Geçmiş

on heels

"on heels" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Idioms
1	Deyim	on heels expr.	peşi sıra
2	Deyim	on heels expr.	arkasında
3	Deyim	on heels expr.	ensesinde
4	Deyim	on heels expr.	yakın takipte

"on heels" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 127 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	be hard on someone's heels f.	birinin peşini bırakmamak
2	Genel	be hard on the heels of f.	-in hemen ardından gelmek
3	Genel	sit on heels f.	dizleri üzerine oturmak
4	Genel	sit on heels f.	diz çökmek
Colloquial
5	Konuşma Dili	on the heels of expr.	hemen arkasından
6	Konuşma Dili	on the heels of expr.	hemen ardından
7	Konuşma Dili	close on one's heels expr.	hemen peşi sıra
8	Konuşma Dili	on the heels of expr.	hemen
9	Konuşma Dili	hot on one's heels expr.	hemen peşi sıra
10	Konuşma Dili	hot on one's heels expr.	tam arkasından
11	Konuşma Dili	close on one's heels expr.	tam arkasından
Idioms
12	Deyim	rock one back on one's heels f.	şok etmek
13	Deyim	rock one back on one's heels f.	çok şaşırtmak
14	Deyim	be on the heels of f.	yakından takip etmek
15	Deyim	be on the heels of f.	hemen arkasında olmak
16	Deyim	set one back on one's heels f.	birini beyninden vurulmuşa döndürmek
17	Deyim	come on the heels of f.	bir şeyin hemen sonrasında gerçekleşmek
18	Deyim	turn on one's heels f.	birdenbire dönmek
19	Deyim	set one back on one's heels f.	birini çok şaşırtmak
20	Deyim	set one back on one's heels f.	birini şoke etmek
21	Deyim	turn on one's heels f.	dönüp gitmek
22	Deyim	come on the heels of f.	hemen ardından gitmek
23	Deyim	come on the heels of f.	hemen peşinden gitmek
24	Deyim	come on the heels of f.	izlemek
25	Deyim	come on the heels of f.	takip etmek
26	Deyim	set (back) on his heels f.	(birini) şaşkınlığa uğratmak şok etmek
27	Deyim	put (one) back on (one's) heels f.	(birini) çok şaşırtmak
28	Deyim	put (one) back on (one's) heels f.	(birini) beyninden vurulmuşa döndürmek
29	Deyim	put (one) back on (one's) heels f.	(birini) şoke etmek
30	Deyim	put (one) back on (one's) heels f.	(birini) şaşkına çevirmek
31	Deyim	put (one) back on (one's) heels f.	(birini) şaşkına döndürmek
32	Deyim	put (one) back on (one's) heels f.	(birinin) eli ayağı buz kesilmek
33	Deyim	nip on (someone's or something's) heels f.	(birinin/bir şeyin) topuklarını çimdiklemek
34	Deyim	nip on (someone's or something's) heels f.	(birinin/bir şeyin) topuklarına ısırık atmak
35	Deyim	nip on (someone's or something's) heels f.	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek
36	Deyim	nip on (someone's or something's) heels f.	sıralamada (birinin/bir şeyin) çok yakınında/hemen arkasında olmak
37	Deyim	spin on (one's) heels f.	birden dönüp gitmek
38	Deyim	spin on (one's) heels f.	aniden çıkıp gitmek
39	Deyim	tread on (one's) heels f.	(birinin) hemen arkasından yürümek
40	Deyim	tread on (one's) heels f.	(birini) yakından takip etmek
41	Deyim	tread on (one's) heels f.	(birinin) ensesinde olmak
42	Deyim	tread on (one's) heels f.	(birini) adım adım takip etmek
43	Deyim	tread on somebody’s heels f.	birinin hemen arkasından yürümek
44	Deyim	tread on somebody’s heels f.	birini yakından takip etmek
45	Deyim	tread on somebody’s heels f.	birinin ensesinde olmak
46	Deyim	tread on somebody’s heels f.	birini adım adım takip etmek
47	Deyim	set someone back on their heels f.	birini çok şaşırtmak
48	Deyim	set someone back on their heels f.	birini beyninden vurulmuşa döndürmek
49	Deyim	set someone back on their heels f.	birini şoke etmek
50	Deyim	rock someone back on their heels f.	birini çok şaşırtmak
51	Deyim	rock someone back on their heels f.	birini beyninden vurulmuşa döndürmek
52	Deyim	rock someone back on their heels f.	birini şoke etmek
53	Deyim	set you back on your heels f.	çok şaşırtmak
54	Deyim	set you back on your heels f.	beyninden vurulmuşa döndürmek
55	Deyim	set you back on your heels f.	şoke etmek
56	Deyim	rock you back on your heels f.	çok şaşırtmak
57	Deyim	rock you back on your heels f.	beyninden vurulmuşa döndürmek
58	Deyim	rock you back on your heels f.	şoke etmek
59	Deyim	hot on (one's) heels s.	(birinin) ensesinde
60	Deyim	hot on (one's) heels s.	(birini) geçmek üzere
61	Deyim	hot on (one's) heels s.	(birinin) hemen arkasında/peşinde
62	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birini/bir şeyi) yakın takipte
63	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birinin/bir şeyin) ensesinde
64	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birinin/bir şeyin) hemen arkasında/arkasından
65	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birinin/bir şeyin) hemen ardında/ardından
66	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birinin/bir şeyin) hemen dibinde/dibinden
67	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birinin/bir şeyin) peşinde/peşinden
68	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birini/bir şeyi) geçmeye çok yakın
69	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birini/bir şeyi) sollamaya çok yakın
70	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birini/bir şeyi) geçmek/geride bırakmak üzere
71	Deyim	hot on the heels of (someone or something) s.	(birini/bir şeyi) sollamak üzere
72	Deyim	hot on the heels of s.	-in hemen arkasında/arkasından
73	Deyim	hot on the heels of s.	'-in hemen ardında/ardından
74	Deyim	hot on the heels of s.	'-i yakın takipte
75	Deyim	hot on the heels of s.	'-in ensesinde
76	Deyim	hot on the heels of s.	'-i geçmek/geride bırakmak üzere
77	Deyim	right on someone's heels expr.	hemen ardından/peşi sıra
78	Deyim	hard on someone's heels expr.	hemen ardından/peşi sıra
79	Deyim	hot on someone's heels expr.	hemen ardından/peşi sıra
80	Deyim	hard/hot on somebody's heels expr.	hemen peşi sıra
81	Deyim	hot on someone's heels expr.	peşini bırakmadan
82	Deyim	hard on someone's heels expr.	peşini bırakmadan
83	Deyim	right on someone's heels expr.	peşini bırakmadan
84	Deyim	hard/hot on somebody's heels expr.	tam/hemen arkasından
85	Deyim	at/on somebody's heels expr.	birini yakın takipte
86	Deyim	at/on somebody's heels expr.	birinin peşinde
87	Deyim	at/on somebody's heels expr.	birinin hemen arkasında
88	Deyim	hard on the heels expr.	hemen ardından/peşi sıra
89	Deyim	hard on the heels expr.	ensesinde
90	Deyim	hard on the heels expr.	hemen arkasından/peşinden
91	Deyim	hard on (one's) the heels expr.	(birinin) hemen ardından/peşi sıra
92	Deyim	hard on (one's) the heels expr.	(birinin) ensesinde
93	Deyim	hard on (one's) the heels expr.	(birinin) hemen arkasından/peşinden
94	Deyim	hard on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) hemen ardından
95	Deyim	hard on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) peşi sıra
96	Deyim	hard on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) hemen arkasından
97	Deyim	hard on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) peşinden
98	Deyim	hard on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin hemen ardından
99	Deyim	hard on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin peşi sıra
100	Deyim	hard on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin hemen arkasından
101	Deyim	hard on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin peşinden
102	Deyim	hot on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin hemen ardından
103	Deyim	hot on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin peşi sıra
104	Deyim	hot on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin hemen arkasından
105	Deyim	hot on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin peşinden
106	Deyim	hard on your heels expr.	hemen ardında
107	Deyim	hard on your heels expr.	hemen peşinde
108	Deyim	hard on your heels expr.	geçmek üzere
109	Deyim	hard on your heels expr.	ensesinde
110	Deyim	hard on your heels expr.	peşinde
111	Deyim	hot on your heels expr.	hemen ardında
112	Deyim	hot on your heels expr.	hemen peşinde
113	Deyim	hot on your heels expr.	geçmek üzere
114	Deyim	hot on your heels expr.	ensesinde
115	Deyim	hot on your heels expr.	peşinde
116	Deyim	on (one's) heels expr.	(birinin) peşinde
117	Deyim	on (one's) heels expr.	(birinin) kuyruğunda
118	Deyim	on (one's) heels expr.	(birinin) eteklerinde
119	Deyim	on (one's) heels expr.	(birinin) dibinde
120	Deyim	on (one's) heels expr.	(birinin) hemen arkasında/peşinde
121	Deyim	on (one's) heels expr.	(birinin) ensesinde
122	Deyim	on (one's) heels expr.	(birini) geçmek üzere
123	Deyim	on (one's) heels expr.	(birinin) hemen ardından/peşi sıra
124	Deyim	on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) hemen ardında/ardından
125	Deyim	on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) hemen arkasında/arkasından
126	Deyim	on the heels of (someone or something) expr.	(birini/bir şeyi) yakın takipte
127	Deyim	on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) peşinde/peşinden