|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
miras olarak almak |
inherit f.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
miras sözleşmeleri |
contracts for make wills i.
|
|
3 |
Genel |
miras bırakanların mülkü |
decedent's estates i.
|
|
|
4 |
Genel |
miras atraksiyonu |
heritage attraction i.
|
|
5 |
Genel |
miras kalan şey |
remainder i.
|
|
6 |
Genel |
kültürel miras |
cultural inheritance i.
|
|
7 |
Genel |
miras kalma |
descent i.
|
|
8 |
Genel |
tarihsel miras boyutu ön plana çıkarılan atraksiyon |
heritage attraction i.
|
|
9 |
Genel |
miras ilmi |
science of islamic inheritance i.
|
|
10 |
Genel |
miras bırakma |
legating i.
|
|
11 |
Genel |
miras bırakan kimse |
legator i.
|
|
12 |
Genel |
miras beklentisi olan kimse |
expectant i.
|
|
13 |
Genel |
miras sözleşmeleri |
contracts to make wills i.
|
|
14 |
Genel |
baba soylu miras |
patrilinearity i.
|
|
15 |
Genel |
ana soylu miras |
matrilineal descent i.
|
|
16 |
Genel |
vasiyetle miras bırakan |
devisor i.
|
|
17 |
Genel |
miras hakkının devri |
sale of decedents' estates i.
|
|
18 |
Genel |
şartlı tasarruf (miras) |
tail i.
|
|
19 |
Genel |
miras kalan kimse |
legatee i.
|
|
20 |
Genel |
miras hukuku |
law of decendent's estate i.
|
|
21 |
Genel |
baba soylu miras |
patrilineal descent i.
|
|
22 |
Genel |
ortak miras |
common heritage i.
|
|
23 |
Genel |
babadan kalma miras |
patrimony i.
|
|
24 |
Genel |
miras yoluyla kazanılan mülk |
fee i.
|
|
25 |
Genel |
miras bırakan kişi |
legator i.
|
|
26 |
Genel |
miras bırakma |
testacy i.
|
|
27 |
Genel |
miras bırakılabilirlik |
inheritability i.
|
|
28 |
Genel |
miras kalabilirlik |
inheritability i.
|
|
29 |
Genel |
kültürel miras |
cultural heritage i.
|
|
30 |
Genel |
miras payı |
distributive share i.
|
|
31 |
Genel |
yasal miras |
legal heritage i.
|
|
32 |
Genel |
miras bırakma |
bequeathing i.
|
|
33 |
Genel |
ekonomik miras |
economic legacy i.
|
|
34 |
Genel |
kentsel miras |
urban heritage i.
|
|
35 |
Genel |
tarihi miras |
historical heritage i.
|
|
36 |
Genel |
manevi miras |
moral heritage i.
|
|
37 |
Genel |
hispanik miras |
hispanic heritage i.
|
|
38 |
Genel |
fikir, inanç yahut inanç sistemi, kültür aracılığıyla yayılan yahut anne babadan geçen kültürel miras, gözlemleme ya da iletişim araçları vasıtasıyla edinilen davranış şekli |
meme i.
|
|
39 |
Genel |
sembol tarihi miras |
landmark i.
|
|
40 |
Genel |
saklı miras |
hidden heritage i.
|
|
41 |
Genel |
devlete miras kalan mallara nezaretle görevli memur |
cheater [obsolete] i.
|
|
42 |
Genel |
kültürel miras |
tradition i.
|
|
43 |
Genel |
şartlı miras |
entailment i.
|
|
|
44 |
Genel |
koşullu miras bırakma |
entailment i.
|
|
45 |
Genel |
devlete miras kalan mallara nezaretle görevli memur |
excheator [obsolete] i.
|
|
46 |
Genel |
vasiyet yazarak miras bırakan kimse |
willer i.
|
|
47 |
Genel |
başkasının konumunu miras alan kimse |
heir i.
|
|
48 |
Genel |
başkasının rütbesini miras alma hakkına sahip kimse |
heir i.
|
|
49 |
Genel |
miras alabilir olma |
heritability i.
|
|
50 |
Genel |
miras yoluyla geçen mülk parçası |
heritable i.
|
|
51 |
Genel |
bir unvanı, makamı veya mülkü miras alma |
heritage i.
|
|
52 |
Genel |
anneden miras kalan şefkat gibi duygu |
mother i.
|
|
53 |
Genel |
miras yoluyla geçebilme |
descendibility i.
|
|
54 |
Genel |
ailesinden (para) miras kalan kimse |
old money i.
|
|
55 |
Genel |
ailesinden (para) miras kalan aile |
old money i.
|
|
56 |
Genel |
ailesinden (para) miras kalan soy |
old money i.
|
|
57 |
Genel |
ailesinden (para) miras kalan sülale |
old money i.
|
|
58 |
Genel |
akrabalar arasında eşit miras bölüşümü sunan feodal bir arazi kullanım uygulaması |
parage i.
|
|
59 |
Genel |
miras alabilme |
inheritability i.
|
|
60 |
Genel |
ortak miras |
inheritance i.
|
|
61 |
Genel |
nesneler arası miras ilişkisi |
inheritance i.
|
|
62 |
Genel |
miras kalan mülk |
inheritance i.
|
|
63 |
Genel |
miras kalan varlık |
inherited wealth i.
|
|
64 |
Genel |
miras kalan servet |
inherited wealth i.
|
|
65 |
Genel |
ortak miras |
coinheritance i.
|
|
66 |
Genel |
müşterek miras |
coinheritance i.
|
|
67 |
Genel |
vesayet ve miras mahkemesi hakiminin tasfiye memuruna yanıt vermesi için atadığı kimse |
dative executor i.
|
|
68 |
Genel |
miras hakkı |
survivance i.
|
|
69 |
Genel |
en büyük oğula miras kalması |
entail i.
|
|
70 |
Genel |
(miras) kalmak |
be inherited from f.
|
|
71 |
Genel |
miras kalmak |
bequested to f.
|
|
72 |
Genel |
birine miras olarak hiç para bırakmamak |
cut someone off f.
|
|
73 |
Genel |
miras bırakmak |
bequeath f.
|
|
74 |
Genel |
miras olarak almak |
come into something f.
|
|
75 |
Genel |
miras bırakmak |
hand down f.
|
|
76 |
Genel |
miras olarak bırakmak |
bequeath f.
|
|
77 |
Genel |
miras bırakmak |
legate f.
|
|
78 |
Genel |
miras kalmak |
inherit from f.
|
|
79 |
Genel |
miras kalmak |
pass to f.
|
|
80 |
Genel |
miras kalmak |
descend f.
|
|
81 |
Genel |
miras bırakmak |
leave a legacy f.
|
|
82 |
Genel |
miras beklemek |
wait for a dead man's shoes f.
|
|
83 |
Genel |
miras koşullarından kurtarmak |
disentail f.
|
|
84 |
Genel |
miras almak |
inherit f.
|
|
85 |
Genel |
bırakmak (miras olarak) |
leave f.
|
|
86 |
Genel |
miras yoluyla sahip olmak |
come by f.
|
|
87 |
Genel |
(miras) konmak |
come into f.
|
|
88 |
Genel |
miras olarak almak |
come into f.
|
|
89 |
Genel |
miras olarak almak |
inherit f.
|
|
90 |
Genel |
birisine miras bırakmak |
bequeath something to someone f.
|
|
91 |
Genel |
birisine miras bırakmak |
will something to someone f.
|
|
92 |
Genel |
miras yoluyla geçmek |
transfer f.
|
|
93 |
Genel |
miras bırakmak |
transmit f.
|
|
94 |
Genel |
miras bırakmak |
hands-down f.
|
|
95 |
Genel |
(miras) hakkına düşmek |
fall f.
|
|
96 |
Genel |
miras olarak almak |
heir [dialect] f.
|
|
97 |
Genel |
miras almak |
heir [dialect] f.
|
|
98 |
Genel |
miras bırakmak |
give f.
|
|
99 |
Genel |
(kalıt/veraset/miras) geçmek |
delapse f.
|
|
100 |
Genel |
miras yolu ile geçmek |
demise f.
|
|
101 |
Genel |
miras bırakılmak |
devolve f.
|
|
102 |
Genel |
miras almak |
succeed f.
|
|
103 |
Genel |
miras olarak almak |
succeed f.
|
|
104 |
Genel |
(miras) bırakmak |
leave f.
|
|
105 |
Genel |
(vasiyetle) miras bırakmak |
will f.
|
|
106 |
Genel |
miras yoluyla geçen |
hereditary s.
|
|
107 |
Genel |
miras kalması mümkün olan |
inheritable s.
|
|
108 |
Genel |
miras kalan |
hand down s.
|
|
109 |
Genel |
miras kalan |
inherited s.
|
|
110 |
Genel |
miras bırakılmış |
legated s.
|
|
111 |
Genel |
miras yoluyla intikal etmeyen |
nonhereditary s.
|
|
112 |
Genel |
miras kalması mümkün olmayan |
noninheritable s.
|
|
113 |
Genel |
miras olarak kalamaz |
nonheritable s.
|
|
114 |
Genel |
miras olarak kalamaz |
noninheritable s.
|
|
115 |
Genel |
miras olarak bırakılamaz |
noninheritable s.
|
|
116 |
Genel |
miras olarak bırakılamaz |
nonheritable s.
|
|
117 |
Genel |
miras kalan |
inherited by s.
|
|
118 |
Genel |
(miras, taht vb.) gerçekten hak kazanmış |
apparent s.
|
|
119 |
Genel |
miras olarak geniş arazi sahibi |
landed s.
|
|
120 |
Genel |
anneden miras kalmış |
matriclinous s.
|
|
121 |
Genel |
anne tarafından miras kalmış |
matriclinous s.
|
|
122 |
Genel |
miras yoluyla unvana sahip olan |
hereditable s.
|
|
123 |
Genel |
miras yoluyla mülke sahip olan |
hereditable s.
|
|
124 |
Genel |
miras kalması mümkün olmayan |
moveable s.
|
|
125 |
Genel |
birkaç nesilden miras kalmış serveti olan (kimse) |
old-money s.
|
|
126 |
Genel |
(miras) boşta |
dormant s.
|
|
127 |
Genel |
(miras) ihmal edilmiş |
dormant s.
|
|
128 |
Genel |
(miras) sahipsiz |
dormant s.
|
|
129 |
Genel |
(miras) varissiz |
dormant s.
|
|
130 |
Genel |
(miras) aynı vasiyet sahibinin aynı mirasçılara bıraktığı |
cumulative s.
|
|
131 |
Genel |
miras bırakılabilir |
inheritable s.
|
|
132 |
Genel |
miras yoluyla pay edilebilen |
inheritable s.
|
|
133 |
Genel |
miras alabilen |
inheritable s.
|
|
134 |
Genel |
miras hakkı olan |
inheriting s.
|
|
135 |
Genel |
miras alabilen |
inheriting s.
|
|
136 |
Genel |
miras bırakılabilen |
inheriting s.
|
|
137 |
Genel |
miras bırakmamış |
successionless s.
|
|
138 |
Genel |
miras yolu ile alınan |
successive [obsolete] s.
|
|
139 |
Genel |
miras kalan |
successive [obsolete] s.
|
|
140 |
Genel |
miras yoluyla |
by inheritance zf.
|
|
141 |
Genel |
miras yoluyla |
hereditably zf.
|
|
142 |
Genel |
miras yoluyla |
inheritably zf.
|
|
Phrasals |
|
143 |
Öbek Fiiller |
miras bırakmak |
settle on f.
|
|
144 |
Öbek Fiiller |
(miras olarak) kalmak |
come down f.
|
|
145 |
Öbek Fiiller |
(miras olarak) geçmek |
come down f.
|
|
146 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi miras bırakmak |
pass something down (to someone) f.
|
|
147 |
Öbek Fiiller |
birine bir şeyi miras bırakmak |
pass something on (to someone) f.
|
|
148 |
Öbek Fiiller |
miras olarak bırakmak |
will away f.
|
|
149 |
Öbek Fiiller |
miras bırakmak |
cut up for f.
|
|
150 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi birine miras olarak bırakmak |
leave something to someone f.
|
|
151 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) miras bırakmak |
pass on (something) f.
|
|
152 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) miras olarak bırakmak |
pass on (something) f.
|
|
153 |
Öbek Fiiller |
miras bırakmak |
hands down f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
miras bırakmak |
bequeath to f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
(miras olarak bir şeye/yere) konmak |
come into (something or some place) f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
(miras olarak bir şeyin/yerin) üstüne konmak |
come into (something or some place) f.
|
|
157 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi/yeri) miras olarak almak |
come into (something or some place) f.
|
|
158 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi miras bırakmak |
hand something down f.
|
|
159 |
Öbek Fiiller |
(birinden/birine) miras kalmak |
hand down from (someone) to (one) f.
|
|
160 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi miras bırakmak |
hand something on f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi miras olarak bırakmak |
hand something on f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
(birinden bir özellik) miras almak |
inherit (something) from (someone) f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
(birinden bir şey) miras almak |
inherit (something) from (someone) f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
'-e miras bırakmak |
leave to f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
(birine) miras bırakmak |
leave to (one) f.
|
|
Proverb |
|
166 |
Atasözü |
saygın bir isme sahip olmak maddi miras kadar önemlidir |
a good name is a second inheritance
|
|
167 |
Atasözü |
iyi bir itibar/isim bırakmak maddi miras kadar önemlidir |
a good name is a second inheritance
|
|
168 |
Atasözü |
miras kalan on dolardansa kazandığın bir dolar yeğdir |
better a dollar earned than ten inherited
|
|
169 |
Atasözü |
baba parası/miras yemektense az da olsa alın teriyle kazanmak yeğdir |
better a dollar earned than ten inherited
|
|
Idioms |
|
170 |
Deyim |
aileden (miras) kalan/gelen para/servet |
silver spoon i.
|
|
171 |
Deyim |
(bir özelliği) miras olarak almak |
come honestly by f.
|
|
172 |
Deyim |
(bir karakter özelliği) miras kalmak |
come by (something) honestly f.
|
|
173 |
Deyim |
miras olarak sadece bir kuruş bırakmak |
cut off with a cent f.
|
|
174 |
Deyim |
birine büyük bir miras bırakmak |
leave someone sitting pretty f.
|
|
175 |
Deyim |
beş kuruş miras bırakmamak |
cut off with a shilling f.
|
|
176 |
Deyim |
miras almak |
come in for f.
|
|
177 |
Deyim |
miras almak |
come into f.
|
|
178 |
Deyim |
(miras ile) paraya konmak |
come into money f.
|
|
179 |
Deyim |
(miras ile) servete konmak |
come into some money f.
|
|
180 |
Deyim |
(miras ile) servete konmak |
come into money f.
|
|
181 |
Deyim |
(miras ile) paraya konmak |
come into a fortune f.
|
|
182 |
Deyim |
(miras ile) servete konmak |
come into a fortune f.
|
|
183 |
Deyim |
(miras ile) servete konmak |
come into a small fortune f.
|
|
184 |
Deyim |
(miras ile) paraya konmak |
come into a small fortune f.
|
|
185 |
Deyim |
(miras ile) paraya konmak |
come into some money f.
|
|
186 |
Deyim |
(miras vb. gibi) şans yüzüne gülmek |
have got it made in the shade f.
|
|
187 |
Deyim |
(miras vb. gibi) şans yüzüne gülmek |
have it made in the shade f.
|
|
188 |
Deyim |
bize miras kalmak |
come down to us f.
|
|
189 |
Deyim |
(birine) beş kuruş miras bırakmamak |
cut (one) off with a cent f.
|
|
190 |
Deyim |
aileden (miras) kalan/gelen para/servet |
old money expr.
|
|
Formal |
|
191 |
Resmi |
miras yoluyla yönetici olan kimse |
hereditary i.
|
|
192 |
Resmi |
lordlar kamarası'nda miras yoluyla lord olan kimse |
hereditary i.
|
|
Trade/Economic |
|
193 |
Ticaret/Ekonomi |
kişinin yaşam süresi boyunca belirli bir muafiyet kapsamına girmeyen, bağış olarak belirlenen ve dolayısıyla miras vergisi yükümlülüğü doğuran değer aktarımı |
chargeable transfer i.
|
|
194 |
Ticaret/Ekonomi |
net miras |
net estate i.
|
|
195 |
Ticaret/Ekonomi |
miras alınmamış para ve servet |
new money i.
|
|
196 |
Ticaret/Ekonomi |
miras olmaksızın sonradan servet edinmiş varlıklı kişi veya aile |
new money i.
|
|
197 |
Ticaret/Ekonomi |
babadan kalan miras |
patrimony i.
|
|
198 |
Ticaret/Ekonomi |
kanuni miras hakkı |
title by descent i.
|
|
199 |
Ticaret/Ekonomi |
mahfuz miras hissesi |
falcidian portion i.
|
|
200 |
Ticaret/Ekonomi |
miras bırakma |
devise i.
|
|
201 |
Ticaret/Ekonomi |
miras yoluyla edinme |
title by descent i.
|
|
202 |
Ticaret/Ekonomi |
tevarüs ettiği miras |
linear inheritance i.
|
|
203 |
Ticaret/Ekonomi |
yasal miras hakkı |
title by descent i.
|
|
204 |
Ticaret/Ekonomi |
miras yoluyla devralmak |
inherit f.
|
|
205 |
Ticaret/Ekonomi |
miras olarak almak |
inherit f.
|
|
Law |
|
206 |
Hukuk |
miras intikal vergisi |
relief [scottish] i.
|
|
207 |
Hukuk |
miras hakkı |
remainder i.
|
|
208 |
Hukuk |
aileden kalan miras |
family inheritance i.
|
|
209 |
Hukuk |
bazı abd eyaletlerinde vesayet ve miras konularına bakan mahkeme |
court of orphans i.
|
|
210 |
Hukuk |
belirli bir füru zümresine geçen miras hakkı |
entail i.
|
|
211 |
Hukuk |
baba tarafındaki bir kimseden miras bırakılan mal |
paternal property i.
|
|
212 |
Hukuk |
başkasına miras yoluyla geçen mülkü işgal eden kimse |
abator i.
|
|
213 |
Hukuk |
baba tarafından bırakılan miras |
paternal inheritance i.
|
|
214 |
Hukuk |
baba tarafındaki bir kimseden bırakılan miras |
paternal inheritance i.
|
|
215 |
Hukuk |
baba tarafından geçen miras |
paternal inheritance i.
|
|
216 |
Hukuk |
bir şahsın miras aracılığıyla sahip olduğu ve sadece mahfuz hisseli mirasçılarına kalabilen mallar |
estate in fee-tail i.
|
|
217 |
Hukuk |
canterbury ve york bölgesi miras işleri mahkemesi |
prerogative court i.
|
|
218 |
Hukuk |
devlete miras kalan mallara nezaretle görevli memur |
escheator i.
|
|
219 |
Hukuk |
eşinden yüklü miras kalmış dul kadın |
dowager i.
|
|
220 |
Hukuk |
eşinin ölümünden sonra kocasına geçen miras hakkı |
curtesy i.
|
|
221 |
Hukuk |
eski roma'da miras davalarına bakan mahkeme |
centumvir i.
|
|
222 |
Hukuk |
eski roma'da miras davalarına bakan mahkeme |
centumviri i.
|
|
223 |
Hukuk |
herhangi bir veraset talebinde bulunulmayan miras |
vacant succession i.
|
|
224 |
Hukuk |
kendisine miras kalan şahıs |
heir i.
|
|
225 |
Hukuk |
kocasına ait malların üzerinde yasal miras hissesine sahip olan dul kadın |
dowress i.
|
|
226 |
Hukuk |
mansup miras |
testamentary heir i.
|
|
227 |
Hukuk |
kültürel miras |
cultural heritage i.
|
|
228 |
Hukuk |
miras sözleşmesi |
inheritance contract i.
|
|
229 |
Hukuk |
miras hukuku |
inheritance law i.
|
|
230 |
Hukuk |
miras yoluyla intikal etme |
transfer by inheritance i.
|
|
231 |
Hukuk |
miras payı |
pourparty i.
|
|
232 |
Hukuk |
miras hukuku |
law of succession i.
|
|
233 |
Hukuk |
miras avukatı |
probate attorney i.
|
|
234 |
Hukuk |
miras avcısı |
legacy hunter i.
|
|
235 |
Hukuk |
miras bırakanların terekesi |
decedent's estates i.
|
|
236 |
Hukuk |
miras kalan kimse |
legatee i.
|
|
237 |
Hukuk |
miras bırakılan gayrimenkul mal |
corporeal hereditament i.
|
|
238 |
Hukuk |
miras iktisabı |
devolution of an inheritance i.
|
|
239 |
Hukuk |
miras borçlarının az olması şartıyla mirası kabul eden varis |
beneficiary heir i.
|
|
240 |
Hukuk |
miras hukuku |
law on successions i.
|
|
241 |
Hukuk |
miras payı |
purparty i.
|
|
242 |
Hukuk |
miras haklarını yitirme |
loss of inheritance rights i.
|
|
243 |
Hukuk |
miras şirketinin açılması |
opening of succession i.
|
|
244 |
Hukuk |
miras mukavelesi |
testamentary pact i.
|
|
245 |
Hukuk |
miras sözleşmesi |
agreement of inheritance i.
|
|
246 |
Hukuk |
miras hissesi |
share in the inheritance i.
|
|
247 |
Hukuk |
miras olarak bırakılabilen maddi mallar |
corporeal hereditaments i.
|
|
248 |
Hukuk |
miras bırakanın menkul değerlerinden belirli bir hissesini oluşturan bağış |
specific legacy i.
|
|
249 |
Hukuk |
miras yoluyla geçmemiş/edinilmemiş mülk |
acquest i.
|
|
250 |
Hukuk |
miras mukavelesi |
testamentary contract i.
|
|
251 |
Hukuk |
miras bırakılabilen yararlanma hakkı |
estate of inheritance i.
|
|
252 |
Hukuk |
miras hukuku |
law of inheritance i.
|
|
253 |
Hukuk |
miras hesapları |
estate accounting i.
|
|
254 |
Hukuk |
miras kavgası |
inheritance dispute i.
|
|
255 |
Hukuk |
miras paylaşımı |
portion of the inheritance i.
|
|
256 |
Hukuk |
miras dışındaki yollarla elde edilmiş mal |
acquest i.
|
|
257 |
Hukuk |
miras hissesinin tayini |
determination of share in estate i.
|
|
258 |
Hukuk |
miras hissesi |
pourparty i.
|
|
259 |
Hukuk |
miras bırakanın servetinden ödenecek olan para |
general legacy i.
|
|
260 |
Hukuk |
miras hissesi |
purpart i.
|
|
261 |
Hukuk |
miras sözleşmesi |
testamentary contract i.
|
|
262 |
Hukuk |
miras hakkı |
right of succession i.
|
|
263 |
Hukuk |
mirasın varislerinden yaşça en büyük olanına miras hisselerini seçme konusunda tanınan hak |
esnecy i.
|
|
264 |
Hukuk |
miras kalma |
descent i.
|
|
265 |
Hukuk |
miras intikali |
descent i.
|
|
266 |
Hukuk |
miras hissesi |
purparty i.
|
|
267 |
Hukuk |
miras planlaması |
inheritance planning i.
|
|
268 |
Hukuk |
miras işlerine bakan hakim |
prerogative officer i.
|
|
269 |
Hukuk |
miras konusu olabilen eşyalar |
caduca i.
|
|
270 |
Hukuk |
miras tasfiyesi son hesabı |
residuary account i.
|
|
271 |
Hukuk |
miras ve vasiyet davalarına bakan mahkeme |
surrogate's court i.
|
|
272 |
Hukuk |
miras yoluyla kalan arazi |
hereditary land i.
|
|
273 |
Hukuk |
miras hukuku kuralları |
canons of descent i.
|
|
274 |
Hukuk |
miras payı |
purpart i.
|
|
275 |
Hukuk |
miras vergisi |
succession duty i.
|
|
276 |
Hukuk |
miras hakkı |
reversion i.
|
|
277 |
Hukuk |
miras konusu olabilen şeyler |
hereditament i.
|
|
278 |
Hukuk |
miras bırakanların terekesi |
decedent's estate i.
|
|
279 |
Hukuk |
miras olarak bırakılabilen maddi mal |
corporeal hereditament i.
|
|
280 |
Hukuk |
miras dolandırıcısı |
legacy hunter i.
|
|
281 |
Hukuk |
miras hukuku kuralları |
canons of inheritance i.
|
|
282 |
Hukuk |
miras ortaklığı |
community of heirs i.
|
|
283 |
Hukuk |
miras avcısı |
captator i.
|
|
284 |
Hukuk |
miras bırakılan gayrimenkul mallar |
corporeal hereditaments i.
|
|
285 |
Hukuk |
net miras miktarı |
net succession i.
|
|
286 |
Hukuk |
ölen kimsenin borçlarının ödenmesi sonrası arta kalan miras malları |
residuary bequest i.
|
|
287 |
Hukuk |
somut olmayan kültürel miras |
intangible cultural heritage i.
|
|
288 |
Hukuk |
vasiyet edilen kişinin ölmesi üzere hükümsüz olmuş miras |
lapsed legacy i.
|
|
289 |
Hukuk |
vesayet ve miras mahkemesi |
court of probate i.
|
|
290 |
Hukuk |
vesayet ve miras davaları mahkemesi |
court of ordinary i.
|
|
291 |
Hukuk |
varisleri belli olmayan miras |
vacant succession i.
|
|
292 |
Hukuk |
vasiyetle miras bırakma |
devising i.
|
|
293 |
Hukuk |
vasiyet edilen kişinin ölmesi üzere hükümsüz olmuş miras |
lapsed devise i.
|
|
294 |
Hukuk |
(abd'de) miras payı |
elective share i.
|
|
295 |
Hukuk |
kendisine miras bırakılan kimse |
legatee i.
|
|
296 |
Hukuk |
miras bırakma |
bequeathal i.
|
|
297 |
Hukuk |
miras bırakma |
bequeathment i.
|
|
298 |
Hukuk |
ailenin ilk veya erkek çocuğuna ait olan miras hakkı |
majorat i.
|
|
299 |
Hukuk |
mevcut zamanda başlayıp herhangi bir koşula bağlı olmayan miras hakkı |
vested legacy i.
|
|
300 |
Hukuk |
mülk sahibi tarafından mirasçılarına verilen bir tür miras hakkı |
vested remainder i.
|
|
301 |
Hukuk |
varisin miras bırakana ait borçlardan sadece iktisap ettiği şeylerin değeri oranında sorumlu olma hakkı |
benefit of inventory i.
|
|
302 |
Hukuk |
miras miktarı |
quantity of estate i.
|
|
303 |
Hukuk |
(ingiltere'de) miras ve boşanma davalarına bakan kıdemli hükümet avukatı |
queen's proctor i.
|
|
304 |
Hukuk |
(bir kimseden) miras almak için aynı soydan gelen en değerli kişi |
worthiest of blood i.
|
|
305 |
Hukuk |
miras kalan malları alma hakkı olan kimse |
heir [scotland] i.
|
|
306 |
Hukuk |
yalnızca taşınır malları miras alan kimse |
heir [scotland] i.
|
|
307 |
Hukuk |
özel bir gelenek veya bir vasiyetin şartları uyarınca miras kalan menkul mal |
heirloom i.
|
|
308 |
Hukuk |
miras kalan mallar dışında mirasçının almaya hak kazandığı belirli türdeki menkul eşyalar |
heirship movables i.
|
|
309 |
Hukuk |
miras yoluyla geçebilen mülk |
hereditaments i.
|
|
310 |
Hukuk |
miras kalan mülk |
heritage i.
|
|
311 |
Hukuk |
miras alınabilecek mülk |
heritage i.
|
|
312 |
Hukuk |
kanuni veraset yoluyla miras kalan bir şey |
heritage i.
|
|
313 |
Hukuk |
kanuni veraset yoluyla miras alınan bir şey |
heritage i.
|
|
314 |
Hukuk |
birtakım devredilemez mülklerin en genç erkek varise miras kalmasını gerektiren eski bir teamül |
minorat i.
|
|
315 |
Hukuk |
miras intikali |
descender [obsolete] i.
|
|
316 |
Hukuk |
miras kalma |
descender [obsolete] i.
|
|
317 |
Hukuk |
kanuni miras hakkı |
descender [obsolete] i.
|
|
318 |
Hukuk |
taşınabilir veya miras yoluyla geçebilen malların varislere merhumun vasiyetnamesindeki sıraya göre tayin edilmesi |
destination [scotland] i.
|
|
319 |
Hukuk |
taşınabilir veya miras yoluyla geçebilen malların merhumun vasiyetnamesindeki sıraya göre tayin edildiği varisler |
destination [scotland] i.
|
|
320 |
Hukuk |
(miras yoluyla) mülk sahibi olan kimse |
odaller i.
|
|
321 |
Hukuk |
miras yoluyla geçen mülk |
immovable [scotland] i.
|
|
322 |
Hukuk |
miras yoluyla geçen mülk |
immoveable [scotland] i.
|
|
323 |
Hukuk |
(iskoçya'da) reform hareketi'nden sonra miras, boşanma gibi meselelere bakması için kurulan yerel mahkemelerin yargıçlarına verilen ad |
commissary i.
|
|
324 |
Hukuk |
satın alma, miras gibi yollar dışında mülk edinme |
conquest i.
|
|
325 |
Hukuk |
satın alma, miras gibi yollar dışında edinilen mülk |
conquest i.
|
|
326 |
Hukuk |
miras bırakma |
infeftment [scotland] i.
|
|
327 |
Hukuk |
(iskoç hukukunda) kendisine mülk miras bırakılan kimse |
institute i.
|
|
328 |
Hukuk |
kadın öldükten sonra kocasına geçen miras hakkı |
courtesy i.
|
|
329 |
Hukuk |
dul kadına kocasının mülkünden miras düşen pay |
dower i.
|
|
330 |
Hukuk |
yalnızca miras bırakanın fürularına aktarılabilen arazi mülkiyeti |
fee tail i.
|
|
331 |
Hukuk |
yalnızca miras bırakanın fürularına aktarılabilen arazi |
fee tail i.
|
|
332 |
Hukuk |
(iskoç hukukunda) taşınabilir veya miras alınabilen malların mülkiyetini koruma amaçlı dava |
possessory action i.
|
|
333 |
Hukuk |
veraset ve miras mahkemesi hakimi |
ordinary [us] i.
|
|
334 |
Hukuk |
(eskiden) new jersey'de bulunan vesayet ve miras mahkemesi |
prerogative court i.
|
|
335 |
Hukuk |
ikinci oğlanın miras hakkı |
secundogeniture i.
|
|
336 |
Hukuk |
miras hakkının ikinci oğlana ait olduğu hukuk sistemi |
secundogeniture i.
|
|
337 |
Hukuk |
ikinci oğlana kalan miras |
secundogeniture i.
|
|
338 |
Hukuk |
ikinci oğlanın miras hakkı |
secundo-geniture i.
|
|
339 |
Hukuk |
miras hakkının ikinci oğlana ait olduğu hukuk sistemi |
secundo-geniture i.
|
|
340 |
Hukuk |
ikinci oğlana kalan miras |
secundo-geniture i.
|
|
341 |
Hukuk |
miras yolu ile devir |
transfer by inheritance i.
|
|
342 |
Hukuk |
miras yoluyla aktarılabilen mülk |
freehold i.
|
|
343 |
Hukuk |
varis kabul edildiği halde daha yakın bir varisin doğumu ile miras hakkı düşebilecek olan kimse |
presumptive heir i.
|
|
344 |
Hukuk |
miras devrinin vefat durumundan altmış gün önce gerçekleştirildiğinin doğrulanması koşuluyla yapılan yardım |
supportance [scotland] i.
|
|
345 |
Hukuk |
miras devrinin vefat durumundan altmış gün önce gerçekleştirildiğinin doğrulanması koşuluyla yapılan yardım |
supportation [obsolete] i.
|
|
346 |
Hukuk |
miras olarak bırakmak |
give devise and bequeath f.
|
|
347 |
Hukuk |
miras yoluyla geçmek |
descend f.
|
|
348 |
Hukuk |
miras olarak bırakmak |
bequeath f.
|
|
349 |
Hukuk |
(miras için) alacaklı tespit etmek |
appoint f.
|
|
350 |
Hukuk |
miras yoluyla geçirmek |
devolve [obsolete] f.
|
|
351 |
Hukuk |
(birine) miras bırakmak |
infeft f.
|
|
352 |
Hukuk |
miras bırakılan |
transitive s.
|
|
353 |
Hukuk |
baba tarafından geçen (miras vb) |
patrimonial s.
|
|
354 |
Hukuk |
miras yoluyla geçebilen |
descendible s.
|
|
355 |
Hukuk |
miras olarak kalan |
hereditary s.
|
|
356 |
Hukuk |
miras intikaline ait |
reversionary s.
|
|
357 |
Hukuk |
miras yoluyla geçebilen |
heritable s.
|
|
358 |
Hukuk |
vasiyetname bırakmadan ölen kimseden miras alma ile ilgili |
abintestate s.
|
|
359 |
Hukuk |
şartlı olmayan (miras) |
unentailed s.
|
|
360 |
Hukuk |
sadece belirli kişilere verilmeyen (miras) |
unentailed s.
|
|
361 |
Hukuk |
miras bırakılabilir |
bequeathable s.
|
|
362 |
Hukuk |
miras belirten bir belgeye sahip olan |
willed s.
|
|
363 |
Hukuk |
miras alabilen |
heritable s.
|
|
364 |
Hukuk |
miras alabilir |
heritable s.
|
|
365 |
Hukuk |
miras toprakları olan |
infeft s.
|
|
366 |
Hukuk |
elinde miras toprak bulunduran |
infeft s.
|
|
367 |
Hukuk |
miras alan |
infeft s.
|
|
Politics |
|
368 |
Siyasal |
(hindistan) miras yolu ile bırakılmış mülk |
taluk i.
|
|
369 |
Siyasal |
(hindistan) miras yolu ile bırakılmış mülk |
taluka i.
|
|
370 |
Siyasal |
(hindistan) miras yolu ile bırakılmış mülk |
talooka i.
|
|
371 |
Siyasal |
avrupa konseyi kültürel miras komitesi |
cultural heritage committee of the council of europe i.
|
|
372 |
Siyasal |
kültürel miras ihtisas komitesi |
cultural heritage expert committee i.
|
|
373 |
Siyasal |
unesco dünya miras komitesi |
unesco world heritage committee i.
|
|
374 |
Siyasal |
avrupa konseyi kültürel miras ve peyzaj komitesi |
the steering committee for culture, heritage and landscape (cdcpp) i.
|
|
Institutes |
|
375 |
Kurum/Kuruluş |
dünya miras alanları şube müdürlüğü |
section of world heritage sites i.
|
|
Insurance |
|
376 |
Sigortacılık |
miras sigortası |
legacy assurance i.
|
|
Tourism |
|
377 |
Turizm |
kültürel miras |
cultural heritage i.
|
|
378 |
Turizm |
kültürel miras turizmi |
heritage tourism i.
|
|
379 |
Turizm |
kültürel miras turizmi |
cultural heritage tourism i.
|
|
Computer |
|
380 |
Bilgisayar |
bir diğer kod elemanından miras yoluyla türeyen sınıf |
inheritor i.
|
|
Medical |
|
381 |
Medikal |
genetik miras |
genetic inheritance i.
|
|
382 |
Medikal |
genetik miras |
genetic heritage i.
|
|
Anatomy |
|
383 |
Anatomi |
atalardan evrimleşerek miras kalmayıp yeni gelişmiş olan anatomik özellik |
neomorph i.
|
|
Biology |
|
384 |
Biyoloji |
organizmadaki değişikliklerin vücut parçalarının kullanılma düzeyi ile ilgili olduğu ve yavru döllere miras bırakıldığını savunan bir teori |
lamarckism i.
|
|
385 |
Biyoloji |
ekolojik miras |
ecological succession i.
|
|
Social Sciences |
|
386 |
Sosyal Bilimler |
geleneksel hawaii toplumunda miras yoluyla geçen yönetici sınıfının bir mensubu |
ali'i i.
|
|
387 |
Sosyal Bilimler |
somut olmayan kültürel miras |
intangible cultural heritage i.
|
|
History |
|
388 |
Tarih |
eski roma'da miras davalarına bakan mahkeme makamı |
centumvirate i.
|
|
389 |
Tarih |
maria theresa'nın egemenliğini miras aldığı imparatorluk kararnamesi |
pragmatic sanction i.
|
|
390 |
Tarih |
eski roma'da miras davalarına bakan mahkemeye ait veya ilgili |
centumviral s.
|
|
Religious |
|
391 |
Dini |
ruhun bedenle birlikte ebeveynlerden miras alındığı inancına sahip kimse |
traducian i.
|
|
392 |
Dini |
ruhun bedenle birlikte ebeveynlerden miras alındığı inancı |
traducianism i.
|
|
393 |
Dini |
ruhun bedenle birlikte ebeveynlerden miras alındığı inancına sahip kimse |
traducianist i.
|
|
Environment |
|
394 |
Çevre |
dünya miras listesi |
world heritage list i.
|
|
395 |
Çevre |
dünya miras alanları |
world heritage sites i.
|
|
Art |
|
396 |
Sanat |
sanatsal kalıt/miras |
artistic patrimony i.
|
|
Latin |
|
397 |
Latince |
anneden geçen miras |
bona materna i.
|
|
398 |
Latince |
baba tarafındaki bir kimseden bırakılan miras |
patrimonium i.
|
|
399 |
Latince |
baba tarafından bırakılan miras |
patrimonium i.
|
|
400 |
Latince |
baba tarafından geçen miras |
patrimonium i.
|
|
Archaic |
|
401 |
Eski Kullanım |
miras beklentisi |
expectations i.
|
|
402 |
Eski Kullanım |
dul kadına kocasının mülkünden miras düşen pay |
dowery i.
|
|
403 |
Eski Kullanım |
miras yolu ile devredilen mülk |
premises i.
|
|
404 |
Eski Kullanım |
miras yolu ile devredilen mülk |
premisses i.
|
|
405 |
Eski Kullanım |
miras bırakmak |
bequethen f.
|
|
406 |
Eski Kullanım |
soydan gelen yasal miras ile elde edilen statüye ait |
kindly s.
|
|
407 |
Eski Kullanım |
soydan gelen yasal miras ile elde edilen statü ile ilişkili |
kindly s.
|
|
Slang |
|
408 |
Argo |
(birleşik devletler'in batısında) miras kalmış evde oturan kimse |
sooner i.
|
|
Star Wars |
|
409 |
Star Wars |
gemi ve servis miras müzesi bürosu |
bureau of ships and services heritage museum i.
|
|
410 |
Star Wars |
miras müzesi |
heritage museum i.
|
|
411 |
Star Wars |
miras yt çivit mavisi |
legacy yt indigo blue i.
|
|