80
Deyim
listen (to someone or something) with half an ear
f.
(birini/bir şeyi) yarım yarım dinlemek
81
Deyim
listen (to someone or something) with half an ear
f.
(birini/bir şeyi) ara ara dinlemek
82
Deyim
listen with half an ear
f.
yarım dinlemek
83
Deyim
listen with half an ear
f.
yarısını dinleyip yarısını dinlememek
84
Deyim
listen with half an ear
f.
tam dinlememek
85
Deyim
listen with half an ear
f.
dikkat vererek dinlememek
86
Deyim
listen with half an ear
f.
yarım kulak dinlemek
87
Deyim
listen with half an ear
f.
kesik kesik dinlemek
88
Deyim
listen with half an ear
f.
yarım yarım dinlemek
89
Deyim
listen with half an ear
f.
ara ara dinlemek
90
Deyim
listen with half an ear
f.
pür dikkat dinlememek
91
Deyim
listen with half an ear
f.
dikkatle dinlememek
92
Deyim
listen before you talk
expr.
bin işit bir söyle
93
Deyim
listen before you talk
expr.
iki dinle bir söyle
Speaking
94
Konuşma
get someone to listen to you
f.
birinin/birilerinin sizi dinlemesini sağlamak
95
Konuşma
would you listen to yourself?
expr.
ağzından çıkanı duyuyor musun?
96
Konuşma
listen to yourself
expr.
ağzından çıkanı kulağın duysun
97
Konuşma
listen to your mom
expr.
anneni dinle
98
Konuşma
listen to me very carefully
expr.
beni dikkatle dinle
99
Konuşma
listen to me
expr.
beni dinle
100
Konuşma
listen to me
expr.
bana kulak ver
101
Konuşma
listen to me carefully
expr.
beni iyi dinleyin
102
Konuşma
you need to listen to me
expr.
beni dinlemelisin
103
Konuşma
listen to me carefully
expr.
beni dikkatli dinle
104
Konuşma
listen to me carefully
expr.
beni iyi dinle
105
Konuşma
you should listen to me
expr.
beni dinlemelisin
106
Konuşma
I want you to listen this song
expr.
bu şarkıyı dinlemeni istiyorum
107
Konuşma
listen to us
expr.
bizi dinleyin
108
Konuşma
listen carefully
expr.
beni iyi dinleyin
109
Konuşma
you listen to me and you listen well
expr.
beni çok iyi dinle
110
Konuşma
listen up
expr.
dinle beni
111
Konuşma
listen carefully
expr.
dikkatlice dinle
112
Konuşma
listen closely
expr.
dikkatlice dinle
113
Konuşma
the least you could do is listen
expr.
en azından dinle
114
Konuşma
listen up!
expr.
hepiniz dinleyin!
115
Konuşma
the least you can do is listen
expr.
en azından dinle
116
Konuşma
I always listen to music
expr.
her zaman müzik dinlerim
117
Konuşma
never listen to them
expr.
onları asla dinleme
118
Konuşma
what music do you like to listen?
expr.
ne tür müzik dinlemekten hoşlanırsınız?
119
Konuşma
do you listen to music?
expr.
müzik dinler misin?
120
Konuşma
what kind of music do you listen to?
expr.
ne tür müzik dinlersin?
121
Konuşma
what music do you listen?
expr.
ne tür müzik dinlersin?
122
Konuşma
don't listen to him
expr.
onu dinleme
123
Konuşma
listen to your heart
expr.
kalbini dinle
124
Konuşma
what music do you listen to?
expr.
ne tarz müzik dinlersin?
125
Konuşma
what music do you like to listen?
expr.
ne tür müzik dinlemekten hoşlanırsın?
126
Konuşma
please just listen to me!
expr.
lütfen beni dinle!
127
Konuşma
please listen
expr.
lütfen dinle
128
Konuşma
what music do you listen to?
expr.
ne tür müzik dinlersin?
129
Konuşma
what music do you listen?
expr.
ne tür müzik dinlersiniz?
130
Konuşma
please listen
expr.
lütfen dinleyin
131
Konuşma
they won't listen to you
expr.
sizi dinlemeyeceklerdir
132
Konuşma
what makes you think he's gonna listen to you?
expr.
seni dinleyeceğini mi düşünüyorsun?
133
Konuşma
don't listen to her
expr.
sen ona aldırma
134
Konuşma
they won't listen to you
expr.
sizi dinlemeyecekler
135
Konuşma
now listen to me carefully
expr.
şimdi dikkatlice beni dinle
136
Konuşma
all right everybody listen up
expr.
pekala millet herkes beni dinlesin
137
Konuşma
listen to your soul
expr.
ruhunu dinle
138
Konuşma
listen again and tick the correct sentences
expr.
tekrar dinle ve doğru cümleleri işaretle
139
Konuşma
listen again
expr.
tekrar dinleyin
140
Konuşma
listen and repeat
expr.
dinle ve tekrar et
141
Konuşma
listen again and tick the correct sentences
expr.
yeniden dinle ve doğru cümleleri işaretle
142
Konuşma
listen again
expr.
yeniden dinleyin
143
Konuşma
if it were me i'd listen to him
expr.
yerinde olsam onu dinlerdim
144
Konuşma
if I were you I'd listen
expr.
yerinde olsam dinlerdim
145
Konuşma
what kind of music do you like to listen?
expr.
ne tür müzik dinlemekten hoşlanırsınız?
146
Konuşma
listen to the words and repeat
expr.
kelimeleri dinle ve tekrar et
147
Konuşma
listen to the words and repeat
expr.
kelimeleri dinleyin ve tekrar edin
148
Konuşma
listen to the words and repeat
expr.
sözcükleri dinle ve tekrar et
149
Konuşma
listen to the words and repeat
expr.
sözcükleri dinleyin ve tekrar edin
Computer
150
Bilgisayar
listen and complete the text
expr.
dinle ve metni tamamla
151
Bilgisayar
listen complete
expr.
dinleme tamamlandı
152
Bilgisayar
listen on
expr.
dinle
Education
153
Eğitim
listen and circle
i.
dinle ve (cevabı) daire içine al
154
Eğitim
listen and circle
i.
dinle ve daire içine al
155
Eğitim
listen and write
i.
dinle ve yaz
Slang
156
Argo
listen to me you son of a bitch!
expr.
dinle beni seni orospu çocuğu!
157
Argo
listen to this douchebag
expr.
şu konuşan pisliğe bakın
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of listen
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy