loud - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

loud

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"loud" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 19 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
loud s. yüksek (ses)
loud zf. yüksek sesle
General
loud i. bir soyadı
loud s. cart (renk)
loud s. parlak
loud s. kaba
loud s. patırtılı
loud s. sesli
loud s. çok parlak
loud s. çiğ
loud s. yüksek
loud s. gürültülü
loud s. yüksek sesli
loud s. göze çarpan
loud s. gösterişli
loud zf. gürültüyle
Technical
loud s. gürültülü
loud s. yüksek gürültülü
loud s. yüksek sesli

"loud" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 132 sonuç

İngilizce Türkçe
General
loud laughter i. kahkaha
loud cry i. nara
loud hailer i. hoparlör
loud and continuous chatter i. çan çan
loud noise i. gürültü
loud hailer i. megafon
loud speaker i. hoparlör
loud sound i. yüksek ses
loud noise i. şiddetli gürültü
loud mouth i. boş boğaz
thinking out loud i. sesli düşünme
loud noise i. yüksek ses
loud music coming from upstairs i. üst kattan gelen yüksek ses
loud laughter i. gürültülü kahkaha
loud children i. gürültülü çocuklar
loud-mouth i. geveze
loud-mouth i. boşboğaz
be loud f. ayyuka çıkmak
burst into loud laughter f. kahkahaya boğulmak
burst into loud laughter f. kahkahalarla gülmek
burst into loud laughter f. kahkahalar atmak
think out loud f. sesli düşünmek
play loud f. sesli çalmak
as loud as s. kadar gürültülü
loud and clear s. açık seçik
loud voiced s. yüksek sesli
loud mouthed s. ağzı kalabalık
too loud s. çok gürültülü
loud-voiced s. yüksek sesli
loud-mouthed s. ağzı bozuk
very loud s. çok gürültülü
loud-mouthed s. geveze
loud-mouthed s. boşboğaz
loud-mouthed s. çenesi düşük
loud-mouthed s. yüksek sesli
out loud zf. sesli
out loud zf. yüksek sesle
out loud zf. duyulacak bir şekilde
in a loud/rich voice zf. gürül gürül
lol (laughing out loud) ünl. çok komik
Phrases
with a loud noise i. gümbür gümbür
Colloquial
tell it out loud f. dillendirmek
loud and clear s. belirgin
loud and clear expr. açık seçik
loud and clear expr. açık ve net
for crying out loud! expr. aman tanrım!
for crying out loud! expr. hadi canım!
for crying out loud! expr. inanamıyorum!
read it out loud expr. yüksek sesle oku
loud enough to wake the dead expr. ölüyü uyandıracak kadar yüksek sesli/gürültülü
loud enough to wake the dead expr. aşırı gürültülü
loud enough to wake the dead expr. rahatsız edici derecede gürültülü
for crying out loud! exclam. la havle!
Idioms
hear (one) loud and clear f. (telefon veya radyoda) açık ve seçik olarak duymak
hear (one) loud and clear f. (telefon veya radyoda) net bir şekilde duymak
hear (one) loud and clear f. tam olarak ne dediğini anlamak
hear (one) loud and clear f. ne kastedildiğin tam olarak anlamak
hear (one) loud and clear f. anladım anladım
hear (one) loud and clear f. gayet iyi bir şekilde anlamak
let loose with something (a loud scream) f. bağırmak
let go with something (a loud scream) f. bağırmak
cut loose with something (a loud scream) f. bağırmak
cut loose with something (a loud scream) f. çığlık atmak
let go with something (a loud scream) f. çığlık atmak
let loose with something (a loud scream) f. çığlık atmak
laugh out loud f. katılarak gülmek
laugh out loud f. kahkahayla gülmek
laugh out loud f. yüksek sesle gülmek
say something out loud f. yüksek sesle söylemek
have a loud mouth f. sürekli konuşmak
have a loud mouth f. boşboğazlık etmek
have a loud mouth f. yüksek sesle aralıksız konuşmak
have a loud mouth f. kendini beğenmiş bir şekilde sürekli konuşmak
have a loud mouth f. kibirli bir şekilde sürekli konuşmak
be a loud mouth f. boş boğaz olmak
be a loud mouth f. ağzı gevşek olmak
be a loud mouth f. çenesi düşük olmak
be a loud mouth f. uluorta konuşan biri olmak
be a loud mouth f. yüksek sesle konuşan biri olmak
be a loud mouth f. kibirli bir tavırla sürekli konuşan bir olmak
be a loud mouth f. boşboğazlık eden biri olmak
have a loud mouth f. çenesi düşük olmak
have a loud mouth f. uluorta konuşmak
have a loud mouth f. yüksek sesle konuşmak
have a loud mouth f. kibirli bir tavırla sürekli konuşmak
have a loud mouth f. boşboğazlık etmek
have a loud mouth f. ağzı gevşek olmak
have a loud mouth f. boşboğaz olmak
have a loud mouth f. boşboğaz (olmak)
have a loud mouth f. gevşek ağızlı (olmak)
have a loud mouth f. dedikoducu (olmak)
have a loud mouth f. patavatsız (olmak)
be a loud mouth f. boşboğaz (olmak)
be a loud mouth f. gevşek ağızlı (olmak)
be a loud mouth f. dedikoducu (olmak)
be a loud mouth f. patavatsız (olmak)
read (one) loud and clear f. (birini) anlamak
read (one) loud and clear f. (birini) net duymak
read (one) loud and clear f. (birinin) ne dediğini/demek istediğini anlamak
say out loud f. yüksek sesle söylemek
loud enough to wake the dead s. çok gürültülü
loud enough to wake the dead s. kulakları sağır edecek kadar gürültülü
loud enough to wake the dead s. ölüleri diriltecek kadar yüksek sesli
loud enough to wake the dead s. ölüyü diriltecek kadar gürültülü
as loud as thunder expr. çok gürültülü
for crying out loud expr. tanrı aşkına
Speaking
for crying out loud! expr. allah rızası için!
I'm just thinking out loud expr. ben sadece sesli düşünüyorum
I read you loud and clear expr. seni net duyuyorum
I'm thinking out loud expr. sadece yüksek sesle düşünüyordum
I read you loud and clear expr. seni anlıyorum
Chat Usage
lol (laughing out loud) i. kahkahalarla gülmek
laughing out loud (lol) i. kahkahalarla gülme
lol (laughing out loud) expr. çok komik
gol (giggle out loud) kısalt. sesli güldüm
roflol (rolling on floor laughing out loud) kısalt. yerde yüksek sesle gülerek yuvarlanıyorum
Technical
loud-speaker circuit i. hoparlör devresi
loud-speaker equipment i. tesisat şeması
loud horn i. yüksek tonlu korna
radio-loud s. radyo gürültülü
radio-loud s. radyo dalgaları yayan
Automotive
loud diesel knocking i. gürültülü dizel vuruntusu
Astronomy
radio-loud galaxy i. radyo gürültülü galaksi
radio-loud galaxy i. radyo gürültülü gökada
radio-loud quasar i. radyo gürültülü kuasar
radio-loud quasar i. radyo gürültülü yılberk
Military
lima charlie (loud and clear) expr. açık ve net (anlaşıldı)
Music
loud pedal i. sağ pedal
loud pedal i. yastık pedalı
loud pedal i. (piyanoda) ses kısmaya yarayan araçları tellerin üzerinden kaldırarak tellerin titreşmeye devamını sağlayan pedal
Slang
rotflol (rolling on the floor laughing out loud) expr. gülmekten yerlere yattım/çok komik
rotglol (rolling on the ground laughing out loud) expr. gülmekten yerlere yattım/çok komik