Geçmiş

mevsim

"mevsim" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	mevsim	season i.
General
2	Genel	mevsim	tide i.
3	Genel	mevsim	season i.
4	Genel	mevsim	etesian s.
Trade/Economic
5	Ticaret/Ekonomi	mevsim	season i.
Gastronomy
6	Mutfak	mevsim	season i.
Meteorology
7	Meteoroloji	mevsim	season i.

"mevsim" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 93 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	durgun mevsim	dead season i.
2	Genel	yağmurlu mevsim	rainy season i.
3	Genel	avlanmanın yasak olduğu mevsim	closed season i.
4	Genel	mevsim sonu satışı	clearance i.
5	Genel	bir ürün veya hizmete talebin en düşük olduğu mevsim veya dönem	low season i.
6	Genel	mevsim normallerinin üstünde	above seasonal normals i.
7	Genel	mevsim normalleri	seasonal normals i.
8	Genel	mevsim normallerinin üzerinde	above seasonal normals i.
9	Genel	mevsim değişikliği	seasonal change i.
10	Genel	mevsim geçişi	mid season i.
11	Genel	taşkınsız mevsim	non-flood season i.
12	Genel	mevsim ortalaması	seasonal average i.
13	Genel	dört mevsim	four seasons i.
14	Genel	mevsim değişikliği	season change i.
15	Genel	mevsim meyveleri	fruits of the season i.
16	Genel	üçer günlük dört mevsim orucu	ember days i.
17	Genel	4 mevsim	4 seasons i.
18	Genel	mevsim şeridi	season chart i.
19	Genel	mevsim şartları	seasonal conditions i.
20	Genel	mevsim etkileri	seasonal influences i.
21	Genel	başarılı mevsim	banner season i.
22	Genel	mevsim ortası	midseason i.
23	Genel	batı afrika'da kasım sonu ile mart ortası arasında gerçekleşen bir mevsim	harmattan i.
24	Genel	çimlerin büyümeye başladığı mevsim	grass [dialectal] i.
25	Genel	sıcak mevsim	heat i.
26	Genel	mevsim normallerinin altında seyretmek	be below seasonal normals f.
27	Genel	mevsim normallerinin üstünde seyretmek	be above seasonal normals f.
28	Genel	çok soğuk (mevsim/hava)	hard s.
29	Genel	normal olmayan hava (mevsim için)	unseasonable s.
30	Genel	mevsim değişikliklerinin hayvan ve bitkiler üzerindeki etkilerini inceleyen bilim dalı ile ilgili	phenological s.
31	Genel	geç gelen (mevsim)	backward s.
32	Genel	dört mevsim gerçekleşen	all-year-round s.
33	Genel	mevsim için normal olmayan	unseasonable s.
34	Genel	mevsim ortasına ait	mid-season s.
35	Genel	mevsim ortasında olan	mid-season s.
36	Genel	mevsim ortasında gerçekleşen	midseason s.
37	Genel	(mevsim) ılık	green s.
38	Genel	mevsim normallerinin altında	below seasonal normals zf.
39	Genel	mevsim ortasında	mid-season zf.
Phrasals
40	Öbek Fiiller	(mevsim vb) gelmek	roll around f.
Phrases
41	İfadeler	mevsim boyunca	throughout the season expr.
Colloquial
42	Konuşma Dili	bir günde dört mevsim	four seasons in one day i.
43	Konuşma Dili	dört mevsim boyunca	all year round expr.
44	Konuşma Dili	her mevsim	all year round expr.
45	Konuşma Dili	dört mevsim boyunca	all year round expr.
46	Konuşma Dili	her mevsim	all year round expr.
Speaking
47	Konuşma	en sevdiğim mevsim kış	my favorite season is winter expr.
48	Konuşma	en sevdiğim mevsim yaz	my favorite season is summer expr.
Trade/Economic
49	Ticaret/Ekonomi	bir sektörün en faal olduğu zaman veya mevsim	high season i.
50	Ticaret/Ekonomi	durgun mevsim	dull season i.
51	Ticaret/Ekonomi	mevsim sonu satışı	inventory-clearance sale i.
52	Ticaret/Ekonomi	mevsim dışı fiyatlandırma	off-peak pricing i.
53	Ticaret/Ekonomi	mevsim işsizliği	seasonable unemployment i.
54	Ticaret/Ekonomi	mevsim sonu satışı	clearance sale i.
55	Ticaret/Ekonomi	mevsim sonu satışları	seasonal closing out sale i.
56	Ticaret/Ekonomi	ölü mevsim	slack season i.
57	Ticaret/Ekonomi	ölü mevsim	dead season i.
58	Ticaret/Ekonomi	tam mevsim	zenith of the season i.
Tourism
59	Turizm	mevsim dışı fiyat	off season price i.
60	Turizm	ölü mevsim	dead season i.
Technical
61	Teknik	mevsim geçişi	mid season i.
Textile
62	Tekstil	mevsim ortası	mid-season i.
Automotive
63	Otomotiv	dört mevsim lastiği	all seasons tire i.
64	Otomotiv	dört mevsim lastik	all-season tire i.
Marine
65	Denizcilik	mevsim yağışı getiren hava	baiu front i.
Gastronomy
66	Mutfak	mevsim salatası	seasonal salad i.
67	Mutfak	mevsim salatası	salad in season i.
68	Mutfak	mevsim salatası	season salad i.
69	Mutfak	mevsim meyveleri	fruits in season i.
70	Mutfak	mevsim sebzeleri	vegetables in season i.
71	Mutfak	mevsim bitkilerinden yapılmış baharat	rub i.
Statistics
72	İstatistik	mevsim bölgeleri	seasonal zones i.
73	İstatistik	mevsim değişimleri	seasonal variation i.
Botanic
74	Botanik	tomurcuklanma veya aşılama zamanından sonra bir mevsim büyüyüp tek bir dalsız sürgün veren bitki	whip i.
75	Botanik	bitkilerin büyümeyi bıraktığı veya ekilmediği (zaman, mevsim)	nongrowing s.
76	Botanik	her mevsim meyve veren	everbearing s.
Agriculture
77	Tarım	serin mevsim mahsulleri	cool-season crops i.
78	Tarım	mevsim dışı özel mahsul yetiştiren bahçıvan	cropper i.
Religious
79	Dini	(hristiyanlıkta) mevsim orucunun tutulduğu gün	ember day i.
80	Dini	(hristiyanlıkta) mevsim orucunun tutulduğu hafta	ember week i.
81	Dini	(hristiyanlıkta) mevsim orucu	emberings [obsolete] i.
82	Dini	üçer günlük dört mevsim orucu	emberings [obsolete] i.
Geography
83	Coğrafya	kurak mevsim	dry season i.
84	Coğrafya	kurak mevsim akışı	dry weather flow i.
85	Coğrafya	(mevsim) erken gelen	forward s.
Meteorology
86	Meteoroloji	mevsim iklimi	monsoon climate i.
87	Meteoroloji	yağmurlu mevsim	rainy season i.
88	Meteoroloji	(iklim, mevsim) ılık	open [new england] s.
Military
89	Askeri	dört mevsim hava savunma avcı uçağı	all-weather air defense fighter i.
Mythology
90	Mitoloji	yunan mevsim tanrıçaları	horae i.
Archaic
91	Eski Kullanım	(gün veya mevsim) ayinlere ayrılan	solemn s.
92	Eski Kullanım	(gün veya mevsim) tören yapılan	solemn s.
Ornithology
93	Kuşbilim	güvercinlerin çayırlarda beslendiği söylenen mevsim	benting time i.